Sene 21 — No. 7319 — Fiati her ve yazda 5 kuruş CUMARTESİ 4 Mart 1939 maz Telefon: Başmuharrir; 20565 — Yan e 20765 — İdare: 20681 — Müdür: 20497 iğ dün kadar İstanbulluları dinledi Halk mümessilleri bu2 gün zarfında Reisicümhur'a bütün ihtiyaçlarını söylemek imkânını buldular Inönü şehirde bir gezinti yaptılar ve halk tarafından hararetle alkışlandilar Mili Şef İsmet İnönü dün de saat dokuzdan itibaren İstanbulun her & nıf, her reslekten vatandaşlarını, Dolmabâhçedeki masasının önüne bis Yer birer çağırdı. Onların ayrı ayri derdierini, dileklerini dinledi. Kendi- sinden ne istediklerini sordu, Güler yüzlü devlet reisi evvelki ükşüm kendisile konuşmağa gelen İstanbullulardan: Yârin sabah saat dokuzda görü- şürüz... diyerek ayrılmıştı. Hakikaten dün sabah öaat tam do- kuzda İsmet İnönü masasının başım» da not defterini önüne açmış, kalemi elinde kendisi ile görüşecek vatandaş- ları bekliyordu: Derlet relsinin etrafında Dahiliye Vekili, İstanbul valisi ve bu tedkikler» le alâkadar olan zevat yer almışlardı. İsmet İnönünün önünde İstanbulun bütün kasaba ve köylerini gösteren büs yük bir harita açılmıştı, Pamuklu mensucat İlk olarak devlet reisinin karşısına pamuklu mensucalı sünayi ile meş- gul olan B. Fuad geldi. Fabrikatör bir gün önce İsmet İnönüne: — Yrın yaptığım kunuşmaları da si. ze getirip göstereceğimi. demişti. Bu- nun için kendisi büyük bir - paketle devlet reisinin önüne geldi. Paketleri açtı, Kumaşlarını, bun. dan yapılan elbiseleri İsmet İnönüne gösterdi. Devlet reisi bu kumaşlari bi- rer birer parmakları arasında uzuf uzun muayene diyor: — Bu dâyanır mi?.. Isıtır mı? diye en ince teferrüata kadar sualler soru yordu. Cümhurreisi- mensucatçıya sordu; — Bunların fiatleri ne kadardır? — Eskiden metresini 38 kuruşa ve- riyorduk, şimdi ötüz Küruşa indirdik. rekabet dolayışile... —" Rekabetten şikâyetçi misiniz? — Rekabet bazı sahalarda İyi netice veriyor, meselâ mallarımızı ıslah edi. yoruz. Fakat Avrupa rekabeti bizim vaziyetimiz üzerinde büyük bir tesir yapıyor. Çünkü Avrupalılar zararına real satıyorlar ve ucuza mal çıkarıyor Fuad İsmet İnönüne bir kumaş nü. muühesi gösterdi: — Meselâ şu Avrupa malıdır. Güm- rüğe 39 kuruşa geliyor. Halbuki bu malda bizdeki flatle 50 kuruşluk me- vaddı iptidaiye var. — Bu nasıl oluyor? — Onların dışâriya çıkardıkları mal lar bütün vergilerden muaftırlar, Sonş ra dışarıya çıkarılacak mallar ' için Prim de alıyorlar. — SİZ de ihracat yapınız biğ de si- Ze ağni şeyleri gösterelim; Sonra onlar pamuğu 26 kuruşa alıyorlar. Halbuki bizde pamuk 45, 50, 52 kuruşadır. — Böyle olunca âradaki fiat farki ne kadar oluyor? — Yüzde kırka kadar çıkıyor, — Pahah... Sonra onlarda usta ve mahir iş- Şi çok fazla... Bir amele orada daha fazla iş çıkarıyor “Bir ameleye birl tezgâh verebiliyorlar, 22 (vevamı 8 İnci sahifede) —— de sabahtan akşama | Cümhurreisimizle! refikalarının çayı Bu akşam saat 17 de Dolma- - bahçede çay verilecek Üç gündenberi şehrimizi şereflen- diren Cümhurreisimiz İsmet İnönü ile muhterem refikaları bugün saat 17 de Dolmabahçe sarayında bir çay vereceklerdir. Çaya şehrimizde bulu- nan mebuslar, umumi meclis Âzası, Vilâyet. ve Belediye, Üniversite, mat- buat erkânı, mali müesseseler -mü- dürleri davet edilmişlerdir. Bulgar Başvekili Ayın ortalarına doğru geliyor örmesi Bulgar Başvekili B. Köseivanofun Ankarayı ziyaret edeceğini yazmış | lık. Haber aldığımıza göre B. Köselva- nof, martın ortalarına “doğru Ankar Taya gelecektir. Muhterem - misafiri- miz Ankarada bir kaç gün kalacak, hükümet erkânımızla temaslarda bu- Tunacaktır. Hariciye Vekili dün akşam Ankaraya gitti Hariciye Vekili B. Şükrü Saraçoğ- lu dün ö-leden sonra Dolmabahçe sarâyına suersk Relsicümhur İsmet İnönü tarafında. kabul edilmiştir. B; Şükrü Saraçoğlu dün akşamki eksprese bağlanan hüsüsi yagonla | Ankaraya hareket etmiş, Haydarpa- | şa garında riyaseti -cümhur- yaverile va ve İslanbul kumandanı tarafın: İ dan uğurlanmıştır, mikkeatler: | Lâkab Mütevejja bir feriğin zevcesi bize şöyle bir mektup gönderdi; «Eski devirde bir zevç zevcesinin adın: bile umum müvacehesinde söy- letmezdi; Hattâ daha - müteassiplar, | devlet kütüğüne, nüfus tezkeresine yazdırmamağa kalkarlardı. Mektup- larda da isim zikretmiyerek sadece (halilesine) demek terbiye -iktizas sayılırdı. Bunların ihyasını istemiyoruz... Biliyoruz ki, eski usul lâkabın kalk- ması demokrasi iktizasıdır. Buna bir şey denemez... Fakat maaş alma ye rinde ve diğer resmi dairelerde bizi küçük ismimizle çağırıyorlar ki işle bunu ben kendi hesabıma utandırıcı ve haysiyetşiken buluyorum. Dünya- nsn hiç bir medeni memleketinde de böyle bir usul yoktur. Resmi yerlerde katiyen bay ve bayan denemiyecek- se, bari soy adımızla çağrılalkm! Bu- nu istemek hakkımızdır.» Otobüs ve asri mezarlık —m— Geceki ki büyük ya ük yangın Birhan tamamen beş han da kısmen yandı Bu arada hanların içinde ve altında bulunan muhtelif mağazalar, fabrikalar da kısmen ve tamamen yandılar cu büroları, ticaret” haneler, çorap ve fenllâ (o fabrikaları, edza depoları bülü- nan bir han tama men, beş handa kismen yanmıştır. Vali B. Lütfi Kır dar ve polis müdürü B: Sadreddin yan- gin mahalline gele- rek todkiklerde bu- Yunmuşlardır. Beş saat devam eden bu büyük yangını ma» hallinde takib eden muharririmiz şöyle anlatmaktadır: — Gece saat yirini dördü on beş geçi- yor.. çalıştığım ma» sanın karşısındaki pencereye kırmızı alev ışıkları akse- diyordu. o Dışarıya baktığım zaman * gördüğüm manzara tüyler © ürpertecek Kadar fecidi. Büyük elim EDEM RİRARSERNE Postahane ar- kasına isabet öden yerden * müthiş bir alev ve düman yükseliyordu. Beş dakika sonra yângın yerinde Dün geceki yangından iki görünüş sındaki Ata Bek hanının her katın: dan slevler fışkıriyor.. * Müthiş “bir rüzgâr var.. Yerlörinden köpan ateşli büyük tahta parçaları uçuyor ve on - (Devam: 13 üncü sahifede)