Hayrullah Güvenir - Osman Kavrakoğlu Fenerbahçeli İdareciler Futbol Yazı - turalı maç Suriye'de — bundan bir müddet evvel beraberlikle ve temdide - rağmen netice elde edilemediğinden otılan be- şer penaltı ile kazanılan bir futbol maçına şahit olmuştuk. Şam'da ordu takımımızla Suriye arasında oynanıp bizim attığımız dört penaltı ile 8-5 lehimize sona eren ordulararası dün- ya şampiyonasının bu eleme maçını 21 Mayıs Cumartesi günü Ankara'da oynanan bir maç vesilesiyle yeniden hatırladık. Dörtlerde oynamak iste- meyip yine aynı takımlarla dörtlü bir özel kupa maçında oynanan iki sivil kulüpten Ankaragucu Havagü- cü ile yaptığı maçı nizami müddeti zarfında atılan birer golle berabere tamamlamıştı. Talimatname ahkâ- mına göre onbeşer dakikadan iki dev- re daha oynatılması icabeden maçın neticesi buna rağmen parayla alın- mıştır. Maçın neticesini Şam'da na- sıl atılan beşer penaltı tayin etmişse, Ankara'da da atılan para tayin et- miştir. Fakat bu para ne cebe atıl- mış, ne de hakemin kesesine; havaya atılmıştır. Havanın çok sıcak oluşu ve ikinci maçın da geç vakte kalması ihtimali nazara alınarak, tarafların rızasiyle yazı turaya müracaat edilmiştir. Bu çareyi bulan da Ankara Futbol Ajanı Namık Katoğlu'dur. Hakem bir çare ararken sahaya giren sevimli Ankara futbol ajanı Katoğlu, bir müddet sa- ğa sola koştuktan sonra elini cebine atıp, çıkardığı parayı taraflara sor- AKİS, 28 MAYIS 1955 duktan sonra, havaya atmıştır. 22 futbolcunun bakışlariyle takibedilen para güneşte parlayarak yeşil çimen- ler'üzerine,düştüğü zaman, bütün başlar havada bir kavis — çizdikten sonra yere eğilmişti. Birden Havagü— cü santrforu Şehmuz'un "yazı" diye- rek parayı kaptığı görüldü. Bu neti- ceden sonra Havacılar memnun, An- karagüçlüler ise kederli sahayı ter- kettiler. Havagücü beraberlikle biten maçı yazı-tura ile kazanmıştı. Bir kederli| daha vardı: havaya attığı gü- müş İirası giden futbol ajanı!.. Nükseden dava. Bundan altı ay evveldi. Asker! güç— lerle sivil kulüpler arasında lak veren ıhtılaf ile, başlayıp iki haf— ta oynanan lig ları durdurulmuş- tu. Sivil kulüpler liglerden çekilmiş olan Harp Okulu'nun tekrar birinci kümeye almak istememişlerdi, İngi- liler ise Harp Okulu idarecilerinin bir idari hatasıyla Harp Okulunu feda etmek' istemiyorlardı. O zaman bir formül bulundu ve askeri güçlerin diğer kümedekileri de aralarına ala- rak "beyaz küme" adı altında ayrı oynamaları ve sivillerin de ayni şe- kilde ikinci kümeden ikmal yaparak "yeşil küme" namı altında liglere devam etmeleri; sonunda iki gurubun 'birinci ve' ikincilerinin dörtlü bir tur- nuva ile Ankara şampiyonunu tayin etmeleri bir protokola bağlanarak im- za altına alındı. Bu vesileyle Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü de, bir defaya ve Ankara bölgesine mahsus olmak üzere, merkez istişare heyetin- den bir karar da almıştı. Mevsim başında nükseden asker- sivil davasının böylece tatlıya bağlan- ması ile ligler iki ayrı grupta devam ederek tamamlanmış, sivillerin yeşil gurubunda Hacettepe ile Ankara gücü beyaz gurubunda da Karagücü ile Havagücü Ankara — şampiyonasında dörtlerde oynamaya hak kazanmış- lardı. Geçen hafta oynanması icabe- den bu dörtlü maçlar, iki sivil kulü- bün yeniden itiraz etmeleri ile yapı- lamamıştır. Bu defa iki sivil kulüp, askerlerin gurubunu Harp Okulu ve Denızgucu nün durumları dolayısiyle nizami lig olarak kabul etmemekte ve dörtlü maçlarını oynamıyacakla- rını bildirmektedirler. FHacettepe ve Ankaragücü'nün itiraz ettikleri bir nokta da bugünkü haliyle Türkiye gruplararası futbol müsabakalarına katılmanın faydasız olduğu hususu- dur. İkilerin, dörtlerdeki bu mızıkçılığı karşısında bölge tertip komitesi haf- ta içinde toplanarak müzakere et- miş ve bir karara varmıştır. rara göre ikilerin askeri güçlerin bu- lunduğu gurup hakkındaki mütalâa- larının Futbol Federasyonuna bildi- rilmesi, siviller oynamamakta İsrar ettikleri takdirde iki askeri gucun yani Havagücü ile Karagücü'nün kar- şılaştırılıp Türkiye gurup birincilikle- rine katılacak Ankara şampiyonunun tayini kabul edilmiştir. Ankara şam- piyonasında beliren bu yeni ihtilâfın hafta sonuna kadar halledılmesı muh- temeldir. Tahran'a hazırlık Bu —ay sonlarında Tahran'da İran ordusunun tertip ettiği "İslâm ordu- ları futbol ve basketbol turnuvası" na ordu takımlarımız bir müddetten beri Ankara'da kampta bulunmakta- dırlar. İstanbul profesyonelleri Ata- türk kupası maçları dolayısiyle bu kamp çalışmalarına katılamamışlar- dır. Bu futbolcular hafta sonunda ta- kıma iltihak etmişlerdir. askeri uçakla giden kafilede 10 idareci, 15 futbolcu ve 12 basketçi bulunmaktadır. İki kafileyi birleştir- mek imkânları nedense düşünülme- miş, futbol için ayrı kabile başkam ve idareci tayin edilmiş, basketbol i- çin ayrı.. kafilesini kurmay Albay Muhıttın Okyayüz götürmek - tedir. Kendisine idareci olarak bin- başı Fehmi Erol, antrenör Sabahattin Erman hakem Bedri Kaya, mutemed Nec Masör olarak da Kirkor Kırmızı re- fakat etmektedir. Giden futbolcular şunlardır: Mus- tafa Ertan, Sabahattin Erdeniz, Rıd- van Bolatlı, Suat Kaledelen, Hadi Po- zan, Burhan Sargın, Şehmuz Erars- lan, Ahmet Kerman, Fikri Elma, Nedim Güner. Kadri Aytaç, Ali Be- ratlıgil, Ömer Kandemir, Seyfi To- lay, Sami Taşengin. Ayrı bir kafile hüviyeti — verilen basketbol takımımızı da binbaşı Ha- lük Alpander götürmekte, kendisine Yüzbaşı Nazmi Eyin, Üsteğmen İb- rahim Sulu refakat etmektedir. Gide- cek olan basketbolcular da şunlardır: Yalım, Cemal, Burhan, Erdoğan,