U r Bu sene hububat Mâten gazetesinde, Fransada Garp havalisi köylü koruma komi teleri ufhumi kâtibi H. Dorgöres “imzasile zirai buhran hakkında bir yazı gördük. Dikkate değer “ bularak dilimize çevirdik: © ““İHarman zamanı bir çok çift- - giler için ayni zamanda para edin- me zamanı sayılırdı. Halbuki bu sene bugday satılmadıktan maada — Ggeçen'sene veriminin dörtte bir- “den fazlası anbarlarda satılma- dan durmaktadır. Hayvanat fiyat ları bir hiçten başka bir sey değil- “dir. Bes Ağustosta Guershe de etagne de, hacız dolayısiyla sa- > tılan yedi sağmal inek, gebe bir “İnek, iki damızlık kısrak, bir hiz- “altı bin iki yüz franga satılmış- ter. Halbuki bunların dört sene © evvelki fiyatı otuz bin franktır. — Diri dana libresi yirmi iki, yirmi “üç meteliğe satılmaktadır. Etin kilosu on, on iki franktır. Sekiz aydan beri devam eden ku- - rak süt mahsulünü yarı yarıya a- Itimıştır, Fakat tereyağının lib- o resi gene dört buçuk, beş franğa tılmakata ve sütçüler sütün İit- resini kırk beş, kırk sekiz santime .satın almaktadır. Varidatın böyle geniş bir tarz- oda düşi ların düşmesi çok azdır. Vilâyet- ler ve Nahiyeler yapmakta olduk- “ları israf yüzünden, zaten müthiş “bir yük olan bina vergilerini art- «tir, gündeliklerdeki azalma hisse- miyecek derecedediy, Bü vaziyetin devamı köylüleri noktsi nazarlarını tadile sevket- ik mektedir, Bunlar iki senedenberi: “Müsavi bir surette masraflarımız © azalsaydı biz mahsul fiyatlarının — düşmesini kabul ederdik.,, diyor- “lar. © Bugün, umumi makamların al — dıkları tedbirlerin tesirsiz kalma- ları dolayısiyle bir çok çiftriler — şöyle düşünmekte ve söylemekte- > dirler: Fiyatların indirilmesi müs > tehliklere gayet az bir kâr temin > ettiğinden ve bilâkis toprak işle- yenlerin mahvını mucip olduğun- dan çiftlik mahsullerinin fiyatla- rı dehal yükseltilmelidir.,, Velhasıl vaziyet pek az değiş- miş bulunmaktadır. o Köylünün her seyden evvel istediği hayatı- nı kazanabilmektir. Köylü, vari: dat ve masraflarmı müvazene haline getirebilmesine yardım e- decek olan perakende (o fiatlerin indirilmesi hususuna O inanama - naktadır, Köylü, şüphesiz, daha i bir tarh usuliyle ve vergilerin indirilmesiyle istihlâk fiatlerinin zalması kabil olduğunu bilmek - tedir. Fakat aradaki açığın bü üğü köylüyü o korkutmakta - ve bunun için zürrai buhranın nasından ziyade fiatlerin yüksel- “mesi çok daha muvafık olduğunu zannetmektedir. Görünüşe nazaran ileride zi: r grupmanların * yapacakları çarpışma “fiatlerin indirilmesine leyhtarlık” ile yapılacaktır. Bu “tedbirin bilmecburiye hayat pa- lığıma çaresaz olması icap et- “mez. Zira mahsulât ( fiatlerinin deflâsyonu aleyhinde çalışmakla yni zamanda camia masrafları- e , a ü bir zamanda masraf- | z trmaktadirlar, “icarlar inmemiş | alli hususunda masrafların azal- ag , ri arena vE sıl Avrupada mahsul Ç geçen yıldan az.. mahsulünde yüzde on sekiz noksanlık var tan ve perakende fiatleri arasın- daki açıklığın doldurulması için mahsullerin daha iyi bir surette tevzii istenecektir. > Bugünkü fiatlerin içinde top- rak mahslulleri yetiştirenler, mü - tavassıtlara, hükümete, vilâyet - i İere ve mahiyelere ait hissenin a- zaltlması ile kendi hissesini cid- di bir surette (arttırmak ister. Bu yolda yapılacak şeyler çoktur ve yapılacak islerde acele hare- ket etmek lâzımdır; zira, köylü- nün haleti ruhiyesi süratle değiş- mektedir. © met beygiri ve yedi zayıf domuz | Sosyalistlerin elde ettikleri te- rakki endişeyi mucip olacak hal- ! dedirler, Aylardan beri bunu tek- rar ediyoruz. Eğer yakın bir 2a- manda zirai buhrana bir çare bu- lunmaz ise, fikri selâmet sahibi olmasına rağmen Fransız köylü- lüğü ileride yapılacak olan inti- habatta ya inkisar ve yahut ümit saikasiyle Marksistlerin mevkiini temin edecektir.” Avrupada mahsul vaziyeti Bu sene Avrupada elde edile- cek mahsulün 1933 senesine niş- beten az olacağı görülmektedir. Romadaki beynelmilel enstitünün muhtelif memleketlerden aldığı haberler bunu teyit etmektedir. Orta ve şarki Avrupada havalar çok kurak gitmiş ve Akdeniz havzasında da çok yaş olmuştur. Avrupa mahsulü 1933 senesi» ne nisbeten yetmiş milyon kental az olmakla beraber, bol'bir re- kolte elde edilmiş olan 1932 se - nesi seviyesinde olacaktır. Bura - da normal miktarın fevkindedir ki, Fransada hububat fiatlerinin düşmesini mucip olan da bu hal- dir. İthalâtta bulunan memleket - lerde 10 milyon kentallık, ihra - catta bulunanlarda da 90 milyon kentallık bir mahsul olacaktır ki, bunun mecmuu dört yüz milyon i kentaldir. Hatırlarda olduğu veçhile 1933 senesinde Avrupa mahsulü 472 milyon kentale baliğ olmuştu. İt- halât yapan memleketler de 122 milyon kental mahsul elde etmiş-- lerdi. Bu hesaba göre, bu sene yüzde on sekiz nisbetinde bir noksanlık vardır. sr A AR ünü mma aranma ns Ankarada AKbA kitap IAKB bir şekilde Maarif Vekâleti karşısında açı'ırıştır. AKBA kitap evleri her dilde kitap, mecmua, gözete ihtiyaçlarına cevap vermektedirler. Gerek kitaplarınızı gerek kırtasiye nizi en ucuz olarak AKBA kitap evlerinden tedarik ede: bilirsiniz. o Devlet Matbaais kitapları ve VAKIT'ın neşri vatının Ankarada satış ver AKBA kitap evleridir. AKBA Metkezi Telefon Birinci Şube “inci Şube o Saman.baza: 3137 1761 nın da geniş bir surette indirilme ! si, israfların kaldırılması ve top- | Nasıl Yapılır ? yap Baj tarafı 13 üncü sayılada - tis hastalığı bana sirayet edemi- yordu. Çünkü bir casusun işe ya- rıyabilecek bir hizmet görebilme- sinin ne kadar güç olduğunu bit- tecrübe biliyorum. Vaziyetleri da- ima mütehavvil olan ve evvelin- den tayini mümkün olamıyan mu- harebelere lâzım olan casus alay- larını elde bulundurmak için icap eden casus şebekesi teşkilâtının ne kadar zorlu bir iş olduğu ben- ce malümdu. Casusluk işine ya- banci olan balk ise bu müşkülâtı bilmediğinden kendisini daima tehlike altında görüyordu. Spio- nitis insanların tab'ında bulunan ruhi bir halettir. Birdenbire bir harp zuhur ediverince hâsıl olan ruhi bir heyecan bu gibi endişe- ler doğuruyor. Vakit ve zamanın- da bunların önüne geçilmezse on- lar daima tekerrür edecektir. Fe- nalığın menbaı casusluk isine vu- kufsuzluktan ileri geliyor. Kâğıt üzerinde matbu olan kelimenir yaptığı telkin, mutavassıt bir in- -7-n heyezanlı bâişslere m z olması ve çıplak hakikati benim- sememesi casusluk hakkında yan- İş nazariyeler msvdana gelme" ne sebep oluyor. Bu yanlış nazari» yeler müuzırsneticeler ,doğurmasa idi, onları olduğu: gibi'kabul et- mekte bir mahzur görülmezdi. Gelecek harp, cepheden çok geri- lerde olan münferit o hemşerilere bile casusluğun men'i için vazife- ler tevdi edecektir. Bu hemşeriler casusluk hakkında tenvir edilir- lerse, ancak o zaman bu vazifele- rini ifa edebilirler. Bu tenvir me- selesiyle evvelâ casusluk ve iha net işleriyle alâkadar olan resmi memurlar alâkadar edilmelidir - ler. Umumiyetle askerin ve husu- siyetle zabitlerin casusluk hakkm- da tenvir edilmeleri mahsus bir ehemmiyeti haizdir. Casusluk sa- natına derinden derine vukuf peyda edilirse, askeri makamlar hem casusluktan esaslı bir surette istifade edebilirler, hem de düş - man casusluğuna mâvi olr 1“ esaslı tedbirler alabilirler ve mü- balâğalı bir casus korkusunun âs- keriti o maneviyatını bozmasına mâni olabilirler. Şimdiye kadar olduğu gibi yal- nız meslekten yetişme ordular harbettikçe casuslukla meşgul ol- makvazifesi bu ordulara ait bulu- nuyordu. İstikbalde milletlerin heyeti u- mumiyesi kat'i zaferi elde etmek için mücadeleye girişmeğe mec - bur olacağından, herbir fert için muhitine göre bir vatan müdafaa- sr vazifesi doğacaktır. Bu harbe en iyi bir surette hazır olarak işti- rak eden galebeyi çalacaktır. Ge- rek tarassut işlerine, gerekse düş- man tarassudatının menolunması- na vukuf ile yardım etmek umu - | vatanın refah ve sadeti için de mi valan vazifeleri sırasma gire- çalışmış olacaklardır. Vatanın cektir. Her kim faaliyeti dairesi: | muhafazası için yapılan tesisat ne giren bu vazifeleri evvelinden harpte semeresini gösterir, Vata- , m yea A eya vay ütün denizleri benz denizi yapabilirim!,, sarman 4 Bu garip iddiayı ileri süren müteva?! bir Fransız “— Birlitre tuzlu sudan bir lit- re benzin, bin litre tuzlu sudan bin litre benzin yaparım ve dünya yüzündeki denizleri benzin denizi- ne çeviririm!,, Bu sözleri söyliyen Fransada Ruan şehri yakınımda (o küçük bir otomobil tamirhanesi sahibi olan | bir makinisttir. Bu sözleri dinli - | venler de, bir türlü inanmak iste - miyen fen adamlarıdır. Bu fen damlar: yalnız merak saikasiyle değil, haiz (o bulunduklarr ilmi sanalın mucizelere inanmak lü- zumunu emretmesi (dolayısiyle makinistin bu tesadüfi muhteriin tamirhanesine gelmişlerdir. Fen adamlarının ihtiyatkâr ve ihtirazl: tavırları bu, tuzlu sulu denizleri | benzin denizine kalbedecek “olan Bu muhterii korkutmamaktadır. zat diyor ki: “Dünya denizlerinden benzin denizi yapacağım. Deniz suyu - nun her litresinin benzine çevril - mesi için üç santim masrafa ihti - yaç vardır. Fakat deniz suyunu benzine çevirecek olan tertip için iki milyar Fransız frangı isterim. Bunun tahakkuk etmesi için yal- nız bir adım atmak kâfidir. Yara - dılışın yaptığı işi bir lâboratuvar- da yapmak çarelerini araştırdım ve çok sade bir imal tarzı buldum. Şimdilik bunun bir tek noktasının gizli kalması lâzımdır. Bu da: klorürlü suyun benzine çevrilmesi- ni temine medar olan esası teşkil eden terkiptir.,, Deniz suyundan benzin yapa - cak olan zatın tamirkanesi: 1 — Gizli terkibin yapıldığı bir lâboratuvar; 2 — Tuzlu su ile do- lu bir rezervuar; 3 — Filtr ve elek- trikli — fırınları o muhtevi oOdört imal makinesi; 4 — Bir stok depo- sundan müteşekkildir. Bu lâboratywar bütün lâboratu- varlar gibi esrar ile doludur. Gizli | terkibin imali gayet tehlikeli bir! muhteriidir şey imiş. Hatta araştırmalar © nasında bir de infilâk vaki olm tur, Lâboratuvardaki bir rezerv#” ra su akmakta ve bu suya da lif başına 33 gramtuz atılmaktağ Bu su iki filtrden — ki bunlard"" birinde odun kömüründen k# hassalar almaktadır — geçtiki sonra stok deposuna akmakta İşte zaten mücize de bundan son başlamaktadir. Çünkü © bursf tuz ve kömür suyu ile karışmış 9 lan su esans olmaktadır. Muhteri diyor ki: — Kontrol ediniz, tahlil edi niz. Tertibatımı buna imkân v© mek için böyle alçakta yaptım! Fen adamları da suyun filtrlerde geçerken tabi olduğu değişmele tetkik etmişlerdir. Bu tetkikat , muhteriin iddiasını pek bariz P' surette isbat etmiştir. Bu suretle yapılan tertibati$ saatte beş yüz litre esans o hs olmaktadır. Demek oluyor ki Yi mi saatte stok miktarı on bin lit” olacak. Tabii tesisat fazlalaşi rıldığı nisbette istihsal dahi fazla laşacaktır. Muhteri diyor ki: — Bu tesisat bir vapurda yaf" labilir ve vapur açıklara çıkım€ mütemadiyen tuzlu suları benzi” tebdil eder. Sahillerde sularda 69 kum “bulunduğundan suyun açi lardâ alinması lâzımdır. Tuzlu suyu benzine çeviren P zat icadından bizzat istifade et mek istememektedir; çünkü P” icattan menfaatleri “fena hald sarsılacak olan kimselerin husu metinden korkmaktadır. Bu i€ dını hükümetin kullanması fikfi ni ileri sürüyor. Ayni zat madeni maddelerin : gırlığı üzerinde tesirde bulunac? bir ışık icadına ve o bununla yeri tayyareleri indirmeğe çalışmakti dır. b Türk edebiyatının en güzel eserlerinden biri: Ayaşlı Ve Kiracıları Büyük ROMAN Yazan: M.Ş. “Kitap halinde çıktı fiatı, elli kuruş, satış yeri VAKIT yurdu Bu eseri mutlaka okuyunuz! biliyorsa, onları ifa bususunda | nın muhafazası noktai nazarı” * yalnız o muvaffak olacaktır. Bu ; dan casusluk dahi mühim met şubesi olmuştur. Bu ve yapılması lâzım olan şeyler” mal edilirse, bu ihmal devletin J kıymetli malr olan insanlar “ sında fazla telefat mucip olur.,. vazifeleri bilenler yalnız şahsi re- fahları için değil, ayni zamanda bir hi” ” ve