4 Mart 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Saear Asri Mezarlık D Ankara, 3 (Tan Muhabirinden) — Eski vali Muhittin Üstündağ ile ar- kadaşlarının otobüs - yolsuzluğu do- layısile bakılan davalarına bugün de devam edildi. Maznunların avukatla- rı Kenan Ömer de duruşmada hazır bulunuyordu. Celse açılınca Muhittin Üstündağ söz aldı ve: — Dün de arzetmiştim, dedi, oto- büs talimatnamesi zabıtlarını getir- dim, bunların da okunmasını rica e- diyorum. Reis, bu talebi kabul ederek: — Onu da okuturuz, dedi, yalnız, şimdi Dahiliye Vekâletince hazırla- nan ve İstanbul belediyesindeki yol- suzluk idialarının tahkiki vazifesile İstanbula gönderilmiş olan mülkiye müfettişlerinin hazırlamış oldukları fezleke ve buna ait olan bazı evrak okuflütaktır. Fezleke hulâsası Bunun üzerine 750 sayfa tutan ve Devlet şürasının kararına mesnet teş kil eden fezlekenin otobüs işine mü- teallik olan maddelerinin okunmasi- na başlandı. Okunan kısımlarının top luca hulâsası şudur: “İstanbul belediyesi tarafından u- sul ve mevzuata muhalif bir takım yolsuzluklar yapıldığı hakkında Tan gaz_etesinde 10 kânunuevvel 1937 ta- rihinden itibaren vâki neşriyata - bi- naen otobüs sahipleri müşteki sıfatı ile dinlenilmiş, bunların ifadelerine göre: a İstanbul belediyesi tarafından şehir hudutları dahilinde otobüs iş- lğı_r.ne ruhsat_iyesî verilmesi keyfiye- ti ötedenberi umumi ve müsavi bir AAOBA !Aıağlan.mış olmayıp bu hususta kanuni icaplarına aykırı bir hattı ha- reket takip olunduğu gibi işletme ruhsatiyelerinin dahi hiç bir esasa istinat edilmiyerek yine kanun icap- Jarına aykırı ve ashabını izrar eden bir şekilde geri alınmakta bulundu- ğu, 2 — Belediye hududu dahilinde o- tobüs hatları tesis ve bunlar için iş- letme rühsatiyesi veritlmesi hususla- rında da mevzuat ahkâmıma riayet e- dilmiyerek müracaat ashabına farklı muameleler yapıldığı ve bu suretle Emirgân — Eminönü, Maçka — Be- yazıt, Aksaray — Beşiktaş otobüs hatlarının Kara FPftimoğulları ve or- takları Kemal ve Sabur Sami ve mü- hendis Refete inhisar ettirildiği gibi hususlardan ibaret olduğu.. Ve işbu fezlekede yazılı olduğu üzere yapılan tetkikatta: 1 — İstanbul belediyesi hudutları dahilinde işliyen otobüs işleri 932 senesine kadar kaymakamlar tarafın- dan idare edilmekte iken o sene bu işlerin bir elden idare edilmesine za- ruret bulunduğu kanaat ve mütalea- sına istinaden belediye merkez'erine almması keyfiyetinde seyrüsefer ba- kımından ehemmiyetle alâkadar bul- duğu ve kadronun daha — müsait bulunması hasebile idaresinde daha ziyade muvaffak olması tabif bulu- nan Emniyet 6 ıncı şube müdürlüğü- ne verilmiyerek munzam bir ı.r.ıığfe halinde belediye hesap işleri müdür- lüğüne bağlı varidat müdüriyeti gi- bi tali bir şubeye verildiği ve bu su- retle munzam bir vazife alan varidat müdürünün dar kadrosu içinde oto- D Vai ati Otobüs yolsuzluğu davasının suçluları Ankarada Temyiz Mahkemesinde Ârzuya göre muameleler 2 — Belediyece otobüs işletme ruhsatnamelerinin muttarit ve müsa- vi bir esasa dayanılarak verilmekte olduğu semtlere göre, ayrı ayrı hat- lar açılmakta ve buralarda işliyecek araba adetleri tahdit edilmekte oldu- ğuna göre ve en iyi şartları ihtiva e- denlere ruhsat vermek mümkün iken bu suüretle yapılmıyarak tamamen ar zuya göre muamele yapılmakta ol - duğu ve bu suretle otobüs işietme iş- lerinde bazı zevata istisnaf muamele yapılmış olduğu gibi bir çok kimse- lerin dilekçelerinin de muamelesiz, neticesiz bırakıldığı. 3 — Belediye tarafından 932 se- nesinde otobüs ruhsatnamelerinin 1 sene muteber olmak ve yalnız bu se- neye munhasır bulunmak kaydile ve- rilmiye başlanmış olup, ancak 932 se- nesinden sonra verilen ruhsatname- lerde de ayni kaydın mevcut bulun- duğu ve bunun ikaddeten hatalı ve kanunen de bir kıymeti haiz bulun- madığı tabii olduğuna rağmen son günlerde açılan Beyazıt — Kurtuluş, Şişli — Fatih gibi hatlar için verilen ruhsatnamelere de bü kayıtlar ko- nulduğu. 4 — İstanbul belediye zabıtası ta- limatnamesinde otobüsler hakkında kayıt ve ahkâm mevcut olmasına b.L naen 11.7.937 tarihinde daimi encü- men tarafından 52 madde üzerine ve belediye zabitası talimatnamtesine îk olarak tertip ve kabul olunan otobüs talimatnamesinin 1580 sayılı kanun mucibince belediye meclisinden ge- çirilmediği ve buna rağmen tatbik edilmekte olduğu.. Denilmekte ve bundan sonra Mu- hittin Üstündağın ve arkadaşlarının vaziyeti ve hâdisede suçlu oluşları- nin vazifeyi suristimal, ihmal ve te- rahinin nelerden ibaret bulunduğu &yrı ayrı izah edilmektedir. Fezlekenin ve buna merbut olan bazı tahkikat evrakının okunması sa- ât 11,55 e kador devam etmiş ve tam iki saat sürmüştür. Üstündağ anlatıyor : Büundan sonra reis, Muhittin Üs- tündağa sordu: — Okunan evraka karşı bir diye- ceğiniz var mı? — Hayır, hiçbir diyeceğim yoktur. Bunun üzerine fezlekede mevzuu- bahis edilen ruhsatname istirdadı me selesine geçildi ve bu mevzu üze - rinde şu sual soruldu: — Ruhsatname istirdadı bir bele- diye tedbiri midir. yoksa ceza mahi- yetinde midir? Üstündağ, kısa bir tereddütten son ra şu cevabı verdi: — Bir tedbirdir efendim. Beledi- yeye verilen bir hakkın ahar tarafın- dan teminini tanzim için konulmuş bir müeyyede tedbiridir. Otobüsçü - lüğü serbest bir ticadet sahası olarak bırakamazdık. Reis: — Fakat belediyenin ceza hüküm- lerini tayin eden nizamnamesinde “şöyle yapanlar şu kadar, böyle ya- panlar bu kadar gün işten menolu- nur.,, denilmektedir. Bu hüküm ce- za mahiyetinde değil midir? — Bu nizamname her vatandaşın serbestçe yapabileceği işler hakkın- da hükümler ihtiva etmektedir ve tanzim olunurken otobüsçüler de ça- Saırılmıs. onların da fikirleri alm - mıştır. Demin de arzettiğim gibi bu- nun ceza ile hiçbir münasebeti yok- tur. — Ruhsatname istirdadı hangi ma kama aittir, riyasete mi, yoksa bele- diye encümenine mi? — Bu bir encümen işidir efendim, riyaset makamı ile hiçbir alâkası yoktur. & Bunun üzerine Treis, Üstündağın müdafaası sırasında iltizam ettiği temyiz dördüncü hukuk - dairesinin bir ilâmından bahsetti ve: — Bu ilâmda, dedi, bunun bir i- dari ihtilâf olduğu zikredilmektedir. Buna ne dersiniz? — Devlet şürası kararında ruhsat verme ve istirdat etme keyfiyetleri bir tutulmuştür. Temyiz kararında da görüş aynidir. Sabur Samiye verilen hatlar Bundan sonra da yine mülkiye mü fettişlerinin tahkikat evrakında gav- ri avı muâmeleler saylürken zikri geşen bir hâdiseye temas-edil- di. Reis dedi ki: — Rüuhsatnameleri geri alınanlar hakkinda umumi bir af çıkmış ve ye- ni açılacak hatlar için ,'bunları bir- leştirelim,, denilmiş olduğu halde be lediyeden iltimas ve iltizam gören- Jerin müracaati üzerine bu hak ev- velce müracaat edenlere verilmemiş de yalnız Sabur Sami ile arkadaşla- rına verilmiş, bu mesele hakkındaki mütaleanız nedir? — Bir af kelimesi ortaya atılmış. Halbuki af diye bir şey yoktur. Ruh- satnameleri istirdat edilen otobüs - çüler belediyeye bir çok müracaat- larda bulunmuşlardır: Hallerini ıslah etmiş olanlar bize bir daha yolsuzluk yapmıyacakları- nı da söylemişlerdir. Biz de bunlara karşı biraz daha müsamahakâr ol - mayı düşündük. Yeni müracaat sa- hipleri belediyenin yeniden açmıya karar verdiği hatlar üzerinde iş isti- yorlardı. Biz bazı yerlerde asfalt yol yaptırmıştık. Onlar, bize parke yap- mayı teklif ettiler. Bir komisyon te- şekkül etti. Bir sene kadar onlar bizi “yapınız, yapacağız,, diye oyaladılar. Beyoğlu tarafında yollar dardır, dönemeçlidir. Bu yolların böyle a- damların eline bırakılması bizi endi- şeye düşürüyordu. Arkadaşlarla ko- nuştuk. Bu adamların bizi bit sene- denberi oyaladıklarını düşünerek ye ni hatları açmıya karar verdik. Vak- tile ellerinden ruhsatnameleri alı - nanlar bu müddet zarfında birer işe başlamışlardı. Biz bu vaziyet karşı- sında bütün bu işleri bir aâadama ver- meyi hiç olmazsa yalnız onunla uğ- raşmayı ve âmme menfaatinin bu şe- kilde daha iyi korunacağını düşün- dük. Her parçası birinin elinde bulu- nan perakende iş yapmaktan korku- yorduk. Bu karardan sonra 10 araba ile 20 araba ile müracaat edenleri tercih ederek mühim yollara koymı- ya başladık. Yalnız karardan zarar görenlerin vaziyetlerine bır çare aradık. Makinr şubesi bu mesele üzerinde beş altı ay çalışarak bir rapor hazırladı. Raper tetkik edilirken de bu mesele ortaya çıktı ve tetkik yarım kaldı. Biz bu otobüs işi için zaman za - man tedbirler alıyirduk. Yalrız bu hâdise bizim hüsnü niyetimizi gös- termiye yeter. Çünkü nasıl olsa bu o- TAN tobüsler bir zamıan sonra ortadan kalkacaklardı. Hattâ uzun zaman gümrük muafiyetini temin ederek, belediye tarafından otobüs getirtme- yi düşünerek bunu tetkik ettik. Fa- kat Maliye Vekâleti bu muafiyeti ka- bul etmeyince vatandaşların hakları- nı düşünmiye kendimizi mecbur san- dik. Affedilen otobüsçüler Reis, yeni bir sual daha sordu: — Siz affedilenler yeni hatlara yer leştirilerek, ondan sonra müracaat edenlerin müracaati kabul edilmiye- cek diye karar vermişsiniz. Halbuki daha sonra bu ademları eski hatlara yerleştirmişsiniz ve iltiması görenle- re yeni hatlar vermişsiniz, bunun hakında ne diyeceksiniz? Üstündağ bir müddet düşündük - ten sonra tekrar söze başladı: — Efendim eski hatlara eski ara- haları, yeni açılacak hâtlara da yeni arabaları verelim diye bir kararımız yoktur, bendeniz trâmvay - şirkeline karşı bir tedbir olmak üzere bu ka- rara tevessül ettim. — Bir de bir sıra usulü varmış, bu sıra takip edilmemiş, ilk müracaat e- denler daha önce iş alacaklarken son raya kalmışlar, buna mukabil ilk müracaat yapanlardan bazılarına da işlek hatlar verilmiş, meselâ Sabur Sami en son müracaat eden olduğu halde en evvel işe başlamış? — Bunu katiyetle bilmiyorum. Kurtuluş — Beyazit, Fatih — Şişli hattında Sarı Halit isminde birinin Sabur Samiye takaddüm ettiğini sa- nıyorum. Fakat bu zat müracaat ettiği za- man muhtelif hatlarda 13 arabası İş- liyormuş, yeni müracaatinde de 10 araba için daha ruhsatname istiyor- muş. Bu müracaat bu yüzden terviç edilmemiştir. Reis, Üstündağın cevaplarını kâfi bularak oturttu, o zaman kendisinin muavini bulunan Ekrem Sevencana döndü. — Sizin bir diyeceğiniz var mı? — Dün de arzetmiştim. İlâve ede- cek bir sözüm yoktur. Reis, diğer maznunlara da ayni su- ali sordu. Onlar da dünkü müdafaa- larına ilâve edecek yeni bir mütale- aları olmadığını söylediler. Evrak mütaleaya alındı Bunun üzerine iddia makamını İş- gal eden başmüdı!eiumumi, başmua- vini Arif Cankaya, söz alarak şun - ları söyledi: — Biraz evvel okunan tahkikat ev- rakında bazı kimselerin şahit olarak bir kısşmının da maznun sıfatile din- iendikleri yazılıyor. Bundan başka mutavassıtlar vardır ki, onlar da mü- Yacaatlarının geri kaldığını, isaf edil- mediğini veya hiç cevap verilmediği- ni söylemiş ve dinlenmişlerdir. Bun- ların da istinabe suretile ifadeleri - nin alınmasını talep ederim ve evra- kı, tetkikime imkân vermek üzere, muhakemenin başka güne bırakılma- sını rica ederim, dedi. İddia makamımnın bu talebi üzerine muhakemenin talikine karar verildi ve muhakeme 16 mart perşembe gü- nü saat 10,30 a bırakıldı. Mezarlık Davası İstanbuldaki asri mezarlık yerinin istimlâki sırasında belediyenin yol- — suz hareket ettiği hakkındaki dava- nım duruşması tarihi de bugüne te- sadüf ediyordu. Malüm olduğu üze- re bu davaya geçen sene temyiz mahkemesi dördüncü ceza dairesin- de bakılmış ve böraetle neticelen- mişti. Fakat karar temyiz ceza umu- m heyeti tarafından bozulmuş ve tekrar temyizen tetkik ve muhake- me edilmek üzere dördüncü ceza da- iresine havale edilmiştir. Maznunlardan - Muhittin Üstündağ diğer dava münasebetiyle esasen hazır bulunuyordu. 'Diğer maznun- lardan İstanbul belediyesi daimi en- cümeni âzalarından Avni Yağız, İh- san Namık, Ömer Ali ve Suphi de hazır bulunmak üzere İstanbuldan gelmişlerdi. Yalnız şimdi Kütahya valisi bulunan Hâmit Oskay meb'us seçimi münasebetiyle - işlerinin çok- luğunu ve vazifesinin başından-ay- süĞeRüRer İT » ŞA gelâ dürüşmada hazır bulunamıya- cağını bildirmiş, o'Zamanki daimi encümen âzasından Şerafettin:. de zatürreeden muztarip olduğunu gös teren bir rapor göndermişti. Müddeialeyhlerin hüviyeti tesbit olunduktan sonra duruşmaya baş- landı. Ceza umumi heyetinin beraet kararını bozan kararı okundu. Nakz kararına göre İstimlâk meselesi hakkımda yeni- den ve temyizen muhakeme açılma sıma sebep olan umumi heyetin na- kız kararında şöyle denilmektedir: “— Belediyeler için menafii umu- miye kararı üzerine istimlâk edile- cek gayrimenkullerin iki taraf'ın ri- zasiyle ve pazarlık suretiyle mübha- yaası herhalde 329 tarihli kanunun hükümlerine ve 926 tarihli 287 nu- maralı tefsir fıkrasiyle Büyük Mil- let Meclisince ittihaz olunan karara uyularak muamele yapılmak kayıt ve şartiyle haiz olacağı cihetle hâdi- sede mezkür kanun hükümleri ve kararlar münderecatı nazara alm- mak ve istimlâk kanununda tasrih edilen muhammeni, heyet evvele- mirde mezarlık yeri olarak alınan mahallin takdir edilecek kırymeti pa zarlıkta esas addedilmediği temin e- dilmek suretiyle istinat olunan fiilin mahiyeti tayin ve takdir olunarak neiceye göre bir karar verilmek icap ederken hususi dairece muamelenin cereyan şekline nazaran istimlâk kanununa ve ahiren ittihaz olunan karara tevfiki muameleye lüzum ol- madığı beyaniyle bu noktaların mev zuu bahsedilmesi kanuna mugayir ve temyiz lâyihasında yazılı itiraz- ların varit olduğundan mezkür hük mün ceza muhakemeleri usulü ka- nununun muaddel 326 mer madde- sine tevfikan bozulmasına 9—1—939 tarihinde ittifakla karar verilmiş- tİr.;, Nakiz kararının okunmasından sonra reisi Müuhittin Üstündağa bir diyeceği olup olmadığını sordu. O da: — Yüksek mahkemenizin verdiği beraet kararımı bozmak için hiç bir sebep yoktur. Kararınızda israr et- menizi rica ederim, dedi. Diğerleri de bu.ricayı tekrarladılar. Kenan Ömerin sözleri Ondan sonra — müddeialeyhlerin 4-3- 939 — avasına Başland vekili avukat Kenan Ömer söz alar rak usul hakkında bir hata gördüğü- nü söyledi ve bazı mütalealar ser“ detti. Bundan sonra reis Mecdi Beyde$ maznunlara dönerek bir diyecekleri olup olmadığını sordu. Onlar da hiç bir diyecekleri olmadıklarını beyafi ettiler. Heyeti hâkime müzakere yap mıya karar verdi. Bir saat müzake “ reden sonra şu karar okundu: | “— İcabı müzakere olundu. 469 numaralı kanunun 9 uncu madde * siyle istinaf mahkemeleri lâğvedil * miş ve temyiz teşkilâtiının tevessüü* ne dair olan kanunun 4 üncü madde” sinden muhakemelerinin temyiz cezâ dairelerine ait ve temyizen tetkikat icrası ceza umumi heyetine raci oldu". ğu ve 11 inci maddesinde dahi teş * kili muhakim ve hukuk ceza davalar rı Dsulü muhakemeleri ile sair ka * lerinin mîg?kîüîîâ uğgu 'Sarahateni gösterilmiş'ölmasına göre talep veç” hile yerinde görülmeyen müdafaanın reddine ittirakla karar verildi.,, Bundan sonra Kenan Ömer esa$ hakkındaki müdafaasının ve ilk be” taat kararında ısrarı istedi. | Hâkimler heyeti de ceza umumi heyetinin bozma kararına uyulup v yulmaması hakkında bir karar ver” mek üzere duruşma 16 mart perşem” be günü saat 14 de talikine karar ve” rildi. ee Adliye Vekâletinin Çok Mühim Bir Tamimi Ankara. 3 (TAN Muhabirinden )— Adliye alâkadarlara şu mühim ta * mimi göndermiştir. Tedbirsizlik v? dikkatsizlikle vukua gelen veya ka$ ten işlenen yaralama hâdiselerindi yaralının yakın bir eczahane veyi hastaneye nâkledilerek hayatını kur” tarmak için muktazi tıbbi müdav& tın vaktinde yaptırılması lâzım ge lirken bilâkis bazı emniyet memur” larının C, müddeiumumileri — veyâ sulh hâkimleri gelinceye kadar öl ' dürme vakalarında olduğu gibi y& ralıların olduğu yerde ve ayni vazi yette kalmaları zaruri olduğu yo * lunda yanlış telâkki ve zehaplarli ilk'müdavatını yaptırmadıkları gi tesadüfen vaka — mahallinden ge$ mekte olan resmi veya hususi ta ' biplerin müdahalesine de müman: etmekte oldukları anlaşılmıştır. Basit bir ameliye ile hayatını! kurtarılması mümkün olan yarâ! bir vatandaşın yakın bir eczahan' veya hastaneye nakli veyahut ma | halline gelen tabibin müdahalesi gü retile ilk müdavatı yaptırılmazsâ ekser ahvalde fazla kan ziyaı yü | zünden terki hayat etmesine sebeb! yet vermiş olur. Binaenaleyh mev züu bahis yaralanma hâdiselerind tahkik muamelesi bakımından ka nunen lüzum görülen acele tedbirle alınmakla beraber C. müddeiumu misi veya sulh hâkiminin vaka mâ halline gelmeleri — beklenmeksizi ayni zamanda ve derhal yaralın! sıhhat ve hayatinin kurtarılması içİ muktazi tıbbi tedbirlerin ittihazı lü zumu tamimen bildirilir ve ke yetin ilgililere de bildirilmesi ist€ nir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: