nişti. Bir ikisi de ni nefsin- y düşü. 'kocasın- geliyor, Ö güzel eçiyordu, dini pek daki de- ö, ruhen ini 1 bah- ının met- istiyordu. karşısına soracaktı. ından al- z onu İki latıldığını in yüzüne adar taşı” et içinde yı düymüa- yle müsait mss duy çinde bir —Sen şimdiye kadar duymadığım en yüksek hissi içimde yarattın ! demişti, Sen benim için yegöne ehemmiyel verilecek kadınsın ses onu rahalsız edecekti, Şu halde ne yapmalı ? Aliye nasıl karşılık vermeli? Alıp başını gitmek, yeniden ve meşru bir şekilde saadetini aramak a doğru olmaz mı idi Genç kadın şapkasını giydi. Yüzünü daha podraladı. Bakışlarında humma vardı, Elleri yavaş yavaş er derinlerinden bir ses bir parça âdeta e yükseliya: Kadınlar düşerken düşünürler. Er- kekler düşerken, yahut daha doğrusu gü- nahlarının ba ndürücü zevklerinden ayıldıktan sonra bile düşünmezler. Çünkü tabiat ve hayat kanunları onları bu husus- in dar çenberinden hariç tutmuşlur. Yüz karası denilen müthiş şeyle onların alâkası yoktur, Bu gibi sendelemelerde, bu gibi münasebetlerde alınlarına kölü bir damga vuracak kuvvet bahis mevzuu olamaz. Ar- kalarında suçlarının izlerini sürüklemiye. ceklerdir... Halbuki kadınlar 1.» Müfide şiddetle şapkasını başından çı- kardı. Bu sözleri bir zamanlar annesinden dinlemişti. Ne dereceye kadar isabetli olup olmadıklarını düşünmeğe koyuldu. Hisleri, mantık yoluna saptıktan sonra da şüphesiz Meral aa kaldı. Birkaç yine genç A elk birinin karşisi geçe <Birgün gelecek ki, e el ; bu haleti ruhiyemi sana cağım. Ban çocuk vermediğin için seni ay ları yapmadım. Çünkü kadindim, Ne se- nin kusurunu e kakmak, ne yaptığını © Gülünç Fıkralar : Abdülhamit devrinde Malümat gazete- sini e e halk nazarında pek fena bir nam almış olan, gazete muharrirler ek da Baba Tahir ir anılan bir.adam varı Baba Tahir birgün meşhur Görk en para sızdırmak ister; Abdi yüz "Ertesi gün Baba Tahir Sabahı gazete- E sinde Abdiye çatar, tarizlere başlar. Abdi- nin canı Sıkılır. Bir cuma günü Kuşdilinde oyun biter, ehali dağılmak üzere iken Abdi, ba Tahiri yaa SR Tahirin şemsiyesini üstünde par yapmak elimden geldi. Birincisinde kadere karşı gelmiş; diğerinde de şerefli alımı lekelemiş, beni hayata karşı kudretli kılan gururumu kaybetmiş olurdum, Basit bir ihanet vak'ası için bu fedakârlik değmez diye düşündüm. Azapsız yaşamak, ölürken de ie duymamak için ben hakkımdan vazgeçtim Ali. Ne yapalım, ne sen alda- tanlar e olacaksın, ne ben alda- nanlar sem a j Baba Tahir Üsküdar Ceza mahkeme- sine müracaat eder Mahkeme sırasında Abdi : — Efendim, ben döğmedim; bilâkis o beni döğdü. Hatta onun dövdüğü şununla sabiltir ki: kırılan şemsiye Tahir beyin eni Rei Gören var mi? Abdi — İki kişi efendim. Reis — Kimlerdir onlar ? Abdi — Biri ben biri o e Abdinin i heyeti bakimi ve dinleyenleri kahkahalarla güldürür.