15 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

15 Ekim 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Kaymakam Mü mtaz gün evvel Enver Paşanın biriki ölen yave- rine ait hatıralar ttihat ve Terakki tarihinde ismi çok geçen bir adam, birkaç gün evvel ölmüştür. Dünün bir par- ça tarihi kendisile beraber gömülen bu adamdan gazete- ler birkaç satırla bahsetmişlerdir. Öyle ki kendisini en ya- kından tanıyanlar bile ölen zatın Enver Paşanın yaveri Mümtaz olduğunu farketmemişlerdir. Mümtaza ait hatıralar akın tarihle çok meşgul olan bir arkadaştan, Mümtaz hak- kındaki bildiklerini anlatmasını rica ettik. Bize şunları anlattı: “— Mütekait Kaymakam Mümtaz, aslen Çerkez ve İzmitlidir. Enver pa- gaya karşı eskidenberi büyük bir manevi itimat ve merbutiyeti vardı. Eski ve ateşli bir cemiyetçidir. Ce- miyetin şahsiyetine karşi derin bir muhabbetle mütehassisti. Meşrutiye- tin ilânından sonra asekrlikten çekil- miş, (Suriye) İttihat ve Terakki mü- fettişliğine gitmiştir. Trablusgarp harbi patladığı za- man, Bingaziye geçmiştir. Enverle birleşmiştir. Balkan Harbine de En - verle iştirak etmiştir. Onun emir zabitiydi. Enver; Mümtazı fevkalâde bir iti- mat ve muhahbetle sevmiştir. Kendi- &i cephede vesair yerlerde bulunduğu zaman, merkezi umumi ile olan temas vazifesini, kâmilen Mümtaz görürdü. Mümtaz, cemiyetin komitecilik iş- lerinden hemen hepsine girişmiştir. Babıâli baskınınm mühim âmil ve faillerindendir. Yakup Cemil meselesi n büyük yararlığı, Mahmut Şevket paşanm katillerinin e- lebaşısı olan Çerkez Kâzim ile arka- daşlarını, (Pire sokağı) ndaki Ingili- zin evinde yakalamak suretiyle' gös- termiştir. Bu kanlı vak'anım en mü - him kahramanı, Mümtazdır. Envet paşa ile Cemal-beyitt'kabine- ye girmeleri için mühim'bie' rol oY? nığan' zabitan grüputida; Mümtaz 'da dahildir. Enver paşa, bu fedakârlıkları tak- dir etmiş, kendisini yaver alarak ya- nından ayırmamıştır. Mümtaz, birçok işlere karışmıştır. Fakat bunların en mühimmi (Yakup Cemil) meselesidir. Bu, çok uzuün bir hikâyedir. , Bu hâdiseyi ancak şöylece hulâsa etmek mümkündür: Mümtaz, bir müddet Enver paşa- nın yaverliğinde kaldıktan sonra, as- kerlikten çekilmiş, hattâ (İzmit) e giderek orada yerleşmiştir. Bunun sebebi şuydu: Ruhça çok dürüst 0o- olan bu adam, zamanın gidişini be- ğenmiyordu. İzmitte ikamet ederken İstanbulda l eski ark larından - (Sa- pancali Hakkı) dan bir telgraf al- mıştır. Bu kısa telgraf, şudur: (Hemen Istanbula geliniz.) Mümtaz İstanbula gelmiştir, ve bir vak'a ile karşılaşmıştır. Bu vak'a da Şundan ibarettir: Gerek kendisinin ve gerek Sapancalı Hakkınm es- ki arkadaşlarından (Yakup Cemil), bir taklibi hükümet yapmak fikrinde- dir, Buna sebep te, İngilizlerle münfe rit sulh yaparak bir an evvel harbi bitirmektir... Ancak şu var ki, Yakup Cemil bu işe delicesine atılmıştır. Blf' nun önüne geçmek lâzımdır. Buna bi- naen, meseleye vâkıf olan Sapancalı Hakkı, hem Mümtaza ve hem de di- ğer bir arkadaşına birer telgraf çek- miş, bunları İstanbula davet ederek bu fikirden vazgeçirmek istemiştir. h K ? . n Mümtaz nazik vaziyette eseleyi Enver paşa haber al- mıştır. Sapancalı ile Mümtazı çağırtarak meseleyi tahkik etmiştir. Enver, telâş içindedir. Buna sebep te, şudur: Yakup Cemil, evvelce ken- disine bağlı iken, eski rütbesini iade etmediği için, şimdi ayrılmış, Talât paşa ile temasa başlamıştır, Enver, Yakup Cemilin bu hareke- tini, Talât paşadan — ve, o aralık a- ralık arası açık olan — merkezi u- mumiden bilmektedir. Buna binaen meseleye çok ehemmiyet vermekte - dir. Bu esnada, araya bir takım dedi - kodular girmiştir. Doktor Nazım ile Kara Kemal tarafından Enver paşa- ya, bu işin içinde Mümtazın bulundu- Bu da haber verilmiştir. Enver, Müm- taza fevkalâde itimat ettiği için buna inanmamıştır. Fakat: — Mümtaz, bililtizam asekrlikten istifa etti. Maksadı, maiyetinizde bu- lunmamak.. Ve sizi iskat etmek. Diye Enveri kandırmışlardır. Filhakika, Mümtazın vaziyeti na - ziktir. Çünkü, Yakup Cemil ile bir - kaç temasa girmiş, Meserret otelin - de birleşmiş, uzun uzadıya müzake - relere girişmiştir. Fakat bunlar, Ya- kup Cemili fikrinden vazgeçirmek i- çindir. Fakat Mümtaz; Yakup Cemili bu fikirden vazgeçirmeye muvaffak ola- mamıştır. Artık bu işle daha fazla alâkadar olmayı da müuvafık bulma- miış, tekrar İzmite dönmüştür, Aradan bir iki gün geçer gecmez, Yakup Cemil tevkif edildi... Bu işe u- zaktan ve yakından temas edenlerin hemen hepsi de (Tahkik heyeti) ta- rafından celp, tevkif ve isticvap e- dildikleri halde, Enver paşanın fev- kalâde itimadına mazhar olmuş olan eski yaveri çağrılmadı. En nihayet, sıra ona da geldi. İz- mitten getirtildi. İsticvaptan geçiril- di. Mümtaz, bildiği şeyleri açıkça söy- ledi. Enver Paşaya yapılan telkinler oktor Nazımla Kara Kemal, Pa Yakup Cemilin hu kötülüğünü hafif- letmek için 'bu işe başkalarını da sok- maya uğraşıyorlardı. Bir gece, Be- kirağa bölüğüne gelerek, Yakup Ce- mille temas etmişler; — Mümtaz, senin için böyle, böyle söylüyor, sen de onu, bu işte müşte- rek göster. demişlerdi, Yakup Cemil, böylece hareket et- ti. Meselede Mümtazı da alâkadar gösterdi. öyle olmakla beraber, di- vanıharp Mümtazıi tevkif etmemişti, fakat tekrar tekrar isticvaptan geçi- rilmiştir. Mümtaz, her defasında ay- ni ifadeyi tekrar etmiş, Yakup Ce- mili, (münferit sulh) fikrinden vaz- geçiremediğini iddiada israr eylemiş- ti. Fakat bu esnada, Enver paşaya ya- pılan telkinler, tesir etmişti. Tahkik heyetinden ifadeleri getirtmiş, tetkik etmişti. Ve Yakup Cemilin ifadeleri- ni görünce Mümtaz hakkındaki fik- rinde bir sarsıntı husule gelmişti. İşin içyüzü ümtazın vaziyeti, Enverin gö- zünde değişmişti, Adeta, Ya- kup Cemille müşterek bir vaziyete düşmüştü. Ifadelere nazaran, Bahıâ- liyi Mümtaz basacak, hükümeti Müm- taz devirecek ve bilhassa Enver pa- Şayı tevkif ederek, şimdiye kadar döktüğü haksız kanlardan dolayı Harbiye nezareti meydanında kurşu- na dizecekti. Ayni zamanda, mer- kezi umumi âzalariyle bilhassa Talât beye de en korkunç cezalar verecek- ti. Bereket versin ki meselenin haki- katini, divanıharp müstantiği Vehbi meydana çıkarmış, Mümtaz da bu iş- ten güçlükle yakasmı sıyırabilmişti. Yakup Cemil meselesini, Mütmazın Envere haber verdiği yalandır. Mümtaz, mert ve iyi kalpli bir a- damdı. Çok vatanperverdi. Kendisi Çerkez olduğu halde, bir gün bile Çerkezlik menfaatine hareket etmemiştir. -Bir Türk kadar Türk yaşamış ve Türk ölmüştür. a İngilizler tarafından Maltaya sü- rülmüştü. Orada en son kafileye ka- dar kalmış, kurtulup vatanına dön- dükten sonra İzmitte bir kenarda çiftçilikle uğraşmıştır. TESLHIR HADERLER Yenı lıcaret Anlaşmaları Için Müzakere'er Müddeti 20 Teşrinievvelde bitecek olan Türk - İtalya Ticaret mukavele- namesi, yeniden bir ay müddetle tem- dit edilmiştir. Resmi tebligatım — bu- günlerde yapılması beklenmektedir. İtalya ile aramızda yeni ticaret mukavelesi müzakerelerine yakmmda Romada başlanacaktır. Türk Ofis ikinci reisi Bürhan Zihninin riyase- tindeki Türk heyeti, bugünlerde An- karadan gelerek Romaya gidecektir. Yeni anlaşmanm, son bir aylık uzat- ma müddeti bitinciye kadar neticele- neceği tahmin edilmektedir. Türk - Yugoslav ticaret anlaşması Türk - Yugoslav Ticaret anlaş - ması Mmüzakerelerine de Ankarada devam olunmaktadır. Müddeti 19 Teş rinieyvelde biten eski mukavele bir ay daha uzatılmıştır. O vakite kadar da yeni anlaşma imzalanmış olacak - t “İnkı'âp Resim Sergisi Hazırlıkları 29 Teşrinievvel Cümhuriyet Bay- ramında açılacak olan Inkılâp Resim Sergisi için muhtelif — teşekküllere mensup ressamlarımız eserler hazir- lamaktadırlar. Bu resimlerin Anka- raya nakli için lâzım gelen tahsisat vekâletten Güzel San'atler Akademi- sine gönderilmiştir. Eserlerini sergi- ye gönderecek olan ressamlarmız ÂA- kademiye müracaat edebilirler. Efgan Harbiye Veziri Afgan Harbiye Veziri Şah Mahmut Han, yarm sabah Semplon ekspresile şehrimize gelecektir. Harbiye Veziri Sirkeci istasyonunda askeri merasim- V. y 5 eisi Muhittin Ustündağ ögle zıyafe- Kadıköy yerine ıskelesi konuyor. Bu Sabah Haliçten ' Çıkarılac:ak Yeni iskelenin inşaatı bitmek üzere iken alınmış bir resmi ŞİŞLİ VE MECİDYİE KÖYÜNDE SİNEK ORDULARI Şişli - Mecidiyeköyü ve civarı yir - mi gündenberi sinek orduları hücu - muna maruz bulunmaktadır. Sinekle- rin hücumundan dolayı hiçbir ev ve apartıman penceresi açılamamakta - dır. Yiyeceği, içeceği pisliyen bu muüzır mahlüklar, ayni zamanda ısır- malarile de o civar halkmın sıhhatini tehlikeye koymaktadır. Sineklerin, Mecidiyeköyü tarafla- rında tesis edilen çöp imha yerlerin - den geldiği iddia olunmaktadır ki, bu takdirde hayvanlar daha mikroplu ve daha tehlikeli demektir. Şişli ve civarı halkı, sıhhatlerinin büyük tehlikede olduklarını hergüuj in an— Üİ ti verecektiri 'e * lâzımdır. .. * Balkanlı Doktqua—r“ dönüyorlar Bir Yugoslav yakından görmek ve lerdir . Bir doktorun ihtisasları Yugoslavyalı doktorlardan — biri kendisile görüşen bir muharririmize ihtisaslarını şöyle anlatmıştır: “— Bir hüyiü: annenin ne olduğu- nu herhalde bilirsiniz, çünkü — her memlekette her yerde büyük anneler birdir. Benim de vaktinde beynelmi- lel nümuneye uygun bir büyük Aan- nem vardı. Her akşam gider, yanına oturur, anlattığı hikâyeleri dinler- dim. Hemen bütün hikâyelerin mev- zuları ayni idi. Yaramaz bir çocuk veya ahlâksız bir adam hayatının sonunda pişman olur ve Allahm izni ile Cennete gider. Lâkırdsı çok geçen Ceninetin ne ol- düğünu bir türlü kestiremez, daima nineme tarifini sorardım. O da gözle- rini semaya kaldrır, ellerini kilitler ve sesini incelterek bana: # Çok güzel, lâkin uzak, çok u- zak,, der ve içini çekerdi. Büyüdüm, hattâ ihtiyarladım hâlâ bu tarifi u - nutamam. 'Yalnız, İstanbula ve bilhassa Ya - lova ve Bursaya seyahatimden &on- ra büyük annemin mesafe Üzerinde biraz mübalâğa ettiğini — anladım, Çünkü, onun söylediği gibi Cennet uzakta değil, çok yakında imiş, Cen- net burası imiş, sizlere ne gıpta edi - yorum, mübarek insanlar... dostumuzun anlattığı “ Cennet,, masalı emleketimizdeki memba Sularını ve kaplıcalarını tetkiklerde bulunmak üzere Bursaya giden Balkanlı doktorlar, Mlu_ianya tarikile şeh- rimize dönmüşlerdir. Misafirlerimiz, dün şehirde bazı ta- rihi yerleri ve Kapalı çarşıyı dolaşmışlardır. Yügoslâv heyeti, dün geçe konvansiyonelle Memleketlerine dön - müştür. Yunan ve Rumen heyetleri Cuma günü gidecek- FILOMUZUN MALTA ZIYARETI PROGRAMI TESPIT EDIİLDİ Bryony- karakol gemisi ile şehrimi- ze gelen İngiliz yüzbaşısı Scatt, filo- muzun Malta ziyareti için alâkadar- larla temaSa girişmiş ve ziyaret porg- ramını tesbit ettikten sonra ayni ge- miyle dün sabah Maltaya mütevecci- hen hareket etmiştir. Program şöyle hazırlanmıştır: Fi- lomuz, İkinciteşrinin 16 sında limanı- mızdan hareket ederek Maltaya gide- cektir. Maltada 6 gün kaldıktan son- ra dönüşte bazı Yunan limanlarına uğnyacaktır. | Amiral gemisi Yavuzla Maltayı kay idaresinin yeni yaptırdığı Kadıköy iskelesi, bu sabah yerine konma ameliyesine başlana- caktır. i Liman idaresinin vinçlerile köhne iskelenin zincirlerden — çözülmesine dün gece de devam edilmiştir. Akay müdürleri, mühendisleri ve diğer memurlar, dün, havuzlar idare şine giderek Azapkapıda bulunan ye ni iskeleyi gözden geçirmişlerdir. Yeni iskele tamamile modern şe- kildedir. Yolcularım girip çıkmaları için alt ve üst katları vardır. Bekle - me salonları güzeldir. Ayrıca, gazi- nosu da vardır. | F / Bu sabah Galata köprüsü, — diğer 4,15 te açılacak, 6,15 te kapanacak- tır. Bu müddet zarfında yeni iskele römorkörlerle Azapkapısından çekile Ha Btelea gran gaşikanlacak ; ve Yeni iskele saat 10 a kadar şaman dırada bağlı bulunacaktır. Saat 10 a kadar ahali eski Kadı- köy iskelesinden inip binecek, 10 dan sonra Adalar iskelesinden işlene cektir. Ve bu saatten sonra eski Ka- ve yerine yenisinin takılması icap eden ameliyelere girişilecektir. yet Bayramında yapılacaktır. Haliçten çıkarılarak eski iskelenin günlere nazaran bir saat evvel saat dıköy iskelesi yerinden çıkarılacak için Yeni iskelenin küşat resmi Cümhuri 15-10.9386 ——— Siyaset âlemi lran İle Irak Arasında “Şrak Hariciye Nazırı General Nuri Sait İstanbulda bulun - duğu sırada gazetemize vuku bulan beyanatında, Iran ile İrak arasında- ki hudut meselesinin vaziyeti hak « kında sorduğumuz suale cevap ve - rerek meselenin hal ve tesviye olun- duğunu, yalnız Şattülarap üzerin - de seyrüsefere ait itilâfnamelerle ba zı teferrüatın kaldığını söylemişti. Daha sonra Milletler Cemiyeti Kon - seyinin son toplantısı sırasında İrak ile Iran devletleri, Konsey ruzname- sine dahil hudut meselesinin kaldı - rılmasını istemekle dostça müzake- relerin iki taraf için iyi ve hayırlı bir netice verdiğini göstermişlerdi. Verilen son malümata göre, Şat - tülarabın tahdidi meselesi de tesvi- ye edilmek üzeredir. Şattülârap, Dicle ve Firat'nehir - lerinin birleşip aktıkları mıntakadır. 1847 de yapılan Erzurum mMuahedesi nehrin bütün su geçidini İrak tara « - fına bırakıyor ve İran hududunu neh rin İrana ait kıyısından tahdit edi- yordu. Irak devleti, bugünkü İrak top- raklarında Osmanlı Devletine varis olduğu için hududu Erzurum mua - hedesi tarafından tahdit olunduğu şekilde ipka etmiş ve vaziyet kısa bir zaman önceye böylece kalmıştı. Iran hükümeti, Şattülârabın Iran kıyısındaki Abadan'dan petrol yük « lenen vapurların bütün müruriye rü- sumunu yalnız İrak hükümetine ver- diklerini görerek bundaki haksızlığı nazarı dikkate alarak ıslahı ve hak « kaniyet dairesinde tesviye edilmesi » ni istemiş, buna mukabil İrak hükü- meti Erzurum muahedesinin ahkâ- mı üzerinde ısrar etmiş ve bu yüz « den iki taraf arasında ihtilâf çıkmış. tı. Verilen malümata göre İrak ile |. ran arasında devam etmekte olan dos tane müzakereler bu ihtilâfı tama » mile bertaraf etmek üzeredir. İki komşu memleketin aralarında- ki her ihtilâfı bertarâf etmeleri şüp- d gemte At ee A ö İ TAREgevem nabilir.-»* navd ab tBl NB Hangisi doğru? vvelki gün Amerikanın Bos « ton radyosu Avusturya hâdi« selerinden bahsederken şu mütalea- yı da ileri sürmüştü: — Bugüte kadar Avusturya siya- setine mânen hâkim olan İtalyan bayrağı bugün indirilmiş ve yerine Avusturya bayrağı çekilmiştir. Avus« Haklı değil mi? Kermeste, müşteri sahibi arasında: — Yukarısı kaç para? — Beş dakikası on kuruşa. — Buradan seyretmek kaça? — Bedava. a — İşte, gel de bu işe akıl erdir. turya Haimvehrinin ilgası ve devlet milisi içinde eritilmesinin mânası budur. Dün Viyanadan gelen telgraflar ise en salâhiyettar makamlara at - fen Avusturyada vuku bulan son hâ diselerin ftalyanın malümatı ve tas- vibi dairesinde vuku bulduğunu bil» diriyordu. Acaba bu beyanat Amerikanın Boston radyosunu tekzip etmiş olu- yor mu? Ömer Rıza DOĞRUL BIRKAÇ SATIRLA Tamyay Şirketi amelesini Şirket yanında temsil ede. cek mürakiplerin intihabı dün bit. miştir. İntihap, bayraklarla süslen. Mmiş bir tramvay arabasının içinde ... ehrimizde Eylül aymda ye - ziyarete gidecek filomuz, Adatepe edecektir. Tmaztepe, Kocatepe, torpidolarından ve Biriinci İnönü, İkinci İnönü, Sa- karya denizaltı gemilerinden teşekkül niden 54 ev, 8 apartıman, 10 tane muhtelif bina yapılmış, 497 bina tamir edilmiştir. . *” * * aarif Vekâleti iİlkmektepler İçin yeni bir talimatname ü 15 Tbırinie";eî PERŞEMB aaaase va ada ada çi Dün hava kapalı ve yağmurlu geçmiştir. kapalr ve yağmurlu geçecektir. Rüzgârlar şimali istikametten orta kuvvet- le esecektir. Dünkü hava dilmistir. ı Bygünkü Hava : Kapalı, Yağmurlu Sıcaklık derecesi de düşmüştür. Bugün de Memlekette umumi hava vaziyetine ge- lince: Gökyüzü bulutlu olarak geçecektir. Dün hava tazyiki 763,0, sıcaklık 16, bu- har tazyiki 10,6, rutubet yüzde 100 kayde-|esmiştir. Dün yağan yağmurun miktarı 8 hazırlamıştır. Bunda başmuallim- lere bazı salâhiyetler verilmekte. 10uncuay Gün:289 Hızır: 163 ursaya gitmiş olan Vali ve Belediye Reisi — Muhittin 1853 Hicri ' vurmü Recep: 28 2 Birinciteşrin Güneş: 6,11 — Öğle: 12,00 İkindi; 15, $ — Akşam: 17,30 Yatsı: 19,02 — İmsâk: 4,33 Rüzgârlar yıldızdan saatte 20 Üstündağ, dün Yalova yolile şehri- mize dönmüştür. milimatradir Belibel

Bu sayıdan diğer sayfalar: