Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
20-3-1938 HİK Â YE Zümrüd yeşilliğin kollarında kıvr- larak akan bu çay, ÂAyşenin gizli bu- luşamalarına, göz yaşlarına ortaktır.. Karanlık basınca söğüd dalları nasıl sessizlikde uyur ve kendini çaya bi- rakırsa, “Ayşe” de içi titreyerek, göz- leri korku ve heyecanla dolu “Ali” ile burada buluşur, bir kaç dakika el- leri onun avuçlarında gözlerini yu- mar, bu antn ölünceye kadar uzaması- nı içinden tanrıya yalvararak dilerdi. “Ayşe” annesini pek az tanır, ve babasını bilmezdi. Yalnız bildiği ve iztirabını çektiğişbir şey varsa o da bu idi.. Köyün en güzel kızlarından biriydi. Onun simsiyah iki örgüyle önünde dizlerine kadar uzanarak do- laşan saçları, ve uzun kıvırcık kirpik- li elâ gözleri, sülün boyu bütün köy delikanlılarını çileden — çıkarmıştı. Ayşe bunların hiç birine bakmaz, ü- zerinde duran gözlere kaşlarını çata- rak başını yere eğer geçerdi.. fakat arkasından: — Kahpenin kızı, piç olup güzelli- ; - iBle berkesi yakasağına.siğesine-a teş düşse de kendin yansan!.. Dediklerini duyar ve gözlerindeki Yyaşı içine akıtarak tarlasının yolunu tutardı.. Ferhad ağa köyün eşrafından iyi bir adamdı. Köyün bu kıza hor bak- masına kızar bazan kötü söyleyenle- Te çıkışarak: — Ne istersiniz şu masumdan., A- nasının günahını ona yüklemek hak mı? Rahat bırakın şu kızı!.. derdi.. Ayşe tek bir odada oturur, ve Fer- had ağanın tarlalarında çalışarak yi- yeceğini çıkarırdı. İnadcr ve mağrur- du.. on dokuz yaşının ona verdiği a- kıl ve ağır başlılık çok görmüş kadın- larda az bulunurdu.. Köyde hıç kim- 'Kimsesiz Ayşe,, Yazan : Ambarcıkızı Stı —r Köyde dedikodu başladı. Ve bir hafta sonra türkü çıkardılar... Dağları sardı duman. Alim yamansın, yaman.. Ayşe kız gönlün çaldı. Düğününüz ne zaman...? Artık Ayşe tarlaya gidemez oldu.. gecelerı de Hasanın sık, sık evinin ünde dolaşıp, penceresinden eğile- rek baktığını görüyor, korkudan sa- bahlara kadar uyuyamıyordu.. x Mehtablı bir gece söğüdlük sessiz.. Ayşe arkasını ağaca dayamış akan ça- yın süzülüşüne bakıyordu... Ali hâlâ gelmemişti. Acab neden geç kaldı.. bir hışırtı işitti. Arkasına döndü. Dar yoldan bir k. ı kendisine doğru geliyordu. Ona doğru koştu: —Alit, Diyecekti. Diyemedi hayretle: — A, senmisin?.. — Ben işte Hasan... beni beklemi- CA Nöbetçi Eczaneler Pazar : Ankara Eczanesi Pazartesi : Yeni ve Cebeci eczaneleri Salı : Halk ve Sakarya Çarşamba : Eğe ve Çankaya Ecnnıleri Perşembe : Sebat ve Yuıı.zhir » Cuma : İstanbul eczanesi Cumartesi : Merkez a HALK ve YENİ Sinemalarda matineler Hergün Cumartesi Pazar 1445 13,00 11,00 16.45 14.45 13.00 18.45 18.45 1445 21.00 21.00 1645 18.45 21.00 Pa?ar ve cumartesi günlerinden başka A LK sinemasında hergün halk matmelen 12.15 Film değişme günleri: Pazartesi ve Cuma.. Lüzumlu Telefon Numaraları Yangın ihbarı: (1521). — Telefon, müra- caat, şehir: (1023-1024), — Şehirlerara- sı: (2341-2342), — Elektrik ve Havagazı Arıza Memurluğu: (1846), — Mesajeri Şehir Anbarı: (3705). — Taksi Te- lefon numaraları: Zincirli cami civarı: , (2645, 1050, 1196). — Samanpazarı civa- rı: (2806, 3259). — Yenişehir, Hlmbl- şı, Bizim taksi: (2323) — Havuzba: Güven taksi: (3848) ; Birlik taksi: (2333) — Çankırı caddesi, Ulus taksi: (1291). Otobüslerin ilk ve son Seferleri Sabah Akşam İlk Son . sefer — sefer Ulus M. dan K, dere'ye 6A5S — 23,00 K. dere'den Ulus M. na D15 23.20 Ulus M. dan Çankaya'ya — 7.25 — 23.00 Çankaya'dan Ulus M.na 710 — 23.20 Ulus M, dan Dikmen'e 7.80 — 19.00 Dikmen'den Ulus M.na — 8.00 — 19.30 Ulus M. dan Keçiören'e 6.30 — 21,00 Keçiören'den Ulus M, na 7.00 — 21.30 Ulus M. dan Etlik'e 6.30. 20.30 Etlik'ten Ulus M. na 7.00 — 21.00 Ulus M. dan Cebeci'ye 7.00 — 23.00 Cebeci'denUlus M. na 7.00 — 23.00 Cebeci'den As. fabl. ra 700 —— As, fabl. dan Cebeci'ye —— 1700 ” Yenişekir'den Ulus M.na - 7.00 — 23.00 S. pazarı'ndan Akkopru 'ye 645 7.30 Akköprüden S, pazarı'na 8.00 — 9.45 $ U. Meydanı ile İstasyon arasında her beş dakikada bir sefer olup tren za- manları seferler daha sıktır. $ U. Meydanı ile Y: Litvanvanın müsbet veya menti cevabı karşısında Polonya bir tavır Paris, gazeteleri Litvanya üzerin- deki Polonya tehlikesi ve Hitler'in nutkuyla meşgul olmaktadır: Pöti Parizyen diyor ki: “Eğer Lit- vanya ümid edildiği gibi Varşovaya bir elçi göndermeği kabul ederse hâ- disenin dostça halledilmesi ve askeri neticeler doğurmaması lâzımdır. Fa- kat ortada endişe verici vaziyet var- dır: Litvanyanın müsbet de olsa ve- receği cevab karşısında Polonyanın alacağı vaziyet... Polonya bununla ik- tifa edecek midir? Bütün iş Litvan- yaya elkoymak için kasden şişirilmiş bir bahane değil midir? Acaba Litvan ya Polonya ile Almanya arasında bir pazarlık mevzuu olmuyor mu? Alman- yanın günün birinde herhalde geri is- tiyeceği Danzig koridorunu Memel koridoru mukabilinde Almanyaya ia- de etmek plânı pek variddir. Ancak Polonya Litvanya ile anlaşmak arzu- sunda samimi olduğunu iddia ediyor. Bunun doğru olmasını temenni ede- riz. Esasen pek yakında bunu anlıya- cağız.,, Almanya Polonya'yı kışkırtıyor mu? Eko dö Pari; “Almanya ile Polon- yanın biribirine bağlı olarak hareket ettikleri hissinden bir türlü kurtula- Cebeci, Samanpazarı arasında saat 8 den 20 ye kadar vasati her beş dakika- da; saat 20 den 21 e kadar her on da- kikada; saat 7 den 8 e ve 21 den 23 e kadar her 15, 20 ve 30 dakikada bir yon mu?, Alinin canını yolladım, Sen benîm olacan... pındı, bir a ıklmı gelen şeş n mak için £ ğa başladı.. Ali ölmüştü. o hıç yaşar mıydı? Ko- şarken dinledi, Hasan arkasından gel- miyordu.. nefesi tıkanıncaya kadar koştu.. ve çayın genişlediği yerde kendini sulara bıraktı.. Sular Ayşeyi koynuna çekti.. bir an çırpınış, o kadar... Bir kaç dakika sonra çıt bile yok.. gece sessiz, söğüdlük sessiz... ölüm korkunçluğu var etrafta.. bu sırada acı bir feryad bir vaveyla söğüdlüğü yıktı: — Ayşet... Ayşem!... Ayşel... Bu Alinin sesiydi.. bu sese baykuş gıbı çınlayan bir kahkaha karıştı... i şahidi Hasan intikamını al- seyi sevmiyor ve beni: fakat, üç aydır bu düşünceleri değiş- mişti... Bir gün pınardan su taşırken kö- yün sırnaşık delikanlılarından “Ha- san” ona sataşmak istemiş ve yılışa- rak: — Giz! Senin taşıdığın su şerbet- tir.. bir yol içeyim de öyle geç.. dej mişti. Ayşe hiç aldırmadı. İçi yandı, yü- zü kıpkırmızı oldü. Hasan önüne geçerek! — Hadi gız naz etme, tut bakracı da su içeyim... Ayşe bakraçları yere — koydu.. gözlerinde şimşekler çakıyordu: — Hasan çekil yolumdan, sonra kö- tü olur... Hasan sart dişlerini göstererek kah- kahalarla güldü: — Vay giz, sen neler öğrenmişsin.. bunları sana kahpe anan mı öğretti. O sırada sert bir erkek sesi duyul- du: — Ulan, gizmm yolunu kesdin de ne geçirtmiyon?.. Savul şordan.. Bu, köyün tek çobanı “Ali” idi.. Merd, cesur, dürüst bir delikanlıydı.. Hasan afalladı. Gene gevezeliği elden brrakmıyarak: — Vay “çoban” bu kahpenin gızına ne itibar?.. Birden bir tokat sesi işitildi.. Ha- san şamarı yemişti... — Çekil şordan haydud. Gır başını. Hasan, Alinin ne yaman olduğunu bilirdi, Sesini çıkarmadan yolu tuttu.. Ayşe, gözleri yaşlı, içi tuhaf his- lerle burkularak ÂAlinin simsiyah göz- lerine baktı.. bir şeyler söylemek iste- di. Söyliyemedi.. Ali içi sevgi dolu bakışlarla: — Hadi Ayşe, karanlık bastı, evi- he tez yollan. Diyebildi. İşte o günden sonra söğüdlükte bu- luşmağa başladılar... şimdi Ayşe her- kesi, her şeyi seviyordu. Hatttâ “Ha- — Ban” 1 bile... Bi e iyordu.. mıştr... Tıbiğ müsamere Birinci mıntaka etibba odasının her on beş günde bir verilmekte olan tıb- bi müsamerelerinin 8 incisi 24.3.1938 perşembe günü saat 18.30 da eskisi gi- bi Ankara Nümune hastanesi konfe- rans salonunda yapılacaktır. Mevzular şunlardır: 1 — Ameliyatla tedavi edilmiş nu- hai şeveki uru vakası (Dr. Şükrü Sarı- baş). , 2 — Elektrokardiyografi ve seriri kıymeti (Dr. İzzet Kantemir) İç Bakanlığa imtihanla memur alınacak İç bakarilık, yeni mahalli idareler teşkilât kanunu dolayısiyle alınacak memurlar ile bakanlık — teşkilâtında bulunan münhallere alınacak ö lar için İstanbul ve Ankarada — imti- han açmaktadır. İmtihanlar tamamen gizli bir surette yapılacak — ve hak- kiyle muvaffak olanlar münhallere tayin olunacaktır. Belediye ücret tarifeleri Belediyelerin yaptıkları — hizmete mukabil, belediye meclislerince — tes- bit olunan ücret tarifelerinin merkez- de tetkik edilmesi mevzuu etrafında iç bakanlıkça tetkikler devam etmek- tedir. Alınacak neticelere göre lâzım gelen kanun projeleri hazırlanacak- &; — İstanbul Şehir tiyatrosu turneye çıkıyor İstanbul, 19 (Telefonla) — Şehir ti- yatrosu kış temsillerini ay sonunda bi- tirecek, nisanın ilk haftasında turneye çıkarak önce İzmire gidecek, ay son- larına doğru Ankaraya gelecektir. vardır. $ Akşamları Ulus Meydanından saat 23 deki sor ! n Ulh & sinemaların saatlerine er. Posta Saatleri Posta saat 19 a kadar! tan) etine mektub kabul edi saRteL e 'Teahhütlü 18 e kıdırdn' Tren Saatleri Haydarpaşa'ya : Her sabah 8.20.Her akşam 19,15 ve 19,45 de (salı, perşembe, cu- martesi Toros sürat.) Samsun hattına : Hergün 9,35 (Kayse- ri, Sıvas, Amasya bu hat üzerindedir.) Diyarbakır hattı —: Hergün 9,40 Zonguldak hattı — * " 15.00 Kırıkkale'ye rıyo!obüs a 16.05 GÜNDELİK Hicri - 1357 Rumt - 1353 Muharrem: 17 Mart: 7 » D. Ss, D. Güneş: 6 04 Akşam: 18 21 3 » S 6 9 80 © 0 H H H — Soldan sağa ve yukarıdan aşağıya: » Muamma 2- Muamele - Helecan, 3- Bunama 4- Donuk renk - Bir nota, 5$- İzmir dağlısı - Öldürmekten emir, 6- Bilgisiz - Bir nevi renk 7- İlâve, bağ - Ağacın bir kolu. 8- Abdullahın kısaltılmış şekli - Uçmak- tan emir, mıyoruz. Maamafih Polonyanın ken- di başına hareket ettiğini ve Al- manya Çekoslovakyaya taarruz ettiği gün Polonyanın almanlar yanında bulunmıyacağını ümid etmek isteriz.,, 66 | Zpols “Polonyayı Almanyanın teş- vik ettiğinde şüphe yoktur. Almanya Danzig koridorunu kaldırarak yerine Memel koridorunu ikame etmeğe ça- lışıyor.,, İki ihtimal Pöti Jurnal: Polonya - Litvanya hâdisesi ancak Sovyetlerin oynıyabi- leceği rol düşününce vahim bir mahi- yet almaktadır. Polonya ricali kuvve- te müracaa! önce l herhalde bu tarafını da tetkik ede- ceklerdir. Bu hususta iki ihtimal var- dır: Ya Moskova müdahale edecek ve- ya etmiyecektir. Müdahale takdirin- de ise Varşovanın herhalde Berlin- den kati teminat almış olacağı tabii- dir. Esasen almanlar Polonyanın şar- ka doğru yürümesinde menfaatleri yok mudur?,, Sovyetler Birliği etrafında bir ittifak kordonu Övr: “Litvanyalılar ültimatomu her halde kabul edecekler ve diplomatik münasebetleri de tekrar kuracaklar- dır. Fakat Lehistanın Litvanyayı mü- temadiyen izaç edeceğini de bilmele- ri lâzımdır. Polonya diş bakanı her- halde yakında ikinci ültimatomunu hazırlayacak ve Litvanyaya askeri bir ittifak akdini teklif edecektir. Filha- kika Polonya Hitler ile yaptığı an- laşmayı tatbik eylemektedir. Bu an- laşma sovyet birliğinin etrafında sov- yetlere karşı bir askeri ittifaklar kor- donu kurmuştur. Bize kalırsa bu pek ihtiyatsızca bir politikadır. Çünkü bu incecik karantine kordonu sovyet kuvvetlerinin karşısında mühim bir engel olamıyacaktır.,, SAA Anlaşmazlık karşısında Moskova Papüler: “Almanya Polonyayı har- ba teşvik ediyor. İngiltere ve Fransa Polonya ültimatomunun mahiyet ve neticeleri itibariyle 1914 temmuzun- da Avusturya tarafından Sırbistana verilen ültimatoma benzememesi için üdahalelerde bulunmuşlardır. 9- İnmekten emir - Orak kull: İzmir Enfernasyonal Fuarına hazırlanınız 20 ağustos 20 eylül 1938 , ... Moskova hükümetine gelince, Po- lonya - Litvanya anlaşmazlığının mev- zit kalmasında fevkalâde alâkadardır. Sovyetler Birliğinin nasyonal sosya- list sergüzeşt ve çılgınlığının şimdi- lik üstün gelerek bir harb çıkarması- nı istemiyeceği muhakkaktır.,, Teessüfe şayan bir gerginlik Polonyanın Litvanyaya gönderdiği ültimatom hakkında tefsirlerde bulu- nan Pöti Parizyen gazetesi diyor ki: — Polonya şüphesiz Pilsudskinin temsil ettiği iki memleketin birleşme- si işini hazırlamak için zamanın bil- ne gibi alacak ? Bu memleketin Berlin'den teşvik gör- müş olması ihtimalden uzak değildir. Polonyanın Litvanyayı yutması ken- disine filhakika Memel'i getirecektir. Belki de Berlinde, Baltık denizinin bu küçük limanının Polonyanın eline geçmesiyle Danzig koridorlariyle de- nize inmek meselesinin Polonya için “Hayati” olan ehemiyetini kaybedece- ği zannedilmektedir. Avrupanın endi- şelerine Varşova'nın yeni sıkıntılar i- lâve etmekten çekinmemesi teessüfe değer. Filhakika Sovyetler birliği kis- kançlıkla nezareti altında bulundur- duğu devlete karşı Polonyanın hücu- munu kayıtsızlıkla karşılamıyacaktır. Polonya gerginliği bilhassa teessü- re şayandır. Fransa Yeni dört senelik mühletin mahiyeti Hıtler in nutku hıkkmdı da Epok şöyle yazıyor: “Hitler Avusturya ile Almanyanın birleşmesiyle merkezit Avrupada ih- tilâf sebeblerinden birini ortadan kal- dırdığını iddia ediyor. Fakat daha buı meıeleler vırdıt Evvelâ Çekos- kya Mü deköler me- selesi ondan sonra gelecektir. Hitler büyük milli eserleri tamamiyle başar- mak için Rayştag'dan istediği yeni dört senelik mühlet ancak bu suretle tefsir olunabilir.,, Prağa karşı tehdidler Eko dö Pari; “Hitler'in nutku Prag hükümetine karşı tehdidleri ihtiva e- diyor. Hitler'in zorbalığa istinaden tutunan hükümetten kasdi Çekoslo- vakyadan başkası olamaz. Yani Al- manyanın Çekoslovakyaya da aynen Avusturyaya yaptığını yapmakta çe- taarruzuna uğrarsa bu memleketi mü- dafaa edeceğini teahhüt etmelidir. * Hükümet, italyan, alman ve ya- bancı kıtaları İspanyadan geri alınma- dıkça İtalya ile hiçbir anlaşma yapıl- mıyacağını teahhüt etmelidir. Romanya 'Tarih Orta Avrupada da tekerrür edecek mi? Gazeteler Avusturya — hâdiselerini bahis mevzuu etmekte devam ediyor- lar, Üniversal diyor ki: “Fransız - ingiliz politikası Tuna ve şark Avrupasına karşı olan vaziye- tini tesbit etmelidir. Tuna havzası muvazenesinde arta kalan muvazene - nin anahtarı Çekoslovakyanın emni- yetidir, Orta ve şark Avrupasının ile- ride güdeceği politika başlıca Paris ve Lonfiranın takınacağı tavra bağlı- dır. Tarih ekseriya tekerrür eder. Çe- koslovakya ve alelumum Tuna havza - sında da tekerrür edecek midir? Çem- berlayn'ın avam kamarasındaki son beyanatının İngilterenin son sözü ol- mamasını temenni edelim,.,, Her şeyden evvel sulh Jorj Bratiano, Timpul gazetesinde “Politikamızın yollarır, başlığı altın - da yazdığı bir makalede diyor ki : “Baltıktan Karadenize, Adriyatik- ten Egoye kadar uzanan devletler blo- ku muazzam bir nüfuz kütlesi ve Av- rupanın inkişaf gösteren milletlerini temsil etmektedir. Bu blok bugün her zamandan ziyade umumi sulh için bir zarurettir. Bizim siyasetimizin yolları bu anda bir taraftan Ankara, Atina ve Sofyaya teveccüh ederken, diğer ta- raftan da Varşova, Belgrad ve Prag'a doğru gitmektedir. Müşterek hedef bizzat kendi sulhumuzu ve umumt sul- hu korumak kaygusudur.,, Sağlam ve müttehid bir cephe Semnanul şöyle diyor : “Bundan böyle kati olarak «hayır» diyebiliriz. İstiklâllerini müdafaa ar - zusunda bulunan devletler sağlam ve müttehid bir cebhe halinde karşı koy- malıdırlar. Her zaman olduğu gibi gene güçlükler ön safta bulunacaktır. Fakat bu sefer büyüklerin de fili ve tesirli yardımlarile işe girişilecektir.,, Sanat eserleri albümü Kültur Bakanlığı, türk sanat eserle - kinmiyeceğini açık bir surette ifade ediyor. Bittabi bu hususta İngiltere- nin hareketsizliğine ve Fransanın da mutavaatına güveniyor.,, B. Hul'un nutku etrafında Kordel Hul'ün Vaşingtondaki nut- ku hakkında Eko dö Pari gazetesinde tefsirlerde bulunan Pertinaks şöyle yazmaktadır: “Hitler skandalı büyük amerikan cumhuriyetinde Garb Avrupası dev- letlerile kati bir tesanüt hissi uyandır- mak mucizesini doğurmuştur. Ameri- ka, bu devletlerin başına gelebilecek felâketlerin neticesinden doğrudan doğruya veya dolayısile müteessir ola- cağını bildiği için bu devletler davâla- rını kaybettikleri takdirde âtıl kalmı- yacaktır, Fakat İngiltere ile Fransanın tereddütleri Ruzveltin — düşmanları, kendisinin yakın ve uzak en ufak bir mesuliyete girmesini istemiyenler ve onun hareketlerine mani olmak için tarafsızlık kanunları hazırlıyanlar ta- rafından sömürülmektedir. Avusturya hâdiseleri ve Almanya Kordel Hul'ün nutxu her şeye rağ- men mutlakiyetle idare edilen devlet- leri, şiddetli teşebbüslerine hudud ta- yin etmedikleri takdirde pek kvvvetli bir koalisyonun aleyhlerine harekete geçeceğine ikna etmiş olması lâzım- gelir, Epok yazıyor: “Büyük Teodor Ruzveltin şu sözle- rini bize hatırlatan nutkundan dolayı Kordel Hul'e teşekklir edelim: “Sulh iyi bir şeydir, ancak şerefsiz yaşandı- ğı takdirde milletler ve şahıslar için hayata bedel olabilecek büyüklükte bir iyilik değildir., İngiltere kabinesinde anlaşmazlık İngiliz kabinesinin vaziyeti hakkın- da tefsirlerde bulunan Madam Tabui, Övr gazetesinde şöyle iktadır: “Görünüşe göre iuil%uhde mühim bir değişiklik olacaktır. Hor, Belişa, binbaşı Elliot, Morrison ve Or- msbi Gor yani harbiye, İskoçya, ziraat ve müstemlekât nazırları başvekile kıqx cebhe almışlardır, Ahmıy kadar kâr mebus Çemberlaynden i- ki şey iıtemıktedirler- , 1 - Hükümet, Fransa Çekoılovâıyı jya yardıma gittiği zaman Almanyanın in albümlerini hazırlatmağa karar ye:ını!t'lrı Müzik işleri Kültür Bakanlığı Musiki Muallim mektebi için yeniden müzik âletleri al- mağa karar vermiştir. Temizlenecek binalar Ekonomi Bakanlığı bu yaz Yaloya ve Samanlıdere ve bazı limanları te- mizletmeğe karar vermiştir. ; ) İstanbul borsası » 19-3- 1938 PARALAR ALIŞ Sterlin 627.— Frank Tâm Dolar 124.— Liret 95 Belç. frangı Bü— Drahmi 18.— İs, frangı S70— Leva 20.— Florin Kuron Çek, Şilin Avus, Pezeta Mark Zloti Pengö Ley Dinar 52.— Yen —— Kuron İs, S0.— ÇEKLER 5 Açılış Kapanış — Londra 630.— 630.— Nevyork 0.7830 0.7830 Paris 25.605 25.605 Milano 14.9555 14.9555 Brüksel 4.6777 4.6777 Atina 86.7460 86.7460 Cenevre 8.4225 3.4325 Sofya 63.4920 63,4920 Amsterdam 1.4250 14250 Prag 22.54 22.54 Viyana 4.1857 4.1857 Madrid 12.3810 12.3810 Berlin 1.9619 1.9619 Varşova 4.1666 4.1666 Budapeşte 3,9682 3.9682 Bükreş 106.19 106.19 Belgrad 34.2857 34.2857 Yokohama 2,7268 2.7268 Moskova 23.9625 23.9625 Stokholm 3.0820 ESHAM VE TAHVİLAT AÇILIŞ KAPANIŞ ' — — 1933 türk borcu I — 19.175 — 19,15 (Peşin) Sıvas - Erzurum hattı İs. I — 95.50 DS.SGJ