Na. 26 ) — Her mıntakada mevcut za- bitler arasına, muhtelif sebepler- le nılfak sokmak; 2 — Silâh altında buulnan efra- di, askerlikten soğutmak; 3 — Bazı zeki propagandacılar, Sabit elbiseleri giydirilerek, ken- in tanınrmyacakları muhit İere yollamak... oralarda, (ordumuz, bitmiştir. Geriye kalan beş, on çü- Tük, çarık efrat ile harbetmek müm kün değildir. Bunun aksini iddia “mek ve (İstilâ kuvvetleri) ile mü Sadeleye girişmek, tamamile cin- a” diye propaganda yaptır- $ — Ayni zamanda, (ulema) ve (Talebei ulum) şekline sokulacak Propagandacılar da kullanılarak, bilhassa asker efradının a- Tasında dolaştırmak. Bunlar vası- tasile efradı memleketlerine fira- Tâ teşvik ederek, kıtaların mevcut- larını mümkün olduğu kadar azalt- 5 — Yine bü sını? propaganda- Sılar vasıtasile, askeri ve halkı, muallâyı hilâfet) © sım- $ıkı bağlamak. (Hilâfet makamın- dan) sadir olmıyacak hiçbir emrin Kabul edilmemesini temine çalış 6 — Halkı, (İstilâ kuvvetleri) ne (müdafan ve mükavemete) Svkedenlerin, (hilâfet makamını tehlikeye düşürmek istiyen dinsiz, kâtie ve farmason ittihatçılar) ol. ni İzah ederek, ahaliyi bun - Yardan mümkün olduğu kadar u- #aklaştırmak. Porta merkezlerinden verilen bu emirleri, başlıca iki züm ?* kabul ve tatbik ediyordu. Biri, nun uçlarını bile göremi- Yecek derecede saf ve cahil olan- diğeri de; menfaat ve ihtiras ie gözleri kararmış olan (İtilâfçi- Vaktile ittihatçılara olan kırgın- Kklarından ve yahut zihniyet ve iç hatlarından dolayı (Hürriyet ve İ- Wlâf Fırkası) na girmişolan bir daha vardı ki, bunlar, - ay- N ayrı birer ihanet vasıtası teşkil &den - bu emirleri hoş görmüyor. « Yapılan bu propagandalara lâ Metler okuyarak birer Üyorlardı şi Tabidir ki, bu propagandalar, Yalnız bu mühite inhisar etmiyor- e Muhtelif vasıtalarla her tara- we taşıyor; ve yayılıyordu. Hattâ, İstanbula kadar aksederek, kal binde zerre kadar iman ve insaf yanları müteessir ediyordu. Fır merkezlerinde bile, şiddetli mü- Mekaşalara sebebiyet veriyordu. ediyorlar.. Kendi ken- İşler görüyorlar. Demekle iktifa eyiiyorlardı. re sahibi fırkacılar, bu ce izliye kâfi görmüyorlar; gizliden çevrilen bu fırıldaklardan mü Kir olarak artık merkezlere ve devamı seyrekleştiriyör- de arzetmiştik ki; reis e Paşanın istifası, fırka dahi- âdeta bir sarsıntı husule ge- rah çi Onu müteakıp, yükarda i- by #tiğimiz sebepler, bu sarsın- ve bir kat daha tezyit eylemişti. Yâziyet bu kıvama gelir gel - i Sabun Efendi ile Miralay Sa- havvarisi onun etrafını 3- Mig ği dik £, —En Artık, zaman geldi. Ha- he Meydana me Ken Bösterelim. o Pemişlerdi, “A SN Nasıl dogdu? - Nasıl yaşadı? - Nasıl bâctı? — İKİNCİ KISIM — 'alih, Sadık Beyin yüzüne gülmiye başlamıştı. Bu sırada, (Paris) te toplanan sulh konferansı, sulh esaslarını ih zari bir mahiyette müzakere etmek için mağlüp devletlerden de birer murahhas istemişti. Bu mühim ve nazik işe aklı başında bir zatın me- mur edilmesi lâzımgelirken; İngil « tere kralının ve bütün Avrupa dip- lomatlarının (Mahbubu O Kulub)u olduğunu iddia edecek kadar mec- nun bir adam olan Damat Ferit Pa $a bu İşi kimseye vermemiş. (Kon- ferans heyetini. bir anda teshir ve tatmin edeceğini, tafrafuruşane bir lisan ile ilân) ettikten sonra; (6 Haziran) tarihinde - refakatinde Maliye Nazırı Tevfik ve Şürayı Devlet Reisi Rıza Tevfik Beyler ol- duğu balde - (Demokrasi) isminde bir Fransiz kruvazörüne binerek (Tulon) tariki ile Parise gitmişti... Fakat bu gidişi, gerek Osmanlı sad razamı Damat Ferit Paşayı ve ge- rek ona bel bağlıyanları pek gülünç bir dereceye İndirmişti. Damat Ferit Paşa, sulh konfe - ransından en küçük bir menfaat te- min etmek şu tarafa dursun, (Kle- manso) dan acı bir tokat yemiş. ve Paristen âdeta kovularak avdet et- Vâkıa Damat Ferit Paşa, bu he-, zimeti hissettirmemek için İstan- bula pek güleryüzle dönmek his- sizlik - ve yahut, maharetini - gös- termişti; Fakat bu iskandal çar- çabuk şayi olduğu için, bütün ef- kârı umumiyede spaçık bir gale - yan zühuruna sebebiyet vermişti. Bu galeyan, o kadar şiddetli i- diki; bunun dalgaları, (Hürriyet ve İtilâf fırkası) içinde de mühim bir tesir husule getirmişti. Ve, memleket duygusu olanlar arasın- da: — Bu adam, memleketi felâke- te sürüklüyor. Biz; (fırkacı) sıfati- le, bu adama müzaheret edeme - yiz. , Şikâyetleri yükselmişti. Fırkada hâsıl olan bu cereyan ü- zerine, Miralay Sadık Bey ile ta - raftarları derhal ortaya atılmışlar, Ferit paşaya aleyhtar olan fırka- «ları çarçabuk etraflarına topla - muşlardı. Ondan sonra da; — Bu adam, ayni zamanda fır- kamızın da gasıbıdır. Fırkayı, ken- di hesabına ihya etti ve fırkayı ba- samak yaparak sadaret makamına geçti Diye, haykırmıya başlamışlardı. adık Bey, Gedikpaşada (Ti- yatro eaddesinde derhal bir bina kiralamış.. Kapısının üzerine (Hürriyet ve İtilâf fırkası) diye, bir levha asmıştı. Tez elden, bir idare heyeti top- lanmış; hararetli müzakerelere baş lanmıştı. anlamlar. Sadık Bey, evvelâ: (Hürriyet ve İtilâf fırkası, be - nimdir. Ben onun lideriyim. Bu - nun aksini iddia edenler, sahtekâr- dır. Hakiki fırkacılar benim etra- fımda toplansın.) Diye, bir beyanname neşretmiş- ti, Sonra da; (Hürriyet ve İtilâf fır- kasının lideri) sıfatile padişah Vah- dettine bir ariza takdim ederek: (Sadrafam Damat Ferit Paşa, memleketin maruz bulunduğu teh likeleri karşılıyacak iktidar ve ki- fayete malik değildir. Kabine de - ğişmeli. İktidar mevkiine, kuvvet. 4 bir vükelâ heyeti getirilmelidir.) Demişti. Efkâr umumiyeyi büyük bir dik katle takip eden Padişah Vahdet - tin; halk arasında Damat Ferit Pa- şa aleyhinde hâsıl olan üzülüp, dururken, şimdi bir de Sa- dık Beyin fırkada husule getirdiği Yazan: Ziya Şakir Sağda, Solda Gizliden Gizliye Fırıldak Dönüyor bu ayrılık cereyanı karşısında ka- anca, fena halde sendelemişti, Birdenbire kopan bu fırtınayı durdurabilmek için çareler düşü- nen Vahdettinin aklına iyi bir şey gelmişti. O da, soh derecede mev- ki ve şöhret harisi olan Miralay Sa- dık Beyi susturmak... Vahdettin, bu çareyi bulur bul maz, derhal hasbendesi Refik Be- yi Miralay Sadık Beye yollamış: — Böyle buhranlı bir zamanda, ben kendisinden hükümete yar - dım beklerim, Muhalefetten, vaz- geçsin. Kendisini, (Meclisi hası vü- kelâya memür) ettim. Yarından iti. baren, Babıâliye devam etsin. Diye, haber göndermişti. OE esbak oSadrazam Müş'r Izzet Paşa ile sabık Sadrazam Tevfik Paşa da ayni si. fatı taşıyorlar. fakat Damaç Fe- rit Paşanın kabine heyeti ile fik- ren birleşmek, onlarla müzakere lere girişmek imkâsız'ığma bina. en, (Vükeli Meclisi) nde pek az görünüyorlardı, Avrupada adma (Çantasız na. zır) denilen bu memuriyet, (Züm rüdü anka) kuşunun varlığına ben zediği için, Sadık Beyin boşuna gitmemişti. Fakat, her ne şekilde olursa olsun, (Babrâli) kapısından kurula kurula içeri girmek. telâş la iki tarafa; — Savulun... (Arlitası var) & MR XOGĞU Eeee EKONOMİ BORSALARDA : Diri Hayvan Satışları “Hayli Hararetli Hayvan borsasına evvelki gün ge tirilerek satılan kasaplık huyvanlar- dan 145 beyaz karaman, 613 kızıl ka raman, 558 dağlıç, yedi kıvırcık, 911 si“ kuzusu, 120 keçi, 33 öküz, 28 da- na, bir boğa, sekiz manda ve sekiz malak mezbahaya (gönderilmiştir. |Diri hayvan satışları fiyatlarında de- gişiklik olmamıştır. Son günlerde şark vilâyetlerinden fazla miktarda hayvan getirildiği için piyasa hayli hararetlidir. Zahire Borsasında Satışlar Dün zahire borsasına on bir va- gon buğday. yedi vagon arpa, üç va gön çavdar getirilmiş evvelki günün fiyatları üzerinden bir kısmı satıl - mıştır. Ziraat Bankasının getirdiği buğdaylara 1-2 para fazla arandığın dan bu fiyatlara alıcı olmamıştır. Pi- yasa gevşek kapanmıştır. Türkborcu 18,95 Lira Londra ve Paris borsalarında fran- gın düşüklüğü ayni vaziyette kalmış- tır. Londrada bir sterlin 153,25 ve Pariste 183,225 franktır. Bir sterlin Londrada 5,003 dolar tutmuştur. Pa- GÜNLÜK PİYASA Dün plyasamıza Anadoludan 105 bin kıla miktarında arpa gelmiş ve kilosu 406 kuruştan ve ayrica 45 ton çavdar dahi kilosu 4,35 — 5.01 kuruştan 15 Bin kile yulaf 4225 kuruştan satılmıştır. . Bandırma ve Adapazarı rından sarı ve beyaz olarak getiri mısırla 2... ris borsasında Ünitürk 328 franktır. Borsamızda ise Ünitürk 18 95 liradan muamele görmüştür. Sterlin Merke? Bankasında 630, kuruştan satılmış- tır. Gayrimübadil bonoları 21 liradır. Dün borsada başka muamele geçme- miştir. a a 7 Mahrukat Bollaştı Sıvas, (TAN) — Belediye, odun ve kömür getirterek maliyet fiyatı üzerinden halka sattırmıya başla moştar, p Sıvas Mezbahasr Bitti Sıvas, (TAN) — Belediyemizin Ma latya yolu üzerinde yaptırdığı büyük mezbaha tamamlanmıştır. Yakında İaaliyete başlıyacaktır. e Yumurta da Yoğurt Gibi... Sayın okuyucumuz Bay Halim gazeteye gönderdiği mektubunda, yumurta hakkında fikirlerin biri- birine uymadığını yazıyor. Kimisi yumurta gıdaların en iyisidir, di- yormuş, kimisi de yumurtayı çok yemek doğru olmadığı fikrindey- miş, Yumurta sağlık Kitabının en de- rin ve en geniş fasıllarından biri- dir. Sade içilir, tuzlu yenir, şeker» li yenir, süte karıştırılır, bazıları sütlü kakaonun içine bile yumur- ta kırarlar, Sonra da yumurtanın giremiyeceği, girmediği yemek ol- madığını bilirsiniz. Yumurtadan türlü türlü ilâç bile olur. Bu kadar geniş ve derin bir sağ- lık faslının mevzuu olan yumurta. nın nihayet yoğurt gibi olmasına şaşmamalıdır: Her yiğitin bir yo- Eurt yiyişi olunca, yumurta hak- kında fikirlerin de az çok ayrı o- ması tabildir. Fikirlerin böyle ayrılmasında, biraz da, yumurtayı yemek tarzı mın tesiri vardır. Bir kere taze ol- ması mutlak bir şarttır. Taze olduğu vakit te, çiy olarak İçilince beyazı pek tatsız olur. Bundan başka albümünler arasın- da mide ekşisini en az çıkartan 0- dur. Bundan dolayı mideyi kana- tan ülser haslalarına, bir de şişman lamak istiyenlere tavsiye edilir. Rafadan yumurtanın beyazı süt kıvamında olunca hazmı kolay o- lur, Fakat onu da içine ekmek ba- tırarak yavaş yavaş yemek lâzım- dır. Ekmek bir sebepten dolayı ya sak edilmişse, rafadan yumurtayı kahve kaşığı ile değil, minimini tuz kaşığı ile yemeyi tavsiye eder- Lop yumurta için hazmı güçtür, derler. Yemekte acelesi olup ta hazır lop buldukları yumurtayı 151- Ta ısıra yiyenler için bu söz doğ- rudur: Fakat lop yumurtayı kü- çük küçük doğrıyarak ve iyice çiğ niyerek yerseniz o da rafadan yu- murta kadar kolaylıkla hazmedi- lir. N Sahanda yumurtanın beyazı hi- yaz katılaşmış, fakat sarısı benüz biraz sulu olduğu vakit hazım ci- betinden rafadan yumurtayla isi- ra sıra yenilen lop yumurta ara- sındadır, i Yumurta omlet olunca, içine başka bir gıda karıştırılınca, tabi- idir ki, hazım işi yağına, içine ka- rıştırılan maddeye göre değişir. Soğanlı yumurtayla, pastırmalı ve sucuklu yumurtaların bile hazmı biribirine uymaz. Yumurta krema içine girdiği ya- hut unlu tatlılara lezzet verdiği vakit hazmı daha kolaylaşır. Yalnız, karaciğeri bozuk olan- lar yumurtadan rahatsız olurlar, Bazılarında karaciğer belki aslın- dan bozuk olduğu için yumurta- nım €n tazesine bile tahammül e- demezler, hastalanırlar. Öyleleri- Be yumurta yedirebilmek çaresi, yumurtalı yemekten bir saat önce, beyazı ile sarısı karışık rafadan yumurtadan bir gram kadar ye dirmektir. Bir saat sonra asıl yu murta yemeğini rahat rahat yiye- bilirler... Yine bu okuyucumuzun sordu. Eu, yaşlılara yemek bahsi başka bir güne kalması zaruri uzunca bir şeydir. —— — Kadıköyünde B. Cemal: Bu Lok- man hekiminin muayene evi ol madığı gibi, kendi hekiminizi de ğiştirmiye de sebep yoktur. Adapazarında ; beyazlar 403,5 — 4,10, sarılar 4,15— 4,325 kuruytan müşteri bulmuştur. : Evvelee getirilmiş ve depalardı bulunmakta olan o küşyemleri 5,23, nohut 6,35, mavi haşhaş tohumu ki- tes 28 kuruştan, İç fındıklar da 3350 — 34,80 kurup arasında satıl muştur, ; len 21 bin kileluk Vki parti mısırdan ; ; ZİRAAT: Çiftçiye 2 Ayda 3 Milyon Lira Ziraat Bankası, Eylülden itibaren iki ay içinde, çiftçiye geçen seneler- den daha geniş mikyasta yardım yap. mıştır. Yalnız eylül ve ikinciteşrin aylarında verdiği krediler üç milyon liraya yakındır. Bunun yarısından fazlası tarım kredi kooperatifleri or. taklarına verilm$itir. Bu yıl istihsal| faaliyeti geçen yıla nazaran daha ge- niştir. Tarım kredi kooperatiflerinin de gittikçe tekemmül etmekte oldu- ğu anlaşılmıştır. Önümüzdeki İlkba- hardaki zirai fasliyet için, banka şimdiden birçok yeni tedbirler al- maktadır. Çiftçinin, bu mahsul alma devrindeki bütün ihtiyaçları da kar. şılanacaktır, NEVŞEHİRDE: “e e Kış Hayli Şiddetli Nevşehir, (TAN) — Serin olmakla beraber baharı andıran havalar bir- denbire değişmiştir. Gece saat do - kuzda başlıyan fırtına gittikçe âfet halini almış, bu esnada kimse soka- ğa çıkmak cesaretini gösterememiş- tir. Bazı evler yıkılmıştır. Gazi İlk okulunun teneffüs salonu çatısındaki çinko levhalar parçalana- rak uçmuş, 100 - 150 metre uzaktaki mezarlığa kadar gidip düşmüştür. Fırtına dindikten sonra sürekli yağ mur ve kar yağmıştır. BORSA | IMADENCİLİK: Bütün Yurdda Bir Yıllık Maden İstihsalâtı Yurdumuzda bulunan ve işlenmek te olan muhtelif mıntakalardaki mâ den ocaklarının 1937 senesinin son on ayı içindeki istihsalâtı şöyledir: 1960,.000 ton taskömürü. B9689 ton linyit, 155,023 ton krom, 1025 ton çinko cevheri. 12045 ton kurşun cevheri, 3278 ton Borasit 9048 ton zımpara, 395 ton antimuvan, 112 ton amyant, 2900 ton kükürt. 136084 ton çimento, 8355 ton kil 393 şişe civa, 2345 ton ve 112 metromikâp mer- merle 364387 litre maden suyudur. Kartelin Çelik Fiyatları Milletlerarası çelik ihracatı karte- li, çelik fiyatlarının 1938 senesi ilk üç ayı için muhafaza edilmesine ka- rar vermistir. Piyasaların müvszene si için aylık ihracat miktarı 525 bin tondan 450 bin tona indirilmiştir. Kozluda Yeni Tesisat Kozlu kömür iş şirketinin yeni İb- saniye ocağında kurulan son sistem skip tesisatile bu ocak ihraç kabili- yetinin üç mislini kazanmıştır. İhsa- niye ocağından yeni tesisat sayesin- de günde 1600 tonluk sevkiyat yapa- bilecektir. Zaruret halinde bu miktar 2400 (ona çıkarılabilecektir. Şirketin bu tesisatı bu kısımdaki kömürlerden yekün olarak 71 milyon ton kömür istihsal edecektir. Şirket, şimdiye ka dar suüstü kömürlerinin en büyük kısmını işlemiştir. Şimdi sualtı taba- kalarını işlemiye başlıyacaktır ki, günde orat hesapla buradan 1200 ton kömür çıkarılacaktır Kilimlide mail kuyular açılmıştır , Bu mıntakaya 800,metre derinliğine gidebilmek için yeni bir sondej makinesi getirilmiş tir. Türk antrasiti ve Briket denilen kalıp kömürü ile Benzol. Kreozot. Fe nol gibi kimya maddeleri istihsal e- den fabrikanın çıkardığı bu mâdde- ler. iç ve dış piyasalarda çok rağbet görmektedir. Maden İşletmesi Programımız Yeni üç senelik maden işletmesi programında mühim bir çok osaslar vardır. Programa ait projeler hazır lanmıştır. Yalnız “Et,, kömürünün is tihsali bir milyon yüz bin tona çıka- nlacaktır. Umumi kömür istihsalâ- tımız üç milyon tonu bulacaktır. De- Rirmensazda 30 bin tonluk linyit is tihsali de yapılacaktır. Kuvarshanda yılda 250) ton akır istihsal edilmektedir. Erganide 10 bin ton bakır istihsal etmek için te- sisat ikmal edilmek üzeredir. O“ İ Çoruhtaki Mörgul madeninde & 79—1—038 kinci sene sonunda 10 bin tonluk bir PARALAR (istihsal elde edilebilecektir. kl“ akma Altın ve simli kurşun için de Bol- Frank 7 42—İ gar dağında büyük çalışmalar var. e Kl 126.— | idir. Burada, izabe usulü modem bir ar m dö i o Belçika Fr, #0. şen | | bule getirilecektir. 250 b'a tonluk yüz Drahrm 18.— 32.— | | de 7 kurşunnu ihtiva eden bu maden Jeviire Pr, $70— 575 | Jin beher tonunda il gram altın Lev 0— 2 Florin 6— 0 | |2Z50 gram gümüş bulunan bir cevher Kron Çek 8— 8— miktarı tesbit edilmiştir. A a Me Petrol araştırmaları da genişleti- Zioti w— 22— | İlecek ve sondaj âletleri çoğaltılacak- Pengo 1— 21 İşe Ley 2— 4 A Diner 48, $2— Diğer madenlerimizin istihsal edi- Kron Isveç 80 32 İ |len miktarları da gittikçe artacak ve Sterlin 626.— 62— 4 o Bugün (yat eker | | bir Kısmı ihraç edilecektir. Banknot Bugün fiyat yoktar, i ÇEKLER la TOPLANTILAR Paris 24325 — 24,325 Nevyork 07935 07935 e DAVETLER e Milano 150825 15,052$ Brüksel 4.7012. 47012 Atina 86.7460 861469 Hafta Içinde Cenevre 34320 34320 * Önümüzdeki perşembe günl saat 20.30 Sofya 6,4920 634920 | | da Şehremini Halkevinde bir konmer veri Amsterdam AZ vaz Mİ 1 pre 220 an | | en San e gene yana, 420 420 mak istiyenlerin ve sekreterliğine müracaat Madrit 1368 1345 leri lâzımdır: Berlin 19716 — 1,9716 * Tarih doçenti Mükrimin Halil, sahr gü bü akşamı sant 2030 da Erinânü halkevin de “Türk fethinden sonra Istanbul, mevzu İs bir konfersos verecektir, * Universite tarih doçenti Arif Mef, sah günü akşamı saat 21,30 da “Istanbulda Bizans übideleri, mevzulu bir konferans vereceletir,, * Ölen belediye memurlarmm ailelerine yardım için kurulmuş olan cemiyet altı şu etim | | ğ 1