—7 © Canımız istedikçe arabadan çı - — kup bu hayvanlara biniyorduk.Kra ! İm mirahosu gayet kibar bir bey- zade idi. Hiç yanımızdan ayrıl «| .mayup arabaya biner ve arabadan © inerken elimizden tutar idi. Kıra” “lin kaftancısı olan beyzadede cümleden muteber ve mihmanda - o rımız olan beyzadeden de terbiye- si yüksek imiş. © Borde'da akrabası olup onları — görmek için mezun olarak gelmiş. “Bu bahane ile güya bizim istik ba- > limize gelmiş gibi bizimle gelirler- “di. Paristen beyzadeye mektuplar — gelir, bize hangi saray hazırlandı- “Öğr, nasıl alaylar tertip olunacağı, “bizi istikbale kimlerin geleceği © ber hususta ne tedbirler alındığı yazilı idi: Beyzade 'de bunları bi- © ze beyan ederdi. © «Her şehir ve kaleden girişimiz- de olduğu gibi çıkışımızda da top- lar atılır, şenlikler yapılırdı. Salı © günü Potyeden çıkıp - yedi saatte | i o — — VAKIT 29 Mayıs 1933 217 sene önce bir Türk sefiri YERİ 28 Mehmet Efendinin Paris seyahatnamesi | isorduk. Kimse bilmezdi. Bu kasabada bir yer varmış ki! orada bir adam bağırsa ses ayni ile on üç defa işitilirmiş. Bu garip hali ona buna ısrar ile Bunu ömrümüzde o işitmedik dediler. | Varmışta kesilmiş mi? Anlaşılma- dı. Paris şehri kenarında hazırla - nan sâraya cemaziyelevvelin doku zuncu günü vardık. Bu sarayda bir hafta kaldık. Saraya gelip gi- denler o kadar çoktu ki kabili ta- rif değil, Düğün evine bu kadar kalabalık toplandığı görülmemiş - tir. Erkeğin, kadının kibarı kimi tebdil gelir, kimi kendi kıyafetin- de gelirdi. İkinci gün bunlara mahsus bir rütbe varmış ki sahi -1 bine antrodoktor derlermiş. Ecne- bilere hoş geldiniz demeğe, alaya bindirmeğe, kırala götürmeğe me- mur imiş. O da gelip kral tara- | fından “hoş geldin, dedi. İki gün : Şatelro: şehrine geldik. © Bu şehir: hayli güzel olup çakı | © ve bıçak yapıcı - ustaları ekseriya > buradan çikarmış. Buradan diğer | © kasaba ve köyleri de geçtikten! sonra Örlean nam büyük şehire > vasıl olduk. Bu şehir Fransanın © meşhur diyarlarındandır. Kalesi köhnedir. Hattâ topları bile yok- tur, Parise 24 saatlik bir yerde ©- lan kalesine hiç ehemmiyet ver - memişler. Kıralın şampanya ic - © mindeki muhafız kıtası burada| © bulunurmuş. i Herkes alayla selâma durmuş - lar. Süvari alayının kumandanı © bütada hizmetimize tayin olundu. | © Buranın eşrafı da peri çehreli ka- 'dın ve kızlarla gelip odamımızı — çin nigârhanelerine çevirmişlerdi. © Jebi bir kıssa yazar: X $va posa ile gelen İngiliz gaze- el&ti Lord Snovden ile Mister ikdonaldın da bozuştuklarını ve biz ömür süren arkadaşlıklarına n terdiklerini haber veriyor. novden son derece şiddet e dokunaklı sözlerle Başvekil . Mister Makdonalda hücum etmiş, - Lordlar kamarasında bütün Lord- ları hayrete düşünren, hepsini sus- turan sözlerle yarım asırlık arka - © daş ile arasındaki bağlarmı kes - © miğtir. Mâkdonald ile Snovden 1906 “da ayni günde İngiltere parlamen- i tosuna âzâ olmuşlar ve İngiliz a - © melesinin tezahürleri arasında , meclise girmişlerdi. İkisi o kadar - dest idiler ki iki başlı bir insan o sayılırlardı. 1931 de ikisi de, a- mele fırkasından birlikte ayrılmış- kadar dost olmakla beraber, biri- sonra gene gelip: — Kralımız pazar günü öğle- yin zisi şehire davet eder. Mahsus hane hazırlandı, güzide askerleri sizi selâmlamak için ayırdı. Sizi götürmek için baş mareşal tayin | edilmiştir. -At ile alaya gelemez. Çünkü kendisi hem ihtiyar, hem de sakattır. Onun için ikinci ma- reşal Dimitri tayin olundu. İnşa - allah pazar günü kıral araba 'le sizi bulacaktır. Ertesi günü bu adamın bir di- ğeri de elinde defterle geldi: — Alayınızı tertibe geldim. Kaç adamınız var? Kaç kişi alaya iş- tirak edecektir, kaçı ata binecek? i Ona göre kralın ahırmda beygir- © Bir gün durup ertesi çarşamba gü- ler tedarik edelim, Ne tertip ile duğunu söylemiş ve demiştir ki: Di yola çıkıyorduk. Nihayet Şran- alay yürütmek arzu edersiniz. Be-| Şimdiki buhrana karşı koymak © tu kasabasına vardık. Bu ka | Yan buyurun ki ona göre hazırlık” ve onu izale etmek ancak bu! © Genç kadın cariyesine bakarak — saba hakkında merhum Kâtip Çe- k olalım. ki şiddetle hücum etti - “Mâkdorfald, tehlikeli bin eslmisei bel söz söyle- — dikçe cehaletini ve kabiliyetsizliğini teşhir ediyor!,, mişler, nihayet Lort Snovden bir kaç kelime ile bir ömürlük arka - daşlığı öldürmüştür. Lord Snovden irat ettiği nutuk- ta hükümetin cihan iktısat konfe- ransında tutacağı yolu anlamak istemiş; Başvekilin bu mesele üze- rinde anlaşılabilecek bir söz söy- lemekten uzak kaldığını, onun bu mevzu üzerinde yalnız kekelediği- ni, onun memleket için tehlikeli bir adam olduğunu ve her söz söy- ledikçe ya cehaletini, ya kabiliyet- şizliğini teşbirettiğini söylemiştir. Lord Snovden Mister Makdo - nald ile Mister Rosevelt tarafın - dan maali müşterek olmak üzere vukubulan beyanatın bir şey ifade etmediğini de ilâve etmiştir, Lord lar kamarası, bu hücumu sükünet- le karşılamış, hükümet namına söz söyliyen Lord Stanhope hükü- metin bu hücumdan müteessir ol- madığını, bilâkis Lordu dost tanr | Fransada | i Hükümetin siyasetinden şikâyet ediliyor Paris, 28 (A.A.) — Fransa cüm- huriyetperver federasyonu kongre si, dün Mösyö Maren in riyasetin- de toplanmıştır. Mösyö Bonnefau 1932 Mayıs! intihabatr neticesinde vücude gel - i miş olan ekseriyetin memleketin | heyeti umumiyesi tarafndan izhar edilmiş olan temenniye mukabele | etmemekte olduğunu söylemiştir. | Mümaileyh, Fransaya mülki ta - mamiyeti iade etmiş olan muahe - deleri müdafaa etmek © arzusunu izhar etmiş olmakla beraber, silâh ları bırakma lehindeki şaşkıncası- na bir mücadele ile bizi her türlü tehlikelere maruz bırakan marazi harp zihniyeti beslemekte parlâ - mentodaki sosyalist hizbine istinat | eden hükümetleri tenkit etmiştir. | o Hatip demiştir ki: Biz bir şey is- | tiyoruz. Manevi teslihat ile hazir - lanmış mütekabil bir emniyet. Mebusan meclisi maliye en- cümeni yeni reisi Mösyö de Sasteni memleektin mali siyaseti - ne ait olan raporu okumuş ve ev - velâ enflasyon tehlikesinden koru- nulmasını tavsiye etmiştir Muma- ileyh hükümetin içinde çırpınmak ta olduğu müşküllerin bir tablosu- nu yapmıştır. Demiştir ki: Memleket bütün is- tihsal kuvvetleri, hazine teklifleri- nin yükü altında ezilip mahvolur- ken şimdiki ekseriyet yeniden iki milyar vergi tarhetmekte tered - düt etmemiştir. Fakat hidematı u- mumiyeden külliyetli miktarda ta- sarruf yapmaktan imtina eylemiş- tir, Mumaileyh, Mösyö Heryohun şu sözünü hatırlatmıştır: “Nakit en - flâsyonu ile bütçe enflâsyonundan birini intihap etmek lâzrmdır.,, Ha tip 1926 yılının feci senelerini de hatırlatmış ve oralarda Fransayı ancak milli birliğin kurtarmış ol - Kurt, Kuzu, Kartal , Kavgası Muharriri : Ömer Rız& | Dünkü kısmın hulâsası Genç Raşel birdenbire yıkıldı Suriye sahilindeki Kayseri şebrindeyiz. | Nu onu taşıyarak avlunun ortasın Şehir on binlerce misafirle dolu. İ Yahudilerin kıralı Ağripa efendisi “1 metan Koma İmparatoru yerefine ihtifaller | tertip etmiştir. i Eğiencelerin en başlırası vahşi bayvan larm İnsanları nasıl parçaladıklarını seyret. ekti, Bu oyunlarda öldürtülen insanların bir | Kısmı türlü, türlü cürümler İşkemiş vahudi- terdi. Hapishanelerde elli sitmeş kişilik bir kafile daha vardı ki bunlar yarım asır ka- dar evel ortaya çıkârak yeni bir mezhep Kuran “derih,, in taraftarlarıydı. , Roma imparatoru Klod şerefine yapıdan | eğlencelerde de otur kadar kadm erkek hi- ristiyan aç aslanlara atılacaklardı. O za - manen insanlık tellikkisi bu harekele miüsa- ifti, Kimse vahşi hayvanların önline atılan insanların aztırabını düşünmüyerde. Hapishane avlusunda (oturan | kadınlar arasmda bilhassa iki ka” dın, son derece omahzundular. | Bunların biri yirmi beş yaşlarında sevimli, fakat pek nahif, koyu ka-| ra gözlü bir kadındı. Pek nahif olmak yüzünden işe yaramazlar a- rasmda bırakılmıştı. Kendisi, ya- hudilerin en muteber tacirlerinden birinin kızıydı. Onun kocası olan yarı Süryani, yarı Ibrani Demo da ha evvel yakalanmış ve vahşi hay» vanlara atılarak ölmüştü. Yahudi- | lere göre sebebi, onun da aklmı| bozarak “sahte,, Mesihe inanma - sıydı. Demosun ölümünden sonra onun karısı Raşel de cariyesi Ner- Ie birlikte yakalanmış, ve zinda - na atılmışlardı. Raşel üstelik hâ - mileydi, Kendisi ne kadar zayıf ve nahifse siyah cariyesi o nispet- te zinde ve kuvvetliydi. Trablüs- garpten aşırılan bu yarı barbar, zenci câriye uzun boylu, güçlü kuvvetli fakat iyi kalpli ve sadık bir kadındı. Korku nedir bilmez - di. Yalnız yanındaki genç kadı - nın ıstırabı onu endişeye duçar €- diyordu. İ birlik sayesinde mümkün olabilir. | mırıldandı: PARİS, 28 (A, A.) — Dün Sen yonu tarafından tertip edilmiş o- lan mitingde binlerce kişi bulun - muştur. Bu mitingler, vergi fazlalıkla - rını protesto etmek ve idarelerin ıslahıni ve umumi masarifin tenki- sini talep eylemek maksadile ter - tip edilmiştir. Avusturyada Hududu muhafaza etmek için VİYANA, 28 (A. A.) —Die Stunde gazetesi, iyi bir menbadan istihbar etmiş olduğu beyanile hü- kümet mahafilinin hududun hima yesi için bir kuvvet Leşkil etmek tasavvurunda olduklarını ve bu kuvvet efradının muavin o zabıta kuvveti efradı gibi Heim Vehren- ler ve devlete sadık yeni teşkilât arasından alınacağını yazmakta . dır. Bu kuvvet müstakil bir gönül- lü halini alacak vazifesi hududun muhafazasına münhasır kalacak - tır. Bu teşkilâtın orduyla alâkası bulunmıyacaktır. Bu projenin emniyet nazırı M. Fey tarafından ve son günlerde sık sık anlaşıldığı veçhile hudu » dun kâfi derecede himaye edil - mekte o — Yarın aslanlara atılıyoruz! departmanı mükellefleri federas- | Değil mi?. İriyarı cariye cevap verdi: — Hanım merak etme. Aslan- lar bize dokunmaz! — Neden?, — Çünkü, hanımcığım, ben on- ların arasında yetiştim. Babam onları Libye çöllerinde yakalar, köpek gibi insana alıştırırdı. Ben onlara yem verir ve okşardım. E- min ol ki arslanlar beni tanır ve bize dokunmazlar.. — Fakat bu arslanlar... Seni ta-| nımaz ki.. — Nasıl tanımaz. Kan kanı çe- ker, hanım!. Onun için emin ol ki arslanlar sana da bana da dokun- mıyacaklar. — Dinle, dinle arslanlar kükre- yorlar?. Nu, çölde aslan sesi dinliyen avcılar gibi kulak kesildi. Aslan- lar, kâh kısa kısa, kâh uzun uzun kükriyor, ve bu korkunç, bu ürper | tici musikiye iştirak eden bütün aslanlar, seslerinin kesafetile feza yi kaplıyor, ebadı titretiyorlardı. Nu bir müddet dinledi, sonra an- lattı: — Bunların çoğu ihtiyar. sesle- rine kulak verirken gençliğimi ha- tırlryorum. Çölün kokusu burnu- | ma geliyor. Babamın çadırların - dan dumanlarm tüttüğünü duyar gibi oluyorum. — Aman sus!, İçime fenalık ge- İ Mesihin taraftarları İlar ve yahudilerin haç m€ İden istifade ederek Kudüs ie daki şadirvana götürdü, yüzüne #“ serpti ve ayılttı. Hapishanenin kapısı açılmış w içeriye yeni bir kafile girmiştir Bunlar da ihtiyar kadınlardan © çocuklardan müteşekkildiler. Bun” lar da, yahudilere göre, kapı kap! dolaşan ve herkesi kandıran pr9” pagandacılara uyarak yahudilik a ten çıkmışlardı. Onun için ya akrabaları! tarafından hüküm“ te ihbar olunmuş, yahut hüki tarafından yakalanarak zindan” tıkılmışlardı. İçerdeki mahbuslarla yeni ge” lenler karşı karşıya oturarak bir” birlerine dert döküyor, yanıp ya” kılıyor, her yeni mezhebe gi gibi mezheplerine mutaaşsıba” I sadakat gösteriyor, hepsi âsümai" dan medet diliyorlardı. Bu itisaflar, bu işkenceler eli altmış senedenberi devam ediy0” du. Hepsinin sebebi “Mesih,. Yahudi kafasının, yahudi havsals” sının kavrayamıyacağı bir adi K içi ilham dolu fakir bir dülgeri” meydana çıkmasile ezilenler, çiğ neneler, onun etrafında toplar" mışlardı. KendisiniMusa kavmi! halâskârı olarak ilân eden P* “Şahi geda,, meni mukavemet 1 raftarı idi. Ona.uyanlar bir ki” seye fenalık etmiyecek, hiç bir ie nalığa mukabelede bulunmıy: zalimlere el kaldırmıyacak, ye de zalimlerin kalbini bu menfi reketle fethedeceklerdi. Bu şeki de onun etrafında toplanacak S lanlar, nelere nail olmıyacakl#” dı?!. Bunlar cihangir R cihangir tesirinden halâs bu içlerinde fakir olanlar zenginler” cek, açlar doyacak, geriler i yeceklerdi. Bu Mesih, başında toplanan #” file ile programını hazırlamıfı gi kadaşlarından on ikisini isra” on iki kabilesine gönder ' yetmiş ikisini dünyanın yetmi$ © milleti nezdine elçi olarak yols mış, ve bütün bunların kendisi” itaat ederek ilâhi meleküta gir” lerini istemişti. 3 Fakat bütün bu nakipler, PU çiler bir şey yapamadan döndü leri için halâskâr da yeni bir © bir almış ve herkesi fedakâr!” davet etmişti. Herkes, şeyi her vaz geçecekti. Herkes anes babasından, evlâtlarından, Pi . mallarından, evlerinden, tar o rından, hattâ Arzı mevuttsP *, geçecekti. Herkes, yersiz, yurt suz, malsız, halaskârın arkasın?” hürriyet yurdu olan çöle hicret decek, eski yahudiler nasıl ler” dan çıkarak Tih çölüne düş! 7 i bunlar da ayni izden gide! rar büriyete kavuşacaklardi" kat madamki eskiler Mısırd8” Bp ret ederken silâhlanmışlard” ” müsalemet peygamberini e * derek çöle çıkacak olanlar!” lâhlanmaları lâzımdı. Oi er rine yürümüşlerdi. Çü i kârlar, orada, bütün kendini takibe davet hepsi birlikte hicret yollar” küleceklerdi.