Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Kaçırılan kkız - K : ';?:eşekîîenl,eopardinin ölümü, on be- | d Asrin en heyecanlı hadiselerin- B Sen biridir. , .u?u tarihte Akdenizde ve İspanyol ı arinda Andrya Dorya, Cezayirde de Üorıî:_rbıms denizlere hâkim bulunu- Barbaros henüz ı ğao“a"masın da r Mıştı, Bi iırkaîıîaıb ah, Barbarosun çok sevdiği altı ş—aîannda” Mahmut reisin on Şlarında biricik kizı. Fatmayı f bir balıkcı k ' ğ o ka 5 diğe kaçırmışğîl: Cezayirden Vene- — min tal'afm; ae g hereye ve ki- O du, Bu hadi:en kaçırıldığını bilmiyor sıkmıştı, Ybarosun da canını ; nle dar.. Bulımadıla:_ce' aylarca aradı- Osmanlı devletinin esmi bir hizmet alma- . İspan ışğîayi" göndertme- ş umanı Bal'baro- Tinde bütün kuvvetile snnıyordn_ Ispany()] Andanlarından Gon- den mağlüp olarak kaç- #a kalardan biri idi. Fa ü # “:::;ndlıu)'ük bir kilisenin (İti- a: Ben a hapsetmlşlerdî. Fat- l fiyan olmam!. ai yördü. m ,, diye ba- Kor orş:: dAiıiı:;ya Dorya, o farihlerde Emiş, zeyk ün, Yakışıklı bir a;a;îhaelfğ::dtîî T farafından seyil- Fatmayı kili- Tin dm:;nminth Mücayir ıııi,uı.ıtleî attti go lAN kendlaine b ĞG: :: İstiyorsun? dedi, Beni Yeterae v hbece kaçırdın! Gücün BATDIŞ! Benim bi Elte Barbarosla bi genç bir kızla bo- Andey, Marifet midir?,, den hlBıLıletı Canı Pslkllnııştı. Kilise- C Buk » Papaya koştu; alacağım: © hristiyan yapıp — Barbarostan e Farşımda gördükçe, Tum, OÇ almış gibi seviniyo- Iüohı—dı n ÇK ı“Ydu_ V Meşhur bir şövalyenin oğ- N di L%p:“eflikliler onu çok severler- — Atılsan birdı Çok yakışıklı, cesur ve T gençti. İki kere Venedik "î Türklere karşı gitmiş, Yirde Onmüştü. Son seferinde de '“Rğlühimağıap olmuştu. Fakat, Yet onun kalbinde derin ' rm:“Eİ_Sİ yaratmıştı. Gemisile h "r'nîşu: n eline düştüğü zaman yal- — ha dî;f bu seferimden sonra, bir da- | beni b&: Çıkmıyacağım, Venedikte — Beni h; İyen öksüf bir nişanlım var, ak, memleketime gideyim, Ge- inde çok değerli eşya ve mü- var. Bunların hepsi senir Bar baros bu tecrübesiz gence acı- © Mıiş, onu ye tayfalarını serbest bırak- — Mişti. İste Leopardi böyle heyecanlı — Macerası olan bir gençti. Fakat, za- | Vallı delikanlı Venediğe döndüğü za- — Man, nişanlısını ölmüş buldu.. O, yıl- lardanberi merede bir genç kız görse — Bözleri sulanır, Barbarosun büyüklü- Venedikte, bir Türk kızı yüzünden | ğünü ve ölen sevgilisini hatırlayarak lardı, " Bir gün kilisede bir Türk kızımın esir bulunduğunu, Andrya Dorya ta rafından da tazyik ve işkence gördü- ğünü işitti. Kiliseye koştu. : Leopardinin babasını çok seven ih- tiyar bir rahip, onu Fatma ile konuş maktan menedemedi. Leopardi Fatmaya sordu: — Ben Barbarosu çok severim,. 0 beni ölümden kürtardı.. Bana hürri- yet verdi. Ben de sana aynı iyil.ikler' yapmak istiyorum. Haydi, _peşımde:ı gel., Seni kaçıracağım! dedi. K Leopardi kimseye görünmede_n l_ulır senin kapısından Türk kızile birlikte Fakat, Fatmaniın talii çok çetindi. Bura da yeni bir felâketle karşılaştı. Leopardinin ko_rsan An.fir- ya ile arası açıktı,. Ve delıkanlı_:l"uı".k kızını kaçırırken, Andrya onu gördü. Kardinallara haber verdi.. Fatmayı Andrya, delikanlıyı da kardinallar ya- kaladılar, O yillar içinde Vene manlı devletinin arası açI Sultan Süleyman Venediğe Ahmft pa- ndasında bir donanma gönder hazırlanıyordu. Kardinallar ftiz. ederek çıkmıştı. diklilerle Os- ktı. Kanuni şa kuma meğe Fatmayı o gün zorla va hristiyan yaptılar. : Leopardiye gelince, kardinallar bt mert ve cesur delikanlıyı bir karna- val gecesi gondola bindirerek zindana göndermişlerdi. 0 gece Venediğin “Viya, Ninai» Sedaları yükseliyordu. Fatmaya (Nina) adını vermişlerdi. Küçük bir tahtarevyan üzerinde sokak sokak do- laştırıyorlar: « Türk kızı, hristiyan oldu!., ağrışıyorlardı. g:ıîesal:ı îndrya, gücünü, küçücük bir kızda ve silâhı alınmış bir delikan- hlda deniyordu. Bir hafta sonra (Ni- na) ile evleneceğini ilân etmişti. Andrya o gece Leopardi hakkımda her tarafında: bir idam kararı almağa da mı:ıvaffak' olmuştu, Misafir bulunduğu sarayın balkonunda Papa ile konuşuyordu: — Günün birinde Barbarosu da Fatma gibi yakalayıp buraya getire- ceğimden emin olabilirsiniz! : — Barbaros bütün dünya denizleri- ne hâkim olmak istiyen müthiş bir korsandır. Önun sırti. yere gşldiği da huzur ve emniyetle îağî::eğğr:n. Limanda ufak bir fır- tına kopsa Barbaros baskın yapmış gibi korkuyorum, yatağımdan fırla- yıp kalkıyorum! O gece halk gondollarla sokak s0- kak dolaşır ve eğlenirken, zavallı Le-) opardi - hapsedildiği zindanın tava- nından sarkan yağlı bir ip boynuna geçirilerek - idam edilmişti, * * * Korsan Andryanın nikâhını baş kardinal kıyacaktı.. O gün, Fatmanış vaftiz edildiği kilisede büyük bir ka- “labalık vardı, (Nina) ya beyaz elbise giydirmişler ve başını limon çiçekle- rile süslemişlerdi. Andryanın adamları kilisede: (Vi- va, Nina) diye bağrışırken, Nina ba- şını İsanın mermer heykeline daya- mış, rahibin duasını dinliyordu. Birdenbire kilisenin içinde bir kar- gaşalık oldu: Nina yere düşmüş.. Kır- mızı granitlerin üzerine serilivermiş- ti. Ninanın yüzüne bakanlar: (Zaval- Iİryı kan boğmuş!) diyerek geriye çe- kildiler. Genç kızın yüzü birdenbire| simsiyah olmuştu. Andrya hayretle yere eğildi.. Sevgilisinin göğsünü mu- ayene ederek istavroz çıkarmağa baş- ladı. Kilisenin içi bir anda altüst al- muştu, Rahipler korku ve telâş içinde titresiyordu. Küçük Fatma, Türk denizcilerinin en büyük düşmanı olan bir adamın karısı olmağa tahammül edemiyeceği- ni anlayınca, bütün kuvvetini parmak- larında toplayarak, kendi elile gırtla- Zıinı sikivermişti. Andrya bu dehşetli manzara karşı sında daha fazla duramadı, Korsanın gözleri dönmüş, rengi bal /—mumu gibi sararmıştı. Kilisedeki kar- amcanın korkuluğu G N | HABER AKSŞAM POSTASI IDARE Evi Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu ! İstanbul 214 Telgrat adresi : İStanbul HABER Yaziı işleri telofonu : 23872 idare vellân . : 24370 ABONE ŞARTLARI Türkiye Eenebi SBenelik 1400 K 2700 K, 6 aylık :30 . İtaso , 3 aylık M * aylık — 150 w 300 / Sahibi ve Neşriyat Müdürü; Hasan Rasim Us kBouldığı yer (VAKIT) matbaası dinallara dönerek: — Şimdiye kadar Türklerden kork- mıyordum, dedi, fakat, bugün kork- tum,. İskender Fahreddin ——— Gi sÜNÜnNeEe Yazan : Niyazi Ahmet Bugün tarihin acr bir hadisesinden; Karsın sukutundan — bahsedeceğiz. Uzun ve devamlı harp görmüş Kars, 1878 yıllarında tahammülsüz bir istilâ ile karşı karşıya idi,. 15 ilk teşrin, 1878 yılı, 60 sene eyvel bugün, Alaca meydan muharebesi başladı. Grandük Mişel, burada H ta- bur piyade, 43 bölük süvari, 176 top ile müdafaaya geçecekti. Muvaffakiyetten büsbütün emin ol- mak için general Lâzaref kumandasın da 23 tabur piyade, 28 bölük süvarı. 78 toptan mürekkep ikinci bir kol ile Türkler ihata edilecekti, Düşman ordusu 50,000 kişi idi, Kar- gı koymak mecbüriyetinde bulunan Osmanlı ordusu ise 30,000 kişi, Alaca meydan muharebesi, 15 ilr teşrin günü sabahı başladı. Rusların müdafaa hattını yarıp girmeleri ile hitam buldu. Öğle üzeri Osmanlı or- dusu geri çekilmeğe başlamıştı. Bu- nu gören düşman 28 top'a cehennemi bir ateşe başladı. Aynır günün akşamı Muhtar paşa Karsa çekildi ve teslim kararı verildi. Mukavelenamede şöy'e deniyordu: “Bugünkü muharebede asakiri Os- maniye tarafından gösterilen şecaat ve besalet hasebile rütbeleri ne olursa olsun bilümum zabitan silâhlarınt ve eşyayı zatiyelerile beygirlerini bera ber alacaklardır, Zabitan hizmetçis! vesaire gibi kıtaatı askeriyeye mern- sup olmıyanlar, silâhları alındıktan sonra kâffeten memleketlerine avdet edebilirler. Üserayı harbiye mühimmatı harbiye ile sancakları, tüfek, top, cephane v» saireyi teslim edeceklerdir.,, 7,000 ne- fer esir, yedi paşa ile iki yüz elliden fazla zabit vardı. Bu müuharebeden sonra Muhtar pa- ga İstanbula gönderdiği raporda zay'- atın yalnız, sekiz, dokuz yüz raddesin - de olduğunu bildiriyordu. Paşa, ikinci raporda muharebede rin isimlerini gönderdi. Meclisi âli as- rTin isimlerini gönderdi. Mecli âli as- keri bu zabitlerin iki derecelerini in dirdi. Kumandanlık bu hükmü kabhu! etmeyince idamlarına karar verildi, » » & Bu muvaffakiyetten sonra Rus or- dusu niçbir müşkülâta uğramadan Karsı muhasara edip alabilirdi. Fil- hakika öyle yaptı. Müdafaa kuvvetleri, büyük bir cesa ret ve sebatle karşı duruüyor, bü- tün kudretini gösteriyordu. Fakat gün lerce devam eden bombardıman tü- hammül edilmez bir hal alıyordu, Sakin, bulutsuz ve çok soğuk bir gece, Ruslar baskın hareketine geçti- ler. Gece yarısına iki saat kala gene-|. ral Grabe kanlı tabye, eteklerine gel- mişti. Kars müdalileri, durmadan ateş ediyor, ilerliyen ordulara adım attır mamak için canlarını fedadan çekir- miyorlardı. General yaralandı. Yeri- Karsın 60 sene evvelki hali 60 sene evvel budün Kars, Çar ordusunun eline geçti 1700 esir ve 2500 şehit verildi M ne yeni kumandan tayin edilinceya kadar bir saat geçti. Bundan sonra şiddetli bir muharebe başladı ve diş- man askerleri tabyalara girmedğe mu- vaffak oldu. Fakat burada süngü muharebesi, Rusların hemen bütün kuvvetlerini yere serdi, kurtulanlar geri kaçabildiler, Lâkin diğer düşman kuvyetleri ye- ni bir hızla ilerlediler, Ve Kars üçün- cü defa Rusların eline geçmiz oldu. Ruslar üç yüzden fazla top almışlar- dı. 17,000 kişi esir edilmişti, İçlerinde sekiz paşa, 800 zabit, 4500 yaralı ve hasta vardı. Ruslardan bir general ile 170 zabit ve 479 nefer telâfat vardı. Bir genera! 650 zabit 1726 nefer yaralanmıştı di saat süren bu muharebede 2500 kadar şehit verilmişti. Evinin pencert€sa sine beyaz bayrak astiı Lindbergin kızımı kaçıran — Haupt- manın idamından sonra, Amerikada sık sık işitilen çocuk kaçırma vakaları Fran sa ile İngiltereye geçmiş — bulunuyor. Denebilir ki Amerikanın azılı haydutla rı kendi memleketlerinde karşılaştıkla- rr sıkr takibattan ürkerek Avrupaya göç ettiler ve marifetlerini — Avrupalılara göstermeye başladılar, Parisin sayfiyelerinden biri" - olan Montröy sous Buva'da oturan Mösyö Davut geçen hafta şöyle bir — mektup almıştır: “On gün zarfında on beş bin frank vermediğin takdirde küçük kızını ka- çıracağım. Eğer bu parayı vermek Nile yetinde isen pencerene beyaz bir bay- rak as vermiyecek isen — kırmızı bay- rak çek.., Ş On yaşında bir kızı olan mösyö Da« vut penceresine hemen bir beyaz bay- rak asmış; sonra da polise giderek ha- ber vermiştir. Şimdi polisler hem kızı muhafaza etmekte hem de haydudun gelmesini beklemektedirler, Amerika çıplaklar reisi diyor ki Amerika çıplaklarının lideri doöktor Alois Knapp yakın bir zamanda mayo denilen deniz donlarının ortadan kal « kacağını herkesin banyoyu çıplak yas pacağını söylemiştir: — Çok değil demiştir. Birkaç yıl sonra plâjlarda çıplaklardan başka bir şey görecek değiliz. Hem bu sözlerim size hiç de garip gelmesin, Unutmayın ki yirmi beş sene evvel, Amerikada, plâjda çorabını çıkaran bir kadını polis tevkif ederdi, Nitekim erkekler de mayolarının üst tarafından ancak birkaç sene önce vaz- geçerek yalnız alt kısmını giymeğe baş- lamışlardır. : Denize çırçıplak girmek ve kumlarm üstünde öyle yatmaktan daha tabit ne olabilir ki?,,