— Tak! Tak! Tak! Yatağımdan birdenbire sıçradım. köyle; gir ortalık or en bam ? Acele k an koştum. Koştum, diyorum. Çünkü bizim evde herşeyi telâşlı yap- mak adeti vardır. Bu buy, hepimize bayan yengeden sirayet etmiştir. Meselâ bir sual sordu, değil mi? Hemen cevabı yapıştırmalı. Sokağa gitmeğe karar ver- di değil mi? Göz açıp kapayıncaya ka- dar giyinip hazır olmalı, ve sonra -lâf amızda!- saatlerce onu beklemeli! Fakat, vaziyeti birde kendisine söylet- mek isterseniz, hep bizim sallanmamız- dan, beceriksizliğimizden bikıp usan- mıştır Anlıyorsunuz ya, yengeyi pek kızdır- maya gelmez. Huyuna, suyuna gitmek- ten başka çare yoktur! Müthiştir, müt- hişl Onun için soluğu kapının önünde aldım. — Bonjur yenyel — Bonjur Sabih! Uyku sersemliğiyle aklımı başıma toplayamamıştım ve birden hatırladım ki ilk vapurla Adaya gideceğiz bu gün. Saat 7 de iskelede olmak lâzım. Fakat şimdi henüz 4, içimden: — Anlaşıldı, diye güldüm. Yen- gem, sade bizim değil, kendisinin de hazır olabilmesi için bu kadar erken faaliyete geçmiş. Ütünün kordonu prize takılı: keten esvaplar masaya serilmek için sıra bekliyorlar. Büfenin içi şöyle bir taranmış: çatal, bıçak, kaşık, bardak ve başka dahane lâzımsa hepsi çanta- ya yerleşmiş. Yiyecekler paket paket yengeye selâma durmuşlar! Bunları şöy- lece gözlerim yarı açık, yarı kapalı görünce, yengenin müthişliğinden pek o kadar şikâyete hakkımız olmadığını düşündüm ! Telâşlı olsa bile, bu huyu zarar yirine fayda veriyor. Yumurta kapıya gelmeden, ne yapacaksak yapı- yoruz! Kralın hakkını krala vermek lâzım. Altın bir kalp, o kalbin sahi- » bini baş tacı etmemize kâfi bir se- 4 ri BAYAN YENGE İLE bep değil mi? - mi korkudan söyle- yorum zannetm Böylece üz duk. Hava da talii- mize güzel mi güzel, Tam kapıdan çi- kıyorduk ki bayan yenge çığlıklı bir firen yaptı: — Eyvah, Bobi yok! Gördünüz mü bir kere şu olan işi! Hınzır hayvan nereye saklandı ise sak- landı, şimdi bizi dört döndürecek. On- suz da yola çıkmak imkânsız! Çünkü, Amerika zencilerinin kaz tüyü tılısımı ne ise, bizim yengenin de Bobisi odur! Hepimiz, irili ufaklı tam 7 kişi, başla- dık taharriyel Vapuru kaçırmak korku- sundan adeta Şarlok Holmes kesilmiş- tik; hem de Arsen Lüpene bile parmak ısırtan birer Şarlok Holmes... Mamafih Bobiden şikâyete hakkımız yok. Onun yüzü suyu hürmetine lüks hayat yaşı: yoruz. Nitekim, bu gün de öyle oldu. Tramvayda Bobiye güler yüz gösterile- miyeceği için bayan yenge açtı kesenin ağzını, kurulduk otoya: Doğru Ada is- kelesi ! Yalnız burada biraz keyfimiz kaçtı. Hangi kalyonun yola çıkacağında Akay memurları ittifak edememişler bir türlü. Kimisi birinci, kimisi ikinci vapur, di- yor. Meğer bu işde de kurnazlık varmış. Her iki gemi de kalkacakmış. Kalaba: lığı bu suretle paylaşıp Ada yolculuğu- nu, sefinei Nuhta imiş gibi yapmamı: za meydan vermek istememişler! Fakat bunu biz bilir miyiz ya? Ağacından sil kelenen dut gibi iskelenin orasın rasına dağılıp kaybettik biribirimizil > Yazan; Sabih Alaçam ger ii ği ll ie mermi SEYAHA Kafilenin içinde en aval da| sam gerek ki, gözlerimi faltaşi tığım halde ne bayan yengel müthiş, pek müthiş olduğum ettiğim yüzünü görebiliyordur Bobinin kuyruğunu | “ | | Ada, Ada, güzel Ada. | Tabiat sevgisi: Güzel duygu den anlayan bir göz, anlar. Yalnız tabiata, tabii olu masını bilmeli ve tabiatı sew canımız imiş gibi sevmeli. i Ilık rüzgâr ile boğuculuğun! den güneşin altında bunları & rum. Herkes işle meşgul. Birin peşinde, birimiz su derdinde, şokola uğrunda fedai; ve içir sıcağımız olan da - hayatta İs rastigelmek benim taliimdir! ile yarenlik etmekte, Bu hengit çama da - beceriksizliğinden # Öyledir yengeciğim, böj! geciğim, diyip arabaya yas düşüyor. Yaşasın tembellik, ve ticesi olan şairlik! Adada coj rusu! Kafiyeler, kafatasımda | yapıyorlar: Ada, moda, eda, vef Bu kadarını bulduktan sonr kolay. Mesele yok, iş üç neli kaldı, demektir | Haydi bakalım, ver elini Gözlerimiz, koya kavuşunü neşe ile oyalanıyor. Sahil £ Daha ileride iskele ve beyârli nip gelin gibi kırıtan emekdir purlarından 6 numaranın sili u güzel manzarayı seyre pi lamadım. Bayan yengenin mü lerile derhal, derhal seçilen çetmek için, yine bayan yeni hiş emirlerile derhal, derhal e kucağım paketlerle doldur” mallığın, Belediyenin tenbihiji rıldığını düşüne düşüne W altında ayaklarım kaya kafi ge