Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
İhtilâ Cenevre, 27 ( A.İAL')__- Müsteşarı de Tessan öğleye Hariciye Vekili Tevfi Konsey yarınki topi Çankırı Caddesi: Ankara vomd SONKÂNUN | Telgraf: Ulus - srkre İ —'9*'—'3' 8[ TELEFON ü - 19 uncu yıl - 101 No. 5927 Ş::T?:_ıîâdurü 1062 5 KURUŞ İdare Fransız Hariciye doğru - Türkiye k Rüştü Aras ile Hatay i hakkında görüşmüştür. meselesi hakkı Tlan di Bolay : mo: Ankara ADIMIZ ANDIMIZDIR YARIN 16 sayfa ilâvemiz Üniversite Doklor Arasla Fransız murahhası mufabık selesiyle meşgul olacaktır. BB. Aras ve Tessan ihtilâfın halli için ya- rın teklif edilecek tarz hakkında — bu- gün öğleden dır. Sporu devletleştirmek için hazırlanan proje Umumi terbiye davâsı içiı'ıd: be- den terbiyesine ehemiyetli bir mev- ki veren pedagokların uzun tetlşıklf- re istinad ederek ileri sürdükleri mü- talealar şöyle telhis edilebilir: I_çt_ı- mai muhit yavaş yavaş tı_ıbıi mul?ıtm yerini alırken, bizim içm., tabiatçe meçhul bir takım yeni i_htı)_ıaçlaı_' y_a- ratmıştır; manevi enerjileri geliştir. mis. kolun da vazifesini ıle_tfe, ve ;%;;: YE TANASYErR2 İ AM AĞ Bi kuvvetini lü bir hale gi ş- dr. : ttit “Halbuki insan vücudundaki bütün kemikler, adaleler, ıinğrlîr ve aklın zor zaptettiği bütün behımı kuvvetler- le; içtimai hayatta edinmiş olduğu bu: tün itiyadlarla, ve nihayet manevi kudretlerle faaliyette bulunur. Bu fa- aliyette hayvan insiyakı ile insan ılflı- nın hissesini ayırd etmenin imkânı yo'gı:ıî;dan dolayıdır ki teı:bîyecı, ço- cuğun her türlü kuvvcdfruu - aı_'a.!a— rında hiçbir üstünlük gozetfnekıızm. ve maddi ve manevi menşelerm_e z'erxe- ce ehemiyet vermeksizin - geliştirme- ğe mecburdur.,, Pascal, insandaki : da meşhur sualini sormuştur: mi? Hayvan mı?” Insan):ıc melek ve ne de hayvamîıır, sadece insandır. Ve insan f.ıı_arakuk aM yatta muvaffak olabilmek için Z€ ?ni kadar ahlâkını, ahlâkı kadar bedeq:m kuvvetlendirmeğe, mücadeleye daii hazır bulundurmağa muhtaçtır. Zamanımızın sosyal şartları ü sında beşerin istikbalini knrkuîlıç iazü lan terbiyeci, psikolog, ğfıktğr. ıu saa mütefekkir, hayatın bütün icabi a; ğ göz önüne getirerek çıkar yolu bu muştur : fizik terbiye. Fizik terbiyeyi sıstem. h ona şöyle birysı’;a vermişlerdir: oyun, bi iyesi, ve spOr. elamam'dm '"l;î’ze; bi;ıyuî: toplulukğam;îa an, tabiatten zarurı olarak uzak- î,:;:ğar için - tahdidi hiç_b'ir. rn?hıyet attetmemek üzere diyebiliriz ki - ço- cuklukta oyun, mektebde beden terbi- Yesi ve mekteb oyun ve sporları, asket- lik hizmetini bitirip hayata atıldıktan Bonra da spor, daima sıhaqı ve verimli olabilmenin başlıca çareleridir. * Palestra ve gumnazion'larda kefnşl_ım bulmuş olan eski yunan atletizmini ıı? san zekâsının yanıp sönmüş hankuk;: de bir ışığı gibi bir an hatırlayıp ü ranlık hıristiyan — asrlarını gşçgîe,i Jean - Jacgues Rousseau'nun r.mıoîıı ile başlayan terbiye bahıslermdlen E y ra Almanyada Jahn, Isveçte I.ı_nıg,en Panyada Amsros, F ransada Dğmde:: Hebert, İngilterede Arnold ve aBeı_ Powel, Amerikada Jobn Dewey, V Çikada Decroly, Italyada_ Mo.nterı z ile ilk mektebe, liseye, üniversiteye B : ren, oradan cemiyete airıy?t_edcr;: 'Cı;e cins fizik terbiye sistemlerinin, 111 ilk ve orta mekteblerde - daha çoik dıa. 'eç jimnastiğinden mülhe.m - hai _tîl a ğir saatlik beden terbiyesi dersleri ha: bu ikilik karşısın- “Melek karşı- leştirenler ise Spor teşkilâtı Başbakanlığa bağlı bir Beden ferhivesi ve : spor başkanlığı TARAFINDAN İDARE EDİLECEK Bu başkanlık Hükmi şahsiyeti hm ve hesab hususunda da az çok müstakil bir teşekküldür. Her vi- lâyet bir spor bölgesi va vâli bölge başkanı- dır. Hususi idareler ve belediyeler büdceleri- nin gelirlerinden yüz- de ikisi bölgelere ay- rılır ...» linde ve kulüblerde de - bilhassa fut- Londraya giden banka G. direktörleri İstanbul, 27 (Telefonla) — Lon. draya gidecek olan İş Bankası ve Eti- bank Umum Direktörleri pazar gü- nü akşamı ekspresle Parise hareket edeceklerdir. Merkez Bankası Umum Müdürü B. Salâhattin Çam da heyete orada mülâki olacaktır. sonra mutabık kalmışlar- Milletler 100 üncü konseyinde Âzasında itimad reyi aldı Cemiyet enternasyonal iş birliği cemiyeti n tam bir Suniğ ipek Yalova, 27 (Hususi Muhabiri- miz telefonla bildiriyor) — Baş- bakan Celâl Bayar, dün refakat- lerinde Dahiliye Vekili ve Parti |Genel Sekreteri Şükrü Kaya, |salavlardan Ali Kılıç, - İsmail Muştak Mayakon, İş Bankası U- mum Müdürü Muammer Eriş, Denizbank Umum Müdürü Yu- suf Ziya Öniş, Etibank Umum Müdürü İlhami Nafiz Pamir ol- duğu halde öğleden sonra Gem- liğe gitmiştir. Başbakan yol üstünde bulunan Or- hangazi'de bir müddet durmuş ve ka- za kaymakamı, jandarma kumândanı belediye reisi ve kalabalık bir halk tarafından hararetle istikbal edilmiş- tir. Celâl Bayar kendisini istikbale gelenlere teşekkür ve iltifat ettikten sonra Atatürk büstünün bulunduğu mahalle gidilmiş ve 1933 de yapılan £Sonu 8. inci sayfada) — va haris icin en iyi vasıtadır... Cenevre, 27 (A.A.) — Milletler Cemiyeti konseyi saat 18 de aleni celse halinde toplanmıştır. B. Litvinof da dahil olduğu hal- de bütün konsey azası hazırdı. Fransız mümessilinin sağ tarafın- da İtalyanın koltuğu boş olarak görünmekteydi. Atatürkle Kıral Faruk Arasında telgraflar Mısır Kıralının izdivacı münasebe- tile, Reisicumhur K .Atatürk ile ma- jeste birinci Faruk arasında aşağıdaki telgraflar teati olunmuştur : Majeste Birinci Faruk Mısır Karalı KAHİRE İzdivaçları münasebetile, en hara- retli tebriklerimi ve şahsi saadetlerile kral hanedanının refahı hakkındaki en iyi temennilerimi kabul etmelerini majestelerinden rica ederim, K. ATATÜRK K. Atatürk Cumhur Reisi ANKARA İzdivacım dolayısile göndermek lütfunda bulunduğunuz tebrikleriniz- den ve temepnilerinizden ziyadesile mütehassıs olarak en samimi teşekkür- lerimi ve en iyi temennilerimi arzede- rim. FARUK İnönü hava tesisler tamamlandı Bayan Gökçen ve pgmıdu'n ka: kampındakı Konseyin bu devresinin reisi B. Mustafa Adl bir nutuk söyli- yerek konseyin bugün yüzüncü devresini kutl kt lduğ (Sonu 7. inci sayfada) Başbakanımız Gemlikte fabrikasını gezdi ve tetkikler yaptı Gemlikteki fabrikanın inşası 2 milyon türk lirasına mal olmuştur Başbakanımız Celâl Bayar bir açılış töreninde nutuk söylerken Gemlik'teki fabrikadan bir görünüş edildi; 125 ölü, Barselon, z/ (A.A.) — İki günden beri Sinera bölgesinin anahtarı olan 1611 rakımlı tepe ile Hoya sahili üze - rindeki mevzilerde yerleşmiş olan cumhuriyetçiler dün Teruel bölgesi- nin diğer tabil bir mevziini müdafaa için Teruel'in şimal doğusunda alela- cele gönderilen asi kıtaların muhtelif teşebbüslerini tardetmek mecburiye- tinde kalmışlardır. Cumhuriyetçiler tarafından zabtedilen mevziler hemen tahkim edilmiş ve cumhuriyet krtaları düşman hücumlarını muvaffakıyetle püskürtmüştür. Cumhuriyet - kıtaları Sugra cenu- bunda Santa Eulaliada İspanyanın en mühim şeker fabrikasını ihtiva eden fevkalâde münbit topraklardan müte- şekkil Jiloga vadisine girmişlerdir, Aynı zamanda cumhuriyetçilerin i - leri hareketi, mühim demir madenleri ürk Hava Kurumu Asbaşkanı B. Ferid. .. allmııgki ;aîıımalarda (Yazısı 2 inci sayfadaj ! bulunan Ojos Meoros bölgesini de Teruelde harb olurken... ...Valensiya şiddetli bombardıman 208 yaralı var Bir ölüm haberi karşısında ıstırab "g YARIN 16 ;yfo ilâvemiz aA Üniversite Ayrıca 4 sayfa çocuk ilâvesi (Sonu 8 inci sayfada) Fıkra Ş Terbiye usülleri Bizler ceza'lı mekteblerde can- bazhane terbiyesi ile yetiştiğimiz için, galiba, çocuklarımızı kıskanıyoruz. Çünkü yeni terbiye müesseselerimiz- de ne falaka, ne değnek, ne izinsiz, ne de tevkif var. Arkadaşlarımızın bu rejime dönülmek fikrinde olduklarını zanhetmiyoruz. Bugün bazı misallerini gördüğü- müz talebe cinayetlerinin, vaktiyle zındanda hapse kadar cezaların en kötülerini tatbik eden mekteblerde yapıldığını acaba hatırlayor muyuz? Niçin türk çocuğunun mutlak ce- za ile, döğülerek sövülerek, yahut, haysiyet ve hürriyeti kırılarak, terbis ye edilmeğe lâyık olduğunu tasavvur ediyoruz? Eğer bu cihanda, insan şes refine hürmet eden bir terbiye usulü tatbik olunan cemiyetler varsa, niçin biz de onlar içinde olmıyalım? İşte Boğaziçi tepelerinde iki kol- lej var. Birinde ekseriyet türk kızla. rında, diğerinde ekseriyet türk ço- cuklarındadır. İnsanca terbiye, bu mekteblerde türk çocuklarına tatbik olunabilir de, acaba, niçin bizim İise- lerimizde aynı millet evlâdlarına tat- bik olunamaz? Bakınız, bir hüküm verip kesip atmıyorum; Çünkü terbiye davâları- nın zahirde herkes tarafından anla- şıldığı zannolunupta, bilâkis, müte- . hassısları pek az olan ince ve güç da- vâlar tîlduğunu bilmekteyim. Olsa olsa bir dileğim olabilir: Türk çocuklarını, eğer mümkünse, haysiyet ve şeref hissini esas tutan insanca bir terbiye ile yetiştirmek! Bizim izinsizli, tevkifli idadiler- de yetieşnlerle bugün serbest terbiye« li liselerde yetişmiş olanları, müm- kün olaydı da, bir karşılaştırabilsey- dik! Lâkin mütemadiyen fena Yyetiş. tiğimizi, ve gene mütemadiyen, yenr nesilleri bizden başka türlü yetiştir- mek lâzım olduğunu söyliyenler de bizler değil miyiz? - Fatav