C. H. P. Kurultaydan evvel Ankarada, Kızılay cıvarında, kü- çük bir bahçe içindeki evin son derece sade, son derece basit döşen- miş bir odasında -, yeşil ve sarı çiz- gili bir kaç koltuk, bir kanepe,bir masa - Cumhurıyet Halk Partısının Genel Sekreteri Kasım “"— Siz onlara bakmayın, dedi. Biz Muhalefet Partisiyiz. Tüzüğümüz her yıl Haziran ayında Kurultay yap- mayı mecburi kıldığına göre, iki gu geçirsek savcılık harekete geçebilir..' Küçük bir bahçe içindeki ev, par- tinin Genel Merkezıydı. Bir kanun çı- karılarak C.H.P. nin "haksız Iktısap- ları" bu iktisapların "sahibi asli" si olan millete iade olunduğundan beri na Muhalefet Partisi orada idamei hayat eyliyordu. Konuşma cereyan ettiği sırada, masanın üzerindeki tak- m Mayıs ayının son gunlerını gös- terıyordu Hazirana bir şey kalma- mıştı. Hakıkaten parti. Kurultayına hazırlanıyordu. Parti ve partililer. Zira muhtelif kıpırdanmalar vardı ve pek çok kimsenin gözü Genel Sekre- terlikteydi. Rakipler, — mücadeleye başlamışlardı. Partinin tüzüğü, lüzumundan faz- la sert bir tüzüktü. Kurultayın yalnız kaç senede bir yapılacağını söylemek- le yetinmiyor, üstelik ayım da zikre- diyordu, illa da Haziran! Halbuki türlü mahzurlar çıkabilir, Haziran ayını Kurutlay için uygunsuz bir ay haline sokabilirdi. Buna rağmen Par- ti, Haziran gelince Büyük toplantısı— nı yapmaya mecburdu. —Aksi halde savcı, hakikaten kapısını çalabılırdı Demokrat Partinin, tüzüğündeki sa- rahata rağmen kongresini üç yıldan beri yapmamış olması anca kendi- sini alâkadar ederdi. Bu, icabında, C.H.P. için bir mazeret dahı teşkil edemezdı Tüzük başka bir noktada daha fazla Tradikaldi: Adayların tesbiti meselesinde. Hakikaten her hangi bir seçimde adayların hem yüzde yüzü teşkilat tarafından tayin olunuyordu, em de Genel Merkeze veto hakkı tanımıyordu. Gerçi Genel Merkez, ya- pılamayan Belediye seçimlerine ha- zırlanırken bunu değiştirmek cüreti- ni göstermişti. Hem aday tesbiti hak- kının yüzde yirmisini ele geçirmişti, hem de bir vetodan bahsetmişti. Bun- dan evvelki karar, bir Kurultayda iki düşman kardeşlerin, Kasım Gülekle Nihad Erimin delegelerin hoşuna git- me yarışma çıkmaları. neticesinde a- lınmıştı. Genel Merkez tâviz vere vere avucu boş kalmıştı. Simdi, par- tide disiplin namına bir kalma- dığını görünce haklarını istirdada çalmıyordu. Parti darbeni teşebbüsü Kurultayda — muhtelif hızıplerın gay- retine şahit olunacağından hiç kimsenin şüphesi oktur En büyük çaptaki teşebbüsü de Nihad Erim ve taraftarları — yapacaklardır. Buna, AKİS, 28 MAYIS 1955 İsmet İnönü Düğüm noktası “Parti darbesi" adını vermek müm- kündür. Zira gaye, Partiyi ele geçir- Partinin politikasını Halkçı'nın polıtıkası haline getirmektir. ilk sayısında Prof. Fethi Çelik - başı yerin dibine geçirmek, Prof. Fu ad Köprülüyü göğe çıkarmak ve Ni- had Erimi hararetle Övmek politika- sının şampiyonluğuyla işe başlayan bir mecmuanın Halkçı başyazarına Kasım Gülek Reyi avlayan alır YURTTA OLUP BİTENLER tavsiyesini ibretle okumak lâzımdır. Bu tavsiye, tavsiyeyi yapanın ehem- miyetinden değil, ilham m geldiği yer, ıtıbarıyle son derece alâka çekici- . Mecmua şöyle diyor: “Biz, müsaadesini istirham ede- rek bu mutherem zata (Nihad Erım) bir hususu hatırlatacağız: O, yürü- düğü yeni yolun Cumhurıyet Halk Partisi tarafından - benimsenmesini istiyorsa, bundan böyle, parti içi ça- lışmalarını faaliyetinin sıklet mer- kezi haline getirmelidir." Hakikaten bazı iktidar çevrelerin- de arzu budur ve bu arzunun tahak- kuku için Nihad Erimin önündeki ma- niler tıırlu yollardan temizlenmekte- dir. r Nihad Erim ve arkadaşlan Kurultayda Partiyi ellerine geçirir- lerse, Halkçının yeni politikası Cum- huriyet Halk Partısının polıtıkası o- ve Muha eri önünde rasi ıklımının kurulması"nı sabırla beklıvecek tir. Nihad Erimin güvendiği arkadaş- ları kimlerdir? Bunların başında Ta- dat Dicleli gelir. Onu hemen arkadan Atıf Topaloğlu takip eder. Tahsin Banguoğlu ve Ferit Melenin de adla- Ti aynı gurup içinde sayılmaktadır. Kurultayda Nihad Erime pek çok de- legenin şiddetle hücum edeceğine zer- rece şüphe yoktur. Bu hücumlar, E- rimciler tarafından biraz da beklen- mektedir. O zaman onlar, Halkçı baş- yazarını temıze çıkarmaya çalışacak- lardır. Şimdiden yapılan propaganda İsmet İnönünün, işin başında, Nihad Erimi tutmuş olduğu, fakat sonra- dan bıraktığıdır. İnandırılmak iste- nilen husus, Genel Başkanın "Erim politikası" nı desteklemiş bulunduğu e Nihad Erimin hareketlerinden ha- berdar kaldığıdır. Kurultaya da bu fi- kir telkin edilmek istenilecektir. Ama o zaman Genel Başkan, hakikatin boyle olmadığını söylemekten elbet- e ki çekinmiyecektir. AKİS'in bun- dan avlarca evvel bildirdiği gibi Is— met İnönü, servetini kurtarmak İs- teyen bir adama elbette ki mani ola- mazdı. Ona "hayır, yapma!" diye- mezdi. Üstelik Nihad Erim İnönünün Hüseyin Cahidin hapiste bulunması- na nasıl müteessir olduğunu pek âlâ biliyordu. Ancak Genel Başkan, Halk- çının sahibine, kendisini affettirdik- ten sonra orada kalmayıp bu hareke- te bir de prensıp, bir de politikay- mış süsü vermesini hiç bir zaman tavsiye etmemiştir. Nihad Erimin Gandhi politikasını anlamak İsmet İ- nönü gibi kültürlü bir insan için pek müşküldür. Zira İsmet İnönü, sahici Gandhı politikasının ne olduğunu pek âlâ i'nin tezi suydıı "No violence, No cooperation!". Yani ne şiddet, ne ışbırlıgı"' Halbuki Halk- çının polıtıkası, Mukaddes Dönüşten ber d ma N violence. Full coope- ra Şiddet yok, Tam ışbırlığı var"' şeklınde tecellı etmiştir. Bu bakımdan Nihad Erım hadi- sesi Kurultayda en ziyade görüldü uyandıracak hadise olacak, fakat te- siri de o nisbette düşük bulunacaktır. anevra, muvaffakiyet ihtimali en