15 Eylül 1937 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 25

ip içinde ci R ÇEŞME.. n ortasina bıraka sak AKŞAM! is gibi kokmuş / inin çekmesindeş ak, kremadan bil © Filizin yüzü gül IE ane — Başı 3 üncü sayfada — sun çocuğum... ialâ seviyordu. O, buralardan çekilip ———— we emiş bir neye döndü. alışmıştı lil, Aliçolar, Kar, | kanatları kopuk bir kuş gibi orada, gibi bütün dünyâda sürükleniyordu. mleri hürmetle ayiVacidenin avukatı boşanma kararını ırunları olan Kan işti. Remzi onun aralarındaki resmi bağ TE Yarım (agözülünce.. artık içinden yaşama duy- mlerin son sengiti alınmış bir insan yi ve ile hayatın ir türlü eski giyl!D4 tıraktı kendin ları sönüp giderke Onu, dünyada eşi az ilanı bir ateşle u milli sporugbtişti. Onun için ağlamış, istirap çekmiş, cidden takdire öneme kovulmağı, ölünceye kadar layıp köy köy * ksuz kalmağı göze almıştı. Halbukio.. ve 4 Ep > insanı dinlendiren yuvayı geride akar: m aramağa atılmıştı. kten sonra zenbereği gevşi Ona o karar ba ia doğrusu rahsli) ri, bizim kadar & zel bir harekettir teşkilât tarafınd Yacideden umudunu kesince, babasının iş takip edeceklereğini yerine getirmiş olmak için tekrar ran pehlivanlarımandi. Hayatındaki kadın gibi, yaşayışı alini kuracak olu değişmişti. bir tarihte w Macaristanda ziraat tahsilini bitiren, gı gün, art bk j gü nl inik koca çiftliğini son sistem maki- icab ettiği kadlerle idare eden eski çalışkan, dürüst, iâniyoruz... kalpli Remzi, o kadar değişmişti ki.. İmer Besim kii gündüz içiyor; gideni unutamıyordu. r fırtına savrukluğu ile içindeki ihti- e heyecan kaynağını boşaitmış.. dHunuzu muhafrtide kalana içi saman dolu bir kukladan ediniz — işka birşey bırakmamıştı. l ir yıl içinde yuvaya cıvıl cıvıl kara k çocuk karıştı Remzi, kü- k karyolanın başında babasının yıllardır iği bu minimini yavruya bakarken Ayalinde bakışları ay ışığı e e mi ile yıldızlanan iki siyah emzi, yana yana diğandi Ki rü oi iü Di Vacidenin olmadığı için yine STANBUL indeti bütün değildir. . *. * w iri atay — Remzi kendini öyle yorucu, öldürücü ir zevk âlemine kaptırdı ki... Günden e > — ine sararıp di başladığı, babasının n Yeni Teftözünden bile kaçmı Yıllardır. ailenin EE” e Ez yapan n Fe rdi Tamer; birgün -LER ©“ adamı karşısına aldı. Göğsünü e dinledi kten sonra ona, en acı VKİ: : he en kestirme sözlerle söyledi. mzi, doktorun sözleri bitince kayıt- ylül ke R omuzlarını silkerek; bu yer 1! takip al — Biliyorsun doktor, iki kere evlendim; dedi. Karılarımın ikiside beni bırakıp gitliler. Vacidenin kaçışı karşısında ne düşündün bilmem? Fakat ötekinin.. çiftlik müdürünün oğlu ile gidişi herhalde seni de sinirlendirmiştir. Lâkin bulmuyorum. Babamı getirmek için evlenmekle büyük bir hataya düşmüştüm. İçimde bu kadına verilecek ne vardır Haklı olarak oda bu ayyaş heriften, kendine hiçbir gün yakınlık gös- termiyen bu soğuk adamdan kaçtı. Buna yanmadım, üzülmedim. Çocuğa zaten o bakmiyordu. Sütninesi var, dadısı var.. sıhhati de yerinde. benim asıl derdim VWacideden geliyor doktor. Onu mıyorum İçim bal peteklerine Şu ayrılıkla ki... Onda bin bir çiçekten alınmış eşsiz bir tat... Benim içimde bir kadından gelen bin bir zehir var. Vacideyi o unutmayışım sizce - ve bu günün düşünüşü ile herkesce - pek gayri tabii görülebilir. Fakat doktor, bu bir hastalık bence. Önüne geçemediğim bir hastalık bu... Sonra Wacidenin a mektubundaki kıran satırları, onun haberini nasıl e uzun uzun ve Ni acı bir dille an Bn > MH 2 G G 5 Cc < a İni 5 o unuta- döndü doktor. Kinibuki doktor, işin içyüzünü herkes- den iyi biliyordu. NE böyle olacağını ummamıştı. Vacide genç, güzle, bilgili bir kadındı Nasıl olsa yeniden kenisine bir hayat yapabilirdi. Remzi de o ağır mektubdan sonra çaburak ondan soğur; bir. başkası ile evlenerek ut olur; bir de çocuk .. Kurtoğlu ailesinin dileği de yerine gelmiş olurdu. Doktor birân sarsıldı. İhtiyarlamıştı. Belki sayılı günler yaşıyordu. İçinde sak- ladığı busırla ölürse.. rahat edemiyeceğini düşündü. Ve Remziye; üç yıl önce yapılan büyük RR hikâyesini anlati:... > adam dinledikçe ateşleniyor; sö- leri ışıklarla, düşen omuzları hayat hamleleri ile doluyordu. Artık doktorla rk olmuşlardı. Bu beyaz saçlı, gözlerinin bakışı yorgun adamla her e kırlarda.. bir aç gölgesinde, bir kaya başında, bir su kena- rında Ye konuşmak.. ona tatlı bir avunç veriyordu. Bu alan doktorda tuhaf bir neşe vardı. Remziyi omuzlarından kavrıyarak : — Delikanlı, şöyle Ri il Bir az yorulacağız ama aldır be Şu senin ünlü çeşmer © gölürmeni İetiyorani. Remzi sarardı. «Elimde değil, gide- mem» de diyemedi Yürümeğe başladılar. Doktor konuşuyordu — Yıllar, acıları si ilindirinden geçirince birşey kalmaz ortada. herdert eskir gider. Durmadan kaynıyan bir sevgiyide hiç 2 'DİKİŞMAKİNASI ————> dinmiyecek sanırız. hesapdır oğlum. Bu sözlerin hiçbiri Remzinin kulağına girmiyordu. O Uzaktan görününce kuvvetle sarsıldı. Kırık bir sesle : — Bizim bütün hayatımız burada baş- lamıştı doktor, dedi. Yine burada tükendi, acide son gece burada kollarımdan sıyrıldı. Daha sözlerini bitirmemişti ki.. çeşme- nin arkasından küçük bir kadın süzüldü. buzlu su serpilmiş fakat bu yanlış bir çeşme Karşısında gözlerinin yangınlı bakışları, solgun b züne serpilen gür siyah saçları ve sn kolları ile Vacide duruyordu. ellerini im görlerinde do- 1) edi "Be nasıl bir adı ? Ölen sevgilinin bu Veni canlı bir yali ile karşılaşacağını ummamıştı hiç bu, ne bir hayal, ne ek masin” a dan korkulan bir rüya idi. Unutmasına yardim etmek için Ge öl in bata verilen genç ka di kollarına atılmış ağlı- yordu. Dektor elleri ile hazır ladığı sahne” nin 0 dayanamamış, çoktan uzak- laşmı Koc ll Li güneşin son milla Sar ve bu oşıklar.. benek benek genç kadının yaşlı gözlerinde, saç- larında kızıltılar yapıyor İkisi de iaik halde değillerdi. Elele çeşmenin taşları üstüne çıktılar Wacide bu dafa gözlerini.. kendisine büyük bir hayranlık ve sonsuz bir iie ba- kan genç adamın gözlerine ırdı. Remzi, dizleri dibinde onun parmak uçlarını birer birer öperek: tık ölünceye kadar beraber ya: şayacağız. hiç. hiç ayrılmayacağız sevgilil.. diyordu. Bizi ayıracak bir tek kuvvet kal- madı artık... BİSİKLET ———> GRAMOFON mm İRİ İTİ) MAKINA ALETLERİNİZ e e İNİ İD 4 ZYGOMALA ielailat (İN YA İİr4 MER E dr rr Ta ese i Ri ill