Hayat Ansîklopedisi inci cüzü çıkti 32 Onuncu sene: No. 3253 rnhunyet İSTANBUL CAĞALOĞLU Telgrai ve mektup adresi: Cumhurlyet tsteınbul Posta kutusu: lstanbuL No 248 Telefon: Başmuharrlr: 22368. Tahrir mudurQ: 23236. Idare muduru: 22365 Matbaa. 20472 Hayat Ansiklopedisi Büyük bir knluphaneyi bir arada evinize gefiren en faydalı eserdir. Her evde bir tane bulunmak lâzımdır. PflZSrffiSİ 29 MdVIS ^ nil)lllirlllll1ffllt BorçSar İtilâfnamesi İttifakla Kabul Olundu Hilâliahmeri Canlı bir cemiget Yapalım Borçlar itilâfnamesi Mecliste Saracoğlu Şükrü ve Hasan Fehmi Beyler beyanatta bulundular itilâfnamenin tasdiki lâyihasını kabul eden Meclis, Saracoğlu Şükrü Beye teşekkür ohınmasına ve Hasan Fehmi Beyin izahatinin neşrine karar veıll etti. Bundan sonra itilâfnameyi Pariste imzalıyan Saracoğlu Şükrü Bey izahat verdi. Meclis Hasan Fehmi Beyin beyana tmın nesrine ve Saracoğlu Şükrü Beye teşekkür edilmesine karar vererek iti lâfnamenin tasdikme ait lâyihayı ittifakla kabul etti. Ankara 28 (A.A.) Mecliste bu gün Bütçe Encümeni reisi Hasan Fehmi Bey şu izahati vermiştir. Cihan siyasetinde hava gene değişti ilâliahmer haftası içinde buhmuyonzc Senenin bu haftasnun bütün günlermde milletm Hilâliahmer Cemiyetimizle bağlannı sıklastıra • cak ve çoğakaeak faaliyetler gösteril • mek mukarrerdk". Büyük işler ancak büyük ve devamlı gayretlerin mahsulü olabiliyor, ve az çok zaman istiyor. Bi» m Hilâliahmer Cemiyethnizin. mem • lekette bütün milletm kendisrne büyük ehemmîyet vermesile simdiye kadar yaphklanna nisbetle daha büyük hiz • metler görecek çok kuvvetli bir mües sese haline gelmesr de iste o işler cümlesmden bulunuyor. Bu büyük netieeye varmak için Hilâliahmerin ne olduğtmu ve daha neler yapabileceğmi bilmeğe îh'iyaç vardır. Herhangi bir harp vukuunda Hilâli ahmerin ordu ile beraber derhal hare It*>te geçen gayriresmî ve insanîbir te sekkül olduğuna hep biliriz. Cephelerd hastanm ve yaralmm hndadma koş mak yüksek derecede kutsî bir iş gör mek demektir. Harbi her taraf kendi hesabma mesru sayarak yapar. Fakat |?TI çarpı^malarda yaralı diisenlerin sı • zı'arnn durdurmak muhakkak her ta raf içm mukaddes bir istir. Onun içm • dir ki HHâliahmer ve Salibiahmer gibi tesekküHer bütün msanlık âleminde çok doğru bir görüs ve anlayışla kanlı kav galarm üzerine kanatlarmı açmağa kos mus melekler gibi tasavvur olunur. ö y le bir kanlı kavnasmada Hilâliahmer yalnız cephelerde hizmetle kalmaz. Cephelerde vurusmağa gîdenlerin geride bıraktıklan kimsesiz kadmlar ve çocuklar bu müessesenin yardrmlanna mazhariyetle krmsesizliklerini avundurmak im kânmı buluriar. Eğer baska hiç bir sebep ve maksat oimasa yalnız bu arzettijfimiz hizmet mctzun Wfc hTiim HiIâKahmeri gayet kuvvetli bir cemivet yapmaklıgırnm içm kâfi sebeotfr. Millî müdafaa h^abına bütün mOletce ihtiyar ettiğimiz masraflar htısusunda hiç birimizm en küçük itirazımrz yoktur. Nicin?... O sayede şunun bunun ayaği altında çiğnenroeklen kurtulan ve sulh içinde rahat ya «Tvan bir varlık oluruz da onun için. Millî müdafaamızın sıhhiye teskilâtı yok değüdir. Fakat zamanın terakkisile harpler ve onlann mevdan verdiği tahrrpler öyle mütrMS sekiller a'maktadır ki o hususta resmî teskilâhn birkaç misli fazla ayn ve gayriresmî muavenet ter tipleri almmiş olması asla çok pörüle • tnez: Cephelerde ve cephe gerilerinde. Cenevre konferanslan taarruz silâhla rmı azaltmak ve gayriinsanî mücadele vasıtalarmı ortadan kaldırmak için çalışadursunlar, milletW he«hal ve ihti male karsı hazrr bulunmak için, uyanık bulunmak ve çalısmak mecburiyetmden vareste duramazlar. Tayyareler ve zehhli gazler ceoheler kadar cephe geri • lerini de tehdit eden kâbuslardır. Hu lâsa Hilâliahmer yalnız bu hesaba bile daîma kuvvetli tutulmak lâzun gelen bir muessesedir. Halbuki Hilâliahmerin hizmetlerî yalntz harp zamanlanna mahsus ve münhasır olmadığmı biliyoruz. Memleketin neresinde herhangi bir a£et zu • hur ederse Hilâliahmerimizi herkesten evvel oraya koşuyor ?örüyoruz. Bir yeri seller mi basıyor, Hilâliahmer orada. Bir yeri zelzele mi sarsıyor, Hilâliahmer orada. Fakir mektepiere yardım mı lâ zım, Hilâh'ahmer orada. Bu müessese sanki memleketin ıshraplarile titriyen merhamet dolu bir kalp ve milletm yaralannı sarmak için uzanan bir şefkat elidir. tçtimaî muavenetm bu en yük sek Hmsalini kuvvetlendirmek memle • kete hizmetlprin bir büyüğünü teskil edeceğine süohe yoktur. Mademki elimizde böyle bî'^ük bir müessese var, ona memlekeb'n içtimaî ihtiyaçlannda baskaca esaslı hizmet'er gördurebileceğimizi de düsünmeliyiz. Meselâ milletimizin sıhhî ihtiyar^n iti barile Hilâliahmerin ifa edeceğijıizmetler çok büyük olur. Devlet teskilâtımız içinde memleketin sıhhî ihtiyaçlanna bakan bir Vekâletimiz, onun basmda da değerli bir Vekilimizle kıymetli yardımcılan vardır. Fakat ihtiyacın buyüklü * £ünenisbetle memlekette halkın sıhhat itibarile tenvir ve takviyesine ait olarak yapılacak islerin hududu çok geniş tir. Halk: sıhhat itibarile daha kuvvetli ve hastahklara karsı mukavemet esbabile daha mücehhez bir hale koymak îçin sarfedi'prek mesainin lüzum ve kıymetine haddü payan mı tasavvur oiu mm, ve bu «ahada Sıhhiye Vekâletimiz* 4 ler misakının imzası için mâni kalmadı Küçük itilâf devletleri Fransadan teminat alarak misaka muhalefetten vazgeçtiler Cihan siyasetinin son günlerdeki vazi yeti. ilkbaharın yağmurlu Bunlerine benziyor. Bir bakıyorsunuz Hava kararı yor, vıldırımlar çakıvor. miıthis gbk giiriiltuleri goniı'leri k?.«vet istilâ ediyor; bir bakıyorsunuz, hava açılıyor. güneş bütün letafftile gülıiyor, ka'p'cT ümit ve sevincle doluvor.# Bir gün evvel si'âhl=m bırakma konferansı, IngilteTe ile AmeT'kanın sulhu muhafaza için an'anevî siyasetlerinde büyük fedakârlıklarda bu'unmus olmalarına rağmen Fransanın daha sıkı emniyet zamânları istemekte ı«rar eylemesile ümitsiz bir hal ahyor. Bir gün son ra ise dörtler misakının aktedilmesine bir mâni kalmadığı meydana çıkarak Avrupa sulhunun esasları kurulmuş oluyor. Dörtler misakmın Fransız projesi »ekline sokulması ve dört devlet birli ğinin başka devletlerin işine karı«mı yacağı anlaşılması üzerine küçük itilâf devletleri misaka muhalefetten vazgeçmişlerdir. Diğer taraftan fngütere hükumeti Cemiyeri Akvam mi'sakının on altıncı maddesindeki zecrî tedabir taahhüdıinü kabul ederek Fransaya itiraz edecelc nokta bırakmamıştır. Bu suretle dörtler misakı imralanmak üzeTe bulunuyor demek Hasan Fehmi Beyin nııtku « Türkiyeyi takriben seksen sene müddetle tazyik altinda tutarak mevcudiyeti maliyesini, iktuadiyatmı tahrip eden bu istismar müessesesinin ana hatlarmı anlamak ve Türk maliyesini çemberi içine nasd aldığım tayin edebil mek için ayrıldığı dört devre üzerinde ayn ayn tevakkuf etmek icap eder: Birinci devre: Abdülmecidin devrinde baslayıp 299 hicrî senesinde netredilen Muharrem kararnamesine kadar olan kısım. Ikinci devre: Muharrem kararnamesmin nesredilen 1324 senesinde mesrutiyet inküâbtna kadar olan kısım. Üçüncü devre: Meşrutiyetten umumî harbin zuhuruna kadar olan kısım. Hasan Fehmi Bey Ankara 28 (Telefonla) Meclis bugün reis vekili Esat Beyin riyasetinde toplandı. Seyrisefain idaresinin 1932 senesi bütçesine 34,900 lira tahsisat konulması hakkındaki kanun müzakere ve kabı| edildi. Bundan sonra borçlar itilâfnamesinm müzakeresme geçildi. Bu münasebetle bütçe encümeni reisi Hasan Fehmi Bey uzun beyanatta bulunarak Osmanlı borçlannın tarihçesini anlattı ve itilâfn»me maddelermi izah Saracoğlu Şükrü Bey Dördancü devre: Harbi umumiden Mondros mütarekesine ve Cumhuriyetin İstanbula hâkim oldugu güne kadar olan zaman, tabiri diğerle saltanatın ilgasına kadardır. Dört devlet mısakı tçin kuçuk ıtıl&f na ztrlanna teminat veren Fransa Hancıye Nazırt M. Pol Bonkur tir. Dörtler misakının imzası sılâhları bırakma konferansının maruz kaldığı müşkiılâtın da bertaTaf edilmesine yardım edecek tir. ] Paris 28 (A.A.) Havas ajansı bildiriyor: Maten gazetesinin Cenevre mu{Mabadı 4 üncu safüted") Birinci do*"'» Abdübnedt devrinde hariçten ve Galata bangerlerinden ba«lıyan istik • razlar Abdülâzizin zamanında vüsat ve şümulünü artırmu 93 nmıharebesine ka( Mabadt 5 ınci sahifede ) Nâzım Hikmet Beyin muhakemesi başladı Dava, devletin emniyeti dahiliyesine taalluk ettiği için, muhakeme gizli olarak cereyan ediyor Son eseri olan «G«ce gelen tel graf» isimli siir kitabile halkı ko münistliğe tahrik etmekten suçlu o lan sair Nâzım Hikmet Beyin mu hakemesine dün Ağırceza mahke mesinde baslanmıştıc. Bu muhakeme dolayisile dün A ğırceza mahkemesinin dinleyicilere mahsus sıraları ve Iocalar halk ile tamamen dolmustu. Polis tarafından Adliye koridorlarında ve mahkeme salonunda asayişi muhafaza mak sadile tertibat alınmıştı. Dünkii muhakemede suçlu olan Nâzım Hikmet Bey mevkufen, bu eseri basan Ankara matbaası sa • hibi AIi Beyle, kitabı dağıtan ki tapçı Ahmet Halit Bey gayrimev kuf olarak hazır bulunmuşlardır. Reis Aziz Bey suçlulan usulen sorguya çekmiş, bundan sonra da hazırlık tahkikatı kararnamesi okunmuştur. Bu kararnamede suçlu Nâzım Hikmet Beyin «Gece gelen telgraf» ismindeki eserinde bulunan muhtelif siirlerin komünizmin ilk banileri ve komünizm lehinde ve halkı komünistliğe tahrik edecek mahiyette neşriyat yaptığı ileri sürülerek sairin ceza kanununun 80 inci maddesi delâletile matbuat ka nununun 40 ınci maddesi mucibince, kitabı basan Ankara matbaası sahibi Ali Beyle tevzi eden kitapçı Ahmet Halit Beyin de gene ayni maddelerle cezalandırılması iste ğirnfe bulunulmaktadır. İstintak kararnamesi okunduk tan sonra müddeiumumî komünistlik ve komünistliğe teşvik ve tahHk davasının, dolayısile devletin emniyet dahiliyesine taalluk etmesine bina • en muhakemenin gizli olarak yapılmasını talep etaniştir. yapmıs olacaği yardımlardan dolayı Hilâliahmerimizin en yüksek derecele • rinde bir insanhk vazifesi görmüş ola cağmda kim tereddüt eder? Hilâliahmerimizin bu kadar şamil hizmetlere muktedir bir vaziyete götürüL mesi Türk milletinin elindedir, ve pek kolaydır: Yalnız Hilâliahmerimize aza kaydolunmak ve öna yalnız senede lâ akal bir liracık vermekle. 15 milyon îtalyanın vereceği Avans meselesi Müzakereler henüz iptidaî safhadadır Ankara 28 (Telefonla) Itaî yanm vereceği avans hakkındaki müzakere henüz iptidaî safhatın dadır. Maamafih müsait haberlere rağmen, müzakerat henüz malî cihete intikal etmemiştir. Allahlık taslıyan adamın muhakemesi Şeyh Mir Saidin müritleri, cennetin anahtarl" "nı almak için ayaklarının tozunu öperlermİ£ Şeyhin ve müritîerinin Muhakemesi basladı Çorum: (Hususî muhabirim'z den) Ağırceza mahkemesi Amasyalı Mir Sa't Efendinin muhakemssine ba'ladı. Mir Sait yeyhlik yapmakla suçludur ve kendisile berabec cürüm or tağı olarak altı müridi de muhakeme ediümektedir. Nakşibendî tari • katine mensup olduğu söylenen Mir Sait Amasyada pek maruftur. Yü • zünde taşıdığı bir yeşil nikap ile çehresini gizler. Mir Saidin yüzünü go> mek için işjni gücünü bırakmış, kurbanlar kesmiş, münacatta bulunmuş, Allaha ve Mir Saide yalvarmıs kimselerin çok olduğu söyleniyor. Bu Saidi görmek istiyen cahiller ikametgâhma 10 dakika kala yere diz çökerler ve dizleri üstünde sü rüne, sü'üne ancak dizlerinin dibi ne kadar gelebil;rlermiş. Mir Sait, bu cahillerin kanaatine göre Allahtır. Günahları tövbe ettirip affeyler. Memnun kaldıklarına cennetin a nahtarmı verir ve hurisi ile gulma Osmanlı Bankası Ihtilâflı meseleler henüz hallediîemedi Ankara 28 (Telefonla) Os manlı Bankası namına M. Rit buraya gelerek alâkadarlarla temas etmiş ise de ihtilâflı noktalar hakkında bir itilâfa varılamamıstır. .Vra'asyada Allahlık Jddla eden Şcyh Mir Sait nını simdiden ayirır. Hatta ahîret zevkına mahsuben yer yüzünde müsaadeler verir. Mahkeme salonu cidden merak • lı bir sami kütlesile dolu idi. Salo na uzunca böylü, dolgun vücutlu, (Mabadi 4 üncfi sahitede) Posta seferleri lâyihası Ankara 28 (Telefonla) Posta sefe>leri lâyihası yakında Mecliste müzakere edilecektir. Lâyihada Seyrisefainin eski mütekaitlerine yüzde on zam yapılmaktadır. Yeni teskilât dolayıs'le, tasfiye yapılarak 20 seneye kadar hizmet görenlere bir miktar tazminat verilecek, 25 senelik hizmeti olanlar tekaüt maaşlarile tahsisatlarının yekununa yüzde yirmi zammedilmek, 25 se • neden fazla hizmet edenler ise tekaüt maaş ve tahsisatlarina yüzde kırk zam yapılmak suret'le tasfi yeye tâbi tutul^caklardır. tç hatların ismi Anadolu, Kadıköy, Adalar, Yalova ve Yesilköyün ilk harfleri olan «Akay» olacaktır. Hikmet Bey, evvelki muhaRem* lennden birinde kendini müdafaa ederken Nazım Hikmet Beyin vekili bu • na itiraz etmiş ise de mahkeme, muhakemenin gizli yapılmasına karar vermiş ve dinleyiciler muhakeme salonunu bosaltmışlardır. Bundan sonra muhakeme gizli olarak cereyan etmiş ve kalabalık bir mecakh kütlesi neticeyi koridorda beklenıiştir. Muhakeme saat ikiden bese ka • dar sürmiiş ve suçlu Nâzım Hikmet Bey kelepçeli olarak getirild'iği gibi gene iselepçeli olarak tevkifhaneye iade edilmiştir. Türk nüfusundan yalnız bir kaç milyonu HilâHahmere böyle aza kaydolun mus olursa iste bu biivük maksatlar en mükemme! derecesinde temin edilmis olur. Her ferde nisbetle birJjra gibi^ çok küçük Bir fedakârlıkla iste bu kadar büyük neticeler temin edecek bir saha. Memleket Hilâliahmeri kucak lamalıdır. ^ • ' ».• YUNUS NADİ hürriy Yeni tefrikamız bütün bir tarihtir \. Yazan : Ali Naci Tefecüerle mOcadeEe lâyihası Ankara 28 (Telefonla) Heyeti Vekile bugün toplanarak tefeci lerle mücadele lâyihasını müzakere etti. Lâyiha, Meclise sevk ve bu devrede Meclisten çıkacaktır. . 1 Mara Buneva kurşunla öldürmüş olan Mara Bunevanın bu suikasti nasıl yaptığını bütün tafsilâtile Millst Meclisinin tatili Ankara 28 (Telefonla) Büyük M l l e t M^çlişinin per«embe gürrü yaz tatili yapması kuvvetle muhtemel dir. Yüksek rütbeli bir zabitin refi kası ve mektep muallimesi iken Makedonya komitasının emrile Uskübe gitmiş, orada bir şapka ma • ğazası acarak altı ay herkesin emniyetini kazandıktan sonra Usküpteki Yugoslavya polis müdürünü üç Yeni tefrikamızda okuyacaksınız