MUSİKİ. mayan gümrüğü ve 2,5 liradan fazla olmayan posta masrafiyle bir Ply- mouth marka plak 12,5 liraya, bile- mediniz 15 liraya malolmaktadır. On beş liraya mal olan bir plâğı 40 liraya satan dükkancının ne kadar fahiş bir kâr elde ettiği ortadadır ir itiraza tüccarlar "ama unutuyorsunuz ki takas doları, 22,5 liradır" itirazını ileri sürüyorlar. Pekâlâ. Hesaplıyalım. Tenzilâtlı fi- yatı 2.96 olan bir RCA Victor plâğını bu sayın tüccarın, takas dolarıyla, elde ettiğini duşunelım Bu takdirde bu plak ona aşağı yukarı 70 lıraya mal olmuş demektir. Demek ki 47,5 liraya satmakla zarar edıyor öyle Aslında "takas doları" teranesi, müşterinin gözünü boyamak için kul- lanılan bir kozdur. Aslında tüccar, bir dolara 22,5 lira ödiyerek bu plâğı getirtmiş değildir. Ta siparişini, do- ları 7 liradan sağlıyarak yapmış, ya- hut da tamamen kültürel maksatlar- la şahısların - tüccarların değil - is- tifadesine arzedılmış bulunan, resmi ,80 - civarı) karşıl U- NESCO kuponlarını suistimal yoluy- la fahiş kâr sağlamıştır. Daha da be- teri, buradaki Amerikalılardan çok duşuk 'fiyatlarla satın alınan kulla- nılmış plakları altı yedi misli fiyat- la, yeni imiş gibi, piyasaya arzetmiş- tir. Bir taraftan, iyi musikiyi ancak plâk vasıtasıyle dinleme mecburiye- tinde bulunan zavallı musikiseverin, diğer taraftan ticaret ahlâkının ne durumda olduğunu görüyorsunuz UÜNESCO kuponları durumu "ÜNESCO kuponları, yabancı mem- leketlerden plâk, kitap, mecmua, mikrofilm v.s. gibi kültür malzemesi getirtmek isteyen sanatkârların, ilim adamlarının, kültür müesseselerinin ve nihayet - bilhassa - kültür ve bilgi sahasını genişletmek isteyen halkın dovız güçlüklerini halletmek için mü- mel bir vasıtadır. Ancak bugün Mılh Kütüphane'ye, kupon satın al- in, müracaat edenler "Yok!" cevabıyla. karşılaşıyorlar. Bunun baş- lıica sebebi, şahısların ihtiyaçtan fazla kupon almalarıdır. Diğer taraf- tan, bu yılın başından beri, plâk ge- tırtmek için kupon almak istiyenler Milli Kütüphane'ce şüphe ile karşı- lanmakta ve getirtecekleri plâkları tamamen şahsi istifade için kullana- | caklarından yüzde yüz emin olmadık' ları kimselere, Milli Kütüphane ida- recileri, kupon — vermemektedirler. Bunda da bir dereceye kadar haklı- dırlar Zira tüccarlar, ticari maksat için asla kupon Verılmıyecegını bil- diklerinden, bazı şahıslar vasıtasiyle Milli Kutuphane den ku- pon aldırtmakta ve bu vasıtayla en çok 15 ilâ 17 liraya sağladıkları en pahalı Amerikan plâğını, işte bugün- kü gibi 47,5 liradan burada satmak- tadırlar akat, Mili — Kütüphane'nin bu haklı çekingenliği yüzünden, yanında kuru da yanmaktadır". nunla beraber, bu gibi - suistimalleri önlemek için her halde bir tedbir dü- şünülebilir. Meselâ, şahsi istifade id- diasiyle yabancı memleketlerden si— parış yapanların plâklarına gümrü "Bu plâk Türkiye dahilinde satıla— damgası basılabilir. halde, ancak sanat ve kültür endişesiyle plâk getirtenlerin hima- " maz Boşalan plâk mağazası Dövizsizlik Kütüphane ve okuyucu Modern sarraf dükkânı ve bu sahada yes karşılaştıkları guçluklerın izalesi gerekmektedir. Opera Mevsimin sonu Ankara Operası, kapılarını kapa— mak üzere bulunuyor. Buna rağ- men, gişenin önünde daima büyük bir kuyruk mevcut. Ankaralılar, artık operanın zevkini aldılar. Tabu gala gecelerini dolduran mümtaz kalaba— lık içinde müzik dinlemekten ziyade kendilerini göstermeye gelmiş olanlar iç bir zaman eksi olmuyor ama müteakip akşamlar, bilhassa balko- nu dolduran genç dinleyicilerin salona değil, sahneye alâka duyduklarına şüphe yok Operanın — programında — "Hauf- mann'ın Hikâyeleri" dev ediyor. am em de muvaffakiyet içinde ve al- kışlarla karşılanarak. Sanatkârların münavebeyle oynamasının da kalaba- lık üzerindeki tesirini inkâr etmek mümkün değildir. Hakikaten bir ope- rayı bir sanatkârdan dinliyenler, çok zaman, mukayeseli bir karara var- mak için ikinci sanatkârın temsiline de gidiyorlar.. mdi bütün gözler, çevrili vaziyette. Salı akşamı, Ope-' ranın sön galası.. Son galası ve ümid verici isimler: Verdi, Ferhan Onat. Orhan Günek.. Ondan sonra da, koca bir paydos! Rigoletto'ya AKİS, 28 MAYIS 1955