— 2 MAKKİ 23 AĞUSTOS 1934 Şoşing - Musolini g ftalya VE Avusturya | İM. Göring | Göring ring söylüyor müşterek Floranse, 22 (A.A.) — Havas | ajansından: Avusturya başvekili M. Schu- schnigg bu sabah saat 10,30 bura» ya muvaşalat etmiş ve bayraklar. la donanmış olan (İstasyonda M. Musiolini ile İtalyan ve Avustur - yalı şahsiyetler tarafından selâm- lanmıştır. Mülâkat hayret verecek mahi - yette hiç bir netice vermemesi icap etmekle beraber, Avusturya istik- lâli lehinde bir nümayiş kıymetini ve Almanyanın ihtiyatsızlık etme- den inkâr edemiyeceği bir siyasi manayı haiz olacaktır. Almanya, sulh arzusu hakkında meşkük ol- mıyan deliller gösetrmeğe (yani Fransa ve © İnbiltere tarafından Cenevreye dönmeğe ve misaka il- tihaka ve İtalya ( tarafından da, Roma protokolu esası dahilinde, müstakil Avusturyanın © iktisadi kalkınmasına matuf gayretlere iş tirake m edilmiştir. Floranse, 22 AA) — İstefa - ni ajansı bildiriyor: İtalyan hükümet reisi ile Avus- turya başvekili üç saat süren iki mülâkatta o bulunmuşlardır. Bu mülâkatlar esnasında iki memle keti siyasi, iktısadi ve barsi b larda alâkadar eden bütün mese- leler derin bir tarzda tetkik olun » muş“. ve. Avusturya (devleti. nin istiklâli ve mülki tamamiye- ti hususunda gerek usul ve gerek direktiflere dair fili bir birlik ha - sıl olmüştür. Avusturyanm tam 'dahıli mühtariyetinin de bulun- duğu bu istiklâl ve mülki tamami- yet Bütün Avrupa için müsbet bir menfaat ve Tuna (o mıntakasında | huzur ve sükünun muhafazası em- rinde de müsait bir © unsur teskil etmeketdri. İki devlet adamı, ik - bsadi vaziyet hakkında da, Roma protokolunun faydasını teyit | et- mişlerdir. Bu protokolun şümulü teksif ye tevsi olunmuştur. Keza, iki memleket < arasındaki teşriki mesainin daima daha ziyade inki- safını istihdaf edecek bir faaliye - tin İğzümü hakkında da mutabık Kalmışlardır, Müteveffa M. Dol fusun teşebbüs ve müdafaa ettiği bu direktiflör iki memleket mü - nasebatma ileride de hakim ola- caktır. Resmi tebliğ Viyana, 22 (A.A.) — Dün Flo- ranse'da M. Mussolini ile M. Schu- schnigg arasında yapılan mülâkat © hakkında neşredilen resmi tebliğ- de, bu mülâkatın çok mühim bir neticesi olarak, iki devlet adamı- nın, ikismemleket arasında faal bir taşriki mesaiye (karar vermiş oldukları bildirilmektedir. Musolini mülâkattan sonra manevralara döndü Floranse, 22 (A.A.) — M. Mus- solini, dün M. Suvich de hazır ol- duğu halde Avusturya başvekili M. Sehüsehnigg ile yaptığı mülâ - katlardan sonra manevralarn w mumi karargâhına gitmiştir. M. Schusçhnigg ise bugün Cenovaya dece! yapıda e eee Li > edil çalışacak göre, M. Schuschnigg çıkarılan ri- yayetler hilâfına ölarak İtalyada ikameti esnasmda eski Avusturya imparatoriçesi Zitanın bulunmak- ta olduğu Viareggie'ye gitmiye - cektir. M. Sehusehnigg, Nice'de birkaç gün kaldıktan sonra viya- naya dönecektir. M.Şoşing'in söyledikleri Floransa, 22 (A.A.) — Avus- turya başvekili M. Şuşnig, Stefa- ni ajansına şu beyanatta bulun - muştur: , — Iktidar mevkiine gelir gel- mez en kısa bir müddet içinde İ- talyaya gitmeği ve M., Musolini ile müdavelei efkârda bulunmağı kendim için (o manevi bir vazife telâkki ettim. Bu manevi vazife, 25 Temmuz hadiseleri esnasında İtalyanm Avusturyaya yaptığı vardımın bir neticesidir. M, Dol- fusun siyasetini takip ve memle- ketin iktısadi esasların: kuvvet - lendirmek fikrinde olduğumu bir kerre daha teyit ederim. Avus - | turyanın istiklâlini müdafaa mü » cadelesinde İtalyanın yaptığı yar- dım, Avusturya — İtalya müna- sebatına hususi bir mahiyet ver mektedir. İki memleketin gayesi Avrupanın sulh içinde inkişafı » | dır.,, Habsburgların tahta cıka- rılması mevzuubahis değil Paris ,22 (A.A.) — İtalya ha- riciye müsteşarı M; Suviş, Maten gazetesinin Floransa “muhabirine şu beyanatta bulunmuştur; “ Floransada «ne yeni; bir misak, ne de < yeni bir ittifak projesi mevzuu bahsolmamıştır. Habsburg'ların yeniden tahta çı < karılması meselesi de ne mevzuu bahsolmuş, ne de görüşülmüştür. Bu noktanm, günün meselesi ol - madığı hususunda Avusturya bü- kümetivle mutabıkız.,, italyan gazetelerinin yazdıkları .. Roma, 2 2(A.A.) — İtalyan matbuatı, Musolini — Şümig mülâkatını gayet tabii ve son ba- diselerin keyfiyet olarak telâkki" etmekle beraber buna büyük bir ehemmi- yet vermektedir. Lavoro Façisla gazctesi diyor ki: “Avusturya vaziyetinde bü * küm sürmekte olan zahiri süküna itimat etmemk lâzımdır. Nazile- rin hareketleri İtalyanların kuv - veti karşısında süratle durmuştur. | Fakat bundan vaz geçilmiş değil dir. faatları ve İtalyanın da kati me- nafii Almanların gizli olmakla beraber malüm olan hattı hare - ketleri karşısına çıkmaktadır.., Tribün gazetesi de M. Şuşni - gin ziyaretinin pek zamanında vuku bulduğuna dair Fransız ve diğer ecnebi efkârı umumiyesinin İtalya ile beraber olmasından do- layı memnunivet #östermektedir. Sıvas—Erzurum hattı Ankara, 2 2(Hususi) — Sivas Erzurum he yenii bien. muhik gösterdiği bir | Avrupanm mütesanit men » | örüştü tüler rinde) havı hava nazırına göre, tenkit durmalıdır! Berlin, 22 (A.A.) — Alman is- ühbarat bürosu bildiriyor: Otomobil kazasındaki rahatsız- lığını tamamiyl o geçirmiş olan Prusya başvekili ve Alman hava nazırı M. Göring, “Deutsche All- gömeine Zeitung, gazetesi muha» birine reyiâm hakkında şu beya » natta bulunmuştur: “Reyiâmm neticeleri bizi as- İla hayrete düşürmemiştir. Eğer İ dünya munsif oOolmak istiyorsa, İ Hitlerin Almanların kalbine ne | kadar yerleşmiş olduğunu — itiraf İ etmelidir. Müntehiplerin “Hayır,, İ diyen yüzde onu bizi endişeye dü- Bittabi bu hattıhareket- lerinin sebeplerini “araştıracağız. ! Fakat kanaatimiz şudur ki, bun İ ların bir kısmı bizi intikal ted - i birlerimize göre mühakeme eden» Verdir ki, yakında hatalarını an - kyacaklardır. Diğer bir kısmı mil» W sosyalistliğin büyük gayeler ta - kip ettiğini teslim etmekle beraber başka emeller besliyenlerdir. Bun» lar da hatalarımı anlıyacaklardır. Üçüncü kısım ise katiyen anlamak istemiyenlerdir ki, bunları hükü » met aleyhinde: propaganda yap maklan menetmesini (bileceğiz. Biz açık ve samimi tenkit istiyo- ruz. «Fakat tenkitler, 'daha iyisi- ni yapmağa muktedir olduklarmı isbat edenler tarafından yapılma - Irdır. Maamefih milletin “ büyük hayati meseleleri karşısında her türlü tenkit durmalıdır. Bu me- seleleri (o ancak Hitler halleder. Führer bizi çağırdığı vakit bilâ- kaydüşart arkasından gitmelidir. Hitler herkese barışmak için elini uzatmıştır,. Eminim ki birkaç se - ne içinde bütün millet ( tekbira- dam gibi şefin arkasından gide- cektir. | şüremez. Temyiz mahkemesinin kararları Ankara; 22 (Hususi) — Na» faka vermeğe mahküm olup ta ilâmda gösterilen ödeme şartları- na riayet etmiyen borçlu, nafaka- nın: kesilmesi veya azaltılması hakkında dava “etmişse cezai hükmün, hukuki dava muhake * mesinin (neticesine bırakılması hakkında ihtilâfı ârâ husule gel- diğinden keyfiyet temyiz heyeti umumiyesince müzakere edilmiş, İ cezai hükmün hukuki dava mah - kemesinin neticesine bırakılması mutlak surette zaruri bulunduğu- na karar verilmiştir. Gene temyiz mahkemesi, balta ve tişpan gibi âletlerin silâh sayı- İp sayılmıyacağı hususundaki ih- tlâfı ârâ üzerine bunların silâh sayılahileceğine, İhalenin feshi talebiyle vaki şikâyetlere ihale - den itibaren beş gün sonra başla” nacağı hususunda tekarrür etmiş içtihat ta ihale tarihinden değil, ihaleye ittilâ larihinin başlangıç sayılması, tevhidi içtihatla karar- Afyon-Antalya hattı 27 Ağustosta hattın tesviyei türabiyesine başlanıyor Ankara, 22 (Hususi) — Af- yon — Antalya hattının, Mühüt- dar oğluna ihale edilen ilk yirmi beş kilometrelik birinci kısmının 27 Ağustosta Lesviyci türabiyesi - ne başlanacaktır. Hattın temel atma merasimi - | | metredir, nin Başvekil İsmet Paşa Hazret* leri, yahut Nafıa Vekili Ali Bey tarafından yapılması muhtemel * dir. Bu yolun ilk merhaleşi Buf* dura kadar olmak üzere 110 kile” Taraversler yerli ağı olacaktır. 1€ Tramvay şirketinin itisazları Devlet şürasına gönderilecek mi? Ankara, 22 (Hususi) — Salâ- hiyettar zevattan aldığım malü- mata göre tramvay şirketi 1923 mukavelesine bağlı tarifeyi 1 Ey- lülde mutlaka tatbika mecbur - dur. Bu husüsta Heyeti Vekile kararının hükümleri infaz oluna» caktır. Şirket bu husustaki iti - razlarmı vekâlete göndermişse de Vekâlet bu itirazlar üzerine karar vermiş değildir. i İtirazlar, söylendiği gibi Şur#” yı devlete gönderilse bile Şuran | Vekâletin noltai nazarma aykıf/ bir karar vermiyeceği şüphesiz #, yılmaktadır. Nüfus umum müdürü Şark vilâyet. lerinde tetkikler yapacak Ankara, 22 (Hususi) — İstan- bulda izinli bulunan nüfus umum müdürü Ali Galip Bey eylülün on beşine kadar İstanbulda kala» cak, bilâhare Ankaraya döne- cek ve eylül sonlarında istatistik Kırşehir defterdarlığı | Ankara, 22 (Hüsusi)- Mahi ye mümeyyizlerinden Mazhar Bey | Kırşehir defterdarlığına tayin €» dildi. Gümrükler Vekili Ankara, 22 (Hususi) — Güm- rükler Vekili Rana Bey cumartesi günü Ankarada bulunacaktır. umum müdür vekili Celâl) Beyle" şark vilâyetlerine gidecektir. Al Galip Bey, şarkta, 1935 senesinâ? yapılacak nüfus sayımı, şehir kö”, saba numerotaj işleriyle yerleş * tirme işlerini tetkik edecektir. Sohi isliğti Kadrasite Zİ açıkta kalanlar Ankara, 22 (Hususi) — So iskân kadrosunda açıkta kal ların, sırasiyle, açılacak nüfüs “6 iskân münhallerine tayinleri ka* rarlaşmıştır. Umum (müdürlük bu işle meşguldür. MA m yn pa Kurultaydan notlar İkinci Dil Kurultayı bugün bitiyor.! Kurultay bu hızla günlerce ve günler- ce sürebilirdi; ama tezlerin bepsini olu- mağa, bunların hepsini kısa günlerin çalışma saatleri içine ( sığdırabilmeğe maddi imkân mı var? Tabidir ki tez. lerin bir kısmı yeni merkez heyetinin tetkikine kalacaktı; öyle oldu.. —— Dün “Fizik bakımından dil,, mevzu- unu Kurultay kürsüsünde pek canlı a- çık, güzel ifade ile anlatan Salih Mu- vat Bey beğenilerek, anlatışındaki ko laylığa imrenilerek dinlenildi. Sevim- li ve değerli bilginimizin kurultay kürsü süne koyduğu âlet, ilk tecrübede işle- memekte İnat etmeseydi, hocayı Üzme seydi, diye gönül ne kadar istedi... Ama — Salih Murat Beyin ustalıklı bir ede- biyat dilile söylediği gibi — böyle yük- sek bir huzurda hoca gibi o da heye- canlanmış ve o yüzden dili tutulmuş ol- malı? Salih Murat Bey, Kurultayın ikinci oturuşunda âltin tutulan dilini açmak- ta, onu söyletmekte hiç te güçlük çek- medi. Bunun için de yanan ampulün değiştirilmesi yetti. —.—— Sovyet bilgiler akademisinin Kurul- tayımıza gönderdiği değerli Samoileviç, Türk boylarmdan Cuci Ulusu'nun edebi dili hakkındaki tezini Türkçe olarak o- kudu. Dünya bilginlerinin Türk Dili Ku- rultayına gelip duygu ve düşüncelerini bildirmeleri, Türk bilgi acununun dün- ya bilgi acunu içinde övünülecek (bir yer aldığını gösteriyor. Bu, kimin izi, kimin işi, kimin gücü- — Beşinci gün — dür? Bu verimli netice, Ulu Başbujif | | Türke kazandırdığı saygı ve sevgi nüpdüniileri gölmedi sü? Bir gün önce Möşçaninof'aa ve gil Samöiloviç'in tezlerinde göze çi?” | değürlerden birini burada ültmm BEZİ çizgilerle tizerek belirtmeliyim? “ir metot, .Ş. En lüzumlu sözü, en lüzumlu ye” de söylemek, lüzumu kadar sö; işi ortaya koyduktan sonra ona dair ** #kaları #eğleyıp disleyielyi imi mak, bundan sonra da yukarıda söylenilen şeyleri iki üç sayıda ad özü göstermek! * —. Harp akademisi kumandanı Alİ ge at Paşa, Dil Kurultayı brell vimli bir ağır başlılık, dik ve ses, saygi toplıyan bir güzel ürün” konuştu. Yeni konulan “Askerlik yatdâbli”* ne doğru, ne tatlı: Mukavemet yeri >> Dayanal& Hedef > Varak. Nişan > Vurak. Makint > İstek, nözdek. “e Mıntakai meyyite > Key teki! tutmıyan yer. yT nl Hele “Askerlik ıstılâhları İeştirilirken göz önünde işti sip en çok beğenilecek ef Arap sözlerini olduğu gibi çevi"TE gf ziyade “Mefbum,, u anlatacak bulmak. Yani dilimiz kötü bir arapf wi iüdüü olmaktan İşte aricak bul s0” şönüş yolile kurtulabilir. # |