28 Ocak 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Niçin yerli malı kullanıyoruz? dınız? bildirmiştir. İlk toplantı nunusani 1920 de yapılmıştı. Milletler cemiyeti 100 üncü konseyinde Âzalar cemiyete tam bir güven reyi verdiler! (Başı 1. inci sayfada) 16 kâ- Reis, Milletler Cemiyetinin bü- Balkan anfaktı Sovyetler Birliği cemiyetten bazı devletlerin çekilmelerine rağ- men, kalanların ekserisinin yard 1 mı ile, Milletler Cemiyetinin taar- ruzu durdurmaya veya tehdide SS bi Kes irtadi yük başarılar gördüğünü büyük mu- vaffakiyetsizlikler de gördüğünü, bu- nunla beraber Milletler Cemiyetinin hayati bir ihtiyaç olduğunu söylemiş- tir, « — Gömleğinizin kumaşını nereden al Mütecaviz devletlerin bugün Mil- letler Cemiyetine karşı bu kadar mütearrız bir tarzda mücadele et- mekte olmaları, cemiyetin bu ta- arruzların icraatını bozabileceğine bizzat bu taarruzların cemiyet a- “— 'Paris'ten! « Belli... Burada böyle bir .l_mmaş l bilirsiniz? İnsanın bakarken gözü takılıyor.,, ; ömleği üzerinde, bir çiçeği ok. gezdiriyordu: Mümessilleri toplandılar 1 nerede bula: B. Eden'in sözleri | ? I | | | ( l Elini, dostunun &! şar gibi zevkle ve biraz da hasretle Mi “— Şu kumaş ipek değil, poplin'dir. Fakat bizim ipeklilerimizde bile bulunmayan bir yumşaklık ve aşağıdaki dekl Reisten sonra, B. Eden söz alarak Cenevre, 27 (A.A.) — Cenevrede bul Balkan antantı mümessille- k n yonu ok ştur: “— Bay Başkan, Bu devrenin Milletler Cemiyeti- renk imtizacı var.. Şu desenin zarifliğine, gönül alı- cılığına bakınız. İşte bu zamanın nün...,, Karşısındaki, fransız malı gömlek: le bir destan okumaya hazırlanan dos: tunun kolundan tuttüu: “— Gömleği istediğiniz kadar met- hedebilirsiniz. Bu, hoşuma gideıî. Yal- nız yabancı zevkini ve malını övme- yiniz. Sizede, yerli mallarımızı tanı- mayan birçok dostlarıma yaptığg;ıeğî; ve sanat kültürü: nin yüzüncü konseyi olduğuna işaret ettiniz. Yalnız bu vakıa, cemiyetin lüzumunu isbat etmiş olduğunu gös- termeye kâfidir. Cemiyet bilânçosunun aktif tara. fında, yalnız muvaffakıyetsizliklerini göz önüne almaya mütemayil olanla- rın unutmaması icab eden neticeler vardır. Diplomatik başarıların, rek- lâm bakımından az kıymet arzetme- sine mukabil diplomatik muvaffaki- yetsizliklerin akisleri, uzuri zaman ri yani Rüştü Aras, Polihronyadis ve Subotiç Romanya hariciye nazırı Mi- cesco'nun yanında toplanmışlardır. Micesco, küçük antant namına kon - seyde beyanatta — bulunacağından Balkan antantı için ayrıca beyanat yapılmaması tekarrür etmiş ve bu beyanatın gel:ck ay Ankarada Bal- kan antantı konseyinin içtimaı mü - nasebetile Rüştü Aras tarafından ya- pılark bu münasebetle Balkan antan tının milletler cemiyeti misakı pren- siplerine karşı olan bağlılığının te- kid edilmesi muvafık görülmüştür. zasından olan bazı devletlerden daha çok inandıklarını gösterir. Bütün devletler harbten vaz geçselerdi Bütün devletler harptan vaz geçse- lerdi, milletler cemiyetinin yapacak hiç bir işi olmazdı. Fakat cemiyet, bazı devletlerin ce.A.iyet, tâ teşekkülünden beri, kendi içinde üniversellik prensi- bine riyaetsizlikler olabileceğini der- pişe mecbur olurdu. Bir de ideolojik bloklar fantomun- dan bahsedilmektedir. Milletler cem« iyeti bu neviden bir blok değildir. bi bir küçük şaka yaptım: Ereğl İ hev k kombinasının — malr olan gömleği- duyulan neticeleri olur. Cemiyet, el- Zira komünist, yarı faşist ve hat- min kumaşını, Paris sergisinden aldı- ıde ettiği neticelerle haklı olarak ö-| yetin istikbaline olan imanını bilhassa | tâ HLA zamanlşra_ lııadar 'an ğımı söylemek şakası... Pek bol olan vünebilir. Fakat, ne kadar teessüfe | teyid eder. Hükümetim, cemiyetin ge- | faşist devletleri ihtiva etmektedir, çirdiği zorluklara gözünü yumuyor | Milletler Cemiyeti taarruza karşı güzel malı methetmek i'st_idadımızx. biraz da bu malın menşeini aramaye ayırsak ne iyi olur?.. n Yukardaki konuşmayı bir loka;ın- tada, yanımızdaki masada .d_m_ledır? Yazı, arkadaşlarımızdan birısm_m gü zel, iyi ve ucuz mal'la alâkalı bir hiy: lesini de dinleyiniz: zakğ Bu arkadaşıma evinden yün iplik ısmarlamışlardı. Evlerde kazak ve yün jile örmek merakının ne k.ad.ar salgın halinde olduğunu bilirsiniz. Sonra Bayanlara renk ve cins beğen: dirmenin güçlüğü de, eğer böyle si- parişler alacak vaziyette iseniz, ha: tırınızdadır. Arkadaşım diyor ki: “ — Elimde yün iplik örneği, bit dükkâna girdim. Evden sıkı sıkı ten- bih etmişlerdi! “— Avrupa malr olsun. Yerliler »hem çürük, hem oluyor. ge pek uygün olmryan çeşidler çıkar: dı. Fiatlarını sordum: “— Çilesi 75 kuruş!,, cevabını ver. di. - »i Pazarlığın bizde ne kötü bir iti- yad olduğunu bilirsiniz: Müstehlikir aldanmamak içirn müdafaa vasıtası.. başka bir yerden fiat sormak ve Örne- iğim ren- hemen bu nisbete yakındır. Bu; şu demektir: 937 de yerli mal- lar, gerek çeşid, gerek mikdar bakımın- dan yüzde yirmi beş, yani senelerin meydana getirmiş olduğu varlıklarının dörtte biri kadar bir kıymet daha ka- zanmışlardır: Yerli mallar pazarları- nın, milli endüstrinin ibresi ve baro- metresi olduğunu hiçbir zaman unut- mayınız. Bir gün yabancı bir gazeteci ile An- karayı geziyorduk. Milli endüstrinin halk emrinde nasıl vazife gördüğünü görmek istediğini söyledi. “— Sizi, Yerli mallar pazarlarımıza rindeki şubesinde de bu artış hemen götüreyim. Orada, Türkiyede türk pa- rası, türk tekniği ve türk alımn teriyle meydana gelen bütün yerli mallarımı- zı hep bir arada görebilirsiniz.,, dedim. tın mukaddemesinde lâyık olursa olsun ve ne akdar müte- essir olursak olalım, bazı hâdiselere göz yummakta fayda yoktur. Cemi- yet, en mühim azasından bazılarının mevcud olmaması sebebiyle, işbirliği sahasının mahdut olduğu ve kendisi için iptidada derpiş edilmiş olan bü- tün vazifelerin ifası imkânlarının bu suretle azalmış bulunduğu hususunu karşılamak mecburiyetindedir. Fakat hükümetim, Milletler Cemiyetinin bazı azasının uzaklaştığı Şşu sırada, cemiyeti ilham eder gaye ve ülküle- değildir. Ancak bizzat bu zorlukları ve bunlardan doğan neticeleri, buna çare bulmak için daha iyi birleşmemiz lüzumunu gösteren bir delil olarak görmektedir. Filhakika, Avrupanın ve dünyanın şimdiki buhranı, tehlike- nin cemiyet prensipleri unutulduğu nisbette arttığını isbat etmektedir. Hiç şüphesiz cemiyetten çok fazla şeyler beklenmiş olması, dünkü ümid - lerle bu günkü inkisar verici realiteler arasında mevcud ayrılıktan kendisinin haze edil sebeb olmaktad rin salim kaldığına olan i bil- dirmenin lüzumsuz olmayacağını dü. şünmektedir. ... Enternasyonal iş birliği Cemiyetin dayandığı prensipler pak- yazılıdır. Bu “— Bakınız, bu çok enteresan bir bu- luş, ve sanırım ki bütün yerli mallarını böyle bir tek müessesede toplayarak satan memleketlerin sayısı pek azdır.,, cevabını verdi. Ankara Yerli mallar pazarının bütün milli mamulleri bu- lunduran şubelerini gezdikten sonra, yabancı meslekdaş, yerli mallar paza- Dan ae rının bıraktığı intib kuvvetli tarafını, burayi bir daimi ser- giye benzetmekle anlattı; ğe tam uygununu bulmak için dük- kândan çıktım. Yolda rastladığım bir dost, ne aradığımı öğrenince: 'Yerli Mallar Pazarına git!” dedi. : Bana, Avrupa malı ısmarlandığın! anlattım. ğ « Aldırma, canım! dedi. O, ya- kın zamanlara kadar alıştığıfııu kötü âdetin son nakaratıdır. Yeflı"Malılara git, Bursa fabrikasının yününü ıâte. istediğin çeşit ve renkler de ?er ı; Hem de en aşağı yüzde yirmi ş_ze. cuzdur. Al, götür ve “— Iş.te ıııde Avrupa malt buldum. O da bir yeri ; var,,, dersin, bak te kadar memnun o lurlar.,, Ben, memnun ve rahat ?'anı ayrılırken arkamdan seslendi :' : “— Aradan birkaç gün geçince al- ından “— Mademki, dedi, burada, Türkiye- deki hemen hemen bütün — fabrikala- rın mamulleri bulunmamaktadır. Bu- rasını pek âlâ daimi bir yerli mallar sergisi telâkki edebilirsiniz. Hem de satış olan bir sergi ve üstelik taksitle satış yapan bir sergi ..,, . aekak Size burada tarihi devrini bitirmiş ve bu gün tamamile aksine faaliyete geçmiş bulunan bir hâdiseden bahse- deceğiz : Malını kolaylıkla satmak istiyen tüc- car yakın zamanlara kadar — ve hattâ muayyen bir kısım mallar üzerinde hâ- lâ — şöyle bir çareye baş vürurdu; E- lindeki yerli malını, yabancı malı ola- rak gösterirdi. Ekseriyetle şahıslar e- linde bulunan fabrikalarımızdan bazı- larının, bu memlekette hazırlanan ma- prensipler, enternasyonal işbirliğinin enternasyonal barışın tahakkukunun ve enternasyonal hukuk esası üzerine emniyetin hareket noktasını teşkil et- mektedir. Hükümetim, bu prensiplere kuvvetle sadık kalmakta ve dünyada hakiki barışla terakki ve refahın, bü- tün milletler bu prensipe dayanan bir sistem içinde işbirliği etmedikçe ta- Gene, ekseriya bir şey yapamaması ü - zerine usullerinin daha iyi tatbiki tecrübe edileceğine, bu usullerin tesir- sizliklerine hükmedilmiştir. Fakat, müşahede ve tesbit etmekliğimiz .icab eden ayeılış ve noksanların sebebi o- lan hatâlar şimdi nasıl görülmez? “Barışın ve harbin tefriki mümkün idi,, deniliyor, Halbuki işte ihtilâflar en manâlı hallerde ve en ziyade uzak bölgelerde dahi teahhür etmektedir. İspanya harbi ve uzak doğu hâdiseleri İspanya harbi, dahili bir harb olma- ideolojik veya maddi bir mukave- met arzeden pasifik bir blok ve yahud bir mihver teşkil ettikçe, Sov- yetler birliğinin cemiyete ve pakta karşı olan hattı hareketini değiştirme- si için sebeb yoktur. Çünkü pakta ya- pılacak her türlü değişiklik kollektif olmalıdır. Ferdi olmamalıdır. Buna binaen, Sovyetler birliği cem- sadık olan azâ devletlerle en iyi işbir« liğine amâdedir. B. Litvinof'u müteakip B. Beck söz alarak Lehistan adına demiş, enter- nasyonal işbirliğini övmüş ve sonra demiştir ki; Diğer memleketlerle işbirliği ede- rek, vazife ve haklarımız arasındaki müvazeneyi daima muhafazaya çalışa- cağız. Hükümetim her şeyden evel en« ternasyonal işbirliğinin hakiki manâ- sına bağlanmaktadır. Şekil ve değişik- lik veya istihalelerini göz önüne alan ve hali hazırdaki ahval ve şartlar için- de müstakil hükümetler tarafından ha- yati kararların ferdi bir surette ve me« suliyeti tamamen müdrik olarak itti- haz edilmesi icab edeceğini müşahede ve tesbit eden Lehistan hükümeti, ka- rarlarile, pasifik münasebetlerin tak- savvur edilemiyeceğini düşünmekte- dir. Şimdilik bugünkü haller ve şart- sına ve buna binaen diğer milletlere İ Teti viyesine ve bütün memleketler arasın- da d teşriki mesaiye hizmet et- ğe en az müsaid lar içinde, cemiyetin kendisinden bek- lenmiş olanı tamamen yapmaya mukte- dir bir halde olmadığını müşahede ve tesbit etmekliğimiz icab eder. Cemiyet, dünyanın bütün mil- letlerini harbe ve adaletsizliğe karşı mukavemette birleştirmek için derpiş edilmişti. Cemiyet, şetlerin tekrarlanmasına mâni ol- mak hususundaki üniversel arzu- dan doğmuştur. Cemiyet, milletler tarafından ani ve kendiliğinden bir hamleye tekabül eden bir fi- kir olarak, karşılanmıştı. Bu ham lenin yaşadığına kani olarak bu- nun kati hâkim olacağını ve ih- tilâfların usul meselelerine irca edileceğini ümid edebiliriz. Bu sebeble, bu zor zamanlarda, he- dığın yünün Yerli Mallar Paza_m:: dan olduğunu ve halis türk merin bu küçükse'menin verdiği acı bir kır- la Made in Cermany, Made in France ve saire.. damgalarını vurmak şartile nüz mevcud olanın muhafazası hükü- metime mühim görünmektedir. ımılrığmen:hmün Ayrupada vahim tesirler hasıl etmiştir. Ve bunun uzak doğu anlaşmazlıklarile hiç bir müna - sebeti dığını kim iddia edebili Bu kabil müşahede ve tesbitler, mil- letlerin mukadderatının mütesanid ol- duğunu ve barışın her millet için ne kadar teminat altına alınmışsa herkes için de o derece iyi zıman altına alın - mış olacağını isbat etmiyor mu? Milletler Cemiyetine itimad Bahis mevzuu olan şey, devletler a - rasındaki münasebetleri enternasyonal bir anarşi tehlikelerine karşı müdafaa etmektir, zira, milletler cemiyeti mil- letlere en iyi pasifik iş birliği çerçe- vesini vermektedir. B. Delbos beyanatını, Fransanın milletler cemiyetine tamamen itimadı olduğunu ve barışın muhafaza edile- meye azmetmiş bulunmaktadır. Çin mümessilinin sözleri B. Beck'den sonra Çin mümessili B, Vellingtonko ezcümle demiştir ki: “— Milletler cemiyeti, güya ihtiyat perdesi arkasında gizlenerek mesuli- yetten daima kaçacak yerde, vecibele- rini ve sade barışı muhafaza olan mu- kaddes vazifesini tamamen yapmaya ve her türlü taarruza mani olmaya ça- lışması icab ederdi. Milletler Cemiyeti için kalkmak ve dünya barışının bekçisi sıfatiy« le otoritesini teyid etmek zamanı çoktan gelmiştir. B. Munters'in sözleri Müteakiben söz alan B. Munters memleketinin enternasyonal teşriki mesai prensiplerine ve Milletler cemi- yeti sadık olduğunu kaydetmiş, şimdi- ki buhranın cemiyetin kuvvetlenmesi- N a B lRa $ tit ak bT dağ di mun ikinci ee K ö LA Siyle türk işçisinin elbirliği yapar lık hissi içinde, dostumun Ş YA i ceğine kani bulunduğunu söyliyerek n hayzırla::klı::îu söylemeği unutma*, tgaı:siyesini yerine getiremedim: Üç| sipariş aldıkları hakikatinin devleti SE M anlal ıt ci iştir.ı ğ İs neticel ğine kani bulunduğ Dostumun dediğini yaptım. beş gün beklemeden, hemen o akşam | bazı tedbıdrıâr almaya mecbur ettiği nternasyonal iş birliği için a söylemiştir. a ittim. E- ikati anlattım, hayret et- hatırımızdadır. en iyi vasıta B. Litot , .. . Çaşla Yerli Mallar Pazarına & yemekte hakika Bu; yabancı malının yerli malından | Hükümetim chiye(in ea ni inof'un sözleri Küçük Antant adına uygununu bul- limdeki örneğe tam eki örneğe a eydekilere bü dum; Anlaşılan bizi Üa örneği veren de bunun Bursa *â ri kasının malr olduğunu bılm_ıyordu. Çilesinin kaç kuruş olduğunu Sor- dum: “— Elli beş!, dediler. Bana Âvrupa malı diye gösterilenden 20 kürüş ucuzdu. Buradaki daha yumuşak ve daha tiler. ı"-- Bize bu yünün Avrupa malr ol- örneği veren km_nşumuz' Ba- söylemişti., de_dıler. Ve sanırım ki, herşeyi bu memleke- tin olan bir malı, ya»ba.ıncılaı'-a mal et- miş olmaktan dolayı biraz vicdan az2- bı da çektiler. â Şaka değil, çok ci duğunu, yan ee ddi söylüyorum. bizim evdekiler, üstün tutulduğu devirdi ve ana vasıf - lar itibarile hiç de yabancı malından düşük olmayan yerli malını kendisin - den çok yüksek olan yabancı malı fia- tile satmak istiyen ihtikârcı buluş; o - nu, Made in..'nin gölgesinde sürüyor- du. Milli iktisad ve tasarruf cemiyetini hatırlamanın ; şükranla ve sevgi ile ha- mahdud olmasına rağmen, enternasyo- nal işbirliği prensipini müessir kılmak için ihdas edilen en iyi âlet olduğu kanaatindedir ve buna binaen bu pren- sipi meriyette muhafazaya, bu âletten ve bu usulden haller ve şartların im- kânı nisbetinde istifade etmeye azmet- miş bul ve bunu mümkün ol- duğu kadar müessir bir âlet haline ge- B. Delbos'tan sonra Litvinof söz alarak şu beyanatta bulunmuştur: “— Soövyetler Birliği Milletler Cemiyeti müessisleri arasında değil- di. Fakat, dış politikası daima Mil- letler arasında barışın — muhafazası prensipine dayanmaktadır. Buna bi- naen, bu maksadla işbirliğine davet e- diir edilmez, Milletler Cemiyetine il- B. Munters'den sonra küçük antant adına B. Micesco söz almış ve demiştir ki; “— Bu kürsüde ilk defa söz söyle- mek şerefine nail olarak, konseyin yü- züncü devresi bana, küçük antant adı- na, milletler cemiyeti prensiplerine o- lan bağlılığımızı yeniden ifade fırsa- tını verdiği için bahtiyarım, Filhakika dol özüküyordu. di a : i i iyeti: i i i %L;ı:eıgi;zg îzyarlık.. yoktu. Şu, al-|Bü Hdiseden s:yııı;rmm devamlı müş- | tırlamanın tam sırasıdır: Yerli malını | tirmek niyetinde bulunduğunu tanı- | tihaka karar vermiştir. Sovyetler Bir- | Dİz paktn hazırlanmasna meriyete, gir- olîıak meselesi... Keseniz, | yerli mallar paz: d, bize birçok şey- | tanıtma mücadelesi muvaffak olunca, | maktadır. Hükümetim, azâ olmıyar |liği, bütün asamble ve konsey toplan- | Mesine şevk ve heyecanlı bir inan ile ; tılarında aza sıfatiyle kendisine dü- | iŞtirâk edenlerden bulunuyoruz. Bu Ş Üç beş kuruş fazla vermeye müsai Olsa bile, aldanmış olmanın verecaeği azabı duymamak... Her zaman Ş gilseniz, veri zorunda — deği riş etmek iç sıkıntısı veren terisidirler. Bu itiya! ü ler kazandırdı: Aldanmamış o:hn:r h: zuru, pazarlıktan kurtulma T 3 Ü i malı almış olmak zevki, ei e Giz KO alın terini de- Ve sonra bir vatandaş vaziyet değişti: Bu gün, Avrupa malı- nı satmak için yerli damgası vuruyor- lar! d_ı:vletlerin Milletler cemiyetinin ese- rine yapacakları her türlü iş birliğini memnuniyetle karşılıyacaktır. Hükümetim, Milletler cemiyeti azâ- sı bulunmak hususunu azâ olmayan şen tekmil vecibeleri ifaya amâde bu- lunmuştur. Bu mecburiyetlerden kaç- mak için vesileler aramamış, bunları halisane bir surette tatbik ederek di- pakt, bizim gözümüzde, milletler ara- sında barışın muhafazası için elzem 0- lan şu üç prensipin zaferini temin im- kânı demekti: bunu kötü, ACI, ; ci . Bu 80- a K H FKN T; ç bir ş:yn;ıd;ğunu bilmezsiniz: Acı;,lîi ğerlendirmiş olmak gur"urıı:ınüzdc bis ıstqnbuı unlve“lfe“nde devletlerle dostluk. münasebetlerini | ğerlerinden de aynı suretle hareket dî""f'“y“nal iş birliğinin organize Ürkktcsdna:. A AM adam! ılılı' nuncusu, kafanızda ve gı;—nmiııı > : n veya bu betlere zarar İetmelerini istemiştir. Bununla bera. | “dilmesi, lirafık malr bir buçuğa aldı. AL?.i kere yer etsin: Yabancı spor ışlerı ve;şn bir şey olarak telâkki etmemek- | ber, Sovyetler birliği her devletten l'kD"İ:"tı'" arasında mutlak müsavi- böylelerini eksik etmesin !,, temen yakar !, Kai t'e ir, Yeter ki, bu münasebetler ingi- ziyade kendi kuvvetine, kendi kay- ' " ut'ıin azâ devletlerin toprak bü- P SERİ " İstanbul, 27 (Telefonla) — Üniver- |1, hükümeti yukarıda söylediğim gi- |naklarına, kendi müdafaa kabiliyeti- | tünlüklerinin ve politik istiklâllerinin Yok mu?.. Burada, böyle bir damga Yemek de yoktu... e akşam eve gel- Ankara yerli mallar pazırın!:la s_atış, n seneye göre yüzde yirmi beş site rektörü Cemil Bilsel Ankaradan döndü. Rektür Ankarada üniversite- bi prensiplerden ayrılmaya mecbur e- decek mahiyette olmasın, " bile. kollektif teminatı ne ve perverliğine g ceği kanaatindedir. Fakat aynı za- Enternasyonal iş birliğinin hem mül Yün paketi elimd iöim | BeÇE ) BU FN tökni (af Hü e diğim n,fman dostumun ezberlediğim artmıştır. Bir sene içinde Y“'de_ Yı_"f“ nin spor işleri hîkk""dal dl tâmaı!l:: B. Delb b manda beynelmilel vazifelerini de | *$sir ve hem de devamlı bir surette or- tavsiyelerini tekrarladım: beş artış, bir ticaret müe için | yapmıştır. Bu iş için İsviçre e"d ; Li elbosun bDeyangıtı müdriktir. Dış politikası açık ve doğ-| gânize edilmesi için, Milletler cemiye- k üstünde bir rakamdır. | mütehassıs getirtilmiştir. Ankaradaki - Edenin beyanatından sonra, B. | ru ve her türlü inhiraftan âridir. Bu- | tine daima peşinde koştuğu üniversel “— İstediğinizi buldum. Avrupa Malı.. O da bir tek yeı-deil Verdikleri örneğe tIP' iygün olmak onları da memnun etuıı(ış:: bî:— kat ben, bundan cesaret alara KİK az da milli varlığa yapıl var., tıp uygun normalin çok | Ankara Yerli bu artış yalnız Yerli mallar pa: Samsun, İzmir ve mallar pazarında olan başşehre hâs değildir: zarlarının şubeleri olan İstanbulun dört ye- yüksek mekteblerin spor işlerini ted - kikle meşgul olan mütehassıs martı ikisinde İstanbula gelecek, üniversitc nin spor işlerini tesbit edecektir. Jelbos aşağıdaki deklarasyonu oku- auştür: — Temsil ettiğim hükümet, millet- na binaen, Milletler Cemiyetine mer- butiyeti hakkında bugün yeni bir deklarasyon yapmaya ihtiyaç görme- mahiyetin temin edilmesi ve buna mu- vaffak olunamadığı takdirde ise faali- yetini cemiyete dahil olmayan devlet- İl;; cemiyetine sadakatini ve bu cemi - mektedir. (Lütfen sayfayı çeviriniz) kiy manül 14 İ dd

Bu sayıdan diğer sayfalar: