Muharrirler Eşek besliyecekler, Ankara caddesinde Aygır haraları kurulacak! Geçenlerde, yeti, wardletmişti. Him e He ayvanat cemi f eşeklere nlara Afat iyi Geçen gün de gazetelerde, hatır! e bir l aygırlarını (iyi dağıtıyormuş El yetiştirenlere ( ikramiye i, bu vw andan sonra aygırlara dagün doğdu demek başlarına gördükçe, doğmad ığıma ke ismele, konmak için mutlaka dört ayaklı olmağa lüzum yok ya, Hayvanın iki ayaklısı da olur, Yeter daima dört ayak üstüne düşebi Neyse, lâfı uzatıp da mevzuu kaybe bele kalemi kâğıdı; hayvanlığın imrenmeğe lâyık olduğunu isbat maksadile almadim elime, aygır, at, eşek, hindi, tavuk, faidelerinden, sek, bize Edi, küz, koyun, inek hizmetlerinden ayri fenalıkları dokunma: yan hayvanlardır. Ve bizler, dünya kuru- la'ıdanberi, hayvan cıkların etlerile, sütlerile, yağlarile, ilik ve beyinlerile beslemişizdir. kursaklarımızı; bu ü meselâ şu ayağımdaki bile anı tabanında, oköselesinde bu hayvancıkların hakları: vardır. Hi kunduranın Hülâsa, bu hayvancıklardan ettiğimiz sayısız istifadeleri, le- rimizden bile görememişizdir, en yakın hemcin diyebilirim. Şu halde, onlara iyi bakmak, ve onlara iyi bakılmasını temin e bizler için ödenmesi elzem bir borçt Fakat ne yalan söyliyeyim, bu borcun ödenmeğe başlandığını bildiren bana, sevinç kadar elem de verdi. Ve: havadis ba, dedim, borç niçin diğer bazı Aca makamlarımız ödemekte (o Ziraat Bakanlığından ibret almıyorlar? “Yoksa borçları bini aştığı için, yegâne çareyi, buzlu hoşafla kaşık sallamakta mı bulu» yorar — i Körler Görüyor, Surlar DESEN ! © Dilsizler'Komuşuyor:* iÇ RR * “Günah Gönüllüleri (Roman) M. 5. Bu Sayıdaki al ER Bazıları Çağlayan (Bir Hikâye) Cahit Uçuk Morg. ama fi Naci Sadullak © Avar Si el © Ziya Şakır © İstanbulu : Göresim Geldi e Fatuş (Bir Hikâye) “Mümtaz Zeki : * Napoleonun. pe Mektabları Önünd paşam Son Fantazi) —Löleler (Fani Mustafa Niyazi > Mada: — Canım, diyeceksiniz, müruru zamana uğramaları yaklaşan bu borçl buğu larına iyi bak a ikramiye verilmesi arasında ne mür bet var ki? Bazı hayvanlı bizlere hizmetleri, a; yardımları dokunan birer mahlük oldukları içindir ki, ihtimam gösterilmesini istiyor Ve bu faideli canlı eserlerin yetiştiri- cilerini, en yüklü ikramiyelere o lâyık bulüyorüz. Fakat faideli eser, yetistiricisi maddi manevi teşvike lâyık görülen eser, sade eti, budu yenilen hayvanl ar mıdır? Meselâ: edebi, ilmi, fenni, iktisadi, içtimai bir eser; insanlığa, besli bir aygır, güçlü kuvvetli bir eşek, semiz bir tavuk, yağlı bir kez kadar olsun faideli ve lâzım değil midir? O hal de niçin edebi, ilmi, fenni, eser iktisadi, içlimai eser ler, eşek, ahırlarının, inek kadar olsun yardım görmüyorlar ? de Böyle bir yardıma onlar neden lâyık değil? Böyle bir yardıma lâyık eser mi çikmiyorr Çıkmiyorsa Bu sebe, bepler bulunduktan sonra, ona si bir sebepleri nedir? leri araştırmak istemez mi? Se- yol tutulması icabetmez mi? Bu yol nasıl tutulacak? Bu işi kim üzerine alacak? Bazen haklı, bazen haksız.. bazen yerli, bazen yersiz eser mennetmekle iş olup biter mi? Mazinin tesliyesi yapılırken, is- tikbali Bütün bu sorgular karşılıksız kalırsa?... düşünmek te gerek değil midir? şeler telif olunmuş sabilmek için, matbaala- yanı başında birer aygır o harası muharrirler de; fakir nafakalarından kısıp, birer eşek beslemeğe mecbur kalacaklar açacaklar, zavallı eser telif edebilmek için, Ziraat Bakanlığının adadığı ikramiyeyi kazanmağa çalışacaklar | i