ANKARA sı, orta Anonim Türk Şirketinden: 15-10-9396 —S İANADOLUSı Anonim Türk gorta Şirketinden Kadromuzda açık yer olmadığından memurluk tale-$ Kadromuzun tamam bulunması hasebile memuri- bi hakkında müracaatta bulunulmaması rica olunur ? yet talebinde bulunulmaması rica olunur. HEM iŞ TAKiP EDER, HEM MUSKA YAZARMIŞI | “Ne yapayım, haline acıdım,, jandarma refakatinde getirilen o suçluya — Ne diyeceksin, kocasın a muska yazmak için Hik - metten beş lira almış, okuyu p üflemek için de on lira iS -| ma geldi: temişsin! Sonra da, karısı al eyhine açtığı davayı lendirmek için Hasanın kırk İira: “Tanrı Tanrıdır Aiiah ta Allah,, ün, maşhut suçlara bakan mi Hikmet Sonel, kor müd- orda" | . netice- sını dolandırmışsın! s p topladı, sözlerini he çin vakit kazanmak İsi Hâkim buna meydan maksadiyle sordu: n ne İş yaparsın? Suçlu İhsan dile geldi: — Efendim, bendeniz mukadde- Tanrı Tanrıdır! Allah ta Al|ma. srhoşun Madesini 'akat, Küçükpazarda seyyar satıcılık eden bu adam, o de rho “Mukaddema,, yi bırak, Şimdi ne iş yaparsam? — Şimdi, hiç bir işte 4 kağdema, devirde eshabı ilim, Mu- mesalihin ki, bütün gayretlere |i$ dan “İfade, ye benziyen |Hasanın da davasını tek kelime almak kabil olamadı. ne sarhoş olan seyyar satici e bir, avazı çıktığı kadar. — Ben sarhoş değilim! diye bağı- rdu Müddelumuminin karşısma geşin - hüngür hüngür ağlamaya buşla - Cebini şöyle bir arayınca, 19 kuruş- uk bir incir rakısı çıktı, Kırk sekiz saattenberi, bu şiselerden İktmbilir kaç tanesini yuvarlamfştı. Müddelumumi, sarhoşun ifade ve. remiyecek halde bulunduğunun tabib lüzum gördü. kısa bir mus- Adliye tabibi r Saidin ifade yeneden so yecek halde bulunduğuna dair-rapor verdi, Sait, evde karısını dövmüş, y lan şikâyet Üzerine karakola mişler. Fakat orada da ifadesi alına- mamış, . Hâkim, suçu sabit görerek geç va- kit, Saidin tevkifine karar verdi. Suçlu hâlâ: “— Ben sarhoş Tanrı değilim! Allah! ., diye bağırıyordu. Jıletle Metresi- nin Yüzünü Yaraladı Kâsımpaşada Kulaksızda Atlama- taşında Oturan tütün amelesizden Fatma, boşta gezen metresi Ahmede para vermediği için Ahmedin tecavil ine uğramıştır. Mütecaviz, kadma: “Ya para ver, yahut seni çalışamıyacak bir hale ge- tiririm,, tehdidinde bulunmuş ve sak- ladığı jiletle Fatmayı yüzünden ve el- lerin, aralamıştır. Yaralı Beyoğ- hı Zükür hastanesine kaldırılmıştır. Suçlu hakkında takibat yapılmakta - dır. Bir kaza Hasanm idaresindeki bir araba, Hürriyet tepesinde bir kamyonun sadmesine uğramıştır. Kolundan ve bacaklarından yaralanan Hasan, te- davi altma alınmış, suçlu şoför yaka- lanmıştır. ie Hafif yemekler — Şiş kebabı, yeşil salata, taze barbunye fasulyesi, Üzüm hoşafı, pi veremi- ında takip etmeği üzerime onradan, mahkeme uyuşma verince, bana takip ücreti olarak ver- dikleri 35 Ji &-| rimde para olmadığı için veretnöiim. | Bunun Üzerine aleyhime dava açmış. lar. — Iş takip etmek için salâh yar'mı? — Var efendim! Hocapaşa maliye subesinden vesi)alıyam, — iyi ama, sen maliy: e iş takip ed sil olur? — Bütün devairde bendenizi tanır. lar efendim. İcra işlerini takipt isasım vardır. — Peki. Şu muskayı nasıl yazdın. u anlat! Suçlu derhal inkâr etti: dım! Fakat, hazırlık tahkikatındaki ifa desinde, şöyle söylüyordu. — Hikmet, bir gün bana geldi. K zamanımızda Bendeniz, muska falan yazma dedi. disi, paralı nda hizmetçilik ederdi için benden bir muska istedi. Ben de kes Kocast Süleyman sine: — Kocanın nesi var? diye ao» seneden İyor! Aman şuna bir çare vardı. Haline acıdım. Esk'den azılı bir Kuran vardı. Onu çı- karıp kendisine verdim! Yokan ne 0- kuyup üfledim, nede muska yaz dım... Bunun üzerine Hikmet şahit ola- rak mahkemeye çağrıldı. Hâkim ken- disine sordu: — Bu adam sana muska yazdı mı? — Yazdı efendim.. Ben de kendisi- ne, el emeği olarak beş İira verjim Muskasi tesir etmezse parayı gei recekti, Aradan üç ay geçtiği halde kocamm ağrıları dinmedi. Gidip pa- rayı istedim, vermedi. Ustelik te: — On lira daha verirsen, okuyup üflerim, bir şeyciği kalmaz! dedi, Hâkim, artık dayanamadı: — On lirayı, şu adama vereceğini- ze, doktora versen de'kocanı iyi et sen, olmaz mıydı “Nefesinden ne ke- ramet umdun? diye sordu. Hikmet, buha cevap vermedi. Fa- kat halinden, yaptığı İşe müthiş su- rette pişman olduğu görülüyordu: — Ben, ne bileyim, aldandım. dedi, nefesi keskin hocadır! demişlerdi de! Mahkeme, karar İçin Ğuruşmayı başka güne bıraktı. BAYAN, AFiFE Avrupadan dönen Bayan Afife Ağır yemekler — Palamut kızart.| model Şapkaları Ankarada çöster- #Mmasi, etli fasulye, lokma, meye başlamıştır N | damig sahici rı), İl Bir başka mektepli sahit te | —“Efendin yalyep e na “NE DURUYORSU - NUZ, ŞU ADAMIN SU - RATINA TUKURUN!,, sulh indeki a #kimi sordu gocü mi tanıyor musun ? dm: yazmıyoruz — SUÇ tanıdığını edikten arı anlattı: sonr — O gün, K dolaşmaya çıkmıştım. Bu adâm, ya Çocuğum.. Yakm gel, bakayın | Beni tanrdın mt Yâiye sordu. üzerine, | İ ım... Ben sizin akrabanız olurum! Ha sinemsya götüreyim seni, Oradan dö 6, gezer, tozarız, dedi. n çekindim. Ayaklarım, eye başladı. Fakat, | Böyle z0r- köprüsünün sl bu sırada, | tına kadar akrabamız olanlardan — birini başladı. falan | Halbuki, şahitlerden biri, kendisi ne dayak atıldığını iddia eden S | ki atı yüzü gözü kanlar içinde kaçarken göz suçlu Hüsnü ile d im ellerinde şen n ettiklerini söylüyor! unda birçok adamlar toplanmış sralarma sokuldun birini almış. dövüyorlardı, e işte buydu, — Niçin dövdüklerini söylerne iller nf Hayır, söylemediler. Yalnız, ba- r. Ne duruyorsunuz, lin, şu adam, Ama suratına tükürün!, bizim nemize lâzım. Tükürme- dik doğrusu. — Niçin süratina tükür diyorlardı. Bir kabahat mi etmişti? — Onu d Mahkeme, bu karşılıklı dövüş vüiz davasının hai İmiyorum! | ve ini, öteki şahit |lerin çağırılması için başka güne bı- İraktı Bir Yangın Çikarma Davası Ayvansarıyda Mollaaşki mahulle sinde oturan Abdullah kızı Semşi, odasmda yanar lambayı bırakarak, komşuya gitmiş, dönüşte, lâmbanm | devrildiğini, odasının alevler içinde kaldığını görmüştür. Yangın, derhal itfaiyeye haber ve- rilmiş, fakat bu zamana kadar üç kül- çük odadan ibaret olan ev de, ahir- daki üç zavallı keçi ile birlikte yan- mıştır, Şemsi ve oğlu Thsan, dikkatsizlikle ri yüzünden yangına sebep olmak su guyla, dün meşhut eürümlere bakan, İ dördilneli ceza mahkemesine veril - İmişlerdir. Mahkeme, tedbirsizlı bit görmediği için Şemsi ile oğlu Th- sanın bertetlerine karar vermi | HALKEVLERİNDE | Fransızca kursları Eminönü Halkevinden: 16/10/9836 cuma günü saat (17) de Evimiz fransızca kurslarma başlana- caktır. Dersler üç derece üzerine olup ma ve 8alı günleri anat (17) den ardır. Bu kurslara devam erin ikişer tane vesika hergün Cağaloğlundaki merkez bürosuna müracaatları, BU AKŞAM MELEK SAKARYA Sinen rında birden MAZU Hiç şüphesiz ve tereddütsüz iddia ve ilân ediyoruz. 1936 Senesinin En GÜZEL FiLMi R K A Baş rolde: POLA NEGRi Rejisörü : WiLLY FORST Bu sabah saat 10,34 Kadınlar Klübü Bir Genç Yildisin Çevirdiği Film Daniele Darricur —Praüisez 4m artrit ararım cine tesadilf etmek imkânsız gibi ydir. Orada şöl olgun yaş- ; ” ar dadır, ve el ölene kadar bırkmazlar. Misal Sorel, Mistinguette, Bütün bunlara rağ rine geçen k nda bir gen$ 'aneşini yık - ve o kadar kuvvetli bir par- ükselmiştir bütün ötekile- örletmiştir. Bu yıldız sux'dur. Mayer i ile bu şöhrete lâ - yık Olduğunu isbat ed Danielle Darrieux, mevzuu itibarile de dikka- “Kadm- bu. film, k mıştır layışla rin Sİ Dan'e esiz genç kızlar için yapıla- cak bir klübe tahsis etmesini, klübün un klübe hiçbir er- ç İçinde ya! r, onların dertleri, biribir fları vardır. Darrlevx bu filmin yıldı- dır, Kadınlar klübüne girmiş olan İbir ahlâksız telefoncu kızın entrika - İ tarı bir müddet için bu yuvanın si - künetini bozacak, fakat sonra, mev- zuun esasını teşkil eden hâdise, mes ut bir neticeye ulağacaktır. fa. EE TR ER TURK Sinemasında LILJAN HARVEY MAZURKA Matbuat mür ibinine ve serbestdavetiyesi olanlara gösterilecektir. numaralı biletlerinizi aldırın. EK; 40868 — SAKARYA 41341 leri on: M (FoMPE:'nin Son Gü nleri TURK Sineması YARINI ŞEN GENÇLER Bu eğlenceli komediyi temsil kemmel artistleri Sizi bilâ fasıla iki saat mütemadiyen güldüreceklerdir.. eden Moskova tiyatrosunun en mü- Sinemacılığın en büyük muvaffakiyeti mam Bu akşam Ss A R A Y Sinem. Şimdiye kadar görülen filmlerin en hayrete şayan ve yalnız kadınlar tarafından oynanmış olan film Kadınlar Kulübü Baş iyor. Baş roid& UAMELLE UYAKKIEUA FOX JURNAL ve TAKSİMDEKİ iTFAIYE TORENİ EHLISALIP MUHAREBELERİ | ISTANBUL BELEDİYESİ İLANLARI | Belediye zabıtası talimatnamesinin 378 inci maddesinin Çav- dar ekmekleri hakkındaki Ç, fıkrasma aşağıdaki fıkranın ilâvesi Daimi Encümenin 27,8/936 tarihli içtimaımda karar altına alın: mıştır, Alâkadarların haberi olmak üzere ilân olunur. Madde 378 Ç. Fıkrası: Çavdar ekmeği, paspal, razmol ve ince kepeğinden ayrılmış es- merce görünüşlü halis çâvdar'ununa azami “, 30 a kadar ekmek imalinde kullanılan buğday unu konulmak suretile yapılan ek- mektir. Bu ekmeğin rutubeti azami 9; 38 i geçmiyecektir. Ve bu miktardan fazla bulunurse hamur sayılır, Çavdar ekmeklerinin francala ve ekmekçi fırmlarında' pişirilip satılması yasaktır. Çav- dar ekmekleri ancak sıhhi şartlara uygun bulunan pastacr, simitçi ve pideci fırınlarında pi ip satılır. Bu ekmeklerin lâyıkı ile piş” mesi için Yüz yirmi beşeı veya iki yüz ellişer gram ağırlıklarında olması gerek olup bu sikletlerden fazla çavdar ekmeği çıkarıla- maz.Ekmeğin kabuğu yanık ve kavruk olmayıp pişirilirken üzerle rine su ve bulamaç sürülmiyecektir. Bu ekmeklerin hamuru içine az miktarda Anason Tohumu konulabilir. Ekmeklerin altıma ha- reur halinde iken Belediye zabıt talimatnamesinin 381 inci maddesindeki tarifat mucibince firm numarası ve yapanın ismini gösterir ufak etiket konulması mecburidir. Çavdar unu çuvalları üzerine “Çavdar ekmeğine mahsus çavdar unu yazısı ile beraber değirmenci veya kırmacmın isim ve adresi randıman numarası yazılı birer etiket konacaktır. ve WILLY FRITSCH tarafmdan temsil edilen ve ke- mali muvaffakıyetle devam eden KARA GÜLLER smmm ilmini görünüz. REASÜRANS TURK ANONIM ŞİRKETİNDEN || Kadromuzda münhal yer bu- lunmadığından memuriyet için müracaat edilmemesi ilân olu- nur, Bu ekmek ve unlardan nümüne alındıkta çeşniye uygun olma” dıkları veya ekmek rutubeti fazla olduğu anlaşılırsa yapanlar ce- zalandırılır, Bu unlara mahsus çuvallar ve bunların etiketleri tali. matnamesinin 401 inci maddesine uygun olacaktır. Bu çuvallar dan Ün nümunesi alındıkta yine talimatnamenin 397 inci ve 400 üncü maddeleri hükümlerine göre muamele yapılır. vdar Ekmekleri fırmdan çıktıktan sonra ve satılığa çikarıl madan evvel tamamile örlülmek üzere bir kâğıt ambalâj içerisine konacaktır. (B.) o (2200) Pr Belediye zabıtası talimatnamesinin 381 inci maddesi hükmü- İ ne göre ekmek ve francalalara etiket konulması mecburi olduğu | halde bazı fırmeslarm buna riayet etmedikleri ve çıkardıkları ek. | mek ve francalalara etiket koymadıkları görüldüğünden bunlar hakkında bu madde hükmünün tamamile tatbik edileceği alâka: m haberi olmek üzere ilân olunur. O(B.) o (2199)