a AKTI in Tefrikası: 25 Ölü J Yaman müddeiumümüiye düş- Az kalsın Feyyazı ipe çe- sandım, Yalnız canımı #i- sey daha var... Cesedi evvel buldular... Nasıl da hâlâ bize göstermedi - | * Ceset katillere gösterilir. , *ki müddeiumumi fazla > bilmiyor. O kurnazsa ben İn d zum... Ama şu Fey- Bı bana çok şey ödiyecek.., , *Orgulardan, bu müvacehe- » bir netice çıkmayınca ör Bey Balıkçı Mehmedi tah- *demedi, Mehmet boyun büktü: a Kanun ne diyorsa onu ya- Mae yefendi. Di hir Bey, balıkçının elini >> Kalbini ferah tut Mehmet. *t, ümit ettiğinden çok daha kendini gösterecek, hak ye- lacaktır, İh, vedu, İstanbul müddeiumu- İh, “Ne bir tezkere yazdı. Maz- n mevkuf olanların daha bir H kendi emrinde bırakılma- “rica etti. İlk tahkikatın w- Süreceğini bildirdi. " da keçe, iki cinayet ara - münasebeti kavrayordu. bir gencin ölümü ile, bara- Yeni doğan bir çocuğun bo- ı arasmdaki rabrtalar fik- <anlanıyordu, Akşam geç vakit İstesbuldan P aldı. Maznunların evinde ma muvafakat © edilmişti. <A cok sevindi i aŞIT Karnı” <minim,, diye söylendi. | i 0 | Rıdvan, bey, Nesrinin odasma “ce, hastanın etrafmda bulu- Doka bir telâş aldı. ing or Cemil, hemen yatağın haz durdu. Hastasını himaye- m» lüzum görürse müdafaa» Yar vermişti. ayan tir tir. titriyordu. Bir A yaslanmış, gözleri yerin- Uğramiş, düşmemek için tu- ordu. *Yyaz da afallamıştı. Ne di- ini şaşırmıştı. 'an bey etrafa baktı ve sor- Ne da nedir?, Ne oluyor?. & İemedi, eşikten bir adım da» dı. P Mere: Rıdvan beyin içeri gir- k a | | — tereddüdünü topladı: me Susayan Gönül | Statosipi halini Yazan * Selâmi İzzet lüm tehlikesi geçiriyor. Henüz ü- midimi kesmedim, fakat ufak bir heyecan bu ümidimi de bana kay- bettirir.. Bu odaya'girmiyeceksi *| köyüne inmeğe mecbur kalan| niz, ne siz, ne de hanımefendi.. Rıdvan Bey, kendinden geçmiş, İ sersemlemiş bir halde eşiğe mık » İ lanıp kalmıştı. Mırıldanıyordu: — Kızım ölüyor... Feyyaz, bu sersemlemeden isti- fade etti, Rıdvan Beyin koluna girip sürükledi. Aşağıdaki büyük salona indi - ler. Feyaz müstakbel kaympede- rini kanapeye oturttu ve dinledi. Neden sonra Rıdvan bey biraz kendine geldi. Gözlerini açıp ka- padı, silkindi: — Rüya mı gördüm?. — Hayır. Rıdvan bey kalktı; Aklı başın- Ida gelmişti. Haykırdı: — Söyle, felâket haberini ver. — Asabileşmeyiniz. Sinirlenir- seniz ağzımı açmam. — Benim içim kanarken, her- hangi bir ayıptan kızarmak umu- ——— — —— £ Fen:Âleminde Sayan .. ——— Profesör Maks Kuzins yaptığı seyahati anlatıyor Yugoslavyada Lyubiyana ya - kınmda bulunan Murska Sobota Stratosfer balonu ile göğe çıkmış | olan Prof. Maks Kuzins, hava- lanması hakkında Politika gaze- tesine aşağıdaki sözleri söylemiş- tir: “— Stratosfer balonu on dört bin metre murabbar gazlı hava çıktığımız zaman balona yalnız üç bin dört yüz metre murabba! İ gaz doldurmuştuk. o Yükselmeğe başladığımız zaman balonumuz İ büyük bir sucuğa benziyordu. Fa- | kat yükseldikçe hava baskısının azlığı yüzünden düzelmiş ve ken- dine mahsus olan yuvarlaklığı al- mıştır. Balonun sepetinin bölme çiz * gisi iki metredir. içinde iki du- var vardır ve bunların ara yeri alabilecek büyüklüktedir. Yola | Tefrika No. 1 Dârâ kaybolan sevgi- lisini arıyordu Mağrur hükümdar, ilk defa mböl (Ahora)nın önündel diz çöktü: “Onu bana bağışlarsan, bütün çeşmelerden su yerine şarap akıtacağım!,, Başlangıç Dara ve İskender devri. Babildeyiz. Dara, mabut Ahora (1) aın ö- nünde diz çökmüş.. Yalvarıyor: “Ey nizamı hükümetin ve hü- kümdarların hâmisi ulu mabut! Yer yüzünde biricik sevgilim 0- lan (Ardo) vu hâlâ bulamadılar. Sen ki bütün mabutlarım mabudu ve yeri, göğü yaradansın! Onu benden niçin esirgedin? Sevgili- mi çok özledim, ey merhametli mabut! Onu, kim çalıp götürdü havasızdır. Sepetin karaya bo - yanmış olan alt parçası üst par- çasından daha az büyüktür. Se- rumda değildir.. Ne oldu, söyleyi- | pet bu kara parçada güneşin sıcak ise, affediyorum... Ardo'yu bâna gönder! Sevgilimin ılık nefesini her gece göğsümde duymıya alış- tım. Onu tekrar bana iade. eder- BABİL VE PERSEPOLİS SARAVLARINDA DÂRÂ.. İSKENDER niz. Azap çekiyorum. — Ben çekmiyor muyum... — Anlaşılıyor.. Demek kızım.. — Kızınız her türlü şüpheden varestedir, sizin yüzünüzü kızar- tacak bir şey yapmadı. Rıdvan bey, derin, rahat nefes aldı. Feyazın elini tuttu: — Sahi mi?. — Ben ömrümde yalan söyle- medim. — Peki, neden, muztaripsiniz. | “ben bir mai “Nesrinin huyunu ân — Anlatınız. — Sükünetinizi muhafaza ede- ceğinize 4öz veriniz. — Söyleyin.. — Nasıl söyliyeyim. Bunu bir delilik.. Muvakkat, genci bir cin- net telâkki ediniz. — Bir... cinnet mi?. — Sakin duracağınıza yemin ettiniz. — Peki, devam edin. (Devamı var) Malül gazilerin toplantısı Ankarada Malül Gaziler o Cemiyeti İstanbul şubesinin — senelik derneği 318-934 cuma günü saat 14 te Üni- İiğr ile ısmıyor ve ak parçada da sıcaklığı kendinden atıyordu. Se- pette girim için iki büyük delik vardır ve bunlar sımsıkı kapanır. Ealon yüvarlâk biçimdedir. Se - petteki delikler tam oturma yer - i lerinin üstündedir. Bunun için kaza çıkınca hemen paraşütlerle kendimizi aşağı bırakabilirdik. Fakat Bunları kullanmağa lüzum kalmadı. Kolayca indik. Sepette etrafı yörüp araştırmak için dâba bir kâç delik vardır. 7 rdâ'ğök'ür yalnız içecek dolu iki termos şişe- si vardı. Çok iyi giyinmiştik. Böyle olmakla beraber çok soğuk vardı. Sepeti hazırlarken olduk- ça aldandık. Sepet içinde sıcak- lığın sıfır üstünde On beş olması İâzımken tam sıfırdı. Diğer ta » raftan dışarıda soğuk sıfır altında otuz beşe kadar iniyordu. Eğer sepet baştan başa karaya boyan - mış olsaydı içindeki sıcaklığın sıfır üstnde kırka kadar çıkacağı açıktı. Sepet içinde soluğumuzdan bir santimetre kalınlığında buz tut - i muştu. Belçikada Namür'dan altıyı on İ versite konferans salonunda toplanacak- | ar. Yasanın 8 inci maddesi (o mucibince yeni idare heyeti intihap edileceğinden 17 inci maddeye göre azayı asliyenin aidatını tamamen ödiyerek rey hakkına sahip olmak üzere cemiyetten derneğe İ âza olmıyan malül © arkadaşlarımın da İç Müsaade ederseniz size ben | <emiyetimizin maksadı teşekkülü hak- vereyim, iye yvelâ bu saatte, bu odada iz var?.. Bumu izah ediniz. — > Peki, Fakat buradan gide- A m etmiyelim.. Kızınız.. © olmuş?. Rin hanım canı üstünde. kayi Beyin gırtlağı düğüm- e Kalbi çarptı: © diyorsunuz?. İ | kında fikir edinebilmeleri için muay- yen vakitte samiin sıfatiyle bulunabile- | cekleri ilân olunur. Istanbul Kumandanlığı Simalma Komisyonu İlânları İstanbul o Kumandanlığı kıt atı hayvanatı ihtiyacı i- çin kapalı zarf usuliyle sekiz geçe havalandık. Başlan - gıçta yavaş yavaş yükseliyorduk. Sepetteki bütün makineleri ken - dim yaptım, En büyük yüksekli- ğe, görünüşe bakılırsa Baviyera göklerinde eriştik. o Almanyada görünce | duhul varakası almaları ve cemiyetimize| toprağa inmeği düşündüm, Fakat esen yel bizi buralara kadar attı. Sepetin içi çok soğuktu, hava ise çok fena bozulmuştu. O ka- dar ki burnumuzdan kan gelmeğe başladı. Nereye gideceğimizi hep doğru olarak kestiriyorduk ve ilkte bozük olduğunu bilmediği « miz radyo makinesi ile raporlar gönderdik.,, Profesör, rekor kırmak isteği ile işlemediğini ve yegâne dileği bilgi araştırmaları olduğunu ve vaya Kiş atılmak istedi. | 521.000 kilo kuru ot alma- | bu havalanmanın kaça oturduğu Na Sie e e yecanlanırsa ölür. ta. Peki ama bu nedir?. Ne ol- Ni em döndü: em yDoke, im yok mu Cemil Bey? | “OT yeli-şt ve kat'i bir ses- SE Ki, 7535 Beyin hakkı var. O © Gru yapınız. Kızınız ö- ir caktır. İhalesi 10/9/934 ta-| rih pazartesi günü saat 15 | tedir. Taliplerin şartname - | yi görmek üzere her gün ve pazarlığa iştirak için o gün teminatı o muvakkateleriyle birlikte ihale günü ve vak- tinde Fındıklıda Fırka Satın alma komisyo; müraca - atları, 629) ; SİZEİZİ sd rini nun salli göğse iğ ilinde, nu ancak Brükselde sayabileceği- ni söylemiştir. Türk—Yunan ofisi dün toplandı Türk — Yunan Ofisi dün Nemliza- de Mithat Beyin riyasetinde toplanmış» tır. Dünkü toplanmada Ofisin yeni ha» zırladığı nizamname ve iki gi “yiyecek ve sen, Babilin bütün çeşmelerinden bir hafta su yerine şarap akıtaca- gım, ya mabut! Babil kızlarını ne- şe ve şarap içine boğacağım ve bütün mabetlerin tozlanmış mer- mer sütunlarını şarapla yıkatacs- gım!,, ... İran hükümdarı, bir aydanberi Babil sarayından esrarengiz bir surette kaybolan sevgilisi (Ardo) yu aratıyordu. Şehrin büyük, kü- sük bütün sokaklarında dolaşan münadiler, hükümdar. sevgili”. sini bulana bir talan altın verile- ceğini ilân ediyorlardı. İranın seksen milyon nüfusu içinde hükümdarın sevgilisini ta- nımıyan yok gibiydi. Dara Babil- den Mısıra gelirken sevgilisi (Ar- do) yu (Uğur timsali) olarak ya: nmda bulundurmuştu. Dârâ, bu güzel kızı, iki sene ev» | vel bereket mabudesi Anahit'i zi- yarete gittiği zaman bulmuştu. İran hükümdarı bir gece (Bereket mabudesi) ni ziyaretten döndüğü zaman: “Yarın tekrar beni ziya- rete gel, Çünkü sana kızım Ardo- yu takdim edeceğim!,, ; sözlerini rüyasında işitmiş ve ertesi gün yatağından fırlıyarak (Anahit) mabedine koşmuştu. Ardo, topuk- larına kadar uzun kumral saçları” ! nın içine gömülmüş, kırmızı grs- nitlerin üzerinde yatıyordu. Dirâ o güne kadar bu derece güzel vücutlu ve sebhar bakışlı bir kadın görmemişti. Ardo henüz on yedi yaşlarında orta boylu, tombul ve gözleri güneşten par- lak, vücudu güneşten sıcak bir Kızdı. Dârâ ber yılın ton baharını (Svz) şehrinde geçirirken, o sene sevgilisiyle beraber Fabile ge'- | Dirâ, her felâket karşısında İ metli mabudem!,, diyerek yak TEP 35 — VARTT < 23 AĞUSTOS 1934 gs» Yazan: İsbak Fesdi tünden sarkan salkımlar sararmı- ya başladığı zaman doğar!,, İste Dârâ bu meşhur kitabeyi, altındaki iki cümlenin hatırı için şehir kapısına talik ettirmişti. Çünkü, Dârânın bundan evvel şa- raba ve kadına düşkün olmadığı muhakkaktı. (Suz) sarayında ka- dımdan ziyade Mısır köleleri hiz- met ediyor, ve şaraptan ziyade muz, gül, ve diğer meyve şerbetle- ri içiliyordu. Dârâ, Asur hüküm- darı (Nino) nun kitabesini oku- duktan sonra, sevgilisi Ardo'nun İ güzel vücudunu bir gece şarapla İ yıkamış ve o geceden sonra sev- ! gilisiyle beraber şarap içmeğe başlamıştı. Diârâ, bu kadar çok sevdiği bir İ kızı böyle kolayca elden çıkara” cağını hiçbir zaman hatırından geçirmezdi. (Ben (hükümdarlar hükümdarı Dârâ'nın sevgilisine İ kim göz dikebilir?) diyerek, sa- | bahlara kadar Babil (sarayında sorguya çekmediği, işkence yap * madığı kimse kalmıyordu. Babil şehri haricindeki (Ölüm kuyusu) şüpheli adamların ceset- leriyle dolmuştu. İşkence metice- âinde ağzından bir lâf almak mümkün olamıyan kimseler ölüm kuyusuna atılarak boğuluyorlardı. Sokaklarda ve civar köylerde sa- ray muhafızlarının kamçıları al tında ölenler de hesapsızdı. kendisini himaye ettiğini zanne- den mabut ( Ahora) ya yal- varmanın da faydasız oldu» ğunu görünce, bir sabah gü” neş doğmadan, bereket mabu- desi (Anahit) i ziyarete gitmişti. (Ardo) mademki (Anahit) in kr zıydı... Bereket mabüudesi, kızınm nerede bulunduğunu ve kimin ta- rafından kaçırıldığını elbette bi: lecekti. Dârâ, (Anahit mabedi) ne gi- rince, alnını mabudenin ayakları- na dayadı: “Onu senden istiyorum, merha» varmıya başladı. 4Devamı *arj (ay “RA Siran öy lerim, aydemir ların Ve faziletlerin haliki idi, - Zeki İrani lerin fikrine fırtına, iyi ruhlarla Kötü, ruhların kavgasından o hasıl ölürdü. Şim- şek, senin mabadann “devlere Marsi yegâ” ne sllâğı idi, Maydet ve hırslar, yani kötü ruhlu insanlar devlerin; çiftçiler ve buğcdarln fâziletperverler ür Ahoranm hâ. imleri nddedilirdi. (Akoru Mazda) bunlardan manda Niza- ni hillimetin de hömisi İdi, Hükümdar ları © hlmayr eder, onlara saltanafı © mişti. Babilin bağları ve şarapla” rı meşhurdu. Şehrin şimal kap sında Asurilerden kalma bir kita- hede, Semiramisin kocası (Ni- nos) un şarap havuzunda NASIİ | münkülip olarak ve dünü bundan sonra sükte ve refah bulsenki) Derdi, boğulduğu tasvir edilmişti. Dârâ bu kitabenin altına kendi İisaniY* | aünyadakl iyi ve küt le: “İyi hatıralara hürmet,, Güme | dele edeceklerdi. lesini yazdırarak kapının üstüne | astırrıışta,. Kitabenin altında gene lisaniyle şunlar yazılıydı: Asur ei mahut (Ahora) ya, fazla kaymet vermis, İran şehirlerinde o büyük maboller o yaptır. mayt. derhal (Ölüm Tuyusma) va uttırir ve mahe “Hayat: Dudaklarmı şaraba Ve İdin duvartarımı alnmı sürerek mabuttan 08 kadına yaklastırdığın gün başlar, | #era- mİ Ve'günah: Asma çardağınmı ÜS | maspera: bahseder ve düşmanlarını © mahvederdi. Ahera; (İyilik Me fenalık, doğruluk 6 yalançılıkk, nizam ile o karışıklık, dirlide ile ölüm arasmdaki mücadele ebediyen de- vam #leeek ve sanında o fenalık mahvola. cak, — karanlık aydınlığa, ölüm diriliğe Ba “wivi metie basli oluncaya kadar W ruhlar dalma müs. İran ; hükümdarları nrasmda; (Dürli, diğer hükümdarlerdan os mamıma bütün Düri, Ahorava hakaret edenleri * Dârânm istilâ tarihi — C. US 4. ğe »