we 16 — VAKİT 23 AĞUSTOS 1934 gum Yeni Kitaplar (Baş tarafı 1 izci sayıfada) iş olduğu, halbuki mahlasının da Zeki, olduğunu (| söyliyerek biribirinden ayrılamıya ” ğı e ğa bu suretle geçmesi” Obür içiin. Neşet Halil B. ileri sürdü. Zabıtta, doktor Reşit Rahmeti B. in tezinden bahsedilir. n “Türk Dili tetkik yolunda, Uy- #yurcayı (o araştırmanın, geriye | doğru bir merhale olacağı,, kaydı- hin zabıtta aynen bulunmadığını, İbuki bunun mühim bir işaret lduğunu söyledi. Başkan Kâzım Paşa şu yolda — Büyük zabıtta bu vardır. Şimdi okunan zabıt hulâsadır. Bi- #naleyh, her şeyi içine alamaz. © İrş bir şey varsa tashih edelim. hş bir şey var mı? 7. — Hayır efendim. 1 © Bunun üzerine kurultay Başka- zaplın aynen kabul edildiğini dirdi. Kurultaya iştirak eden bin iki üz aza, hepsi her günkü gibi İç dış salonu doldurmuştu. Reisicümhur Hazretleri, kendi- ; 1 ine ayrılan yerde, yanlarında Wahiliye vekili (Şükrü Kaya ve » H. Fırkası umumi kâtibi Recep 3eyler olduğu halde, dikkatle mü- | kereleri takip ediyorlardı. Başkan Kâzım Paşa, tezini 'umak üzere Hakkı Nezihi Beyi ürsüye çağırdı. Hakkı Nezihi Beyin tezi, “dille- rin menşei ve Türk dili,, üzerine idi. Hakkı Nezihi B. tezine şu yolda başladı: , “Reisicümhur Hazretleri! Ha - nımlar, Beyler! Öz dilimizin diğer dillerle mü- “ masebeti, başka dillere maya olma- * ması sayesinde benden evel kürsü” ye çıkan arkadaşlar malümat ver- dikleri, düşündüklerini bildirdik- İeri için ayni şeyleri tekrar etmi- yeyim.. Türk dilinde, biç bir mil- letin dilinde bulunmıyan mümtaz hususiyetleri isbat için bir izahta bulunacağım...,, Tez sahibi bundan sonra, tabiat , İisanına uygun kelimelerin araş - tırmasına girişerek ve tabiat lisanı. * ak | ile: (ılık, ılsıtmak, hep bunun müştakkatıdır. | () im yerini almakla mana şid- | nız köklere ilâve edilen ekler sa- yesinde zannedilmiştir. Fakat sö- zün bünyesindeki farklarla, yeni yeni sözler de meydana geleceği düşünülmemiştir. Köklere ekler ilâvesi suretiyle, dilde üreme oldu- ğunu kabul etmek dilin zenginliği- ni inkârdır. Bu, üretme fikriyle bir tezat teşkil eder. Menşei olan Türk dili basit bir dil değildir.,, Hakkı Nezihi Bey Türk kelime- lerinin esas itibariyle “R,, ve “L,, harflerile (o nhayetlendiğini, bu harflerin (bazan (düşerek, ba- zan da başka harflere in- p ederek sözlerin üre- diğini, umumi (manada birliği muhafaza etmekle beraber, ayni kökten üreyen bütün diğer sözle - rin, bir takım başka manaları da | | olabildiğini söylemiştir. Hakkı Nezihi Bey, bilhassa “1s1- cak,, kelimesi üzerinde (durarak dedi ki: “ (isıcak) sözü, başına (1) za» it eklentisi gelmiştir. O kaldırı- lınca, (Sıcak) kalır ki aslı budur. denilir. Şu © halde (Iswmak de- memek lâzımdır. Ondan da (1) kalkacak mı!?.. Türk sözleri (R, (L) le biter. Ve (S) harfi kuvvet- lendirmek için, bunların © yerini de alarak araya girebilir... (lsi- cak) sözünün kökü (ıl) dır. Sıra ılıtmak, ılsı,) (S), detleniyor. (Gasrcak) keli- mesinin izahı (budur. İsirmak) sözünün ise kökü (ır) dır. (Ir - mak)), çengel ve emsali takmak demektir. Çagataycada (Irman- mak), dişleri arasına almak mana- diğine şüphe bırakmaz. Hakkı Nezihi © Bey, sonra, bu nazariyesinin basit © usulünü de göstererek Türk dilinin “Esperan- to,, gibi, beynelmilel bir dil mahi- yetni alabilecek kadar her milletçe kolayca anlaşılabilir değerde ol - duğunu ve bunlara büyük Gazinin yolunda muhakkak varabileceği- mizi söyliyerek alkışlandı ve kür- süyü terketti. Bundan sonra on dakika din- lenme verildi. na uygun tek dil bulduğunu, bu - nun da “Gazinin o konuştuğu dil olduğunu, Türk dili (olduğunu, söyledi ve alkışlandı. Hakkı Nezihi Beü, “Türk dili, kati surette vuzuh ifade eden ta- biat kanunlarmın hakim olduğu didir.,, dedikten sonra (şöylede vam etti: “En tabii ve binaenaleyh en es- ki dili konuşan Türkün, eşsiz bir kıdemi vardır.,, “Dillerin menşei ve Türk dili,, tezi sahibi, kelimelerni üremesin- den, ve bunu tetkik için yeni bir buluştan bahsetti. Bilhassa “R,, ve “L,, harfleri ü- zerinde durdu. Türkçe (sözlerin köklere ilâve edilen “Ekler,, vası- © tasiyle ürediği hakkındaki nazari- , yeye karşılık, bu iki harfin, Türk- çe sözler üzerinde mühim bir ü- ikinci celse On dakika sonra, ikinci celse- ye Salih Murat Beyin (DI fiziği), üzernideki izahlariyle ( başlandı. Salih Murat Bey, ses ve konuşma hadisesinin fizik bakımiyle ne de- mek olduğunu anlattı, Seslerin, hece, halime, * cümle '“hali - ne gelmesi üzerine fen görüşlerini izah etti. Erkek kadın seslerinin uzun harflerle, kısa harfler ara - sındaki ayrılıkları anlatarak “O- silografi,, denen s6, hece kay deden âletten birkaç deneme gös - terdi. Dil âlimlerinin obundan gördükleri yardımdan bahsetti Salih Murat Beyin, fenni âleti denemesi, arada bir (o başkatez, Sovyet milgini profesör Samoilo- viçin tezi okunduktan sonra oldu. Profesör (o Samoiloviçin tezini müteakip celse yeniden tatil edil - di, ve üçüncü celsenin başlangı - «mda, Salih Murat Bey deneme - sini gösterdi. vak sına gelir ki, artık bu kökten gel- | po Dil Kurultayı, bugün, son toplantısını yapıyor İDün, Hakkı Nezihi, Salih Murat Beylerle Ali Fuat Paşa ve Pr. Samoiloviç tezlerini anlattılar ! edebiyatı Sovyet profesörünün izahları Kurultayımıza iştirak eden pro- fesör Samoiloviç, “Cuci ulusu edes bi dili,, hakkında tetkiklerini bil - dirdi. Türkiyede milli kurtuluş - tan sonra, Türk ve Sovyet birliği bilginlerinin (Oomuhtelif (o terak- kiyat sahalarında birlikte çalışmalarının : değerinden bah- settikten sonra Altınordu diline (o geçti. “Neh- cülferadis,, işimli eserin yeni keş- folunmuş nüshalarında ayni e- debiyat sınıfına dahil “Kıssai Yu. suf,, o Kesikbaş, Oo “Husrev ve Şirin,, © “Musabbetnâme,, ki- taplarını (o ve bu kitaplara ait en yeni tetkiklerini anlattı, manzum misaller okudu.. Bu sahada, her | iki milletin tetkikçilerinin çalışa - rak, verimi daha çoğaltmak ge - rekdiğini söyledi. Elbirliğiyle ba- şarılacak bir programdan o bah- setti. Burada Türkiyede ve ( Sov- yet birliğinde umumi ve (hususi kolleksiyonlarda “Cuci ulusu ede- bi diline,, ait ne kadar kitap varsa hepsinin bir fihristi o yapılması, başka dillerde kitapların da bir indeksini meydana koymak lâzım geldiği, her iki memlekette mev- cut eserlerin, mukaddemelerle yeniden nüshalarını (o çıkarmak icap ettiği, vesikaların neşri veya araştırılması gibi mühim teklif- ler vardı. Sovyet bilgini uzun al - kışlarla karşılandı. e Arkasından, celse, gene on dakika ara ile tatil edildi. Askeri istılahlar ve Türkçe Üçüncü celse açıldığı o zaman, Salih Murat Beyin ses âleti dene - mesinden sonra; harp akademisi Kumandanı Ali Fuat Pş. kürsüye gelerek “Askerlik ıstılahları hak- kında,, bir tez okudu. Ali Funt Paşa, Türkçe asker» lik ıstılahlarmı o öz Türkçeye çe- virmek yolunda, ordunun nasıl çalıştığından bahsettikten sonra, şimdiye kadar kullanılan Arapca ve Farsça, yahut diğer (yabancı dillerden gelmiş ıstılahların, ihti - yaca yetmediğini de söyledi. “Öz Türkçenin askeri tabirler- den yana zengin olduğu (o muhak- kaktır, Çünkü en uzun zamandan- beri, o en çok askeri harekât ya- yapan Türk mileltidir.,, dedi. Bir İngiliz askeri muharririnin yazısından okuyarak, “Asyalıla - rın seferleri, garp seferleriyle ya- rışır ve çok defa o onlarınkinden üstündür,, cümlesi üzerinde izah- larda bulunarak, İskenderin, Se - zarm, Türk kahramanlarınmki ya- nında, seferlerinin ne derece kü- çük ve ehemmiyetsiz kaldığını ta- rih ve riyaziye ölçüsiyle gösterdi. Ali Fuat Paşa kuvvetli bir an - latışla devam ediyordu: “Bu büyük askeri harekât, yük- sek bir askerlik bilgisiyle yapıl - dı, Gerçektir ki, bunun bir ede- biyatı vardır. Bunlar, hangi dille sevk ve idare etmişlerdir. Bu teş - kilât içinde Mancınıkçı, lâğımcı, dağcı, kuyucu gibi o fen sınıfları vardı. Bunların elbette tabirleri olmak gerektir.,, Kumandan hatip, askeri ıstılah- ları Türkçeleştirmeğe o nasıl giriş gep "Tevzi merkezi VAKIT MATBAASI 1 — SAFO, Dede — Haydar Rifst Muhlis Bien 8 — KÜLLİYAT 4. RASİN, 4 — KIRMIZI vo KARA, Standal, # — İÇTİMAİ KANUNLAR, Gree — rallab 1 — VERTER, Göte — A. Kâmi tiklerini anlatırken, öz Türkçe, bazı yeni askeri tabirleri söyledi: Nizamı harp — kuruluş Cüzü tam — birlik Tehaşşüt — yığmak Piştar — öncü Tarassut — gözleme. Ali Fuat Paşa, bundan başka askeri ıstılahlardan birçoklarının eksik veya iki manaya birden kul- lanılmakta olduğunu söyliyerek, bunların değiştirildiğini bildirdi. Meselâ, Almancada iki ayrı mu- kabili bulunan ve iki manaya ge - len bir ıstılahın bizde yalnız bir kelimeyle, karışık olarak bulun- duğunu söyledi... Ali Fuat Paşa, askeri teşkilâtı- mızda lügat makamları ihdas edil- diğinden ve durmaksızın çalışıla- rak yeni yeni askeri tabirler bu- lunduğundan, bunların ayrı ayrı tetkik ve tasnif edilerek ( erkânı harbiye reisliğince de gözden ge - çirilmek üzere tam bir hızla calı - sıldığını bildirdikten sonra Gazi - nin bu parlak yolunda dilimizden de yabancı unsurları sökmeğe mu- hakkak muvaffak olacağımızı söy- liyerek ve şiddetle © a'kışlanarak kürsüyü terketti. “Tezler komisyona verilsin,, Ali Fuat Paşadan sonra, Baş- kan Kâzım Paşa (Başkanlığa bir takrir verilmiş olduğunu © azaya söyledi. İstanbul © üniversitesin- den profesör Cemil Bey ve arka - daşı tarafından verilmiş olan bu takrirde, kurultayda şimdiye ka - dar okunan tezlerden büyük isti - fade edildiği, okunmamış olan tezlerden de ayni şekilde istifade edileceğini, ancak, bunların da okunması çok zaman alacağından komisyonlara havalesininen mü- nasip olacağı yazılıyordu. Başkan Közrm Paşa, bu tekriri reye koydu. Ekseriyetle muvafık görüldüğü için, kabul edildi. DÜN ve YARIN) Tercüme Külliyatı Bütün milletlerin edebi, içtimai, iktısadi, mali... let eserlerinden seçme kitapların tercümesi ve “DUN ve YARIN, tercüme külliyatı ismi altında, yılda muntazam fasılalarla, cilt kadarınm çıkarılması suretiyle yüz ciltlik bir kitaphane vü cuda getirilmesi temin edilmiştir. En kudretli kafaların, kalem lerin yardımlarma müracaat olunmuştur. YedinciKitap Işçi Sınıfı Ihtilâli LENİN : Haydar RIFAT Fiatı: 60 Kuruş Şimdiye kadar basılanlar 1 — AİLE ÇEMBERİ, Morun — İ.H. Alişan 3 — TİCARET, BANKA ve BORSA, İktemi dokler 4 — DEVLET ve İHTİLAR, Lenin — Haydar Rifat 5 — SOSYALİZM: Kantaki — Sabiha Zekeriya H. Nazım 7 - İŞÇİ SINIFI İHTİLALİ, Lenin — Haydar Hifat Yakında basılacak olanlar 1 — RUHİ HAYATTA LAŞUUR, Dr. 7 — İSFAHMANA DOĞRU, Piyer Let — İH. Miyan 3 — KAPİTALİZM BUHRANI, Profesir Piru — Ahmet Hamdi 5 — GORİO BABA: Balrak — Haydar Rifat 6 — ISA: Paris Ruhiyat mektebinde Profesör doktor Bine Sangle — Haydar Rifat 7 — ETİKA: Kropotkin — Ağaoğlu Ahmet 9 — ENGEREK DÜĞÜMÜ: Peyami Safa 19 — ÇOÇUK DÜŞÜRTENLER BM. Genzalve, Mesusier — Prot, Dr. M. Hay- 1? — DİZRAKLININ HAYATI, A. Mert en muhal- otuz ISTANBUL ANKARA CADDESİ 100 100 Kuruş ©. Yung — Prof, Dr. M. Hayrulink Kauf Ahmet Başkan Kâzım Paşa, obundan sonra, programda yazılı tezlerin komisyona havale edileceğini ve bunlardan şimdiye kadar okunmuş ve henüz okunmamış olanların da birlikte tetkikinden sonra netice » nin heyeti umumiyeye bildirilece- ğin söyledi. Komisyonlar, derhal toplanma» ğa ve mazbalaları hazırlamaöa çağırıldı. İkinci Türk dili kurul- tayı bugün on dö'tte son toplantı» sını yapacaktır. Teşekkür İstanbul, 22 (A.A.) — İkinci Türk dili kurultayı başkanlığın: dan: İkinci Türk dili kurultayının a- çılmasını kutlulamak üzere dışar- dan ve içerden binlerce tel yazısı gelmiştir. Bunlardan her birine ayrı ayrı karşılık yazmavı cok is * tedik, kurultayın sıkı çalışmaları arasında buna vakit bulamamakla üzülüyoruz. Bütün gelen tel ve el yazılarına içten teşekkürlerimizi sunzrız. Vali Beye teşekkür İkinci Türk dili o kurultayının İstanbulda açılması münasebetiy- le vali ve belediye reisi Muhittin Bey kurultay başkanı Alp Kâzım Paşa Hazretlerine bir mektup yol- lamıştı. Kurultay başkanı Paşa dün Muhittin Beye şu cevabı yol- Tamıştır: Muhittin Beyefendiye İstanbul valisi ve belediye reisi “İkinci Türk dili kurultayının açılması münasebetiyle tebrik ve muvaffakıyet temenni eden İstan- bul halkımın içten ( gelen yüksek duygularını bildiren mektubunuz kurultayda okundu. Kurultayın samimi teşekkürlerini kendi sevgi ve saygılarımla — bildiririm efen- Kurultay Baskanı Alp Kâzım dim,