Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
PENCERENDEN Külâhlı Bayanlar Yazan: M. Turhan TAN ün muhterem bir mebus, va- pur yolcularından zarif ve lâ- tif bir Bayamı göz ucu ile bana gös- terdi ve fısıldadı: — Külâhlığına külâh amma, zer- külâh değil!.. Baktım ve gözlerimi bir lâhzada geri çeviremiyerek nefis bir küme saç üzerinde mahruti bir boru gibi sivrilen sarıklı külâhı uzun uzun seyrettim, O güzel ve kıvrım kıvrım saçlar üstünde bu külâh, renk renk lâtif kokuların buram b hava- ya yayılması için ipekten örülmüş bir bacayı, üzerindeki sarık ta, o ipek örgüyü dağılıp uçmaktan koru- mak için konulmuş bağları andırı- yordu. Vaktiyle böyle bir külâhı, — yime böyle zarif bir başa konmuş gören- ler içlerini çeke çeke; “Mevlevidir sevdiğim, her dem külâh eyler ba- na,, mısrainı okurlar ve o külâh sa- » hibi tarafından başlarına bir aşk ço- rabı örülmesini cana mi sayar- Nevyork Sergisi Için Eşyalar Dün Gönderildi 4 & # KU lardı, Yahut, heyecanlarına edebi bir renk çizmeğe yeltenip (Nef'i) nin: “Mevlevidir san ©o şadırvanı ruh - efzayı kim — hem döner, hem eşk'ni eyler safasından revan — zer külâhile yahut bir — dilberi rak- kas'dır — bir ayağ üzre sıma et - mekte dâmen dermeyan ,, şeklinde- ki kıtasını terennüm ederler ve “Bu da bir başka külâh,, diye — içlerini çekerlerdi. Bugün o yolda nüktedan- lık edenlere “Kaçan bu taze maa - r.fle eskiler alayim,, tekerlemesini okuyorlar, Onun için arkadaşıma meşhur külâh fıkrasını hikâye et- Mmek suretile karşılık vermek ıztıra- rında kaldım. Süküt etmek, o asri külâha değilse bile altındaki saçlara karşı hürmetsizlik olacaktı. Fıkra şudur: 1372 yılında Türk - ler İstanbul civarındaki köyleri bi- rer birer zaptederken Çatal Burgaz ve İnciğiz mıntakasını da — ko - laylıkla istilâ etmişlerdi. - Fakat A- polonya adlı kale önünde mukave - aet gördüklerinden biraz titizlen - — mişlerdi. Ellerinde top veya ton ro> Çü oynıyan mancınık filân da olma- dığından hiddet ve savlet gittikçe çoğalıyor ve bir gün — kendiliğin- den yıkılan — kale duvarlarından içeri girmek mümkün oluyor. Kalenin zaptını bir kavak ağacı altında otururken haber alıp o ağa- ca “Uğurlu kavak,, adını veren Bi- rinci Murat kasabaya girdiği sırada bir neferin başındaki börkün altına bir altın tas sakladığını, fakat bör- kün hırsızlığı görür, meferi azarlar, Lâkin altın tasın kü- lâh altında pek zarif göründüğüne de mim koyarak Bursaya avdetinde bir kısım askerin ve saraylılardan dızlamalarını emreder, Bu suretle ortaya çıkan külâhla- Etnoğrafya Müzesi Müdürü Osman Ferit Nevyork Sergisinde Türk pav- y.onlarmda teşhir edilecek olan ta- rihi eserlerle ticari muhtelif tipte n'ümuneîer dün Amerikan Ekspor Ling kumpanyasmın vapuruna yük- lenerek Nevyorka sevkedilmiştir. Gönderilen tarihi ve kıymetli eser- miştir, de Nevyorkta bulunacak ve küşet konulmuş olacaktır. Eşyalarla be- raber Müzeler Müdürü Aziz ve kızı man Ferit ve müze kâtibi Selim, ay- ni vapurla Nevyorka gitmişlerdir. BELEDİYEDE : Ateşte Yanmaz Elbise — Tecrübe Edildi Dün itfaiye müdürlüğünde ateşte banmaz bir elbise tecrübe edilmiştir. Bu elbiseyi giyen ve alev içinde ge- zen insanın müteessir olmadığı gö - rüldü. Bu elbiseyle kapalı bir yerde ke- yi yapılamamıştır. biselerden mübayaa edilecektir: Bir Kısım Esnaf Daha Cezalandırıldı Belediye müfettişleri dün Beyoğ- lu kazasında bir tarama teftişi yap- ra üsküf denilmekte ise de bu keli- moe lâtince Seuffia'dan bozma oldu- gundan on dokuzuncu asrın ortala- rına kadar peyk denilen saray ha - demesinin - taşıdıkları — altınlı miğ- ferlere zerkülâh diyenlere hak ve - rilmek lâzım gelir. Ben ne söylediğimin, arkadaşım — ga ne dinlediğinin galiba farkında - değildik. Çünkü gözlerimiz o asri külâhın pırıltısı içinde kamaşıp du- ruyordu, mişlardır. Bu teftiş esnasında Beyoğ lundaki esnafın ümumi vaziyeti, E- minönü kazasındakilerden daha İyi çıkmıştır. Maamafih Beyoğlunda da yine bir çok esnaf, kısmen temizliğe Tiayet etmediklerinden kısmen de dilmişlerdir. Belediyede Yeni Bir Müdürlük layısiyle şimdiye kadar bir büro va- lerin her biri ayrı ayrı sigorta edil- Bunlar Martın yirmi beşin- resminden bir hafta evvel yerlerine ile Etnoğrafya Müzesi Müdürü Os- sif duman ile alev içinde kalmış bir insanın kurtarılması da tecrübe edil- mek istenilmiş, fakat elbisenin ayrı- ca maskesi olmadığı için bu tecrübe Elbisenin maske ile bir de tec - rübesi yapılacak ve eğer Oo da muva- fık netice verirse itfaiye için bu el- başka sebeplerden dolayı tecziye e- Şehrin imar plânının tatbiki do - Almanlar Ikmal TAN H Nosanları Etmeyi Kabul Ediyorlar eden muhtelit komisyon dün bulunmuşlardır. İlk müzakere ların ikmalini esas itibariyle k sin seferinden alıkonulmuştur. Va - İktısat Vekâleti müşaviri Mazhar Ne- dimin riyasetindeki mütehassıs he- yetle Denizbank komisyonu ve Al - man heyeti bugün vapurda müşte - rek bir tetkik yapacaklardır. Mütehassıs heyet Deniz Ticaret müdürlüğünde dün de — toplanarak Denizbankın diğer vapurları üzerin- de meşgul olmuştür. Heyet tetkika- purların bütün noksanlarını tesbit edecek ve Alman heyetinden bu nok- sanların da ikmalini isteyecektir. Teftiş heyeti takviye edildi Diğer taraftan Denizbankta İktı- sat ve Maliye Vekâletleri müfettiş - leri tarafından yapılan teftişlerin kı- sa bir zaman içinde ikmali için teftiş heyeti yeniden dört maliye müfetti- şiyle takviye edilmiştir. Son kadro ile lâğvedilen üç ser- visin işleri başka servislere verilmiş- tir. Açıkta kalan memurlardan bir caat ederek mağdur olduklarını ve başka servislere “yerleştirilmelerihi istemişlerdir. Açıkta kalan memür - lara bir mâaaş nisbetinde yardım ya- pılacağı söylenmektedir. Denizbanktan açıkta kalan me - mür sayısı kırktır. Bu kırk memu - run tasarruf edilen maaş mıktarı da seksen bin lira tutmaktadir. İzmirdeki Tahkikat Etrüsk vapuru bu maksatla Mer- pur üzerinde evvelce tahkikat yapan tını bir iki gün içinde bitirerek va - çoğu şahsen umum müdüre müra —| İktısat Vekâleti Denizbankın İz - |dan Bugün Etrüsk Vapurunda Müşterek Bir Tetkik Yapılacak - Teftiş Heyeti Yeniden Takviye Edildi Denizbankla Krup müessesesi arasında vapurların şart- hameye uygun olarak yapılmaması sebebiyle çıkan ihtilâfı halletmek üzere gelen Alman heyetiyle Denizbankta teşekkül de toplanarak müzakerelerde mevzuu olarak Etrüsk vapu- runda tesbit edilen noksanlar ele alınmıştır. Alman heyeti bir defa da vapur üzerinde müşterek tetkikten sonra noksan- abul etmiştir. mirdeki şubesinde de tahkikat yap - tırmaktadır. Tahkikat bilhassa eski vapurların tamiri işleri üzerinde ce- reyan etmektedir. İzmir körfezinde işleyen Çanka- ya vapuru elli bin lira sarfedilerek tamir ettirilmiş fakat vapur çok hur- da olduğu için işletil ştir. Şim- di Alaybey tersanesinde metrük bir vaziyette bulunmaktadır. Yine eski vapurlardan Cümhuri- yet vapuru da kırk beş bin liraya ta- mir edilmiş ve bir ay kadar güçlükle işletildikten sonra hurda demir pa - hasına dört bin liraya satılmıştır. Alsancak vapuru 35 bin liraya tamir ettirilmiş fakat o da bir iki ay içinde kadro harici edilerek Alay- bey tersanesine çekilmiştir. Bunlardan başka İzmir Konak is- kelesi 50 bin küsur lira sarfiyle be- ton olarak yeniden — yaptırılmıştır. Dört beton kazık üzerinde yapılan iskele, malzemenin fenalığı ve çi - mento dozunun nisbetsizliği yüzün - den az zamanda sökülmeğe başladı- Fuat Köprülü Jübilesi Bugün yapılıyor Fuat Köprülü Üniversite edebiyat fakültesi, Or- dinaryüs profesör Fuat Köprülünün 25 inci tedris senesi münasebetiyle Ü- niversite konferans salonunda bugün saat 15 de merasim yapılacaktır. Me- rasimde bir çok doçent ve talebeler, Köprülünün hayatı ve edebiyat tari- himizdeki rolü hakkında söz söyli - yeceklerdir. Fuat Köprülü, 1890 da İstanbulda doğmuştur. 1910 - 1913 seneleri ara- sında muhtelif liselerde türkçe ve e- debiyat muallimliklerinde bulunmuş ve 1913 te İstanbul Darülfünunu e - debiyat şubesi Türk Edebiyatı tarihi müderrisliğine tayin edilmiştir. Ay- rıca Mülkiye ve Sanayii Nefise mek- teplerinde ve ilâhiyat fakültesinde tarih muallimliği yapmıştır. Bugün Ankarada Dil, Tarih, Coğ- rafya fakültesinde; orta zaman tari- hi, Siyasal Bilgiler oklunda, Türk ğue-gibi -vapurlar da y k tadım v Yeni alınan Efes ve Sür vapur - larinin sık sık tamire” çekilmesi ve vapur azlığı sebebiyle Göztepe - ve Bayraklı hatları kaldirılmıştır. Fa - kat buralardaki iskeleler metrük va- ziyette ve bakımsız olduklarından harap: vaziyete girmişlerdir. Halbuki bu hatlar ilerde tekrar açılacağı için iskelelerin neden ba - kımsız bırakıldıkları da alâkadarlar- sorulmuştur. Karadenizde Fırtına Var Karadenizde Ege ve Marmata de- nizlerinde evvelki gece başlıyan fır- tına dün de devam etmiştir. Fırtına bilhassa Karadenizin Şimal kısım- larında dün öğleye doğrü çok şid- detlenmiş ve limanlarda bulunan vapurlar barınamıyarak denizlere açılmışlardır. * Dün sabah İstanbuldan Karade- nize gitmek üzere kalkan küçük va- purlar ve yelkenliler de fırtına do- layısiyle Boğazdan çıkamıyarak Bü- yükdere önünde demirlemişlerdir. Toprak Bayramı Ayın 21 inde Dün Ziraat Odast fevkalâde bir toplantı yapmıştır. Toplantıda ka- nünen kutlulanması İlâzım gelen Toprak Bayramının programı görü- şülmüştür. Toprak Bayram Martm yirmi birinci günüdür. O gün bütün kazalarda Ziraat Odaları ve ziraat memurlarının idaresi altında köy- lerde merasim yapılacak köylü isti- rahat edecektir. Bu bayram günü tarlalar işlenmiyerek dinlenmiye bırakılacaktır. Toprak Bayramının Çatalca, Bakırköy, Sarıyer, Beykoz, Üsküdar, Kartal, Silivri, Yalova ve ü leri;tarihi: İstanbul Üniver- itakinda'Püsim Rilişemdakimnain d MERMEMT Temektedir. Lfğff— Mi 4-3-939 UAL CEVAP? Cengizin Karısı Hakkında Malümat ? $ — Cengizin karısının adı ne- dir, hangi tarihte ölmüştür, bu kadın halis Türk müdür? C: Cengizin karıları ve odalıkları bir değil, yüz değil, beş yüzden faz- ladır. Fakat (Hatun) adile bırinci ||safta yer alan karıları beşten fazla değildi ve bunların hepsi han kızı ve han karısı olup isimleri şunlardır: Bortafoçin, Göncü, Kaysu, Misolon, Yesügân, Botafoçin, yahut Börte- cöcin hatun ilk karısı ve btiyük oğlu Cüci'nin anasıdır. Göncü Altan ha- nın, Köysu Tayank hanın kızları, öbür iki hatun tatar grensesleri idi. Bu beş hatunun da ne zaman öldük- leri kolay kolay tesbit edilemez. Fa- kat hepsi Türk idiler. * S — Beyaznıt umumi kütüp - hanesinde ve 5258 numarada “Tarihi Nişancı Paşa,, diye mukayyet olan eser Nişancı Abdurrahman paşanın mıdır? Yoksa başka nişancı tarihi var mıdır? C: Üç nişancı tarihi vardır ve şun lardir: 1 — Şiirlerinde Nişant mahlasını kullanan Celâl zade Koca nişancı Mustafa beyin: Tabakatul memalik fı derecatil mesalik adlı eseri. 2 — Ramazan zade Merzifoni Ni- şancı Mehmet beyin (Nişancı Meh- met paşa tarihi) diye meşhur olan eseri ki basılmıştır. 38 — Vakanevis ve Nişancı vezir Abdurrahman Abdi vaşanıtn kendi a- dını taşıyan tarihi Bu üç nişancıdan birinci ile ikinci on altıcı, üçüncüsü ise on yedinci aşırda yaşamışlar- dır. * S — Bayramlarda muak âdetinin manası eli ö > el sık- nedir ve ni İşgâl-«ey denberi Kars mebusudur. Bir çok beynelmilel ilmi koöngre- lerde Türk Üniversitesini ve Cümhu- riyet hükümetini temsil eden Fuat Köprülü, Avrupa ilim — mahafilinin hürmet ve takdilerini toplayan bir Türk âlimidir. 1925 te “Şüra Cümhuriyetleri İt- tihadı ulüm akademisi,, azalığına in- tihap edilmiştir. 1927 de Heidelberg Üniversitesi kendisine fahri felsefe — doktorluğu payesini vermiştir. 1937 de Atina Üniversitesi, ken- disine fahri doktorluk payesini ver- Miştir. j Daha bir çok Alman, Fransız, Rus ilim cemiyetlerinin azasıdır. Bir Kadını Korkutarak Öldürmüşler Sarıgüzelde Hocaüveys mahallesinde oturan attar İzzetin karısı Şaziment tır? C — Bâytâmlârdâ'&l sıkmak'Bir'ne- vi müsafahadır. Müsafaha malüm ol- duğu üzere, bir dostun iyiliğini di- lemek ve ona sevgiler sunmak mana- sını göstermek — üzere el — sun- mıya, elele gelmiye, ve kucaklaşmı- ya denir. Medeni dünyada bu gün &l- le yapılan müsafahanın da manası budur. Bayramlarda o vaziyet, tebrik ve düa maksatlarını da ifham eder. * S — İkinci sınıf ihtiyat mü - lâzimleri! kaç yaşına kadar senelik yoklamaya tabidirler. C — Hazerde 45 yaşına kadar. Muvazzaflar 47 yaşına kadar. Nevşehir Postaları Yine Gecikiyor Nevşehir (TAN) — 23, 24 ve 25 Şubat tarihli ğazetelerin kasabamıza ayni günde gelmesi lâzım gelirken, yalnız 23 ve 25 tarihli gazeteler gel- miştir. 24 tarihli gazetelerin nerede kaldığı ve neden teahhura uğradığı anlaşıl ştır. Keyfiyeti postaha- dün ölmüştür. Ailesi müdd liğe müracaat ederek: iumumi - nemiz de tahkik etmektedir. Eyüp kazası köylerinde yapılması ) i dört AA lmuf HERİŞEAERE sıtas_ıyle 'tedvır Edîle“ bnar Hlerinte, MAARİFTE : kararlaştırılmış ve bu kazalara lâ- — Şazıme;ı oı';i _o— 1gü!.ı evvel , KVI HAVA Vatandaşlardan —her ne sebeple olur- teşkil edilecek müstakil bir müdür- a. zım gelen tahsisat ayrılmıştır. komşularımızdan birisiyle bir tavuk A M ve za olsün— mükerrer vergi istenmesi bir |lük vasıtasiyle gördürülmesi takar - 13 Koy Mek'l'ep Türdnlere YZ meselesinden kavga etmişti. Komşu suçtur. Bu suçu müdafaaya yeltenmek İrür etmiştir. Yeni müstakil müdür - FO öy a $ korkutmuştu. Bund İ te çok saçma bir harekettir. Hele nidüğü İ(Jüğe belediye fen heyeti —müdürü YÜP'I'İİ'İYOI' Bir Dökümcü Yaralandı Şaz.ımeml y somî DA anDev 4 Mart 1939 bellrs;z bir ıdı:in: dex:âm;mnîg::: Hüsnü, ondan inhilâl edecek beledi-| — Şile ka Aakk 38 a y Süleymaniyede Osmanın döküm- Veılsıfelç aa D rer” $ CUMARTESİ mlınwwlı "';::r“ ıifeleı"“ görmüş bir kim- | YE fen heyeti müdürlüğüne de İstan- | idaresine mım Bd ederekoy m:nni hauesi?dî çalışan 18 yaşında Meh -| miştir. CNC EiEA LAĞ d eee a seye- maliye usullerinden bahse kalkış- bul eski nafia müdürü Nuri tayin e-|da topladıkları para ile k__'l'ıl i::n— met döküm ocağının patlaması ne- Müddeiumum? muavinlerinden do Tama Barin lasa ması gerçekten gülünçtür. Biz berbat ka- | dilecektir. birer mektep yapmak iıtzğüî;a de tic'esinde başından ve gözünden ya-|pehmi Çağıl bir ihbar üzerine tahki-| | Muharrem: 13 FÇ ideleri içtimat faydalara daima feda et- rerr A bildirmişler ve maarif tdamin:m a ştır. Yaralı hastahaneye kal- || . l Tabibiadil Enver Kas| | Güneş: 6.30 — Öğle: 1225 e | Topkapıda İki Ev Soyuldu |birer plân istemi sinden (dırılmış kaza etrafında tahkikata z ttirmleti İkindi: 15,886 — Akşam: 18,08 2 — Üstat Avukat Bay Abdürrahman apıda oyuldu resi m[;mu- t;mmî?r anrı: ida- | başlanmıştır. rana cesedi muayene ettirmiştir. Ve-| | , . vi e a 451 Adile: z emsettini bu köylere Tn ae öre Tebeği nulan üç dört satırla infaz edilmiştir. â ikilî!nliznıtlv ası o :şmifı leri tetkik ettirmiştir. Mimar bula ;îly:u imar bürosuna, bir nüsha- | morga kaldırılacaktır. Yurtta Hava VCIİYCH M. SEz Ve er ikisi! le pencere demirle- ç aal Vekâletine gönderilecek- d & ri sökülmek suretiyle içeri girilen bu iğ;*:"m;w:â buwm“ her İtir. Üçüncü nüsha maarif idaresin- ç T NSN Mak Bir Haftada Yakalanan İevlerin birisi kadastro müdürlerin -| T OD0 SA '“"yem’_ aet L YER |ğe, mühatasa sdülscektir. Bir Adam Karısını — |ya, Eze ve Karadeniz kıyıları KCÇ'“G"'" den, Şerife diğ.en G Mehîne.t pe.hlı “İbaşına kadar mekteplerini ikmal e- Eski Sıralar Tamir Ha KLm p e e aa ann yî- Ankara, 3 (A.A.) — Geçen bir haf- | van isminde bir adama aittir. Bir a-| | * V, v Ettirilecek Vurdu :;î; ;“'"h e ’.';'“y"siîîfhi “îîînn: tığı gürültüden ğ Maarif rlar umumiyetle $ tit - ta içinde gümrük muhafaza teşkilâtı |ralık hırsızların yap ü narit idâresi, mekte : M R irgirin g Bmar Suğ)l'e hududunda, biri ölü kırk kişi |uyanan Şerif tabanca ile üzerlerine Maarifin Hazırladığı tifade edilemiyecek âewpler:î.ı:_ mnB;yîıl(îdîl Sîwııi sşkaîıvtııîmîî:-_ kî;ıl:n:d:“ :uv:tv'îtuc;akî:ar:ımıîuue:r- kaçakçı, sekiz yüz kırk iki kilo güm- |ateş açmış ise de kurşunlar hedefine Haritalar miş bulunan sıra, iskemle gibi ders İda üızm:ı 3 ; âcâmd 'sm ık ı İmara ve ge A ls ae gea Şaklinz rük kaçağı mal ile yüz elli Türk li- |isabet etmediğinden hırsızlar çaldık-| Maarif idaresi, şehir dahilindeki |eşyalarını, her kazada depo. öderek geçimsizlik yüzünden çıkan do yavmlati. rası, otuz kaçakçı hayvanı. İstanbulda üç kaçakçı, otuz dört kilo elli yedi parça gümrük kaçak İeetda 2t ları eşyaların bir kısmını bırakarak kaçmak mecburiyetinde kalmışlar - dır. Jandarmalar bu cüretkârları e - hammivatla takin etmektedir, mekteplerin yerlerini gösterir üçe nüshadan ibaret bir harita serisi ha- l mektepleri- haritaların bir serisi zır ştır. Her & ni gösteren bu r|tamir ettirmeğe karar vermiştir. Bu eşyanın tamiratı bittikten sonra İh- tiyacı olan mekteplere tevzi edile- cektir. kavgada İsmail Fazileti bıçakla vü - cudünün muhtelif yerlerinden yara - lamıştır. İsmail bıçağı ile beraber yakalan- Mmia Yakbitrata kaslünakl ni İstanbulda hava kapalı ve fırtınalı geçmiş, rüzgâr Şimali Şarkiden saniyede 10 — 12 metre hızla esmiştir. Saat 14 te hava tazyiki 762.7 milimetre idi. Sühu- net en yüksek 7,7 ve en düşük 4,2 samti-