L zz ü e D G GE L A CA Ğ SAYIFA 6 —— Fransız - Sovyet anlaşması Savaş bütçesi dolayısile fransız parlamentosunda neler söylendi? Deyli Meyl gazetesinin Paris mu- bebiri 23 sömteşrin tarihiyle bildiriyor: Fransa harb bütçesinin — 73,960,000 ingiliz lirasına varan tutarı için dün parlamentonun reyine müracaat edildi- ği sırada hava elektrikle yüklü gibi idi. O gün, bütün dünyayı alâkadar ede cek iki haber verildi: Harb bütçesi mazbata yazganı M. Leon Arşimbo, izahatr - sırasında Al- Manya ile bir harb olduğu takdirde Rusya'nın da ordusu İle Fransa'ya yar- dmn edeceğini söylemiştir. Harbiye ba- kanı general Moren ise mütehassısların tekliflerine rağmen askerlik müddetinin bir yıldan on sekir aya, yahut iki yıla çıkarılmıyacağını söylemiş, beklenmi - yen durumların bundan müstesna oldu- Bunu bildirmiştir. Pransız — Rus anlaşması ve birleş mesi haberi meclisin birçok tarafların « dan alkışla karsılanmıştır. Mazbata -—--—— ———- -— acunun altıda birini kaplıyan ve içinde 186.000.000 kişi yaşıyan rus toprakları- man genişliği ileri sürülmekte ve Fransa için böyle geniş bir ülkenin dostluğu- nu öyküye getirmemesi salık verilmek- tedir ... Yön — taraf Çek — imza Söy — fıkra Sıyasa — 'Törü — Devlet Konuk — misafir Bitik Kalık — hava Bakan — nazır Güt — maksat Üye — ara Açar — miftah, anahtar Savaş — harb Barış — Yelen — ihtiras “ambitlon, Süce — askerce Savaşa karşı — harba alcyhtar Kurumlandırma — teskilâtlardırımın Uluslar derneği — milletler cemiyeti Yeter — kâfi Salt — sadece Oba — aile Oran — sanat Burkat — mabet Uza — müddet Sep — sayıfa Orunç — heyecan Kongu — mevru Acun Öykü Salikvermek — tevsiye etin-k dünya ihmal M. Litvinof'un konuştuğu #ransız harici ye bakanı değişmiş, yazganının sözlerine beylik beyanat gözü ile bakılmaktadır . M. Arşimbo demiştir ki: “— Hitler, barış muahedesine riayet etmiyor. Rusya bundan bize duyum verdi. Bunun üzerine iki memleketin anlaşması gerekli görüldü. “Hitler — Japonya ile Polonya'yı Rusya'nın aleyhine çevirmeğe uğraştı. Bundan dolayı Rusya ile Fransa'nın birleşmesi Avrupa'daki barışı sağlam- laştıracaktır. “ Ruaya'nın iyi techiz alunmuş bir ordusu vardır ki Almanya ile da bir savaş çıkacak olursa bu ordu bi- zimle birlik savaşacaktır. M. Arşimbo, Rusya'nın dünyada en kuvvetli hava filosuna sahib olduğu, Fransa'nın ise ondan gonra geldiği fik- rindedir. Fransız saylavı, bundan sonra sözlü- aramız- ne devam ederek demiştir ki: * — Uslusların, Fransa Sovyet Rus ya ile anlaştı diye neden canları sıkıl- tın Kardinal Rişliyo alman protestan prenmsleri ile anlaşmamış mı Idi? Yazıktır ki genel tavaştan 20 yıl sonra biz hâlâ, eski kuvvetlerin müva- zenesi politikasına doğru — gidiyoruz. değildir. En büyük nokta, savaştan — kaçınmak- Lâkin, bu, bizim kusurumuz tır. Hükümet, 1935 savaş bütçesi için 73.960,000 lira istiyor. Bu, 1934 bütçe- sinden 3,340,000 lira eksiktir. Bu #üretle yeni bir savaşın Öönüne geçebileceğimize göre bunu xavaş mad- delerine harcamak doğru olmaz mı?,, Bundan sonra «öz alan Miralay Fa- leri de şu sözleri söylemişi * — Havadan akın maktneleşmiş or- duların bızlı yürüyüşleri ile yapılacak insanlıktan uzak olan gelecek savaşlar savaşlar olacak ve düşmanın bürüdüğü yürd parçalarından artık hayır kalmı - yacaktır. Almarya'nnı böyle bir savaşa hazı- landığı pün gibi meydandadır. $ a. yıt. lar içinde Almanya okadar fazla silah- lanmıştır ki bu, bütün Avrupayı telüşa vermiştir. Her halde harb maddelerinde bulunuyoruz. —Bu biz, en Üstün vaziyette üstünlüğü daima muhafaza etmek - is- teriz, Çok kuvvetli bir vaziyette bulundu gumuzu meydana koymalıyız ki günün birinde bize ansızın bir baskın yapmak istiyenlerin cüreti simdiden kırılsın, Bizim gücümüz, başlıca hava ordu- musa danır da kâti derecede ursa e zâaman Franga havada dün ger, adamlarımır. anıfi en İ uywet! Jevleği #küt işler değişmemiştir. Fransa'nın sınır istihkâmları — oka: dar kuvvetlidir ki iyi talimli askerler- le doldurulacak olursa buradan maki- neleşmiş en kuvvetli ordu bile geçe- mez. Bizim zayıf tarafımız harb ve bom- ba tayyarelerimizdir. Sonra istihkâmlarda çalışmayı iyi öğrenmiş askerler yetiştirmeğe ve gaz ve tank hücümlarına karşı olan tedbirle- rimizi mükemmelleştirmeğe muhtacız. Bir asker, hepimizin dilediği- miz barışa karşı bir şey demez, Lâkin ben bütün kuvvetimle ordunun manevi gücünü korumak isterim.., * Azkerlik müddeti Mareşal Pe - Bir, mecbur etmedik- ten'in söyler kalacaktır. umulmaz vakalar bizi ce bir yıl hizmeti artıracak değiliz.,, Miralay, bundan sonra alman ve daha boğaz boğaza gelmelerinin büyük bir felâket söylemiş fransız milletlerinin bir manza*a”ı olacağını ve de- miştir ki: * Her ne kadar ortada birçok bulut- lar ve zorluklar varsa da ben bunlara müşkilât nazariyle bakmakta, fakat fe- caat gözü ile bakmamaktayım., Bu sözler sürekli alkışlarla karşı - lanmıstır. Fransa'da İşçilerin korunması Lö Tan gazetesinin 2i sonteşrin ta- rihli sayısından: “Fransada işçileri korumağı temine memur olup hariciye, dâhiliye, ziraat ve iş bakanlarından mürekkeb bulunan bakanlar komitesi aşağıdaki kararı itti. haz etmiştir. Bakanlar Meclisinin bugünkü — içti. mamda tasdik olunan bu karara göre, Fransada hükümet tarafından yardım edilen 300 bin işsiz Fransız işçisi ve 800 bin yabancı işçisi vardır. Bu vazi- yete çare bulmak için önce sınal ve zi- raf muhaceret ve bunların murakabesi servisleri birleştirilecek, taniyen bun- dan sonra Pransaya gelmek - istiyecek işçilere işci müsaadesi verilmiyecektir. Verilmiş bulunan müsaadeler — sıkı bir gurette tetkik edilecektir. Takdiri iş bakanına bırakılmış olan müstesna vakalar haric olmak üzere, kı- sa vadeli müzaadelerin hiçbiri yenilen- dirilmiyecektir. Yalnız iki senedenberi Fransada oturanlar bundan — müstesna- dır, Muayyen mevsimlerde işliyen mü- tehassıslar mesclesi ileride tetkik edi- lecektir, Devlet, vilâyetler, nahiyeler besabına işliyen müesseselerde kullanı- lacak amele fransız olacak ve bu husus defterlerde tesbit olunacaktır. Eğer nsada bu gibi işler için amele bu- lunmadığı görülecek olutsa, muayyen ——— — —— Sıyasal konuşmalar 28 ikinci teşrin taribli Tan gazete- sinden: Romanya Dış İşler Bakanı M. Titw- lesko ile Türkiye Diş İşler Bakanı Bay 'Tevfik Rüşdü Arax, Sar işini konuşmak için toplanacak olan Uluslar Cemiyeti konseyinin fevkalâde toplantınımın 3 birinci kânuna bırakılmasından istifa- de ederek Başbakan ve Diş İşler Baka- Nı ile temas etmek üzere Cenevre'den Paris'e gelmişlerdir. M. Piyer Laval dün M. Tituletko ile konuşmuştur. Bu- gün de Bay Tevfik Rüşdü Aras ile ko- nuşacaktır. Bazı mehafilde bir fransız -türk andlaşması Üzerine dolaşan ha berlerin en büyük ihtiyatla karşılanma- # gerek olmakla beraber, mesul bakan- lar arasında bugünlerde pek çok şeyler olduğu da kabul edilme- lidir. Bunlar arasında bilhassa çok mü- him ve günün meselelerini teşkil eden “gark karşılıklı yardım andlaşması,, Hle Yugoslavya'nın Kıral Aleksandr ve M. Bartu'nun öldürülmesindeki mesuliyet- lerin kimlere ait olduğunu — gösteren dosyayı Uluslar Cemiyeti konseyine wermesi gibi işler vardır. M. Bek tarafından eylül ayında M. Bartu'ya gönderilen ve Lehistan kabi- nesinin bir şark karşılıklı yardım and- laşması akdine dair gösterdiği tered- dütleri anlatan notaya fransız hüküme- tinin verdiği cevabın kabinece - tasvib edilerek Lehistan hükümetine verilmek Varşova el e gönderildi. Lehi zrİt oları şe konuşulacak ni biliyoruz. verdiği no- ği gi- bi işünceler de malfim fakat M. Lavâl'in ge- çen hafta Cenevre'de M. Litvinef ve M. Benes'le konuşması, meselenin dikkat- le gözden geçirildiği ve Varşova kabi- görünen bir şarlır andlaşmasının neticeleri Üze- rinde Lehistan'a her türlü teminatın verildiği düşüncesine yol açıyor. Avru- pa'nın doğusundaki vaziyeti durumlan- dıracak olan bu andlaşmanin Leh - Al- olduğu kadar Leh- Rus andlaşmasiyle de telifi kabil olur- sa ve bu hususta Lehistan'ın Baltık ve- yE Orta Avrupa ulustariyle kendi ara- sında güclükler doğurabilecek hususi ısız notasındaki nesini cok meşgul eder gibi man anlaşmasiy bir takıun garantiler gösterme mezse barışı sağlamlandırmak için U- Tutlar Cemiyetini: düşüncelerine ve çizdiği çerçeveye uygun bir anlaşmaya Lehistan'ın girmemesi için sebeb yok- tur. M. Titulesko'nun dün M, Laval'le yaptığı konuşmaların en çok, Cenevre- de yugoslav hükümetinin yaptığı teşeb- büsten doğan ve çok nazik tarafları o- gerek- lan vaziyet Üzerine cereyan etmiş ol- ması muhakkaktır. Kıral Aleksandı'ın öldürülmesi kar- şısında çok büyük bir soğuk kanlılık ve vakar gösteren yugoslav hükümeti Mar- silya faciasından mesul olan uluslara a#it dosyayı Uluslar Cemiyeti konseyi- ne vermekten başka bir şey yapamazdı. Bu, kıralını böyle feci bir sgurette kay- beden ulusu memnun etmek için yapıl- ması gereken bir hareketti. Hattâ di- yebiliriz ki yugoslav ulusunun Orta Avrupa'da'çok mühim karışıklıklar d- Kurabilecek mahiyette olan aksülamel- lerini yugoslav hükümeti başka türlü anlatamazdı. ——— miktarda ve azami haddini katiyen aş- mamak üzere yabancı amele getirilmesi ne müsaade edilecektir. Bu azami hâd, her vilüyet için ayrı ayrı tesbit olun- muştur. Husust mücsseselerde işliyen yabancı amele miktarı 9510 dan ziyade olmıyacaktır. Bunların miktarı da her vilayet için ayrı ayrı tayin olunmuş tur. e 10 dan ziyade yabancı amele kul- lanılmasına müsaade veren kararlar ye- niden tetkike tâbi tutucaktır. Bu yüzden hudutların sıkı bir suret- te mürakabesine lüzum hissedilmiştir. Dahiliye Babanlığı bu kontrolün ziya- deleştirilmesi müsaadesini almıştır. Buna gümrük bakanları da yardım edeceklerdir. Fransa topraklarında ya bancı amele mürakabesini kolaylaştır- mak için amele müsaadeleri sisteminin tadili cihetine gidilecektir, Hudud haricine çıkarma kararına karşı irtikâb olunacak bir suçun cezası teşdid edilecekdir. Bakanlar komitesi bu husustaki tet- kikatına devam edecekdir. 3 İLKKANUN 1934 PAZARTESİ Yugoslavya hükümeti karışıklık &” karmamak düşüncesiyle hareket ©ÜT rek bu işin çabuk görüşülmesinde ” tar etmemişken, zan altında olan M caristan'ın işin Cenevre'de hemen W" Ulut lar Cemiyeti konseyi 3 birinci üNW işi könue ikinci kŞNM Ja — konllf nuşulmasını istediği malümduür. tarihli toplantrsınad b ve meseleyi hemen, y: isin sonlarındaki âdi topları mâk için bir karar verecektir. Asıl ortalığı karıştıran, daha metf” lenin konuşulmasına başlanmadan İt ya'nın işin çabuk konuşulması bakıii dan olduğu gibi diğer bakımlardan d? Macaristan'â çok yardım etmek #tOll Hini açıktan açığa göztermesidir. * Musolini'nin, sarih anlaşmalarla bAĞ” olduğu Macar hükümetine doğruluk'” nu göstermek suretiyle M. Gömbötf” kati bir sıyasal tesanüdi delili vermek istediği anlaşılıyor. Ancak — İtatya'nıü bu hareketinin işleri lulıvlnunn!î' ni sanmamalıdır. Bazı Uluslararast T Yugof lavya ile arasındaki soğukluğun bir *© hafilde İtalya'nın bu hareketi lili şeklinde tefsir edilecektir. Hallak İtalya ve Yugoslavya'nın biribirleri!” yaklaşmaları, Avrupa uluslarının yaPt cakları işhirliği sryasasının en birii” he indendir. l re İtalya Macaristaf K af Bu vaziyete iltizam etmiş, buna karşı da küçü laşma ve Türkiye Yugoslavyadan taff olmuşlardır. Paris'le Belgrad arasınd” ki bağlar dikkat nazarma alınmas muh le Fransa Marsilya cinayetinde telif ulusların mesuliyetleri meselet” ne yabancı duramaz. Çünkü — Kıral ** leksandr fransız topraklarında öldür Bakanı Bartu da bu iğrenc cinayetin ku! olmuştur. Onun için “idisenin tesbf ve adaletin tatbiki istenilirken konti” maların hayli teblikeli sıyasal bir F” hiyet almasından korkulabilir. Bu d?" müş ve fransız Hariciye timalin önüne geçmek için şimdide” çalışmalıdır. 'Taymis gazetesi Uluslar Cemiyet” nin metodlarının eyiliğini, bunlar *” yesinde en kızgın kavgaların — soğud Bunu, savaş kopacak sanılırken herhöf” gi bir işin barış yoliyle hatledildiği” işlerin bazen değerleri çok büyük ” lan gecikmelere uğratıldığını ve Bi kaldıkları zaman ortadan kalkmıytd olan infiallerin ortaya konulunca hufi ini söylemekte çok haklıdır. F” kat herkesin anlamas: da gerektir Kİ Tuslar Cemiyeti ancak adalet ve lehindeki müracaatları kabul edep mahkemedir, Fransa, Çekoslovakya ve Rorettifi nasıl Belgrad üzerindeki — nüfuslarfi! teenni ve sükünun korunması iÇİN Tanıyorlarsa, italyan nüfuzunun d€ © dapeşte'de teenni ve sükün yolund lışmasnı dilemek gerektir. Cenevre'deki toplantının ıo"": ortaya çıkacak iş, Avrupa'da bafff düzeni tehdid eden tedhişçiliğe yarf elbirliğiyle yaprlacak savaşın 4 dandırılmasıdır. Eyi niyetler HM bütün hükümetler Avrupa'nın bü ğ . nüd eserine candan katrlacaklardı” ğer taraftan Hırvat tedhişcilerini? )0 tığr cinayetin, Kıral Aleksandr V , Barta'nun başladıkları yakmlaşı” işbirliğini — bozduğu da ısvl':; Başbakan M. P. E. Flanden'i adlr yugoslav gazetesine yaptıl natta da bilhassa İşaret ettiği l":’ı,w silya cinayeti kurbanlarının Ht __,,ı na gösterileceken büyük sayg başladığı güzel sıyasayı devs, Üiyler * bif mektir. Okuyucularımızın dâ ri gibi bu sıyasa, İtalya ile Yi ya'yı biribirlerine — yakınlaştı samimi bir fransız - italyan 8 V) yi sının neticesi olarak da İtalyâ D A Çük itilaf anlaşmasının Orta AT gie da işbirliği yapmasını -d"",.ıt' mektir. Kıral Aleksandır ve M Üğiyeni nun emekleriyle bu yolda eıdcı geet geylerin bir daha geri ge yok olmasını kimse istemez.