Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
DÜŞŞÜ NAÜ”ŞİLCE R 'İ............................"..................."....................."... Refah seviyemiz artıyor İstatistik Umum Müdürlüğünün 1937 senesi içindeki idhalât ve ih- racat vaziyetimizi tesbit eden rakamlarını büyük bir ferah ve sevinçle okumuş olduğunuzdan şübhe etmiyorum. Dış mübadele hacmimizin se- neden seneye ne kadar süratle genişlediğini haykıran bu istatistikler arsında dokuma branşındaki idhalâtımızın artışını gösteren rakamlar bilhassa dikkate şayandır. 1936 da 13.431.000 lira olan pamuklu idha- lâtımız geçen sene 16.995.000 liraya çıkarak 3.564.000 1liralık bir fazlalık kaydetmiştir. Pamuk ipliği idhalâtımız ise 3.071.000 liradan 5.476.000 İiraya çıkmıştır. Şimdi aynı sene zarfında memleketimizde beş yıllık en- düstri programı mucibince kurulmuş olan Nazilli ve Ereğli fabrikaları - nın faaliyete g leri icesinde milli klu endüstrimizin istihsal kapasitesinin ehemiyetli surette artmış olduğunu da göz önünde tutar - sanız, ğ netice şu olacaktır: Türkiye giyiniyor. İmparatorluk devrinde birbirini kovalamış sayısız harbler ve felâ- ketler neticesinde varını yoğunu kaybetmiş olan türk köylüsünün, mede- ni bir insan kılığına girmesi, inkılâb rejiminin idealleri arasmda kudsi bir yer işgal eder. Ekonomik buhran, rejimin, milli kalkınmayı temin için girişmiş olduğu gayrete büyük bir darbe indirmişti. Şimdi bir yan- dan dünya buhranının hafiflemesi, bir yandan da hükümetimizin, eko- nomik vaziyetimizi ve dış ticaretimizi ıslah etmek için almış olduğu ye- rinde tedbirlerin neticesi olark, bir iki senden beri türk köylüsünün yü- zü gülmeye ve geliri artmaya başlamıştır. Pamuklu istihlâkinin inkişaf seyrini bu hususta en şaşmaz bir delil olarak mütalea edebilirsiniz. Yün: ve kıl iplikleri idhalâtının da 1937 de bir sene evveline nazaran bir bu- çuk milyon liradan fazla bir artış göstermesi, memlekette giyime tahsis edilen paranın fazlalaştığını isbat eder. Türk köylüsü giyiniyor, fakat onun giyinmek için piyasaya döktüğü para da, istihsal faaliyetinin ve nakid tedavülünün memleketimizde art- masına yol açıyor ki, bu keyfiyetin, ekonomide salâha doğru ne kadar kuvvetli bir temayülün ifadesi olduğunu izaha hacet yoktur. Dışardan endişe ve korku verici haberler gelmekte devam edrken, içerde şahid olduğumuz manzara, Türkiyenin her gün biraz daha iyiye, refaha ,aydınlığa doğru gittiğini bize anlatmaktadır. Sevinmekte ve övünmekte haklıyız. — Yaşar Nabi İSTELLLLÜİ Kliring vaziyetimiz Kliring bakiyeleri ve kredili mübayaalara aid taahhüdler deli mübayaat: Türkiye Cumhuriyet Merkez banka- sından alınan hesap hulâsalarına göre | Resmi daireler Hususi şahıslar Yekün 22.1.1938 _tarıhmde'k_ı kl.ınng hesa.pları TL. TL. TL. bakiyeleri ve kredili mübayaata aid te- 985,418 5.288.449 6.273.867 » ahhütler yekünları: Mahkemelerde Sahibini sevmiyen fidanların muzipliği Fidanlar melek gibi uçarlar mı? Topraklık köyünden ihtiyar Ha- lid ağanın ağaca pek merakı vardır: Her yıl şehir fidanlığından fidan da- ğıtma mevsiminde gelir, beğendikle- rini alır ve bahçesine diker. Köyde türlü türlü meyva yetişti- ren biricik bahçe onundur. İhtiyar köylü, cömerd bir adam olduğundan bu meyvaları ahbablarına da dağıtır, onları da ağaç dikmeye teşvik eder- miş. Halid ağanın kapı komşusu olan Kerim de, komşusunun bahçesine ba- karak ağaç dikmeye merak sarmış, o da üç senedenberi şehirden fidan alarak yetiştirmeye başlamış. İşte iki komşu da bu işten mahke- melik olmuşlar: Geçenlerde Halid ağa ile Kerim beraberce şehirden aynı mikdarda ve aynı cins fidan almışlar. Köylerine dönmüşler, fidanları ertesi günü dik. mek üzere bahçelerine bırakmışlar. Halid ağa, eski bir itiyad olarak, fi- danlara işaret koymuş. Ertesi sabâh bir de ne görsün, ken- di fidanları Kerimin fidanlariyle yer değiştirmemiş mi? Hiç çekinmeden komşusuna çıkış- mış: “— Bu senin yaptığın düpedüz a- yıptır. Sen de seçtin, ben de... Neden fidanların yerlerini değiştirdin? Kerim, işin anlaşıldığını görünce şaka yapmak istemiş: “— Canım Halid ağa.. o da ağaç, bu da ağaç., İkisi de aynı cins.. Bel- ki onlar seni istememişler de kendi kendilerine çiti aşarak bizim bahçeye gelmişlerdir.,, a Bu cevab, Halid ağayı büsbütün çileden çıkarmış: “— Söylediği lafa bak.. ağaç me- lek mi de göze gözükmeden yer de- ğiştirsin? Benimle alay mr ediyor- sun? Hem senin kim nereni beğenir ki?.. Kerim, Halid ağayı daha çok kız- dırmış: “— Ay, demiş.. sen şu koca saka. lmla bir de meleklere falan inanıyor musuh?.. y İhtiyar komşu büsbütün kızmış ve hâkimin huzurunda haklarını paylaş- mak için buluşmuşlar.. ea Kerim mahkemede fidanların ye- rini değiştirdiğini katiyetle inkâr et- ©. “— Böyle şeyden haberim yok.. iki- mizin fidanları da aynı yerden alındı. Neden değiştireyim? Yalnız Halid a- ğayı kızdırmak için belki sahiblerini sevmemişlerdir de kendi kendiyleri- ne benim bahçeye gelmişlerdir,, de - dim. O buna kızdı da beni davâ etti.,, Halid ağa, komşusunun daha yol- da giderken: “— Halid ağa, sen bu işte ustasın, sen iyi fidanları seçtin. Irmağın kenarmma dikmek için şu el- ma fidanlarınt değişsek nasıl olur?,, diye arzulandığını anlattı. “— Şahidim var, dedi. Hem de şa- Ziraat_l_ı_cınkası İki ayda köylüye 3 milyon İiralık yardım - yaplı Ziraat Bankası, ziraat mevsi- minin başlangıcı olan eylülden itibaren iki ay zarfında müstah- silin gerek tohumluk, gerek sair ziraatlerinin her türlü bakım masrafları için geçen yıllara gö- re daha fazla kredi vermiştir. Yalnız eylül ve II inci teşrin ay- Jarında verdiği krediler 3 milyon liraya yakındır. Bunun yarısın- dan fazlası Tarrm Kredi koope- ratifleri ortaklarına verilmiştir. Banka, ziraf kredinin tevziinde müstahsilin hakiki ziraat işleri- ni dikkate almaktadır.. Bu ba- kımdan verilen kredinin mikda- rı ziraat sahasının genişliğine de delâlet edebilir. Bu yıl istihsal faaliyeti geçen yıla nazaran da- ha geniştir. Ziraat için daha faz. da bir ihtiyaç duyulmuş ve daha fazla kredi verilmiştir. Bankanın verdiği bu kredile- rin dağılışından tebarüz eden di- gğer bir mühim nokta da Tarım Kredi Kooperatiflerinin büyük bir hızla inkişaf etmeleridir, İh- tiyaçları kooperatife dahil olmı- yan müstahsillerin ihtiyaçları nisbetine yaklaşmış olması bu teşekküllerin hayli gelişmiş ols duğunu ve ortaklarında koope- ratif fikir ve hareketinin yara- trlabileceği imkânlardan azami surette istifadeyi kavradıklarını gösteriyor.. Öğrendiğimize göre banka II inci teşrin, hattâ I inci kânunun ilk ortasında ziraat şartları müsaid giden mıntaka- larda kredilerine devam etmiş- tir.. Önümüzdeki ilkbahar ayla- rında başlıyacak olan ziral faa- liyetin ihtiyaçlarını karşılamak için banka şimdiden birçok yeni tedbirler almaktadır. . Bursada reçine yetiştiriliyor İstanbul, 27 (Telefonla) — Bursada mühim mikdarda reçine nebatı yetişti- rilmiş ve piyasada satılmak üzere on bin kiloluk bir partinin nümuneleri İstanbula getirtilmiştir. Tohumlarda yüzde 40 nisbetinde yağ bulunmuştur. Tayyare motörlerinde kullanılan ince reçine yağının kilosu 50 kuruştur. To- humlara 10 kuruş fiat istenmektedir. Bir kilo tohumdan da 400 gram yağ çıkmaktadır. hidim köyün muhtarıdır. Ben ağaç- larda değilim. Amma bu adam şu ka- dar senelik komşuluk hakkını hiçe sayarak hem yalan söyledi, hem be- nimle alay etti. Cezasını çeksin...,, Halid ağa pek hiddetli görünü- yor, göz kapakları oynuyor, seyrek sakalının telleri titriyordu. Gelecek celsed bikı | İnönü hava tesisler tamamlandı Bu sene 1.000 kadar genç uçuş kampına Bu sene İstanbul Türkkuşunda en fazla göze çarpan Haydarpa- şa İisesi talebeleridir. Sporda en ileri gitmiş olan seçkin İisemiz Galatasaray henüz grup halinde Türkkuşuna girmemişlerdir. A- lâkalılar; bu büyük kültür mü- essesesinin, en asil bir spor ve yurd borcu olan havacılıkta da kendisine düşen vazifeye yakın- da başlayacağını tahmin etmek- tedirler. Adanua ve Konyada : Türkkuşu filolarının büyük mem- leket turunda en çok alâka gördükle- ri yerler olan Konya ve Adana genç:- liği, yeni mevsim hazırlıklarını bitir- miş gibidirler. Bu iki vilâyetimizde sıhi muayeneler başl ır. Ni d kampındaki iştirak edecek Yurdun her tarafındaki Türkkuşu şubeleri, yeni yıl için ha« zırlıklara başlamış bulunmaktadırlar. Bu hazırlıklar, Türkkuşu pilotlarının fazla gayret gösterdikleri yerlerde, hemen hemen tamamlanmış gibidir. Bazı şubelerde kayıd işleri süratle yürütül- müş ve buralarda sıhi muayenelere bile başlanmıştır. | tahsilden sonra yedek subaylık zama«» nını hava okulunda geçireceklerdir. Uçuculuk talimleri için de yeni ka- rarlar alınmıştır. Bu kararlar göre, bu sene Türkkuşuna yazılmış olan lisele« rin dokuzuncu sınıfında bulunan bir talebe onuncu sınıfa geçerken A bröve- si imtihanlarını bulunduğu şubede, B brövesi imtihanlarını Ankarada vere- cek, onuncu sınıftan on birinci sınıfa — geçerken (C) brövesi imtihanları ile yüksek yelken uçuşlarını İnönünde yapacak, on birinci smıfı bitirdikten sonra da motörlü tayyarecilik mekte « bine girecektir. Motörlü tayyarecilikte turizm brö- vesi almış olarak üniversiteye veya yüksek mekteblerden birine giren ta« lebe, üç ayda bir, büyük şehirlerde bu- lundurulacak olan talim tayyarelerile aza sayısı tahminlerin çok üstünde- dir. Türk Hava Kurumu; uçüş mev- simi geldiği zaman, bu iki şehrimize daha geniş, bol vasrtalar gönderecek. tir. Bursa, İzmir ve Edirnede Türk- kuşuna kayıd işleri henüz tamamlan- mamıştır, Bu şubelerdeki Türkkuşu pilotlarına yeni direktifler verilmiş- tir. Hava Kurumu, yaptığı bir tamim- de, “bir pilotumuzun, on senede bin yurddaşa uçmayı öğretmiş olmasını,, beklediğini hatırlatmıştır. Türkkuşu pilotlarından asker- likte faydalanmalar : Plânörcülükte C brövesi, motör- lü tayyarede turizm brövesi almış o- lan pilotların nüfus tezkerelerinin bir suretlerini bağlı bulundukları ve- ya en yakın Türkkuşu şubelerine ver- meleri istenmiştir. Bu suretle asker- lik hizmet müddetlerinde Türkkuşun da çalışmış olmaktan faydalanacak- lardır. y 1937 İnönü kanıpınnda U Dfovesi almış olanlardan liselerin on birinci sınıfında bulunanlarla yüksek tahsil- de olanlar 1938 yaz tatilinde Anka. rada motörlü tayyare kampına gele- ceklerdir. Burada C brövesi almış o- lanlar İnönü kampında yüksek yel- ken uçuşu yapacaklardır. Böylelikle motörlü tayyare kampı - na yalnız lise on birinci sınıfta olan - larla yüksek tahsil gençleri gelecek- ler, diğerleriyüksek yelken uçuş ta- limleri göreceklerdir. Bu suretle Türk kuşu faaliyeti, asker kamp ve yedek subaylık hizmetlerine uymuş olacak- tır. Böylelikle kampta muvaffak olan - lar, askerlik müddetlerinden altı ay is tifade ederek hazırlık kıtalarında ça - l doğruca yedek subay oku- onun şahidlerini dinliyecektir. Iı;na gidecekler, burada altı aylık bir çi Bakiye daha uzun veya başka vadeli Türki (Ş_E'TYEJT_'__I Merk miâbay;ata aid teahhütler yekânunu i- çidi : : fade eder. Mîı:ılnekk.:tm Te Blo;iıl:lt:er.L 3 - Almanyadan gayri diğer memle- ketlere aid yukarıdaki umumi yekün- Avusturya 1.902.500 | da dahil altı aya kadar vadeli mübaya- Belçika 45.800 — |at: Bulgaristan ÜLE îgg Resmi daireler Hususi şahıslar Yekün ekoslovakya BU Sanndiyaz 768.000 |—& — ÇZ | ZL Fransa 3.920.500 624,102 1.405.956 2.030.058. Holanda 1.117.000 Bakiye daha uzun veya başka vadeli İngiltere 8.526.800 —| mübayaata aid teahhütler yekünunu i- İspanya 419.800 —| fade eder. İsveç 1.547.000 4 - Her memleketin kredili teahhüt- İsviçre 876.800 — |1erimiz de dahil olmak üzere hesaben İtalya* 1-619.000 | alacaklı bulunacağı meblağ tesbit edi- Macaristan 873.860 |lebilmek için 1 numaralı cetvelde o Norveç 609.500 —| memleket için gösterilmiş olan blokaj Romanya 1.721.500 | yekünuna aynı memlekete aid olarak Rusya 59.000 — ( isbu 3 numaralı cetvelde münderiç te- Yugoslavya 309.000 — | ahhütler yekünunun ilâve edilmesi i- Yunanistan 158.000 | cab eder: Yekün 27.252.460 CLİVEL; 2 Muhtelif memleketlerin Merkez Bankalarındaki Blokajlar Reichsbank - B:rlin'dekiT blokaj yekânü Kışla divarının hikâyesi A Hesabı “L. 7.495.000 İstibdad devrinde bir kışla ku- ğ ğğ:'ğ,' Şİ âgâggg mandanına haber vermişler : Almanyadaki umumi p — Efendim, kışlanın yanındaki blokaj yekünu — T.L, 14.670.000 talimhane duvarının bir yanı çöktü. Eıwnğ:tlîı"mn“ TE— 44500 Adamcağızın aklına ilk gelen şey, Lehistandaki buray ıtamir ettirmek olmuş. Fakat Haj yaklım < Ti : 70500 Ü ne elde vahsisat, ne.de kışlada du- varcı var, Bunun üzerine şu emri vermiş : Umumi blokaj yekünu T.L. 14.764.000 ÇETVEL: 3 Muhtelif memleketlerden kredilş olarak yapılmış olan mübayata aid taahhüdler yekünları — Nizamiye kapısında olduğu gi- bi, oraya bir nöbetçi dikiniz ! Duvarın tamirine daha imkân bu- l ; y" ” | k 'ı Z, ay' rılmış; paşa ve daha sonra ordu mü- fettişi olmuş . Bir gün,eski kışlasını teftiş e- derken bakmış talimhane duvarının orta yerinde bir nöbetçi bekleyip duruyor. — Oğlum, burada ney bekliyor - sun ? —Paşam, nöbetçi çavuşu dikti? Sırasile çavuşa, nöbetçi zabitine, kışla kumandanına duvarın orta ye- U unaklearn Japon diplomatları, habire şu naka- rat ıtekrarlıyorlar : — Bizde fazla toprak kazanmak ihtirası yoktur; çinliler karşı düş- manlık duyguları da beslemiyoruz. Maksadımız, Çin'le el birliği etmek - tir. Çinliler dediklerimizi kabul et- tiği gün ortada hiç bir şey kalmıya- cak ! Bu sözlerin samimiyetine, — söy- liyenler de dahil — kimsenin inan- dığı yok. Fakat bir gün, çinlilerin japon tekliflerini hüvesi hüvesine ü *& duğunu görecklerdir. Yazının içinde bulunan bir ha- rita, şimdiye kadar işgal edilen yerlerden çoğunun zengin maden- ler saklayn bölgelr olduğunu gös- teriyor. O halde ideoloji uğrunda yar- dım, bir ülkenin gerçekleşmesi için çarpışma, bütün bunlar, esas mak- sadı gizlemek için kullanılmakta- dır. Faşist baltası da, alman ga- malı haçı da maden kuyularımı sö- ürebilmek içii ğınları hareke- denlerin kta ol- kabul ettiklerini düşününüz; japon orduları gene Çin topraklarından çıkmayı akıllarından geçirecek de- ğillerdir : için y te getiriyor. Zaten bu, oldum olasıya böyle- dir: Mukaddes uKdüs şehrini müs- Talimh, duyvarının haÜTeiSIkI. rinde neden nöbetçi İ sorulmuş. Kimsenin sebebini bildiği yok. Nihayet, yaşlı bir alay kâtibi çı- kıp demiş ki : — Paşam, yıllarca önce siz bura- Resmi Hususi ğ Memleket — daireler şahıslar Yekün TD.L. K, TL, Almanya 10.889.567 11.074.961 21.964.528 'NL, T.L. 'TL, Avusturya 38.491 282.220 320.515 Belçika — 23.105 23.105 , Çekoslovak, 527.594 327.246 854.840 Estonya — 11.264 11.264 Finlandiya 169 30.028 30.197 Fransa 5.623 195.846 201.469 Holanda 83.872 57.832 141.704 İngiltere 296.008 527.670 823.678 14.539 28.573 43.112 İsveç 1.733.437 242.057 — 1.975,494 sviçre 33.856 224.880 258,736 talya 27.679 135.799 163.478 Macaristan — 404.894 142.280 S47.174 Norveç 45.626 94.936 140.562 Lehistan 6.062 5.735 11.797 Yugoslavya — 12.498 6.071 18.569 Yunanistan — 34.911 34.911 Rusya 354.888 S7.977 412.865 Yekün — 3.585.040 2.428.430 — 6.013.470 1 - Siparişi mukaveleye bağlanmış olduğu halde henüz memlekete ithal edilmemiş olan mallar bedelleri yüka- Jrıdaki yekünlarda dahil değildir. 2- Almanyaya aid yukarıdaki ye- künda dahil bulunan altı aya kadar va- nöbetçi gibi. — T. İ. İdeoloji değil metalurji : Bir amerikan muharririnin İs- ündeki — lümanl linden halâs etmek! gibi büyük bir din davâsile sefere t Vusellük be giriş bu iş- ten vaz geçmişlerdi? Bilir misi- niz? Afrikanın cenubunda bir Hin- 3 yap Zengin bir kütüphane : Türk Hava Kurumu, gençlerimizde havacılık sevgisini uyandıracak, aynı zamanda havacılık hakkında bilgiler — verecek olan bir kitabhane kurmayı kararlaştırmıştı. Kurum, bir taraftan bu seri neşriyata devam ederken, diğer .taraftan da pilotların bilgilerini art- tırmak maksadile faydalı h lık ki- tablarını almanca ve frâansızcadan çe « virtmektedir. Yelken uçuşu, hava sey-« rüseferi, plânörcü yetiştirilme isimli kitablar basılmıştır. Bu seri, devam e- decektir. Hat Şehrimizdeki Türkkuşu çalışmaları da, karlı havada uçuşlar sabah yapıldı- Bi için çok zaman sıfırın altındaki so- ğukta faaliyetler devam etmektedir. Uçuşlar, Türkkuşu başöğretmeni Ata- türk kızı Bayan Gökçe'nin kontrol ve idaresinde olmaktadır. . Merkeze gelen haberler ; önümüzde- ki çalışma mevsiminin daha HEVCEEr Veroigrar B İnönündeki havacılık şehrinin bütün isleri bitmiştir. Buradaki kampa bu sene bin kadar gencin iştirak edeceği umul « Pilot mektebinin ve Ergazi motörlü uçuş kampının da in- şaları bitmiş olduğundan bu yıl turizm brövesi alan genclerimizin sayılarının çok üstün bir yekün tutacağı muhak - kaktır. Öğretmen katili talebenin idamı istendi 15 sene hapse mahküm oldu Mersin, (Hususi) — Mersin orta o« kul direktörü B. Ejderi bundan üç ay evvel ifesi b da tab ile öl- &a0lr, SŞ tiyetin ilk yıllarında suya b k intiharlara mı kallı ; üze- rinden geçenlerin ayaklarını tah- talarının arasına sıkıştırarak : — Artık, benim üzerimden geç- meyiniz! Diye yalvarmalarda mı bulunmamıştı ? Onun için şairlerimizden birisi şu mısraları bile yazmıştı : Köprüler asma imiş Avrupa afâkında Varsın olsun, bakınız, işte bizim "şarkın da Böyle daldırma olur, hem açınız asârı, Köprünün nerde görülmüş, hani, tahtelbahrı? İşte bu emekli, bu cefakeş, bu gün görmüş köprü, artık satılık- tır. Hayırlı müşteriler ! Süt meselesi ! İstanbulda süt meslesini bir ha- la, yola koyabilmek için bir k. yon kurulduğunu, bu komisyonun ecnebi mütehassıslara da bu mev- zu üzerinde fikir danışacağını öğ- reniyoruz. Bu kadar çeşmeleri kapatıldık- tan sonra İstanbulda, hâlâ, bir süt meselesi kaumnalı mı idi ? Kücük bir rakam! ı gvre Fi da nü- da kumandan iken duvarın bürası — panya hakkında yazdığı güzel bir — distan yolu keşfedildiği ! n yapılı » O zaman — yazı, dünkü “Dünya basını,, sütu- Satılık köprü ! bu yıkıl; yere bir nöbetçi dikilmesini numuzda türkçeye çevrildi. d pru siz emretmiştiniz. Sonradan duvar İspanyada ideolı')jil'eu-in birbirile GEKLERE Bi A S tamir f!dıldı, fakt nobetçıy: _ka]dır şarpıştığı SN e sy ada dale GA b HS DLİZ mak in aklına gel Bu hikâyeyi anlattıktan sonra sö- zü çin - japon harbine getirelim: bu yazıyı okudııîıtı.n sonra, bütün kavganm — Nasreddin .h ğa çıkarıldı : Eski Unk köprüsü., Bu za- yorganı gibi — ham maddelerle vallı, beri tarafta iken, tâ meşru- fus son beş sene içinde yalnız 81.000 kişi artmış. Bir çinli, bu rakamı okuyunca gülmüş ve demiş ki: — 81.000 kişi! Neufak rakam! Biz Çinde bir muharebede bundan fazla telefat veriyoruz! dürmekle maznun olan talebe Muhid- dinin ağır ceza mahkemesinde son du- ruşması yapılmıştır. Müddei umumi, katil zanlısının ida- mını istemiştir. Mahkeme heyeti, Mu- hittinin yaşınm küçüklüğünü göz ö- nünde tutarak 15 sene müddetle hap- se karar vermiştir. — F, T. H AV A A SUKN, Hava sisli geçti Dün Ankarada hava umumiyetle kapalı ve mutedil sisli geçmiştir. Şeh- rimizde günün en düşük ısısı sıfırın altında 7 dereceye kadar düşmüş, en yüksek ısı da sıfırın altında 3 dere- ceye kadar ancak yükselebilmiştir. Yurdun Trakya mıntakasiyle, Ka- radeniz kıyıları, Ege ve cenub mın. takaları bulutlu, doğu mıntakası sis- li, cenub kısımları ile Orta Anadolu- nun doğu tarafları kapalı ve pek mev- zil yağışlı geçmiştir. 24 saat zarfında bir karemetreye düşen su mik-« darı: Urfada 7, Kocaeli ve Gelibolu- da 2, Zonguldakta bir kilogram- dır. Yurdda en yüksek ısı İzmir ve Adanada 13, en düşük ısı da sıfırın altında Sıvasta 16, Erzurumda 22, Karsta 26 derecedir. Erzincan'da şiddetli soğuklar Erzincan, 27 (A.A.) — Şiddetli so - ğuklar yüzünden Spikor dağından şehre- gelmekte olan bir köylü donarak ölmüştür. Dün srırın altında 9 iken sabah 18 e düşmüştür. Hava sakin, gök yüzü bulutsuzdur. be iksek ' ." ..» ye K T Er Ca YG gz — A 1 Eeaay Ç ZT y ct A