20 Mart 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

U saienl EUS — —— —D P ae eei SÜĞĞN | n D AEÇE YAYT 20-3-1938 (Başı 1 .inci sayfada) larca sürmüş olan hicranmı dinlen- dirdi.... Rıhtıma çıkar çıkmaz Ahmet Tev- fik'ten eski arkadaşlarından şair ve hatib Ömer Naci'yi sordu. Akşam ken- disini görmesini söyledi. Ömer Naci diyebilirim ki, Mustafa Kemal'deki gizli kudret ve dehayı ilk keşfeden bir yarıvefakârı idi. Yüksek bir halk hati- bi olan Ömer Naci Mustafa Kemal'den sonra ordu ve memleket içinde pek çok sevilen bir zattı. O gece Naci ile bu- luştular. Üçüncü ordu mıntakasında da (Vatan ve Hürriyet) cemiyetinin teşkiline karar verdiler. Ertesi gün Naci Lembet'teki topçu kışlasına geldi. Bana Mustafa Kemal'- in geldiğini söyliyerek bu akşam Selâ- nik Askeri Rüşdiyesi muallimlerin- den Bursalı Hakkı Baha'nın evine mü- him bir meselenin müzakeresi için gi- deceğiz dedi. Hiç unutmam o taşkın ve ateşin ruhlu Naci fevkalâde bir he- yecan içinde sarsılıyor, hiç bir yerde oturamıyor, gecenin hululünü sabır- sızlıkla bekliyordu. Naci'ye bu mühim içtimam mevzuunu sordukça açık söy- lemiyor, yalnız (ümidlerimizin tahak- kük) etmek üzere olduğunu söylemek- le iktifa ediyordu. Akşam olmuştu. Muayyehn saatte Hakkı Baha'nın Kule kahvelerine giden yol üzerindeki evi- ne karanlıkta girdik. Hakkı Baha yeni evlenmiş bulunuyordu. Güzel döşen- miş bir gelin odasında toplanmxşiık: Mustafa Kemal, Ömer Naci, Hakkı Baha, Mustafa Necip (2) ve ben, Kah- veler içildikten, Hakkı Baha ile bazı lâtifeler yapıldıktan sonra Mustafa Kemal oturduğu koltuktan doğrularak ağır ve vakür bir sada ile “Arkadaşlar, — Vatan ve hürriyet — — İttihat ve terakki ti vatanın her köşesine dalbudak saldı. Memleketin en kıymetli, en fedakâr evlâtlarını sinesine aldı, bazı küçük gruplar da buna iltihak etti, nihayet bu teşekkül az d ede- rek kahramanlariyle 1908 temmuzunda zalim Sultanın karşısına dikildi. 1907 martında bir hâdise cereyan et- ti. Sultanın hafiyeleri bu gizli teşek- külü sezdiler. Cemiyetin faal azasın- dan iki kişi pek şüpheli göründüğün- den hükümetçe takiblerine başlanıldı. 131) Bunlardan birisi Ömer Naci, di- ğeri de ben idim, Naci o sıralarda Selânik'te intişar eden (Çocuk bahçesi) gazetesinde fey- lesof Rıza Tevfik ile çetin bir kalem münakaşasına girmişti. Bu edebi mü- nakaşa nihayet mevzuundan çıktı, ve sğyasî bir şekil aldı. Naci bir makale- sinde (4) Rıza Tevfik'e karşı “beş a- sırlık bir tarihi şanüşeref ebediyen topraklara gömülürken” gibi o devirde Litvanya Polonyaya nihayet baş eğdi! Paris, 19 (A.A.) — Pari Suar gaze- tesinin Riga muhabiri bildiriyor: Kovnodaki sovyet elçisi, Litvanya dış bakanı B. Lozoretis'i ziyaret ede- memiş gösteriler ve kışkırtmalar hava- sı içinde bize verilmiştir. Bu hâdise hakkında, benim için, tahkikatın mey- dana çıkardığı şeyleri tekrarlamaktan rek, Moskovanın Litvanya hakkında- ki bütlin sempatisine rağmen, Sovyet hükümetinin bu memlekete yardım e- di i muh lduğunu bildir- miştir. Sovyet elçisinin bu beyanatı büyük bir rol oynamış ve Litvanya, Polonya- nın metalibini kabul etmediği takdirde başka yap bir şey yoktur. Tah- kikat, Litvanya gümrük muhafızının, değil yalnız Litvanya kanunları fakat aynı zamanda enternasyonal hukuk bakımından da doğru ve nizami bir şekilde hareket etmiş olduğunu gös- termektedir. Litvanya hükümeti, hâdiseyi sulh - iyle yalnız kalacağını anlamış- | - / bir halletmek için bir çok tır, şebbüslerde bul ştur. Litvanya- t D dz yı tehdid eden vahim tehlike sebebile Ültimatom kabul edildi ü İyeohal imübadebetlerin gö - Varşova, 19 (A.A.) — Litvanya, Po- lonyanın ültimatomunu kabul etmiş- tir. Bugün Tallindeki Litvanya elçisi ile Polonya elçisi arasında, bu hususta notalar teati olunmuştur. İki hükümet, bugünden itibaren, normal diplomatik rülmemiş derece karışık bir vaziyet göstermekte bulunmasını dikkate ala- rak, Litvanya hükümeti, derhal büyük devletler hükümetlerine müracaat et - miş ve sulhu tehdid eden tehlike üze - rine bunların dikkat nazarlarını çeke- rek politik müzaharetleri ile bize yar - dım lerini rica eylemiştir. Bu te- söylenmesine cevaz veril n sözlerle vatanın içinde bulunduğu fe- lâketi haykırarak ilân etmişti. Bu ya- zılar o zaman Selânik muhitinde bü- yük bir heyecan uyandırmıştı. Bu li- san münakaşasına ben de ufaktan ka- rışmıştım. Bir gün cemiyet arkadaşia- riidan Talât (paşa), Naci ile beni hu- süsi davet ederek şöyle bir teklifte bu- lundu: Bugün umumi müfettişlikten bir arkadaş bana sizin tevkifiniz için müfettişlikle mabeyn arasında şifreli telgraflar teati olunduğunu söyledi. Ben de bu şifreleri telgrafhanede gör- düm, Cemiyetin henüz harekete geçecek kadar kuvvetli olmadığını takdir eder- siniz. Tevkifinizi daha bazı tevkifler de takib edebilir. Biz cemiyetin selâ- ikltizin de SY dedi; Bu gece burada sizleri toplamak- tan maksadım şudur. Memleketin ya- şadığı vahim anları size söylemeğe lüzum görmüyorum. Bunu cümleniz müdriksiniz. Bu bedbal lek meti il ayrılmasının muvafık olacağı fikrin- deyiz. Hem de ayrılmanıza başka se- bebler de vardır. Geçende (Beşçınar)- da müzakere ettiğimiz veçhile cemi- karşı mühim vazifelerimiz vardır. O- nu kurtarmak yegâne hedefimizdir. Bugün Makedonyayı ve tekmil Rume- li kıtasını vatan camiasından ayırmak istiyorlar. Memlekete ecnebi nüfuz ve hakimiyeti kısmen ve filen girmiş- tir. Padişah zevk ve ına düş- yetin hariçte bir neşriyat vasıtası da bulunmak lâzımdır. Pariste çalışan Prens Sabahaddin ve Ahmet Rıza par- tileriyle teması ancak siz yapabilirsi- niz. Hangisi bizim programa uyarsa o- nunla birleşiriz. Şayet bunları muva- fık bul. evvelce £ ştuğu- kün, her zilleti irtikâp edecek' menfur bir şahsiyettir. Millet zulüm ve istib- dat altında mahvoluyor. Hürriyet ol- mıyan bir memlekette ölüm ve izmih- lâl vardır. Her terakkinin ve kurtulu- Şşun anası hürriyettir. Tarih bugün biz evlâtlarına bazı büyük vazifeler tah- mil ediyor. Ben Suriyede bir cemiyet kurdum. İstibdad ile mücadeleye baş- ladık. Buraya da bu cemiyetin esası- nı kurmağa geldim, Şimdilik gizli ça- lışmak ve teşkilâtı taazzuv ettirmek zaruridir. Sizden fedakârlıklar bekli- yorum. Kahhar bir istibdada karşı an- cak ihtilâl ile cevab vermek ve köhne- leşmiş olan çürük idareyi yıkmak, mil- leti hakim kılmak hülâsa vatanı kur- tarmak için sizi vazifeye davet ediyo- rum.” Oda içinde derin bir süküt hasıl ol- muştu. Lambanın solgun ziyaları i- çinde Mustafa Kemali'n mehip sesinin akisleri halâ dalgalanıyordu. Ömer Naci ayağa kalkarak, Mustafa Kemal'. in hitabesine karşı o tatlı şivesiyle: “Mustafa Kemal, arkandayız, seni ta- kib edeceğiz, ölümler, cellâtlar, işken- | d celer bile bizi bu azmimizden çevire- miyecektir. Hürriyet verilmez, o an- cak alınır. Zulüm ve istibdad altında inleyen bu masum ve biçare milleti kurtaracağız, yaşasın hürriyet ve ihti- 1â1!” Sözleriyle derin sükütu ihlâl et- mişti. Mustafa Necip, inkılâbın o fe- dakâr evlâdı, gizli hıçkırıklarla yanım- da göz yaşlarını zabtetmeğe çalışıyor- du. Mustafa Kemal tekrar söze başla- dı. “Arkadaşlar!” dedi. “Gerçi bizden evvel bir çok teşebbüsler yapılmıştır. Fakat onlar muvaffak olamadılar. Çünkü teşkilâtsız işe başladılar. Biz kuracağımız teşkilât ile bir gün mut- laka ve behemal muvaffak olacağız. Vatanı, milleti kurtaracağız.” Bu hitabelerden sonra teşkilât işi görüşüldü. Nihayette Atatürk bana ba- karak: “Hüsrev, tabancanı çıkar, bu —masanın üzerine koy, kararımızı yemin ile de teyid edelim” dedi. Taşıdığım brovnik tabancasını masanın üzerine koydum. Hepimiz ellerimizi bu taban- canın üzerine koyarak ölünceye kadar bu mukaddes davâ uğrunda çalışacağı- mıza and içtik. Bu tarihi manzara cidden muhteşem ve ulvi idi. Atatürk'ün yüksek huzu- runda o gece Türkün kurtuluş tarihi doğmuştu. Bu suretle 1908 inkılâbını yapan Vatan ve Hürriyet Cemiyetinin o gece Selânik'te de temel taşları ko- nulmuştu. Yazımın başında söylediğim gibi meçhul kalan bu tarihi hakikati milli tarihe artık vermelidir. Bu sırrı bilen hayatta ancak üç kişi kalmıştır: Ata- türk, Hakkı Baha ve ben. € Mustafa Kemal'i zalim idare tekrar Şam'a iade etti. Selânik'te kalan arka- daşları Mustafa Kemal'in kendilerine tevdi ve emanet ettiği büyzük eseri ge- nişlettiler. Vatan ve Hürriyet cemiye- ” YoN N muz gibi cemiyet nam ve hesabına, Avrupanın başka bir yerinde biz de ay- rıca bir gazete çıkaralım. Burada kal- makta israr ederseniz cemiyetin mev- cudiyeti tehlikeye düşecektir. Arka- daşlar hep bu fikirde, siz ne düşünü- yorsunuz. Bu mesele hakkında ayrıca bir içtima yapalım mı? Biz bu garib teklife karşı evvelâ red cevabı verdik. Bu gece düşünerek kati cevabımızı yarın verebileceğimizi söy- liyerek ayrıldık. O gece Naci ile bir- likte bu teklifi uzun uzadıya tetkik ve münakaşa ettik. Bizim tevkifimiz bel- ki arkadaşlar arasında vakitsiz bir pa- nik çıkarabilirdi. En metin sandığı- mız arkadaşlarda bile o günlerde sak- lanamıyan bir endişe seziyorduk. Bizi son taşkınlıklardan dolayı muahaza e- diyorlardı. Hakikaten cemiyetin neşir vasıtası bir gazeteye de fevkalâde ihti- yacı vardı. Bunu ancak ateşin kalemiy- le Naci idare edebilirdi. Bu sebeble Parise gitmeğe karar verdik. Bunu er- tesi gün yalnız Talât'a söyledik, başka hiç bir arkadaş hareketimizi bilmiyor- u. İki arkadaş 1907 martı sonunda Pa- ris'te bulunuyorduk. Orada çalışan İ- ki grupla da temasa gelmiştik. Ahmet Rıza'nın partisi ve programı bize daha uygun görünmüştü. Esasen ayrı gaze- te çık k için mali kudretimiz de yoktu, Uzun müzakere ve münakaşa- lardan sonra Ahmet Rıza ile bazı Şart- lar dahilinde birleşmeği muvafık gör- düğümüzü dahildeki arkadaşlara bil- dirmiştik. Aramızda Selânik'le uzun muhabe- reler cereyan etti. Bunların mevzuunu iki cemiyetin birleşmesinde alacağı i- sim teşkil ediyordu. Ahmet Rıza te- rakki ve ittihat isminin alı d dir. Polonyanın Kaunas ve Litvanya- nın Varşova elçileri 31 marta kadar i- ii lerini tevdi edeceklerdir. Her iki hükümet, elçiliklerin normal surette çalışmalarını garanti altına al- maktadır. Gene aynı tarihten itibaren, iki memleket arasında doğrudan doğ- ruya, P. T. 'T. demiryolu ve sair her şebbüs üzerine, müteaddid ve musır müracaatlar yapılmıştır. Litvanya hü - kümeti, aynı zamanda adalet ve sulh eserine de hizmet ederek, tarihimizin bu vahim ânında, Litvanyaya yardıma gayret eyliyen dost hükümetlere karşı minnetdarlığını beyan eyler. Fakat, maalesef, bu gayretler, ültimatomun ö il i i ol ve bu türlü irtibat ve münasebetler başlıya- gönd. mani caktır. ültimatom Litvanyaya tevdi olunmuş- Polonya dün akşam 21 de |* , tecavüze hazırdı Bu vaziyet karşısında Varşova, 19 (A.A.) — Polonya - Lit- vanya anlaşmazlığının halli, Varşova politik mahfillerinde çok büyük bir iyetle karşıl: ştır, Polonya efkârı umumiyesi, filhakika ,sulh için ciddi bir tehlike teşkil eden Polonya - Litvanya hududundaki vaziyetin nor- malleştirilmesini çoktan beri istemek- te idi. Litvanya, notayı kabul etmekle, Bu vaziyet karşısında, Litvanya hü kümeti, Polonyannı taleblerine muta- vaata karar vermiştir. Zira, kuvvet, Polonya tarafındadır. Fakat kuvvet, hak demek değildir. Bütün milletin sorf nefesine kadar istiklâlini muhafa- zaya hazır olduğunu bilmekle bera- ber, Litvanya hükümeti, bu kararı al - mak mecburiyetinde kalmıştır. bir harbin önüne geçmiş Zira, Litvanyanın red cevabı vermesi tâakdirinde, Polonyanın kara, deniz ve hava küvvetleri bu akşam saat 21 de Bu bey sonra, bir mebus aşa- ğıdaki karar sureti projesini parla- mentoya vermiştir : “Parlâmento, hükümetin Polonya ülti kabule bur kalmış Litvanyaya hü hazır bulunuyor- du. İyi .haber alan mahfiller, Litvanya- nın bu kararını bazı devletlerin Polon- ya aleyhtarı teşviklerine Trağmen al- mış bul keyfiyetinden dolayı ayrıca memnuniyet hissetmektedir, — Cenevrede memnunluk Cenevre, 19 (A.A.) — Polonya no- tasının kayıtsız ve şartsız olarak Lit- vanya hükümeti tarafından kabulü, iyetle karşıl Bu kabul, Kaunas ile Varşova arasın- olduğumi kabul eder.,, ! Meclis reisi, bunun üzerine, şu su- ali sormuştur : d — Bu karar suretinin aleyhinde o - lan var mı ? B Kimse cevab vermediğinden karar İsureti tasvib olunmuş ve celseye aynı süküt içinde nihayet verilmiştir. İstiklâle hürmet edilecek Varşovar 19 (A.A.) — B. Bek, bu gk— İngiliz - İtalyan görüşmeleri (Başı 1. inci sayfada) ingiliz ticaret anlaşması İngilterenin italyan kömür ve mensucat ihracatı- nı fevkalâde artırmaktadır. Buna kar- şı italyan mallarına konulan konten- janlar da yüzde 27,5 nisbetinde arttı- rılmaktadır. Klering anlaşması ise şimdiye ka- dar eski borçların tasfiyesine giden mühim meblağları serbest bırakacak- tır. PT İngiliz - alman görüşmelerine devam edilecek mi? Londra, 19 (A.A.) — Kabine lor- du Delavar'ın Londrada söylediği bir nutuk fevkalâde dikkat uyandırmış- tır. Lord bu nutkunda ezcümle de- miştir ki: “— Avusturya hâdisesinden sonra hiç kimse bizden Almanya ile müza- kere politikasına devam etmemizi is- tiyemez. Bütün ahlâk kaideleri kuv- vetten başka hiç bir şeyi tanımıyan rejimin çizmeleri altında çiğnenmiş- tir.,, Kanada Ayrupa işlerine karışmıyor Ottava, 19 (A.A.) — Enternasyo- nal vaziyet hakkında sorulan bir su- ale cevab veren Başvekil King de- miştir ki: “— Kanada Amerika kıtasında ol- duğu için aranılan hedefe mugayir bir tesir husule getirebilecek beya- natta bulunmaktan kaçınmak icab e- der. Kanadanın Avrupa hâdiselerine karışması istenmiyorsa bu şekilde ha- reket edilmelidir.,, t Başvekil, İngiltere hükümetiyle teati edilen muhaberelerin istişari ma- hiyette olduğunu ve daha ziyade bu- nun malümat edinmek maksadiyle ya- pıldığını ilâve eylemiştir. İyi haber alan mahfiller bu beya- natı Kanada hükümetinin halihazır- da tamamiyle Avrupa meselelerinden uzak kalmak istediği şeklinde tefsir etmektedirler. Slovenya'da tevkifler yapıldığı asılsız Belgrad, 19 (A.A.) — Gazeteler, Piave (Slovanya) valisinin Karenti- ya'da Sloven ekalliyeti şeflerinden bazılarının tevkif edildiğime dair do- laşan şayiaları tekzib eden bir tebli- ğini neşretmektedirler. Klagenfurt'daki Yugoslavya kon- solosluğu tarafından verilen malüma- ta nazaran, yalnız bir sloven papas Barselon 12 defa bombalandı (Başr I. inci sayfada) söyl ktedirler. General Miaja da zaferden emin Madrid, 19 (A.A.) — General Mia- ja demiştir ki: — Tek bir cumhuriyet askeri mev- cut oldukça harbı kazanacağız ve za- ferden daima emin olacağız. İGeneral şunları ilâve etmiştir: — Her muharebede tali oyunları o- lur. Mühim nokta kati neticedir. Bu neticenin lehimizde olacağından emi- niz. İspanyaya cephane götüren bir gemi battı Kopenhag, 19 (A.A.) — Klavsböge ismindeki alman vapuru şimal denizin- de gece bir mayna çarparak 10 dakika- dan az bir zaman zarfında batmıştır. Svere ismindeki İsveç vapuru kaza mahalline yetişerek kaptan hariç ol- mak üzere batan geminin müretteba- tından 21 kişiyi kurtarmıştır. Klavsbögenin anbarlarında vukubu- lan bir patlama neticesinde battığı tas- ri hedilmektedir. Bu yük gemisi silâh ve cebhane yüklü olduğu halde İspan- yaya Luelva limanına gitmekte idi. Hükümetçiler ve Peru Lima, 19 (A.A.) — Peru hükümeti cumhuriyetçi İspanya ile diplomatik ü betlerini 4 ğe karar ver- Bir alman tekzibi Paris, 19 ÇA.A.) — Alman elçiliği tebliğ ediyor: “Garbi Avrupada çıkan bazı gazete- ler kasda müstenid haberler neşrederek 30 veya 40 bin kişiden mürekkep bir alman askeri kuvvetinin frankist İs« panyaya gitmekte olduğunu ve alman, denizaltı gemilerinin Akdenizde ma- nevra yapmakta olduklarını işae €t« mektedirler. Bu haberlerin yalan ve tamamiyle hayal mahsul üolduğunu bildirmeğe Almanya sefareti mezundur. Bu ha« berlerin Avrupa sulhunu bozmak mak- sadiyle işae edildikleri sarahaten ans laşılmaktadır.,, Sivil halkın bombardımanına karşı teşebbüsler * Paris, 19 ÇA.A.) —- Salâhiyettar ma: * hafilin teyid ettiğine göre, Fransa hün kümeti, Katal da sivil ahalinin tay« nasyonal - sosyalist makamları tara- fından tevkif edilmiştir. Bu tevkif hâdisesinin, pap Slovanyadaki fa- şam, Polonya g; ini K de kabul eylemiş ve aşağıdaki beyanat- da doğrudan doğruya müzakereler açıl ması demektir ki buna lüzum kalmıya caktır. Filhakika, eğer Litvanya cemi- yete müracaat etmiş olsaydı, bunun Polonya cihetinden çıkarılacak bazı güçlüklerle karşılaşacağını kati ola- rak tahmin edilmekte idi. Burada ayrıca, tebarüz ettirildiğine göre, Li y bu ülti ka- bülü, Litvanyanın istiklâlini ve mülki nt haleldi, k 'I Bundan dolayıdır ki daha dünden iti- baren gerek Cenevrede gerek Paris ve Londradaki Li ü illerine basiret tıvıiyelerlnâe bulunmuştu. Litvanya parlâmentosunda Kaunas, 19 (A.A.) — Bugün saat 12.30 da Litvanya parlamentosu, hü- kümetin Litvanya - Polonya hâdisesi hakkındaki beyi dinlemek Üze - re toplanmıştır. Kaunas sokakları, büyük bir kala - balıkla dolu idi, Binlerce kişi, parlâ- mento binasınnı önünde süküt içinde bekliyordu. Saat 13 te meclis reisi, başvekil mu- avini B. Stanisauskis'e söz vermiş ve büyük süküt içinde kürsüye çıkan B. Stanisauskis, evvelâ, Polonya ültima- & Tnti yönra; Sıdaki aliyeti ile hirg bir alâkası yoktur. Karentiya'daki sloven gazetesi ka- ştır. Bu gazete çıkmağa de- P — Polon):a hükümeti teyid ediyorum ki, hükümetim Litvanya mil vam etmektedir. letinin taleb ettiği istiklâle hü e- decektir. Polonya ve Litvanya arasın- da doğrudan doğruya münasebetlerin teessüsü ile, bu hudud üzerinde mev - cut bulunan daimi tehlike kalkmıştır. Anlaş halli neticesinde, galib veya mağlüb yoktur, Yegâne galib sulh ve hakikattır. Polonya gazetelerinin yazdıkları Varşova, 19 (A.A.) — Gazeteler, çıkardıkları hususi tabılarda, “Litvan- ya yola geldi” demektedir. Hükümetçi Kuryer Poranni, diyor ki: Polonyaya karşı kin hisleri ile ye - tiştirilmiş olan Litvanya halkı, kati bir anda, asırlık ananelerle bağlı bulundu- ğu kuvvetli komşusu ile uzlaşmanın mecburi ve elzem mahiyetini anlamış- tır. Yarı resmi İskra ajansı diyor ki: Polonya ile Litvanya arasında nor- mal münasebetleri nteessüsü, gerek Litvanya gerek Polonya için ve aynı da Avrupa ve bütün dünya için anudane israr ediyordu. Sebeb olarak da bu ismin uzun azmandanberi bir çok yerlerde tanındığını, yeni bir ismi tanıtmak zamana mütevakkif olduğu- nu ileri sürüyordu. Biz de mazide bu isim altında birçok işantajlar yapıldığını bazı erkânının saraya satıldığını ve ileride muvaffa- kiyet halinde intisab davâlarının baş- lıyacağını söyliyerek vatan ve hürri- yet isminin kabulünde ayni şiddetle israr ediyorduk. Müzakere bir aralık vahim bir şekil almıştı, iftirak derece- sini bulmuştu. Ekseriya vaki olduğu gibi, insanlar büyük ülküler karşısında bazan fera- gatler yapmağa mecbur kalırlar. İnkrlâbın menfaatine uygun olan bu ittihadı bir isim yüzünden kırıp atma- mak ciheti iltizam olundu. Vatan ve hürriyet cemiyeti terakki ve ittihat a- dını aldı. —© Bu isim tebeddülü 10 temmuz 1908 tarihine yakın bir zamanda vaki ol- muştu. 1908 inkılâbında hakiki rolü yapan küvvet, sonradan aldıkları Te- bi bul . Bu talebler, bir Polonya askerinin idari hududu geçerek bir Litvanya gümrük muhafızına ateş ettikten son- ra öldürülmesi ile neticelenen 11 mart hâdisesini bahane alarak Litvanya a - leyhine yapılan misline tesadüf edil- lâtları idi. mesud bir hâdisedir. Sulh takviye edil- miştir. Esasen mevzuu bahis olan şey de yalnız sulhu teşkil etmiştir: Litvanyaya uzanan dost el Varşova, 19 (A.A.) — Polonya - Lit vanya uzlaşamsını kutlamak üzere ter- tib edilen büyük bir tezahürat esnasın- "da milli bjrlik cephes işefi general Ska- İşte yakın milli tarihimizin bu meç- hul kalan hakikatini kurumunuza bil- dirmekle memleket tarihine karşı olan vazifelerimi yapmış oluyorum. Atatürk'ün eserlerinin — köklerini yalnız Şam'da değil, onu bulmak için daha derin mazilere inmek lâzımdır. Çünkü Atatürk tarihin bir tesadüfü değildir. O başlı başına mazi, hal ve istikbaldir. Milli tarihimizin hepsidir. O tarihin, tarih de onundur. v ki, “Litvanyaya kuvvetli ve do st elimizi uzatıyoruz” demiştir . ” /Y A Alman inin y Berlin, 19 (A.A.) — Akşam gazete- leri, Litvanya - Polonya anlaşmazl gı - nımn halli dolayısile memnuniyetlerini bildirmektedir. İ Nahtausgabe, diyor ki : Bu suretle, 18 senedenberi Avrupa- - nın şarkında mevcud bulunan tehlike- li bir vaziyet ortadan kaldırılmış ve sulh, Avrup bu k da tahkim ——— 121 Mustafa Necip piyade mülâzimi idi. Balkan harbinde Babiâli bat d ehit düşmüştür. mer Nacinin takibine kanun zabitle- rinden yüzbaşı İbrahim, benim takibi- me de süvari mülâzimi Ali memur edil- miılıerdi. Her ikisi de 1908 ihtilâlinde 81 rakki ve İttihat namr altında çal Vatan ve Hürriyet Cemiyetinin öz ev- WeE .P - » LA l M) O sıralarda Midilli adasının fransız do- edilmiştir. Lokal Anzeiger, bazı ihtiraz kayıd- ları koymakla beraber, diyor ki : ık nor- mılle;;irümeıi, bundan bâyle çıkabi - b Dü lçcek herhangi yeni bir hâdisenin ko - ğ - layca ve sulhçu bir surette halli için lüzumlu şartları ortaya koymaktadır. Nevyork borsasında Nevyork, 19 (A.A.) — Litvanyanın Polonya ültimatomunu kabulü, borsa- da çok iyi bir tesir yapmış ve muaine - lelerde büyük ve umumi bir faaliyet başlamıştır. Birçok endüstri tahville- ri, dünkü asgari fiatlara nazaran bir ilâ dört puvan yükselmiştir. e Ültimatomun kabulünden evvel vaziyet Sovyet - Polonya sınırına asker gönderildi Helsinki, 19 (A.A.) — Havas ajansı muhabirinin öğrendiğine göre, sınırın iki tarafında bazı sovyet ve polonya kıtalarının tahaşşüt etmekte olduğu bildirilmiştir. Bununla beraber bu ha- ber teyid edilmemiştir. Pirzemişl kolordusuna mensup bazı cüzütamların halen sovyet sınırına doğru gönderildiği haber alınmıştır. Leh kıtaları Litvanya sınırına yürüyorlar Varşova, 19 (A.A.) — Yarı resmi Polonya matbuat ajansı, piyade, suva- ri ve topçu müfrezeleri ile motörlü bir Polonya kıtasının Litvanya sınırına doğru ilerlediğini haber l Litvanya ihtiyatları silâh altna çağırıyor Kovno, 19 (A.A.) — Birçok ihtiyat- lar, Litvanya kuvvetlerinin bir tecem- müüne iştirâk etmek üzere ,davet edil- mişlerdir. Mareşal Simigli - Ridz Varşova'ya döndü Varşova, 19 (A,A.) — Mareşal Smi- gli-Ridz, Polonya - Litvanya sınırını teftiş ettikten sonra Vilnadan buraya dönmüştür, ZN veren bu sarsıntı, hasar yapmamıştır. yarelerle bombardımanı hakkında Sa « lamanka hükümeti nezdinde bu bom- bardımanların insanlık kanunlarına ay« kırılığını tebarüz ettiren teşebbüslerde bulunmuştur. y Fransz notasının bir suretine mut « tali olan ingiliz hükümeti de, Salaman« ka makamları nezdinde aynı teşebbü lerde bulunacaktır. Öğrenildiğine göre, fransız hükü « meti, General Franko nezdinde bu fransız - ingiliz teşebbüsüne zahir ol« ması için papalık makamına da müra « caat eylemiştir. Japonya Çin işinde tavassut istemiyor 'Tokyo, 19 (A.A.) — Dış Bakanlı« ğı namına söz söylemeğe salâhiyetli bir zat, muhtemel tavassut teklifleri« ne telmih ederek, Japonyanın sulh ihtimali tezahür edinceye ader Çin« japon harbını devam ettirmeğe mec« bur olduğunu bildirmiştir. B. O.Brien İstanbul'da İstanbul, 19 (Telefonla) — Deyli 'Telegraf gazetesi muhabirlerinden en«s ternasyonal fikri iş birliği milli ingi- liz komitesi matbuat şefi mister O'Brien bu sabah Ankaradan geldi, Öğle yemeğini matbuat umum müdür- lüğünün davetlisi olarak İstanbul ku- lübünde türk gazetecilerile beraber yedi, Sonra da bazı gazete idarehane - lerinde tedkikler yaptı. Mumaileyh pazartesi akşamına kadar şehrimizde kalarak tedkiklerine devam edecektir. Halkevinde sanat gecesi Halkevinin tertip ettiğini haber ver- diğimiz sanat gecesi dolayısiyle dün akşam Ankara halkevinde sanatla ilgi- li birçok münevver ankaralıların hazır bulunduğu samimi ve zevkli bir top- lantı olmuştur. Dün akşamki toplantı- da edebiyatçıların, ressamların ve mü- zisyenlerin yeryer sanata dair hasbi- haller yaptığı görülüyordu. Bu suretle Anka.rınm birçok sanatkârları biribir- lerini tanımak fırsatını buldular, Gece geç vakite kadar konuşmalar yapıla- rak dansedilerek güzel bir gece geçi- rildi. Halkevi, sanatkârlarımızı böyle sıksık top için güzel geceler ter- tip edecektir. Boluda zelzele Bolu, 19 (A.A.) — Bügün saat 16 yı 37 geçe beş saniye süren şiddetli bir yer sarsıntısı olmuştur. Halka korku MA İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: