YURTTA OLUP BİTENLER tenkid celbedecektır Fakat Meclis Gi u, Genel Merkezin tazyikinden şikâyetçidir ve kendisinin serbest bı- rakılmadığını ileri sürmektedir. rensiplerin dışında, Genel Sek- reterliği kim kazanacaktır? En kuv- vetli namzet gene Kasım Gülektir ve Teşkilât hâlâ onu tutmaktadır. Eğer tnönü, Genel Sekreteri aleyhinde çok, ama çok kuvvetli bir vaziyet almazsa - böyle bir hareket akla yakın degıl- dir - Kurultay Genel Sekı'eterı yerin- de bırakabiliri Tâ ki b öteki a daylar, içlerinden bırını seçıp onun etrafında toplanabilsinler.. O da, pek İhtimal dahilinde değildir. Cumhuri- yet Halk Partisi hemen herkesin ö- tekine dargın, hıç olmazsa kırgın bu- lunduğu teşekküldür. -Konuşmayan- lar, birbiriyle görüşmeyenler, onu bunu çekiştirenler büyük şahsiyetler arasında adeta ekseriyettir. Rakiple- rin dağılması, Kasım Güleğin şansım arttırmakta ve tıpkı İnönü gibi, âde- ta onu da tabii lider haline sokmakta- dır. Ya onun yanına kimler gelecek- tir? Kasım Gülek, bakanlık yapmış eskilerden bir çoğunu istememekte- dir ve bunda kendisine hak verme- mek de insafsızlık olur. Bunları Par- ti bir çok defa vazife başına çağır- mış, şu veya bu işi yapmalarını iste- miştir. Fakat ekserisi yan çizmiştir. Partinin iktidara tekrar gelmesi ih- timali de yakınlaşacak yerde uzakla- şacağından aralarında gözlerini kar- şı tarafa çevirenler eksik değildir. Bu bakımdan, isimleri memleketçe bili- nen, kendileri de hakikaten genç ve bilgili olan bu eski bakanlardan bir kısmının hizmetinden C.H.P. bu Ku- rultayın sonunda da büyük bir ihti- malle mahrum kalacaktır. Buna mu- kabıl eğer aynı vasıfları taşıyan "me çhul şöhretler" iş başına getirile- bilinirse, dinamik bir ekip kurulabilir- se Parti kendini kurtaracaktır. Yapılacak şey Zira yapılacak şey, her şeyden ev- vel bu eski partiye yeni bir sulh Bağlıyabilmektir. İçerden ve dışar dan tehdit edilen teşekkül eğer sil- kinir ve kendini toplarsa demokratik re_ıımımızın bugün alinde memle- kete ve kendisine buyuk hizmetler saglayabılır Bilhassa 2 Mayıstan bu yana cereyan etmiş bazı hadiseler derin bir muhalefet ve hayal kırıklığı doğurmuştur. Fakat memnuniyetsiz- lik âdeta hava gibi ortadadır. Cum- huriyet Halk Partisi bunu organize edebilirse, kendi çerçevesi içine soka- bilirse ve gerekli dinamizmi gostere- bilirse 1946- 1950 yılları arasındaki Demokrat Parti muhalefetinden bile kuvvetli hale gelebilir ve ancak o ha- le geldikten sonra, yani arkasında milletin bulunduğu hissini uyandır- dıktan sonra bir fren olarak, hesaba katılması gereken bir parti olarak Demokratların karşısına dikilebilir. Zemin hazırdır, iş paçaları sıvayabil- mekte, Muhalefeti güdümlü hale ge- tirmeye çalışanları yendikten sonra kendi kanatlariyle uçabilmektedir. Ya prensipler Kurultayda — en ziyade dedikodu u- yandıracak taraf şahıslar arasın- daki mücadele olacaksa, bunun ya- nında prensip bakımından bazı ka- rarlara varılmasına çalışılacağı da şüphesizdir. Kurultayın cevabmı receği sual şudur: Durum, bir muha- lefet partisinin çalışmasına imkân ve- recek kadar emin midir Hâkimin teminatı, basının temınatı, üniversi- tenin teminatı, seçmenin teminatı ol- maksızın Muhalefetin teminatı olabi- lir mi? Kurultayın bunlara vereceği cevabın "hayır!" olacağından pek az kimsenin şüphesi vardır. Fakat par- tinin hangi yolu seçeceği meçhuldür. Bu şartlar altında seçimlere girilme- sine taraftar olunacak mıdır? Gerçi geçen Kurultayda Genel Başkan, ken- di şahsiyetini ortaya koyarak "o şartlar altında” seçimlere girilmesi lehınde bir kararın alınmasına vesi- le vermişti. Ama, yandan "o şart- lar" bir bıle tarih olmuştur Onlar dahi Faik Ahmet Barutçu İtidalli aklı selim şimdi mumla aranmaktadır. Bir yan- dan Genel Başkanın Kurultay umu- mi heyeti tarafından ızhar edilecek bir temayule karşı k isteme- mesi de ihtimal dahılındedır O tak- dirde Muhalefet, Demokrat Partiyi seçimlerde tek başına bırakacaktır. Bunun çok tesirli bir hareket olaca- ğından zerrece şüphe yoktur. Kurul- tayın en mühim kararı bu mevzuda beklenmelidir. Ulus için yeni bir tarih Genel Merkez, her şeyden fazla U- lus'un çıkmasını temine çalışmak- tadır ve bunun için yeni bir de tarih tesbit olunmuştur: 10 Haziran. Tü- zük, Kurulta, ayı Haziranda toplanma- ya ıchar ettiği nden, Kurultay da ge- çen sene seçtığı enel Merkeze bu gazeteyi mutlaka çıkartmak emrini verdiğinden tekrar seçilmeyi hararetle arzulayan enel Merkez bütün işleri bırakmış Ulus'un peşine takılmıştır. Hazırlanan plânlara bakılırsa, ga- zetenin hakikaten alâka — uyandırıcı bir gazete huvıyetı taşıyacağı anla- şılmaktadır. Bu, iptidai teknik İm- kânları kısmen karşılıyacaktır Baş- makaleler Hüseyin Cahid Yalçın ta- rafından yazılacak, bazen ise imza- sız olacaktır. Imzasız makaleler, doğ- rudan doğruya bir mesele hakkında Partinin görüşünü ortaya koyacak- tır. Makelenin fikri ve tezi Genel Merkez azalariyle Meclis Gurubu Başkan vekillerinin müşterek toplan- tısında kararlaşacak ve kaleme aldı- rılacaktır. Boylece başmakaleler par- tinin görüşünü belirtecek ve bir "la" sesi manası taşıyacaktır. Partinin ve partililerin muhtelif organları neşri- yatlarım oradan akord edebilecekler- Gazeteye Falih Rıfkı ve Bedit Fa- ik gibi kalemlerin yardımı ve müza- hereti temin olunmuştur. Bunların yanında, politikacılar da yazılar ve- recekler ve Ulus'un mümkün olduğu kadar dolgun çıkmasına çalışacaklar- ır. Mesele, Partinin fikrini ve muh- telif meselelerde tutumunu umumi efkâra doğrudan doğruya arzetmek ve bulandırıcı hareketlere, cevaz ver- memektir. Şimdiye kadar bazı gaze- telerin neşriyatı, bilhassa teşkilâtta başka manalar alıyordu. Gerçi Genel Merkez aylık bir bülteni göndermek- teydi. Bu bültende partınin politikası da izah olunmakta, olsa, bir gazetenın tesırı başkadır. Parti içindeki son vahim karışıklıkla- rın ve bazı D. P. m suplarının H. P. yi de ele geçırıyoruz diye se- vinmeleri hep bu gazetesizlik yüzün- den hadis olmuş vaziyetlerdir. Bir ete, pek çok mahzuru kolaylıkla önliyebilirdi. Şımdı partiye "geç olsun da guç olmasın" demekten başka iş düşm yor. Fakat çok geç kalındıgını inkâ- ra da imkân yoktur Kurultaydan sonra Kurultay, şımdılık göründüğü şe- kilde sürprizsiz cereyan ederse ne olacaktır? Geçen Kurultaydan sonra da bazı havadisleri çıkmış, fakat bunların asılsızlıkları çok geç- meden teker teker anlaşılmıştı. Bu sefer de öyle mi olacaktır, yoksa ha- kikaten bazı ileri gelen C. H. P. şah- siyetleri kendi kanatlariyle uçmayı deniyecekler midir? Bu suale kati bir cevap vermek hakikaten zordur. Fa- kat başta Şemseddin Günaltay olmak üzere bazı şahsiyetlerin çekilmeleri ve yeni bir partiye teşebbüs etmeleri imkânsız değildir. Şemseddin Günal- taya hattâ Avni Doğan'lar, hattâ Fa- ik Ahmet Barutçular katılabılırler Ama Muhalefeti sene İnönü tem- sil edecektir. AKİS, 28 MAYIS 1955