ÜN MA Fotoğrafsız Türkiye Kaç yıldır bu memlekette ne çok fo- toğrafcı ne çok fotoğraf çeker. Buna a- matörlerin de verimini katabiliriz. Yıl - hk gümrük istatistiklerimizden fotoğraf Malzemesine şu son on yılda verdiğimi- zin tutarını hesablasak, 2000 fotoğraflı bir a'büm yapacağımızı ummuk işden bi- k ildir. Ancak, hele böyle bir işe bir elatın, hem öyle 2.000 gibi bir sayı ü- don değil, deyin ki; “Bize, en gü - zelinden, 100 tane Ankara resmi lazım.., yahut İstanbulun, yahut gene sanayii - yahut Adana mıntakamızın. Gö - z ki. bir kaç kötü cekilmiş foto Graftan başka bir şey — bulamazsınız Memi-ketimizde fotoğrafcılık, bu kadar bozukdüzen, bu kadar avare, bu kadar yöndemsiz bir meslektir. Seçtiğiniz fo- toğrafcının peşinden de, o fotoğrafları almcaya kadar günlerce koşmak didini- mini de, bu acıklı durumun ayrı bir ci vesi sayabilirsiniz. Kitab çıkarmak isti- yen yerli yazıcılar ve devlet daireleri kadar yabancı gazeteciler de bu yüzden usanç çilesi doldurmuşlardır; bunun böy- le olduğunu iyi bilirler. Fnkılab yapmakta, ayrıca da bu yol - da bir çok uluzları geride bırakmakta ©- lan bir memleketin bu kadar fotoğrafsız olması, ele düşmana karşı, sadece gü - lünetür. Bunun sebepleri, pek çoktur, Raşlıca: ları arasında, fotoğrafcının, meslek sev- gisi ile çalışmaması fotoğrafcılığın da e- serler vermeğe elverişli bir sanat oldu- ğunu kavramağa hiç de niyetli olmama- « gelir. Bunlardan başka, fatağrafcılık- ta, sermayeye, modern bir atölyeye de- #er verilmemesi gelir. Ne çok fotoğrafcı- lar tanırız ki avak üstünde para kazan- zer da, lerine ev satın almıslardır da atölye aç- mamışlardır. Çektikleri yüzlerce resim- den bir tanesini ayırıp çıkarmak istese- ler, günlerce bulamazlar - ve gerçekten, bunu yapmak, korkutucu bir iştir. Ver. diği sözü tutmak için bizdeki fotoğraf - Cinmn sıvanıp nezatifler mahşerinin içi- me dalması lazımdır. . Aynı zamanda ye- ni aldığı resimler, yeni vereceği vesim- ler, yeni çekeceği resimleri olduğundan, "d'il sözün semtine ıh_.-k fo- toğrafcılarımızın baştüresidir. Şimdi, bunlar gibi bir çok kritikleri sebep kılığında fotoğrafcılarımıza ciro e- debileceğimiz ibi, işin bir de öteya - nına dolanarek, onların da M'w herkesten şikâyetleri olacağı şüphesiz - dir. Onlar da bize, bir kere gördükle- ri işin değeriyle ödenmediğini bazan da hiç ödenmediğini, devletin fotoğrafeslik için hic bir şey yaomadığını ne mekteb ne de sergiler açtığını sövlivecekle-dir. Bütün bunlar doğrudur. Ancak en doğrusu, Türkiye'yi, Kemalist inkılabını yapmış olan bu memlekoti, fotoğrafırz bırakmanın günah sırasında suç olduğu. dür Bir kere, bütün devlet dairelerinin yo- handa birer fotoğraf arsivleri - olması gerektir. Bunun isin hangi masraf cö - ze alınsa azdır. İkinec'si matbuat umum Müdürlüğü, Türkofis gibi genel proon - ganda işlerivle uğraşan kurumların. ken- dilerine çok ceşitli arsivler kurmaları - dır. Ayrıca da mükülatlı fotoğraf ser - zileri yapılmalı ve tam tertip albümler Satın almmalıdır. Örnek verelim: 1. Bütün Türkiye için en güzel ce- nel albüm. 2. Ege için arkooloji albümü. 3, Ankara albümü, 4. Bayındırlık işleri albümü. Ve bunun gibi bir çok albümler. Bu gibi primli sergileri büyük vila- Yet merkezlerimizin hepsi yapabilirler. Büvük belediyeler keza. Bunun yanmda, devlet yardımiyle bir de fotoğraf mecmuası çıkarsa, işin yayı- T çok kolaylaşır. Yalnız bunun için İstanbul Güzel Sanatlar Akademyasına bir fotoğrafcılrk şubesinin katılması ge - Tektir, Burhan BELGE — FHoli gom-serrlarımızı Elimaveietfale verelim “Artık girdi, — divehileceğimiz B Göğütündad've bü doğallr Retirdiği hastalıklardan yoksuz 'urddaşlarımızı korumak hzpimi- Şi tumuza borctur. Bu borcu Sdemiş olmak için kullanamadığı- Piz eski çamaşırlarımızı, çocuk- ""lı—. i- Himayei Et- -| Sayın fal Cemiyetihe vi Ç DUYUMLAR f Adana'da sergi hazırlığı Adana, 2 (AA) — Ayın — 12 sinde başlıyacak biriktirme haftası için büyük hazırlıklar vardır. Her yıl olduğu gibi ba yıl da bir yerli mallar sergisi açıla- cak ve memlek-tteki bütün fabrika ve kurumlar sergiye gireceklerdir. Biriktir- me haftası sürdüğü uzca sergiye giren firmalar yaptıkları şeyleri carşıda da- laştıracaklardır. Biriktirme ve yerli maflar hakkında şebrin uygun yerlerinde konferanslar verilec-ktir. Samsun'da söz derleme işi Samsun, 2 (AMA) — Söz derlemek için köylere giden 200 kişilik bir heyet Boypınarı, Ulyas, Çobanlı Balaç, köyle- rinde derlemeler yapmıştır. Türkofis'in tütün tetkikatı Samsun, 2 (AA) —Türkofis adına Samsun ve Bafra'da yapılmakta olan tütün tedkikatı işi bitmiştir. Yabancı ellere gönderilen zahire Samsun, 2 (AA) — Son — bir hafta içinde Samsun'dan Avrupaya 48500 kilo mohut, 450 bin kilo arpa, yüz bin kilo buğday, 944 çuval kabuklu, 275 sanık İç ceviz, yüz çuval mercimek gönderil - miştir. Bu yıl Hendek'te tütün pek iy? oldu. Bu yıl Hendek'te bir milyon kilo tütün yetişmiştir. Bu tütünler geçen yıllardan çok eyi kurumuş - ve hepsi mevsiminde içeri alınmıştır. Randıma- ni yüksek olan bu tütünlerimiz yeni satış yasasına göre demetlenmesi in- hisarların değerli eksperleri tarafından halka anlatılmakta ve demetler yasaya uyguün yapılmaktadır. Alıcılar geçen yecilik,, , gene Bay K. Naci'nin "Şehir- tütünlerimizi görmelidirler. Toplantıya cağrılış €. H. F. Misakı Mill nahiyesindan: Nahiyemize bağlı ocak kongreleri a - şağıdaki gün ve saatlarda olacaktır, Ü- yelerin gelmeleri rica olunur. 3—12-—934 pazartesi saat 20 de Do ganbey ocağı. 4—12—934 sah sant 20 de Yeğenbey ocağı. 5—12—0934 carşam- ba saat 20 de Kızılbey. 6—12-934 ner. şembe saat 20 de Yenice ocağı. 7—12— 934 cuma saat 14 de Yenidoğan ocağı C. H. F. acak konareleri Samsun, 2 (AA) — C, H. V. ocak köngreleri Samsun vilayetinin her kö - yünde devam etmektedir. Bafra'da fırka kongreleri ve <ecim hazırlığı Bafra, 2 (A.A ) — Cümhuriyet Halk Fırkası ocak kongreleri buşladı. Bu ay sonunda bitirilecek ve 18 ikinci kânun- da kaza koneresi yapılacıktır. Saylav seçimi hazırlıklarına çalışılı. yor. Defterlerin bitmesi prk yakındır. Halkevi musiki kala çalışmalarını ar- tırmıştır. Halk türküleri armonize edil. mektedir. Kış egeceleri için konserler hazırlanıyor. — ....—— RAMAZAN Diyanet İsleri Reisliğinden: Birinci kânunun sekizinci cu- martesi günü oruc ayının iptidası olduğu ilan olunur. .. . . , Mülkiyelileri çağırış Mektebimizin 58 inci kuruluş yıldönümünü kutlamak için 4 bi- rinci kânun 1934 salı akşamı sa- at 7 de Ankara Palas salonunda yapılacak yemekli toplantıda bü- tün mülkiyeliler bulunacaktır. ÇAĞRILIŞ Ziraat Encümeni 4-12-934 salı günü saat dörtte toplanacaktır. üyelerin gelmeleri saygı ile bildirilir. Himayei Etfal balosu perşembeye B. M. M. Başkanr Kâzım Özalp' m yüksek korumaları altında, Tür- kiye Himayei Etfal Cemiyeti men- faatine 6. 12. 934 perşembe günü akşamı Ankara Palas salonların. da verilecek olan ulusâl kostüm. lü balonun geçen yılkinden daha güzel ve eğlenceli olması için bü- yük bir emekle çalısılmaktadır. Balo vgecesi zengin bir de piyan. go çekilacektir. Ulusal kostüm müsabakaları yapılacaktır. Müsa bakalarda kazananlara kıymetli hediyeler verilecektir. Ulssal kos tüm mecburiyeti yoktur. Frak ve simokinle da gelinebilir. Biletler satısa çıkarılmıstır. Satıs yerleri: Yerli Mallar Pa- zarı. Ankara Eczahanesi, Rehbe- ri Ticaret mağazası, Akba Kitab- evi, İş, Ziraat, Osmanlı ve Mer. kez Bankalarında. satılmaktadır. Bilet fiatları: bir erkek iki ha- 6 Bra, bir erkek bir ha- nım için 5 lira, yalrız bir erkek için 3 liradır. Zabitan refikalariyle birlikte 3 liralık biletle gelebilirler. B.M.M. Muhase'tesinde de ba- lo biletleri satılmaktadır. çocuklara ve yoksullara yardım Himayei Etfal Cemiyeti Genel merkezi 16 son tesrinden 1 ilkkâ- nun 934 e kadar 1798 çocuğa yar- dım etmiştir. Bunlardan 296 has- ta çocuk ve kadım genel merkez polikıliniklerinde muayene ve te- davi edilmistir. Ayrıca dış polikli- niğinde de 488 çocuğun dişleri muayene ve tedavi edilmiştir. 658 çocuk ve anne genel merkezin banyolarından istifade — etmiştir. Süt damlası kısmında da her gün 145 çocuğa yekün olarak 1020 ki- lo bedava süt tevzi edilmiştir. Fa- kir talebeler için açılan Aashane- den her gün 187 çocuğa sıcak öğ- le yemeği verilmistir. Yardım için müracaat eden 24 fakir çocuğa fa- nila, çamaşır, mekteb levazımı ve para yardımı yapılmıştır Toros Gençler Birliği Ankara şubesi, Merkezi Tatanbulda bulunan Toroe Gençlerhir'iğinin bir şubesi Ankarada resmen açılmıştır. Heyeti vmumiye cuma günü hzlke- vinde toplanarak reis ve heyeti idareyi seçmistir. Fahrf reis olarak da Cebeli bereket mehusü General Naci seçilmiş- tir. Reis Bay Cevaddır. Viyanalı gazeteci radyoda konuşacak Wi:n:r Foem den blatt muhabiri M. Raya bir kaç haftadanberi şehrimizde bulunmaktadır. Daha da bir kaç hafta kalacaktır. Memleketimizin soysal ve sıyasal değişimlerine karşı büyük bir bağlılık göstermektedir. Memleketimiz- de aldığı intıbaları anlatmasını Ankara radyosu rica edince, Mösyö Rays bunu, sevinçle onamıştır. Bu akşam yedi bu- çukta duyduklarını Ankara radyosunda almanca anlatacak ve bu sözler türkçeye ir. ” el Türk sınırlarından gireceklerin üzerlerindeki paralar Türk sınırlarından girecek yolcular üzerinde 25 liradan fazla bulunan para- ların nasıl geri verilcceği hakkında Güm- rük ve İnhisarlarBakanlığı alakadarlara 'bir genel yazı göndermiştir. Posta ve telgrafta tayinler İzmir posta ve telgraf başmüdürlü - güne Avrkara posta ve telgraf başmüdü. rü Naim, Ankara posta ve telgraf haş müdürlüğüne posta ve telgraf baş mü - fettişi Ibrahim, posta ve telgraf baş mü- fottişliğine müfettişlerden Hayri, Sey - han posta ve telgraf haşmüdürü Enveri Vekâlet emrine alınarak yerine İstanbul posta ve telgraf başmüdürü Bay Hütnü tayin edilmişlerdir. Ordu mektubeusu Mardin mektupculuğuna Ordu mex- tubeusu Bay Sirer tayin edilmiştir. Sağlık ve soysal yardım Ankara eski ik ve soysal yardım müdürü Bay Muhiddin Celal Kütahya müdürlüğüne tayin edilmiştir. A ve B sehadetnameleri Yabancı devletlerle yapılar ticaret anlaşmalarile onalan kurallara göre güm- tüklere gösterilmesi gerek olan A ve B işaretli şahadetnamelerin her birinden ayrı ayrı ellişer kuruş damgâ resmi a - Tınması bildirilmiştir. Tekirdağı'na muhacir akını Tekirdağı, 2 (A.A.) — Muhacir akını devam etmektedir. Bu haf- ta yeniden gelen 2000 den artık türk muhaciri hemen iskân mın- takalarına yerleştirilmişlerdir. Ro- manya'dan gelen muhacirler hay- vanlariyle ve arabalariyte gelmek- tedirler. Vilayet muhacirlerin iş- leriyle geceli gündüzlü uğraşmak- ta ve muhacirlere hiç bir yardımı esirgemeden her türlü dileklerini Erbaa'da şehir işleri. Belediyemiz genel toplantısını bu ayın onunda yaptı. Dört gün süren bu toplantıda memleket için çok eyi görüş- meler ve konuşmalar yapıldı. Başarıla- cak İşlerin çokluğunu göz önüne dök- mek için meclis zaptının 225 sayıfayı bulduğunu söylemek yeter. Kaymakam Bay Hüseyin Ferid Re- şadiye kaymakamile değiştirildi. Kaza- mızda az bir zaman kaymakamlık ya- pan Bay Hüseyin Ferid halkçı ve halk işine çok abay göstermekle tanınmış ve doğruluğu ile genelin saygı ve sev- gisini kazanmıştı, Bu bafta «por birliği çok güzel bir müsamere yaptı. Bu müsamere kadınlIı erkekli -Erbaa - halkının - toplantısına | eyi bir yol oldu. Ankara halkevi Kütüphane — Perşembe- den başka her gün: saat 14 ten 20 ye kadar açıktır. Jimnastik salonu — Cuma- dan başka her gün açıktır. Timnastikhanede çalışanlar, programına bağlıdır. Konser — Her pazar günü Riyaseti Cümhur filarmonik orkestrası tarafından:! — saat 20,30 da. Çaylı dans — Her cuma: saat 17 den 20 ye kadar Kiralık oda Çocuk Sarayr caddesinde elverişli bir oda kiralıktır. İstiyenlerin Türk Maarif Cemiyeti merkez müdürü Hüseyin Akkoyun'a baş vur- maları. T:leiou:)?z.. ae 8—S5S1$: Gazavuzlar. d ce .. Hıristiyan türkler Ben birkaç yazımda “gagavüz,, ları anlatacağım. Onlar bin yıl- danberi oturdulkları - topraklarda hıristiyan olmalarına rağmen - türkce konuşüuyorlar, en eski türk ata sözlerini söyliyorlar, türk küleri çağırıyorlar ve türk oyunla- rı oynuyorlar. Bunlara dair gördüklerimi, duy: duklarımı ve öğrendiklerimi yaz- madan önce hıristiyan türk üze- rinde duracağım. Türk deyimi, milyonlarca in- san gözünde müslüman deyimi ile bir anlamda kullanılmıştır. Romanya'nın klasik tarih ya- zanı sayılan ve kendisini t nin başlangıcında büyük Timur'un torunlarından biri olarak — göste. ren Kandemir - Kantemir okurla- rından, türkü, müslümanla ka- rıştırmamalarını yor. Biz herkesten önce türk türklere, iminin bir din ifade et- müslüman türkler oldu- ğu gibi hem geçmişte hem şimdi püta tapan türkler, hıristiyan türkler ve yahudi türkler olduğu- nu söylemeliyiz. Bugün soy adlarından, en koyu türk köklerinden geldikleri anla- şılan yüz binlerce insan, ancak di- ni ortodoks olduğundan ve dilini kaybettiğinden ötürü bizim toplu: luğumuzun dışında - kaldılar ve baska ulusların arasına karıştılar, Bu kaynaşmanın tarihini aydın- latmak, bugün Balkanlarda ve Tuna'nın yukarısında yaşıyan yüz binlerin ve milyonların geçmişini araştırmak demektir. Doğu Roması imparatorluğu- nun sınırları içine giren türlü u- lusların arasında sıyasal - birlik, din birliği ile elde edilirdi. en başında gelir. Sınırları içindeki her ulusu ortodoks kilisesi vasıta- siyle Bizansa bağlıyan bu sıyasa sonuna kadar gevşemeden — çalış- mıştır, Osmanlı hakanlığında birliğin temeli sünni islâmlıktı. Fakat osmanlılar, islâmlar arasında kı- zılbaşlığın, vehabiliğin ve saire - nin yayılmasına karşı ne kadar sert savaşdılarsa, dini başka olan lara karşı o kadar gevşek davran- dılar. ... Doğu Roması imparatorluğu kurulduktan sonra elenlerin dili üçyüz yıl içir '>, imparatorluğun Romadan getirdiği lâtinceyi ye- nerek kamuya yayılmıya başladı, Bizans topraklarında yaşıyan ib- tidatf uluslarm, parlak geçmişi ve edebiyatı olan Elen diline kapıl- maları gerekti. Fakat - ğgeniş imparatorluğun birçok yanma yayılan bu dil, türk kümelerine yaklaşınca dik bir duvara, türk diline, ve türk benliğine çarpıyordu. Türkler dil- lerini korumada ayak direyorlar- dı. İçlerinden din değiştirenleri bile yeni dinin kitabını da kendi dillerine çevirttiler. Osmanlı türkleri Rumelinde yayıldıklarında karşılarında orto. doks türkler bulmuşlardı. Bunla- rın bir kısmı islâm olmuş, bir kıs-- mı da hiristiyanlıkta kalmıstır. "t ristiyanlıkta kalanların çoğu Bal- kanlıların kurtuluşları, araların - daki ulusal sınırlarını — genislet - mek için hiç durmadan vuruşma ları, ulusal kiliselerin, mekteple « rin ve çetelerin biribiriyle asavca »- vahşice » boğusmaları esnasında soylarını unutmuş ve bazıları da dillerini de büsbütün kaybetmiş - lerdir. Fakat bunların icinde bütün bü basınçlara karsr dayanmış ve hıristiyan olduğu halde anadi'ini korumus olan gagavuzlar vardır. Bugün, Bulgaristan'da, Ro - manya'da ve Rusya'nım Romanva ya komşu sınırları üzerinde 220,000 — 250.000 arasında kes- tirilen bu hıristiyan türk — varlığı yüzünü ve yüreğini Ankara'ya çe vermiş, gnT Naşit ULU” N »