İKTİSADİ Kiralar Bir Mesken Bakanlığı lâzım G eçen senedenb mektedir. dâvası değildir: lma vasfını 1ktısap etmiş siyasi bi p bu işi kendi kendilerine daha iyi başa- rabileceklerine kani imiş gibi bir tavır takınmışızdır. Çünkü eski binaların ki- rasını Milli Korunma Kanununun hü- mesken meselesi halledilmiş gibi bir manzara arzetmeğe başlamış ve 1952 senesinde — gazetelerde Ankarada iki bin kiralık evin kiracı beklediğine dair haberler intişar etmiştir. 1952 senesinden itibaren bir yan- malzeme: cmu ta lıyacak kadar ıthal edılememış ve lâk Kredi Bankasının kredi açmakta Ö memleketimizde iki li yavaşlatmıştır. nunda, mesken dâvasının hallolunduğu nazarıyla bakılan Ankarada bile mes- n meselesi yeniden ön plâna geçmiş- urum karşısında Devlet ister mış ve bir ara ucuzlugun ancak reka- betten doğacağına kani imi: i kira- arın eski, yeni bina tefriki gözetilmek- sızın— serbest bırakılması yoluna gitmiş- lama bir hal tarzına bağlanması isten- Esaslarını Sinop milletvekili Server n hazırladığı yeni kira göre ana hükümler başlıca şu noktalarda toplanmaktadır: —- Eski ve yeni bina arasında ki- ra bakımından hiçbir tefrik gözetme- le, 2 — Kiralan bin kıymetmın muayyen bir yüzdesi uzerınden 9o 7 he- saplamak Bina kıymetinin hesaplanma- sında arsa bedelini de ithal etmek. Evvelâ bu üç prensibin münakaşa- mı yaptıktan sonra mesken politikası- AKİS, 5 ŞUBAT 1955 VE MALİ SAHADA Evler kiracı bekliyor Aylık nun daha sıhhatli ve daha sağlam te- mellere istinad etmesi ıçın alınması ik- tiza edenfte dbırlerı görelim ski binaların kıralarıyla yeni bina- ların kiraları meme şimdiye kadar yapı lmış olan tefrık biç» bir iktisadi prensibe — istinad etmemek- tedir. Çünkü iktisat 1lm1nde cari olan kaide aynı evsaftaki malların aynı pi- yasada aynı fiatta olmalarıdır. böyle mütalâa edilmek gerekirken ye- ni binaların kiraları alabildiklerine yük- selmiş ve fakat o eski bina sahipleri bi- nalarının kira bedellerım günü ıyasa için birinci prensip kira kanununa iyi bir hüküm getir- İkinci ve üçüncü prensipleri tek bir prensip halinde vazedip kiraların bi- na ve arsa değerinin muayyen bir yüz- desi üzerinden hesaplanmasına gelince, burada bir nokta üzerinde dikkatli ola- rak durmamız gerektiğine kaniiz. nokta şudur: Memleketimizde iktisadi hayat enflasyonist bir veçhe arzetmek- tedir. Enflasyon -ilmi tarifelerini — bir hayatın bu devresinde ad ar, para, iktisatçılarım müş- tereken kullandıkları bir ifadeyle «ateş kesilir. Onun için herkes onu terket- ek ister. Gayri menkul böyle bir dev- rede kanuni tediye vasıtasına, yani pa- raya prim yapar. Bu arsa ve bina fiat- kaç? larının — yükselmesini intaç eder, arsa ve bina alım sat mları spekülasyona mevzu olur. Onun için hattızatında ar- a ve bina bedellerını yüzde l üzerinden hesaplanacak bir kira haddi muht eldir i bir nanın onbeş, ve da takdirle karşılanacak bir gaye iken kira hadlerinin yükselmesi neticesini tevlid etsin. Işte bu bakımdan arsa be- dellerinin 1955 değerleri üzerinden de- ğil de beş sene — evvelinden bu yılki değerine kadar, geçen yılların değerle- rinin ortalama değeri üzerinden hesap- g o n © n S E B S B v © g ç D z B B B B B B lanması daha ğ olur. Aksi halde bir halk deyiminin de pek güzel be- lirttiği gibi ka ayım — derken göz denlerce de bilineceği k yük- sektir. Onun için enflâsyon dolayısiy- le husule gelmiş bir kıymet artışından kiracı vatandaşların fazlasiyle mutazar- rır olmalarını önlemek gerekir. K ira meselesı uzun zamandır rnemle- ket ün fi tanlbul Üniversitesi İktisat fakültesi do- çentlerinden doktor Besim Üstünel bu dâvayı ele almış, meselenin çok yönler- den münakaşasından sonra tavsıyelerı— i 90 Ekim 1954 tarihli Yeni Sabah gazetesinde yazmıştır. Biz prensipleri- ni yukarda belirtmiş olduğumuz kanun teklifiyle Besim Üstünel tarafından i- 13 3