si elli y. adını nasıl ortada b Şükran Emineye p met tanış Ni sevseydiniz.. eğer, TAHIYE diyor duruyordu, anı, tam ve olguş le, bütün şevki, bi zafile seviyordu, ran gözyaşından | Xrzan: NİYAZİ ACUN ra ben diy örum Foto; Rekor kün değil çerafiğın hülyaların hakikat olduğu bu i şirin İstanbula, çocukluğumdan beri ya ben demişiim nek istiyordum. İşte.. nihayet geldim ercihinizi yaptınız. bir yabancılık havası içinde k “Boğazın bu lâyemut güzelliği karşısın: İnsan gayri eyi kendinden geçiyor. ii Bakınız: Şu manzarayı hangi ressam eceğim.. gideceğimedebilir 21.» fim.. Allaha ısmyBu sözleri ban söyliyen, si se- a anın kendine uzay ve genç filim artisti ” Tahiye n, Şükranı kaybejKendisile geceleri hıncahınç in ı, Şükranın buz gi me içinde gatapalirdan başka bulunmuyan iin de Belvü bah- İade, karşılıklı konuşuyor le biriiği e € biriciğim. beni Te kadın ellerile ii e tarafa ini onun suc bali mavi sularında beyaz köpük- ie r... be ilerleyen bir gaz vapuru,. ve uzağın: .. İnanmıyo lerleyen bir gaz vap ğ riye döndü.. bir ida Şirketi Hayriye vapurları. yelecek zannediyağ Si İlere doğru yayılan köpüklü dal- medi arkasından, ie güreşin altında bazan altın renklere “ünüyo sevdi k ze ik, Şi Şüksanını Evet dedim. Boğazlarımıza diyecek a dişlerini teen bir gülüşle: Li — İnanır mısınız.. İstanbul o kadar ho- sa gitti ki, in lm âdeta bir büyük şehrin çi 2ösi olacak ban ii a Tin # Benim dedelerim aabiladür Babam sediyordu. tadan iş e. na gitmiş, işte »rlerinin etrafındı suretle bende Mis Kitkat şehrinde şuyordu, Akşam (47 senesin de dünya a geldim sanların, çamurlu | Onun, İstanbulu neden bu kadar çok ükliye gidişleriniidi wi anlamıştım. Ibk ılık esen üfr siy. ıvırcık saçlarını dal- Mir Eye yl üzüme benzeyen göz- ive rengi kürkün gülümseyerek : kıra, kenardaki ol — Biz Mik, İstanbulu çok severiz. tanbul bizim âdeta bir sayfiye şehi- nan gövdesi, üziMiz gibidir. n gibi, biraz kuiİstanbulu re seyyah bir Mısırlıya, ırde duruyordu v seyyah diyem bakıyordu. öğ Me m garıon geldi. Elinde- eği verdi bile atlayınca şi ea ni et birdenbire sevindi. li; gözlerini açtığgekleri ie a başladı. al vardı ızaklaşmıştı. Sevinçle par gözlerine baktım çiçeklerin li bir Vi taraından İdiğine hükmelmişlim; fak benim (yanlış hükmümü derhal task “ettir Öğ — Dünyada en çok sevdiğim şeyler- ie ün vi in in İstanbulda ne güzel kulu çiçekler yetiştiriliyor. D | Kel Gi göstererek : ERVİ — Şu karanfiller koklanmaz mı? dedi. | *i. » Bir plâj müdaviminin regini andıran imerliğine yakışan sade ve şık elbisesini, iğenip beğenmediğimi sardu, — Çok e dedim. — e İn ayini hayır. Bu beğendiğiniz elbi- seyi İstanbulda diktirdim. İstanbulda şık gezmek isteyen bir kadın. için Avrupa binler di- kiyorlar. İstanbulda bulunduğum müddetçe bir kaç elbise daha ye im. GA Kısa ve derin bir süküttan sonra, ın. üzerinde duran “Yarım ia Me aldı. Sahileleri e döndü bakıyı Birden > ana dö — e Salak kadın isimleri i de oğru mudur; yoksa bir ye muharririn madı müsteari mıdır ? — Hepsi kadın mubarrirlerimizin im: zasıdır, Mısırda hep EN a ka- nlar inkilâptan sonra, her ada mu valfakiyetle çalışıyor. Darısı an Mısır kadınlarımıza Bilmezsiniz. ir bir i dının çalışmasını Sigon ar. Hal buki, bu hiç doğru değil. Bundan üç sene evvel Portsait Ame- rikan kktebile n mezun oldum. Babam öldü. Ailemizin biricik maddi ge eli eni baı babamdı. Akrabaların yardımına muh- için, benim çalışmam daha münasip idi. Küçüklüğümden beri dansı GEVSKİLA: rr boş vakitlerimde dans ile meşgul olurdum Badya yn idik, bir gece tiyatro: iştik. O gece hemen kararımı ver- adya alacağım direktörlüğüne müra- caat ettim, bana: — Ne biliyorsun? dediler. — Dans, dedim. Kısa bir süküttan sonra, masanın Üzerinde duran (Yarım Ay) mecmuaşsını aldı. Prova yaptım. Edl Üç; senelik artistim. Benim artist olacağımı haber alan akrabalarım, beni zengin bir Mısırlı ile nişan- li nişanladılar ema, iş işten çoktan gis ti. Bende artist ölmek; için büyük bir yandı, aşkım, sevgim san'at oldu, he niyanlımı ıdan ayrıldım. — Mısırda artistler i iyi para kazanırlar: mi? — İyi e e sahnelerde oyna- yarak çok p — Mısırlı lar “emaşann hangi kısmını orlar? — Mis irklar, ciddi tiyatro eserlerini pek o kadar sevmezler.. hafif operetler, revüler ve ve lr çok hoşlanırlar. — En ziyade sahnede mi yoksa filim- de mi mi galıştımız? öphesiz ki en ziyade sehnede ca- lıştım, Mısırda büyük yere filim kumpan- yaları yoktür? bu sebeple o kumpanyalarda devamlı çalışılmaz. Filim çevirdikleri va- kit çalıştım. - Ne kadar filim çevirdiniz? — Üç senelik artistlik hayatımda altı filim çevirdim! Doktor Ferhat, Sahra, Hel: mi, Şaban, Revü, Viydat. Vi ydat şarkılıdır. — Avrupa sahnelerinde, çalıştınız mı? ük revülerde, birçok rinde oynama Hangisi mukabil tekliflerimi kabul ederse orada oynayacağım Etrafın sesizliğini ihlâl etmemek için susmuştu. Melânkolik bakışlı siyah gözleri, Marmaranın en pırıl pırıldayan engin sularına daldı. Çok derin düşünce- lerin ağır uykusundan uyanır gibi yavaş yavaş gözlerine neş'eler dolar: stanbulda ei şey var. Yalnız bir şey noksan. Aca zam tabii dekor içimiz: ne e Bilimler çetrilmezi Mısırdaki filim ei eni ve ye eşil ak bulda her yer cennet... Sorduğu bu suallere makul cevaplar mek elimde değildi Kendimi onun sizlerden kurtarmak için ben sordum: artistliği ile sahne artistliği gibi farklar vardır? ikisinin kendine göri ilim e ne e z0r- karşıya bulunursunuz, ufak bi hasıl olacak tehlikeyi çlMN?. Sinemada da binlerce ve e ziyası içinde çalışmak işkencesi vard — Sine Sl aşk skenlişiki çevirirken höyecan e misiniz Şüphesiz... Ben yalnız aşk sahnele- ii değil, bütün elini heyecan du- yarım. En ziyade iz mi yoksa komik Siliği mi seviyorsunu, ire e tercih ederim. Dansa çok m akin Bahçesin alafranga mer in bir Karyoka sesi, karşımdaki Mi- e A e harekete getirdi; ve arak sorduğum aşk hakkın- daki kirlerin beraberce dansederken : m yeğâne aşkım san'at ve dans- tır, dd e uçar gibi dönmeye başladı. 13