AKŞAM ymm | li ve Çuvala BUZMAZ her Sene 16 — No: 5701 — Fiatı her yerde 5 kuruş PERŞEMBE — 23 Ağustos 1934 Telefon : 2A240 İdare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matbaa) - 20113 (Klişe) Tezlerin izahı bitti, bugün son celse akdedilecek Profesör Samoiloviçin ve Fuat paşanın tezleri çok. alkışlandı. Türk dili ikinci kurultayı, dün #aat on dörtle Dolmabahçe sar: yında toplanmıştır. Toplantıya Közim paşa riyaset etmiştir, Ret sicumhur Hz. saat on dörtte ma salonuna gelerek kendiler ayrılan locada oturmuşlar ve mi zakereyi takip etmişlerdir. Hz. nir refakatlerinde Fırka umu- mi kâtibi Recep bey bulunuyordu. Gazi | | İ i Geçen celseye ait zabıtlar okun- £ duktan sonra ticaret mektebi pro- fesörlerinden Hakkı Nezihi bey kürsüye gelerek dillerin menşei ve Türk dili hakkında tezini izah etti. Saat ikide başlıyan bu izahat üç buçuğa kadar devam etti, Bu müddet zarfında Hakkı Nezihi bey Türk dilinin Türk milleti ka: dar eski olduğunu söyledikten #onra menşelere temas etti. ve #ürkçenin diğer diller üzerine olan tesirinden bahsetti, On dakika aradan sonra mü- hendis mektebi profesörlerinden Salih Murat bey fizik bakımından Bil tezini izah etti. Salih Murat bey dedi ki: «Dil meselelerinin tetkikine mıldığı zaman evvelâ şöyle #ualler karşısnda kalırız: i İ Yukarıda Hakkı Nezihi! bay, tezin kurultay âzası Dolmabahçe sar A — Neden insanlar bir dile ile | konuşmuyorlar? B Kelimeler nasıl meydana gelmiştir?, C — Neden falanin adı filân da! cari olduğu ve bu (Devamı 2 mel sahifede) Kapanma saatleri Bakkallar: “Günde iki defa göç yapıyoruz,, diyorlar Dün matbaamıza bütün Ü dar bakkalları namma otuz. lik bir bakkal heyeti gelmi — Üsküdar bakkalları diyorlar ki — Dükkânların kapanması hak: kında verilen katar mucibince gıda maddeleri satan mağazalar #aat yirmi birde, “diğer hav zaruriye satanlar İse on dokuz. da kapanıyorlar, Halbuki biz maddelerile havayi olan şeyleri ayni dül yoruz. Petrol gi flit, kavun, karpuz, soda, ve sa- ire havayici zaruriyeden added lerek saat on dokuzdan sonra sa- ,tilmıyor. Buna mukabil yiyecek "eşyayı saat yirmi bire kadar sa- tabiliyoruz. Sant on dokuzdan sonra dük- kânın . camekânlarından, raflı yından sabunları, petrol teneke lerini, kavunları, karpuzları, 80- daları, çivitleri kaldırıp saklamak iâzim geliyor. Ertesi: sabah bütün bu sakla. nan eşyalar birer birer meydana Gikarılıyor. Bakkalların başına gelen zahmeti tasavvur edin. Sa- st yedi oldu mu kan ter içinde 'dükkândaki eşyanin yarısından fazlasını kaldırmak az şey midir? Ertesi sabah gene bunları mey- dana çıkarmak. Vitrinleri günde bakkallar gıda aruriyeden ında satı- a, sabun, çivit Z defa değiştirmek. Raflardan birinde tek bir kalıp sabun unut- / dunuz mu hemen beş lira ceza. Sonra bir çok fakirler, ameleler &vlerine elektrik alamamışlardır. Amelenin çoğu İşinden çıkınca evine yaya olarak döner. Bir kıs- mının fabrikası evden çok uzaktır. Bunlar saat yediden sonra gaz ak mak için bakkala gelince kendi lerinez — Gaz satamayız. Başka şey, Tim, diyoruz. Ve adamcağız o ge ceyi karanlıkta geçirmeğe bur oluyor, Halbuki petrol satılmadığı hak tütünden, rakıdan daha mi az lâ- zum olan şeylerdir? Biz dokuza kadar açık kalmak- tan vazgeçtik. Bütün Üsküdar dükkânları saat 8 de kapatmağa Fazıyız, Elverir ki saat 8 e kadar yaşamak için lâzım olan her şeyi, sabunu, ve saireyi de satabilelim.» Üsküdar bakkalları bu mesele hakkında Üsküdar kaymakamlığı: na müracaat etmişlerdir. Kendi- leri toplu bir halde İstanbul be- lediyesine de müracaat edecek lerdir, Başkasını vurmak istiyorlarmış ! Tarsusun bir köyünde bir karı koca öldürüldü Tarsusun Adanalı oğlu köyü ci- yarında Yeniköy mevkiinde bir karı koca öldürülmüştür. Maktul. İer Tarsusun Ömerli mahallesin: de oturan Molla Ali efendi ile zevcesi Hamide hanımdır. Bunlar hava tebdili için Adanalı oğlu yüne gitmişlerdi. Akşam çardakta otururlarkeni bir kaç silâhlı kendilerine ateş et- miş ve sonra bunlar savuşmuşlar. dır. Jandarma derhal tahkikata baş- lamıştır. Jandarma İbrahim oğlu Emin ve Ahmet ile Saim isminde üç kişiyi yakalamıştır. Şahitler silâh seslerinden sonra kaçanların bunlar olduğunu teşhis etmişler. dir. Bunun üzerine üç katil cü- rümlerini itiraf etmişlerdir. Katiller, düşmanları bulunan Sadık efendiye ateş etmek iste- diklerini, işte bir yanlışlık olduğu- nu söylemişlerdir. Kendileri ad- liyeye verilmişlerdir. Fransada Albert Sahcur ismin- de bir otomobil makinisti deniz. suyundan benzin ve petrol yap- manın yolunu bulmuştur. Maki mist bunu ilân ettiği zaman iptida kimse inanmamışlır. Fakat Al bert Saheur: — Bana bir litre tuzla su verin bir litre benzin yaparım, on bin. litre tuzlu su ile on bin litre ber zin yaparım. Bana denizleri verin, size benzinden Okyanoslar vücu- da getiririm. Diyerek ısrar edince ve tecrübe yapmağa hazır bulunduğunu sö, leyince iş ciddileşmiş, otomobil makinisti deniz suyundan benzin yapmağa davet edilmiştir. Albert Saheur Fransanın Rouen şehri civarında Sente aux Loups denilen yerde oturmaktadır. Bura- 'da küçük bir imalâthane vücüda gelirmiş, ağustosun on beşinci gü- nü bu imalâthanede tecrübeler yapılmıştır. Tecrübelerde harbiye, hava ne- Zaretlerinden birer memur, bir gok ecnebi ataşemiliterler, bük metin fenni müesseselerinden mü- tehassıslar ve bilhassa dünya pet yol şirketlerinin memurları bulun- muştur. Otomobil makinisti ge- len fen heyetine demiştir ki: «— Şimdiye kadar petrol çıkan ber yerde iptida tuzlu su bulundu: Hunu, sonra petrol tabakasi çık- tığını bilirsiniz. Ben bunu nazarı dikkate alarak tuzlu su ile benzin ârasında bir münasebet ola: düşündüm, tecrübelere başladım. İki arkadaşımla birlikte yaptığım tecrübeler nihayet iyi bir netice verdi. Tuzlu suyu benzin ve petrol Feci bir yanlışlık... Petrol meselesi halledilmiş. Birfransızdenizsuyundan petrol ve benzin yapıyor! Büyük bir fen heyeti huzurunda yapılan tecrübeler muvaffakiyetle neticelenmiş Albert Saheurun deniz suyunu benzin yapan makinesi haline getirmeğe muvaffak ok dum, Bu ameliyat kolaydır. Çimento, ile sıvanmış bir depoya tuzlu su dolduruyor. Su buradan çıkınca içinde kömür tozu bulunan bir süzgeçten geçiyor. Bundan sonra bir elektrik fırınına gidiyor. Bu fırında, içinde şimdi terkibini söy- liyemiyeceğim ecza dolu bir boru vardır. Tuzlu su buradan benzin olarak çıkıyor. Ikinci bir filitrede süzüldükten sonra başka bir de- poya çıkıyor. Bu muamele esnasında bir gram su bile kaybolmuyor. Ne kadar (Dayı T başlayınca) (Kadın papkalarnda kuş modasi