Si N Dunya Gazetelerine Göre Hadıseler F ısiısnaı Salahıyetler Temps'dan: | Bakanlar Heyeti hükümete | Verilecek “istisnai salâhiy hakkında almacak ilk le_l_mlerı görüşmek için toplandı. Uzun | Süren kabine buhranı geçirmek- te olduğumuz finansal kalkınma bakkında ve Mayıs ayının ba - Şından beri alınması lâzım olan tedbirlerin alınmasının birkaç hafta için tehir edilmesine se - bep olmuştu. İşte nihayet hükü- | Met adamlarımız iş başında bu- kunuyorlar. Varılması lâzımgelen hedef | hakkında hiç tereddüde lüzum yoktur. Bütçe masrafları- nı kısarak para karşılığının ber taraf edilmesi mevzuu bahistir. Hükümete verilecek müstesna hiyetlerden m:ıkı'm ekono- mi vapmanzan kalan ve ac- | Zini nihayet mraı etmiş olnn' 'arlamento yerine zasan-ıf yap | mak mü: sini hükümete ver mekten ibarettir. Laval ve arka- daşları ulusun gidişini hakiki | ihtiyaçlar derecesine indirmeğe karar vermişlerdir. Gelecek birkaç haftanım (arı-! bini hükümetin iradesi ve bu ira de ile seçim derebeyliklerinin çı karacakları mukavemetin do - tilâflar teşkil edecek | Bildir. Hükümetin muva Yeti para buhranının kat rette bertaraf edilmesi Yetin yeniden teessi Met kreş emni - ü, bhükü- sihin iadesi ile kabil - gi Sizliği son on beş günkü karan lik hayatın geri gelmesi demek tir, Bütün bütçe deflationları « Hın bu yaz esnasında gayrikabil olacağı düşünülürse acaba ne o- lacaktır. Acaba frank bu yeni tecrübeye dayanabilecek mi ve hükümet ıuedı—. olumlu bir dar- Dir sul mt ihtimal asla r. Çünkü bu tak dirde finansal meseleler halle - dilemiyecek ve memleket La - Val kadar hiç ikmseni ola"nn.nakm Hu metin bu işte muzaifer olması imkânı Yoktur. Ö mutlaka zaferi elde &decektir. Acaba mücadele bu kadar cid di midir ? Fransız milleti, icti- Nap eden şeyi kabul etmek husu sunda lâzım gelen aklı selimden acaba mahrum mudur? Bütçe deflation'un bir kısım Yatandaşlara karşı olduğunu zan netmek bir hatâ ve psikolojik bir noksandır. Bütçe deflation'u hiç kimseye karşı değildir. Paranm herkes için müdafaa edilmesi mevzuu bahistir. Ken- Cisinden kısmi bir fedakârlık is teyen bir vatandaşın veya bir kı &ım vatandaşların yardımına ko Edgar WALLACE Parr dudağını bükti — Eğer biri gelip bana delil- er göstererek dese ki, bu kızıl Çetenin başı İngiltere baş pes- koposudur, yemin ederim ki şaş- mam, Daha bu mesele sonuna Yarıncaya kadar hayli sürpriz- erle karşılışacağız. una ina - Dinız. Ben bu işi üzerime aldx - Bim zaman, bilseniz kimler Zümünün önünden geçti. Başta Vali, Mari, Yalec, Thalia Dğummond ve saire ve Bairc... imseyi istisna etmedim, Jack gülümsedi — Bari kendinizi de bu litse- Ye koydunuz mu? — Niçin koymıyayım? “an « Beciğim,, diyor ki | zası temin | başaracağı işin sonunu bekliye- RANSIZ KABINESİNDE: -u.ucor Bım daşın bugünk nukabil o vatan- halinin muhafa- or. Tıpkı bir va li kesilen bir ağaca, diğer dalla- rının ve gövdesinin muhafazası için yardım edildiği gibi: Orta halli Fransızın kendi menfaati için çalışıldığını anla- mamasının imkânı yoktur, Muvaffak olmağa karar ver - miş olan Laval'in muvaffak ola- cağında hiç şüphe yoktur. Onun herkesçe bilinen basireti ve ih - tiyatkârlığı ve daima uyanık bu- lunan siyasal aklı selimi, ahval ve şerait karşısında alacağı kat'i tedbirlerin tesi bir kat daha arttıracaktır. İsçiye emniyet ederek ve ona nuvaffakryet temenni ederek lim, Petit - Parisien'den: Laval ekonomik kalkınma işlerine devamla Devlet Demir- yollar müdürü Daütry ve Fran- sız Bankası müdürü Tamery ile Üşı tür. Şurasını hatırla - talım ki Finans Bakanı 'Wzm.el Regnier, Fransız Bankası mü - di tamamen uyuşarak bir tebliğ neşretmiş ve bunda esa - sen azalmakta olan espekülâs- yonu durdusmak için altın üze. rine avans verilmesini menet - miştir, Bu tedbir esasen beklen mekte mdiye kadar espekülâsyon- | r kâad parayı altın ile değiş | orlar ve bu suretle altını el- lerine geçirince altın karşılığı olarak evrakı nakdiye altyorlar- | dı. Espekülâsyoncular bu mua- meleyi tekrar ediyorlar ve yeni ikrazata girişerek muamelenin | hacmini büyültmek imkânını bu kuyorlardı. Kanunen yasak ol » mayan, fakat ulusal para hak - kında gırip hi hâleti ruhiye u. YAPİNAM N HaL Ka cda nnn h de ).:ılı)c çıkarmıştı. Bu mik - | dar espekülâsyoncuların cesare- tini kırmak için daha memnu bir hadde kadar (Ia çıkarılabilir- i. Bu da fena önüne geçe- bilcek bir tedbir idi, İşte Finans Bakanı bu sebep- le banka ile tamamen mutabık kalarak altın karşılığı olarak a- vans vermeği tamamen yasak etmiştir, Frank üzerine espekülâsyon yapanlar şimdilk sakin görünü- yorlar. Filhakika alıman tedbir- ler daima tekerrürü kabil ola - cak olan ve gelecek hücumların önüne geçebilecektir. Şurasını da nazarı dikkate al- mak lâzımdır ki eğer espekülâs- yon yeniden başlıyacak olursa ecnebi dövizi almanın yasak e- dilmesi gibi yeni bazı tetbirler de alınabilecektir. Altım alım satımı, Fransız Bankasında te- merküz ettirilmiş olduğundıın — Hakikaten sizin büyük an neniz muhterem bir kadın... Kimbilir o da Kızıl Çember için neler düşünüyor? — Elbet onun da kendine gö- re fikri vardır. Hattâ bu çete - nin ilk cinayetindenberi hiç de- ğişmiyen bir kanaati var. Daha ilk başta parmağınt yaraya koy muş bulunuyor. Sonra bu ilk de fa vaki olmuyor. Ben bir çok ci- nayetlerin takibinde en iyi il- hamları ondan aldım ve mu - vaffak ta oldum. Sustu. Jack ta bu bahiste daha fazla anlatması için ısrarda bulunma- dı. İçinden şu zavallı Parr'a kar şı merhamet duyuyordu. Bu a- damın ancak cinayet takiplerin de sebat fikrile hareket ettiği i- çin bu derece yüksek bir mevkie çıkarıldığını santyordu. Zaten resmi dairelerde biraz eskimiş olmaktır ki, insanı derece dere- ce terfi ettirir. Kızıl Çember gibi müthiş bir muammanın karşısında en kes- kin zekâların bile saplanıp kal- dığı bir sırada, bu adamın bü » Dünyanın En Büyük Vapuru Narmandi'nin Paris - Soir'dan: Normandie vapuru Atlantik denizi rekorunu dört gün üç sa- | at 28 saniye olarak tahmin et - mişti. Bu da saatte vasati olarak 30,31 mil bir sür'at teşkil edi - yordu. Bu rekor evvelce Bremen | tarafından dört gün 16 saat, 15 | dakikada tesis edilmişti. İtalyam Rex vapuru son re- korunu tesis ettiği zaman, Bre- men'in mavi kordelayı almak için yeni bir teşebbüste bulun - ması hayretle karşılanmıştı. Bu- nunla beraber vapurun ateşi bir az daha sıkıştırarak — bir iki mil daha kazanmağa teşebbüs etmek arzusunu göstereceği zannedi - liyordu. Fakat Almanlar Rex va pürunun — Cefub hattını takip tiğini ve bu vapurun kendileri için tehlikeli bir rakip olmadığı nı ileriye sürerek hiç bir teşeb- büste bulunmadılar. Alman ta - raftarları ekonomik bir gidişle saatte 27 - 28 mil sür'atle gittik- lerini idida etmeğe başladılar. Kırdığı Rekor Bundan maksad da ilk çıkacak ciddi bir rakibi aldatmak idi. Birçok kimseler Bremen ve Europa vapurlarının bütün kuv- vetlerini sarfederek bir sürpriz yapmağa hazırlandıklarını zan- nediyorlar. Bununla beraber bu bir sürprize de inanilmıyor. Çün | kü: 1 — Şu veya bu vapurun elde edeceği sür'at hakkında hiç bir | bahriyeliden veya mühendisten kat'i bir malümat almak kabil değikldir. Ağlebi ihtimal bahri - yeli ve mühendisler kendileri de | bunu bilmiyorlar. Bir vapurun | ameli sür'ati, makinenin muka- vemet ve kuvvetine taallük e - den ve bilinen malümat haricin- de birçok gayri malümların bi - linmesine bağlıdır. 2 — Atlantikten işleyen bir | vapur, Bremen, Rex ve Europa du Savoia olsun, Norman- lesinde rekabete girişeceğine pek ihtimal verilmiyor. AAA AA A AA italyanların Anlaşma Şartları Daily Herald'dan: itâlya - Habeş ihtilâfını hal için, Londra, Paris ve Romada yeni bir plân tetkik edilmektedir. Bu plân tahakkuk ederse, Mussolini Habe - şistan aleyhine hiç bir askeri faa- liyete girişmiyecek ve hudud fınt hahem muvaffakıyetle halle cektir. Plân şadur: Habeşistan Italyaya, Kızıldeniz - | deki Massoua ismindeki Italyan li- | manından, Somalideki Magadosho | ftalyan limanına kadar gidecek bir dan geçecek ve Fransız tren hattı- | nt kesmiyecektir. | İtalyanlar bunun için başka bir | sart daha koşmaktadırlar: Şimen - içire Recedarenı Çuride yaptıkları fimandiferde ol - duğu gibi bir anlaşma yapılacaktır. Yani şimendiferin iki tarafında bir mıntaka ayrılacak, ve burası İtal- yanlar tarafından idare olunacak - tır. Ingiliz hühümeti bu teklifi tet- kik etmektedir. Habeşistana gı ce onun buna yanaşacağı zannedi miyor, Daily Telegraph'dan: İItalyanlar bu teklifi makul gös- termek icin şu noktaları ileri sür » mektedirler: 1 — 1928 andlaşması, Italyaya Habeşistana, ekonomik - ve ticari menfaatlar teminini âmirdir. | 2 — Habeşistanın istiklâlini ga- | ranti eden 1906 andlaşması, İtal - yaya Eritresi ile, İtalyan Somalisi .:;....J- hususi haklar bahşetmek- | tedir. AAA AAA — e — satış kolaylıkla nezaret altında | bulundurulacaktır. Finans Bakanlığı diğer taraf- tan bütçe denklemesi hakkında hükümete atfedilen niyetlere dair neşredilen muhtelif haber- leri de yalanlamaktadır. yük annesinden ilham alması ve ihtiyar bir kadının nasihatle- rini dinlemesi kadar garip bir şey olamazdı. Jack nezaket icabı olarak de- di ki: — Bir gün size geleyim de, teyzenizle de tanışmış olayım. — © şimdi burada değil. Çok tan sayfiyeye gitti. Her sabah bir hizmetçi gelip evin işlerine bakıyor.Kendi evimi bile öyle ga ripsiyorum ki, sanki orası benim evim değilmiş gibi bir his hasıl oluyor. Jack mevzuun değişmiş olma sından memnun görünüyordu. Dedi ki: Thalia. Drummond sorguya çekilecek ve içeriye tıkılacak. — Acaba muvakkaten tahli - yesi için bir çare bulmak imkânı yok mudur? — Hayır. Zannederim ki Hol lovay hapishanesine götürecek- lerdir. Fakat orası iyi bir yerdir. Memleketin en rahat hapishane lerinden biri.. Bir parça böyle rahat bir yerde dinlenmiş olaca- ğından o da memnundur. | mücadele olmuş ve bu sırada sır Noktâl İııızır — Kan bu! Demek bir cina - yot V. — Hayır, şarap!.. — Öyle ise faciat... Ti Travaso delle İdee (Roma) kan değil, kırmızı — Gene takma dişini kafana, prokanı ağzına gcçlrmıpm' — Nasıl oluyor da Yale onu tevkif ediyor? Burasını anlaya- madım. — Ben kendisini tevkife me- mur ettim, Şimdi Yale eskisi gi- bi hususi hafiye değil, resmen kadroya girmiş polis memuru - dur. Willings'in köşkünde ilk tahkikatı o yaptı, ben de tahki- katı neticelendirmesi için ken - disini memur ettim. Emniyet müfettişinin dediği gibi, filvaki Thalia sorguya çe- kilmiş ve tevkifine lüzum görül müştür. Willings hâdise hakkın- da ifade verecek gibi değildi. Fa kat galıba eli kalem tuttuğu i- çin, bir istida yazdı ve başvekile istifasını verdi. Başvekil istifayı derhal kabul etti. Çünkü hâdiseler ne şekil a- İrrsa alsın, bu adamın umumi ef- kâr üzerinde iyi bir intiba brrak mamış olduğunu biliyordu. Artık bütün Londra değil, bü tün İngiltere gazetelerden öğ - renmişti: Bu adam sayfiyedeki köşküne genç bir kız götürmüş, tecavüze kalkmış, aralarında bir REJİM MESELESİ Krallık mı Cumuriyet mi ? ZAİMİS La Volante'den: Seçimin yapıldığı akşam zannedil- di ki, netice rejim meselesini kökün- den halledecektir. Kralcı partinin in- hizama uğraması, Kralcılık fikrinin inbizama uğraması, gibi telâkki olun- du. Hülâsa, plebisitin lüzumsuz ol - duğuna bile kanaat getirildi. Bu, ilk intibadı. Seçimden üç geçtikten sonra, anlaşıldı ki, rejim meselesi kat'i su- rette halledilmiş değildir. Filhakika seçimin neticelerini tefsir edecek mev kide olan hükümet, Metaksas'ın he- zimete uğraması, yalnız bir partiye Bittir ve bunun kralcılık fikrile hiç alâkası yoktur. zelos aleyhtarları, “Kralcılık aleyhine rey verirken, hiç şüphesiz, bu partinin, krallığın iade- si için kaçamaklı bir yoldan gitmesi- nin aleyhinde bulunmuştur. Kralın geri getirilmesi Mmeselesi etra- fında fikirlerini izhar etmemişlerdir. Halkın kahir bir ekseriyetini etrafın- da toplayan Halk Partisi de, bu fikri seçimcilerden — sormamı: Bilâkis bütün seçim devam ettiği müddetçe, yurddaşların rejim meselesi hakkın - da rey vermelerini sonraya bırakma- larını tavsiye etmiştir. Bu, bir hakikat iken, şimdi hükü- met nasıl plebisitin aleyhinde buluna- bilir ? Demek halkın reyine müracaat o- lunacaktır. Bu bütün kabine arasının isteğidir. Yalnız kabine azası bunun yapılacağı tarih üzerinde itilâf ede « memişlerdir. Ekim Bakanı 'Th€otokis seçimin ga yet kısa bir müddet zarfında yapıl - masını istemiş, fakat Çaldaris bu fik- re yanaşmamıştır. Başbakanın fikri- ne göre, son isyandan ve seçimden sonra halkın biraz rahat etmesi lâzım | dır. <v v« Eğer farzı — muhal, yapılmıyacak ve hükümet pazar gün- kü seçimi Cumuriyet rejiminin de - vamına bir delil telâkki edecek olsa bile rejim meselesi kökünden halle - dilmiyecektir. Ayan lâğvedildiğinden Cümurre- isi bilmecburiye, ârayi umumiye ile seçilecektir. Fakat Milli Meclis, ikin- ci meclisin lâğvı hakkındaki kanunu esasi maddesini tasdik edince, muha- Hf cümuriyetçiler, M. Zaimis'in h fasını isteyemiyeceklerdir. Eğer Zai- mis devlet başında kalmak isterse, © zaman vazifesinin halk tarafından tekrar bilinmesini isteyecektir. Eğer hükümet, Cumur Başkanı seçimini yaptırmamak isterse, yeni temelyasası ile âyanın tekrar ihyasını isteyecek. ve bu takdirde âyan İnti- habatına baş vuracaktır. Böyle bir ih- timal herkesi hayrete düşürür; fakat herbalde daima bir ihtimaldir. Hellınıcon Mellon'dan: lan seçim Veniz tından hançerle yaralanmış. adamın itibardan düşmesi bundan daha fazlasına lüzum yoktu. Parra genç kızı hapishanede ziyarete gitti. Thalia başmüfet- tişi hücresinde kabul etmek is- temedi.Ancak bir gariyanın mü vacehesinde hapishanenin ka- bul odasında görüşebileceğini söyledi. Ve orada anlattı: — Sizi hücremde yalnız ka - bul etmek istemediğim için beni mazur görünüz. Çünkü Kızıl Çember mensuplarından — çoğu bir polis müfettişi ile başbaşa görüştükleri için belâya girmiş- dir. Omun için kendimce fayda- h gördi bütün tedbirleri al- mak işterim. — Ben bunlardan hiç birini hatırlamıyorum. Yalnız bir ta - nesi var: o da Sibly. — Evet, biraz da fazla geve- zelik etmiş olduğunu bilirim. Fa kat benden ne istiyorsunuz? Ne soracaksanız, sorunuz, « — Basit. Willings'in evine gir Fakat, | plebisit | |losu mahvetmiştir. Fakat no. krallık fikrini gömmüş, — ne de cumuriyeti göklere çıkarmıştır. Halkın , ümetin noktai na- zarmı tem ektedir. Bu noktai nazar da şudk Bir rejim meselesi vardır. Ve bu mesele plebisit yolile tanzim lecektir. Hükümet, plebisiti gayet bitarafa « | ne idare edecek ve netice herkes tara- | tından hürmetle karşılanacaktır. Katimerini'den: € rejim için, ne de şahıs- reyini kullanmıştır. Yorgun- n tahtı tesirinde gündelik ek- meğini temin etmek için seçime gir« miştir, Anexartitos'dan: Cumuriyet bir defa daha muzaf « fer olmuştur. Bu birçok bakımdan kat'i bir hakikattir. Hükümetin vazi- yetini tesbit etmesi ve açık konuşma- S1 lâzımdır. Hükümet ya plebisite doğru gidecek yahut rejimine karsı düşmanları tarafından yapılan hücum lara mukabil otoritesini muhafaza et- mek için kat'i tedbirler alacaktır. E- Her plebisite gidiyorsak sür'atle ha - reket etmek ve işi sürüncemede bı « rakmamak lâzımdır. Messager d'Athönge'den! Ulusal Meclis için yapılan seçim, her muhalif cumuriyetçilere, hem de kralcılık taraftarlarına aynı neti- celeri telkin etti. Onlara göre rejim ÇALDARİS için yapılacak bir plebisit lüzummuz « dur. — Fakat şurasına — dikkat etmek lâzımdır ki her iki partinin muhake- me tarzı başka başkadır. Eski Cümuriyetçilerin şeflerine pazaran parar günü yapılan seçim, krallık meselesini ebediyen gömmüş- tür. Bilâkis Metaksas ise bu seçimin, Krallık için, bir plebisit olduğu ka « uaatindedir. Çünkü hükümet taraftar. larından bazılarına verilen reyler, kral lık fikrinin bir tezahürü telâkki olu- nabilir. Milli Meclisin, temel yasası- nı, tadil ederek halkın dileğine ter- olması gerektir. takat bütün bu mesele etrafında hükümet ne düşünüyor ? Zira, herşeyden evvel karar ver - mek mevkiinde bulunan odur. Hem sade hükümete uymak itibarile değil, ayni zamanda Pazar günkü seçim es- zasında halkın kendisini idare eden- lere güvenini göstermesi itibarile de son sözü söyliyecek odur. Halkın emniyeti baiz olunca, hal- kın seçim esnasında izhar ettiği re « ânasmı ancak hükümet tefsir Hükümet başkanı, ve başkan mua- dün kat'i fikirlerini söylediler. sonra ne olup bitti ise hepsini sıra ile anlatınız. Thalia ne olup bitti ise oldu. ğu gibi anlattı. — Evdeki kolleksiyonda han çerin kaybolduğunu ne zaman gördi — Willings şapkası ile par desüsünü almağa gitmişti. Ber de kolleksiyonlara bakıyordum. O zaman gördüm. Willings'in yarası nasıl? Ağır değil ya? — O kadar ağır değil! Yakım da iyileşeceğini tahmin ederim Hançerin kolleksiyondan kay- bolduğunu şapkasını alıp geldi- ği zaman mı farketti? — Evet. — Sizin elinizde manşon var mıydı? — Evet. Yoksa elimde man- şon vardı diye mi benden şüphe ediyorlar? — Köşke girerken de - eliniz: de aynı manşon var mıydı? Genç kız düşündü: — Evet, dedi, vardı. (Arkası var)