DÜNYADA OLUP BİTENLER Arap birliği Uyuşamayanlar gün Cemal Abdülnasır son derece sinirli idi. Sinirli olan yalnız o de- ğildi. Onunla beraber İhtilal hüküme- tinin bütün azaları da fena halde kö- pürmüşlerdi. Kahire'de — toplantıya ça- ğırdıkları Arap — başvekilleri' bir türlü karara yaramıyorlardı. Hakikaten baş- vekillerin yaptıkları tek iş, son hafta içinde, neşri gereken — tebliği geçıktır— mekten ibaretti. İşin başında Irala la getirebileceklerini ummuşlardı. Fa— kat Nuri Said paşa toplantıya katılma- dığı gibi üstelik Irak'la tuttuğu yoldan ayrılmayacağını da bildirmiş ve Arap birliğine meydan okumuştu. Bağdat'ta verdiği im beyanatta hükümet reisi memleketindin serbestçe pakt imzalaya- bileceğini belirtm Kabaredeki sıkıntı şuradan doğuyor- du: Tebliğde nilecekti? Mısır, Türkiye ile anlaşm aya yanaşmıyordu. Buna mukabil Lübnan ve Ürdün taraf- tardı. Mısır, Irakın Arap Bırhgınden İhracını istiyordu. Ötekilerin pek çoğu istemiyo rdu Mısır hiç olmazsa tebliğ- de Irak Hükümetinin takbıh lunması, Türkiye'ye karşı da düşmanca bir denin bulunmasında 1srar ediyordu Türkye'yi ise dostluk bagları bağlıyor- du. Ne yapılacaktı? O zaman Arap Birliği, — toplantıya gelmeyen Nuri Said paşa'nın teklıflerle çıkılacaktı Fakat doğrusu is- r yolu tavsiye edenler polıtıkasından döndür- uğrayabilecekleri müşkülleri müdriktiler. Geriye bir tek çare kalı- yordu: Nuri Said paşa'yı siyaset saha- sından avunmak. Bunun bilirdi? Kral. başvekiline ihtilâl ise bahis mevzuu Bağdatta ilk bomba patladı. tecavüz bomba, blı' ihtar mahiyetini taşıyordu ve meçhul eller tarafın- dan Türkiye Büyük Elçiliğinin bahçe- sinde infilâk ettirilmişti. Eller meçhul ise de marifetin hangi kafanın mahsulü olduğunda zerrece şüphe yoktu. Bom- ba, yerli malı olduğundan ne can ve ne de mal kaybına yol açtı.. Bilâkis Irak liderleri arasında üzüntü uyandırdı ve gerek başvekil, gerekse muhalefet ileri gelenleri hâdiseden — duydukları üzün- tüyü gelip büyük elçimize — anlattılar. Hattâ veliaht Abdülillah bizzat hare- kete geçti ve teessür beyan etti. başkalarınım takip etmesi İhtimali ortadan kalkmış değildir. Arap Elçiliğimize a 16 siyasetlerin bu vasıta uğunu herkes bilmek- memleketlerınde rübesi inkâr olunamaz. Nitekim Bağdat- taki sıkı tedbirler bir kat daha sıkılaş- tırılmıştır. Gerçi Irak Hukumetı bombayı atan- ların ya kom ya da Siyonist oldu- ğunu soylemıştır Fakat başka milletten bir Arap olması ihtimali elbette ki çok daha kuvvetlidir. Her halde bilinen Arap memleket- lerinin biraz ardımla Orta Doğuyu koruyabilecekleri yolundaki komik Mı- sır tezinin Kahire — toplantısında iltifat görmediğidir. Uzak Doğu Kim kazanıyor? Tokyodaki Amerikan — Hava Kuvvet- leri karargâhı, bir haber verdi: a'da bulunan F—86 Sabre- jet lerden bir filo Okinawa'dan Formo- zadaki muvakkat hareket üsleri'ne ha- reket etmişti. Hemen hemen aynı saatlerde Asso ciated Press ajansı başka bir havadısı Filipinlerden tellı ordu: ırkdördüncü Avcı — ve Bombardı- man Fı]osunun Sabrejet leri Formozaya gönderilmişlerdi. Bu iki havadisi takip etti: zak Doğu Hava Kuvvetleri Komu- tanı General Earle E. Partridge ilk A- merikan uçaklarının Mıllıyeç Çin top raklarına indiğini bildiriyordu. Karargâ- hın ilâve ettiğine resmi bir beyanat göre bu hareketin emri bızzat Milli Müdafaa Vekıh Char— Fakat bunların ne olacağı hakkında bır malümat açıklanamıyordu. moza civarındaki F hazırlık dan ibaret değildi. bun- hanigi işte kullanılacağı ise açıktı: moza ve Pescador adalarının müdafaa- sında. Eisenhower bu — hususta Ameri- kan Kongresinin mutabakatını almıştı. Unutulan — nokta B u, dünyanın pek çok köşesinde A- merikanın Uzak Doğuda ikinci bir harbi —Kore harbinden sonra— göze aldığı manasında tefsır olundu ten Amerikan Kon; müdafaası kuvvetlerini kullanmak selâhiyetini tanımıştı. O sırada Kızıl Çin ise Milliyetçi Çin adalarına karşı harekete geçmiş bulunuyordu ynı esnada ise Çın kıtasına yakın adalar —ki bunla ar mıllıyetçılerm ıdaresı a arasında — mevcut Olunmuştu. Kızıl Çin de bunu böylece Çan - Kay- Şek — Amiral Radford İflâs eden politika AKİS, 5 ŞUBAT 1955