Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
No. 56 Aziz Hüdayi AKDEMIR Avusturya - Macaristan İstihbarat Şefi Rus Casusu Olmuştu!. Jandarkın Compigne'deki mu- vaffakıyetinde çok yararlığı gö- rülen kumandan Flaviyi satınal- mışlardır.Bu kumandan İngiliz- lerin en kuvvetli tarafına cılız- lguvvetlerle Jandarkı hücum et- tirmiş, Jandark geri çekilmeğe mecbur olmuş, kumandan kale kaprlarını kapıyarak Jandarkı dışarda bıirakmış ve İngilizlerin eline düşürmüştür. Büyük harpte ün alan vatan hainlerinin başında da Avustur- ya ordusu subaylarından Colo- nel Redl gelir. Hikâyesi birçok kitaplara geçirilmiş ve türkçe- mize de çevrilmiştir. Biz bu hi- kâyeyi yalnız hatırlatmak için, pek kısa olarak, alacağız, Vatan hainlerinden biri Albay Redl — Redl orta bir ailenin oğludur. Orduda çabuk yükselmiş ve bin- başr olunca Avusturya - Macar ordusu çasusluk kısmının şefli - ğine seçilmiştir. Ruslar ötedenberi Avustur - ya ile aralarında bir harp açıla- cağı kanaatini beslemekte ol- duklarından Avusturyanın içini dışını anlamakta hiçbir feda- kârlıktan, hiçbir deneme ve atıl- ganlıktan çekinmiyorlardı. Kim olduğu anlaşılamıyan bir Rus ajanı Colonel Redl'i elde etmeği kurmuş ve bunun zaif damarını bulmuştur. Bulduğu damar pa- ra değil, kadın değil, öç ve kin değildi. Bu öyle bir şeydi ki Re- di herkesten saklamağa mecbur du ve duyulduğu takdirde şere- fi ve mevkii sarsılacak, önünde kolay — basamaklarla — açılmış yüksek ve şanlı mevkilere çıka- mıyacaktı. Redl'in damarı Rus ajanının elinde idi. Önüne daima onun istediği şeyleri çıkarmış, gizli-- den resimler almış ve Redl'i dü- şürecek bütün vesikaları hazır- lamıştı. Öyle ki, ajan, uzun yol lardan dolaşmağa lüzum görme den teklifini yaptı: “Colonel, dedi, sizin Rusya hesabına ça- İışmanızı istiyorum..,, 'Ajanm elindeki vesikalar Red- lin hayret ve . itirazmı çabuk kesti. Kısa bir konuşmadan sonra Avusturya - Macaristan istihbarat şefi Rus casusu ol- muştu, Orduya ait ve hele Rus- ların ilgili olduklari gizli şeyleri veriyordu. Hudut istihkâmları- nın ve müstahkem meyvkilerin plân ve resimleri, seferberlik tecemmu ve sevkülceyş plânla- rının fotoğrafları, Rus erkânı- harbiyesine verilmişti. Artık Rus erkânıharbiyesi Avusturya- Macar ordusunu en ufak gizli- liklerine. kadar biliyordu. Bu bilginin ve buna karşılık Avus- turya erkânıharbiyesinde rus ordusunu bilmezliğin harpte ne- ye mal olduğunu, para ve can ) Mtetrtai d, Ça rama n S V in d sör Tet mkt Berlinden Kolonel (Rel) e gelen mektuplardan biri milyonlarının nasıl aktığını ve varılan son öcü hep biliyoruz, Bazı yazılara göre Redl bu kadarla da kalmamış, Avustur- ya tarafından Rusyaya gönde- rilmiş olan casusların listesini de vererek birçoklarını yakalat- mıştır. Nihayet bir gün, tıpkı Redl gibi, Avusturyalılara - hizmet eden Rus erkânıharbiyesinden biri seferberlik plânlarının Rus- lara verildiğini bildiriyor. Vere- nin kim olduğunu bulmak işi ge- ne Redl'e veriliyor. Bunu yapmamak;,saklı kalmak ve işine devam etmek için yem- kurbanlar bulmak gerek - ıfînğuslara “siıînîş%?i!“on ar dâa ötedenberi kendi hesaplarına casusluk eden yüksek Trütbeli üç Avusturya subayınm adları- nı veriyorlar. Redl Rusların verdiği belge ve bilgiler üzerine bazı dosya - lar hazırlryarak erkânı harp rei sine götürüyor, “Hayınları bul- dum, . İşte bunlarmış,, diyor.Fa- kat ayni zamanda ya Ruslar ve ya Redl bu casuslara haber ver- miş olacaklar ki, bunlardan le- vazım reisi kaçıyor. Fakat yine geliyor, ve her üçü mahküm olu- yorlar. Redl'in Rusyadan gelen doğ ru haberleri değiştirerek Avus- türya erkânı harbiyesini yanlış yollara götürdüğü de söylen - mektedir. 1914 Rus ordusunda görülen 74 fırkalık fazla kuvvetten Avus turya erkâni harbiyenin hiç ha- ber almarmış olması Redl'in bu ihanetine verilmektedir. Redi'in hainliği harpten önce başlayarak harbin içine kadar on sene sürüyor. Nihayet Redl staj için kıtaya çıkıyor. Berndorf'ün yazısına göre bir gün Pal'da Opera 13 adre - sine iki mektup geliyor. Sansör şüphelenerek açıyor. (1) birin- den 8000, ötekinden 6000 Rus Ş_(ronu çıkıyor ki, aşağı yukarı üç dört bin lira demektir, inli İ ; içinde liğin ve casusluğun bir vesikası: Fotin bağı ::iazllriı Ir?ıektup. Bu mektup Fransız casuslarından D. L. üzerinde bulunmuştur ve bu casusluk zekâsının ne derece İleriye gittiğini göstermektedir. Bu hâdiseyi kolonel Nikolayı şöyle anlatıyor: *1914 başlargıcında Alman - yadan gönderilen Nizeta - Wien adresli Post - restant bir mek - tup, sahibi bulunamadığından tekrar Almanyaya çevrilmişti. Mektup açıldı, İçinden Rus pa- rası çıktı. Mektubun yazılış tar zından çıkan Rus paralarından bunun casusluk için gönderildi- ği anlaşılıyordu. Meseleyi Avus turya erkânı harbiyesine bildir- dik, Posta şubesini göz altına al dılar. Bir gün yine bu adrese post restant bir k;naektup daha gelmiş ee hunu a n üstü bi ğc]ip alîım:şsa rqustupg lım olmadığından kendisini tutmak veya arkasından gitmek müm - kün olamamıştı. Bununla bera- ber bindiği otomobilin numara- sı alınmış ve gözcü ajan başka bir otomobille yetişmek istemiş se de mektubu alan otomobilden inmiş ve kaybolmuştu. Ajan bu otomobili araştırırken düşürül - müş bir çakı bulmuş ve bu vası ta ile mektubu alanın Prağdaki kolordu erkânı harbiye reisi Al- bay Redl olduğu meydana çık - mıştı,.. Araştırmaların son ucu Redl in Berlindeki Rus ataşe milite- rine bağlı olduğunu göstermiş- e. Mektubun aslımdan alınan fotoğraf da hakikatin böyle ol- duğunu göstermektedir, ki, mek tubun süreti şudur: Redl'e gelen ilk mektubun tercümesi: 9 mayıs 913 Pek muhterem Nizetas! 7 mayıs tarihli mektubumu her halde almışsınızdır. Bu mek tupta size yazmakta geç kaldı - gımdan dolayı kusurumu bağış lamanızı dilemiştim. Yazık ki, size daha önce para gönderebile cek durumda değildim. Şimdi, muhterem Nizetas si- ze 7000 kron gönderiyorum ve bu parayı, tehlikeli olmakla be raber şu taahhütsüz mektubun içine koydum Teklifinize gelince, bunların hepsini kabul ediyorum hürmet lerim Ek: — Bana şu adrese yazma nızı tekrar rica ederim: Prk. Elise Kjernlie Kristiana (Norveç) Rosen - berg Gate No. I. (Arkası var) madanı birer birer söndüler. zını, kibrit sarfiyatına zarar ve- riyor diye, beş liraya, bir çak - mak taşını on kuruşa çıkaran kibrit şirketinin kibritleri de Tramvay şirketi işcileri cemiyeti 18/6/935 tarih n> müsadif Salı gü nü akşam saal -| de bazı hususat hakkında heyeti *dare içtima ede- ceğinden bilcümle azanın Şişlide Halaskâr Gazi caddesinde 375 nu- maralı Şişli şubesine gelmeleri ilân olunur. N -— — —— 17.6.9358 — Çakar Almaz Kibritler Köşe başmımdaki tütüncüden bir kibrit aldım. Cigaramı yak- mak için içinden bir çöp çıkarıp kutusuna sürterek çaktım. Ateş almadı. İkinci çöp de birincinin akibetine uğrayınca, üçüncüsü- nü siper bir yerde yaktım. Bu da, parlamadan söndü. Uzatma yalrm, dördüncü ,beşinci, altın- cr çöplerle de cigaramı ateşleye medim, Kutu, yarıdan fazla bo şalmıştı. Yirminci çöpten sonra, nasılsa içlerinden biri ateş aldı. Ben de cigaramın dumanına dalarak düşünmeğe başladım: — Herkes, benim gibi, yirmi bir kibrit çöpü ile bir tek cigara yakmağa muvaffak olursa, kib- rit inhisarı, ihya oldu gitti. Ama denilecek ki, bunun da ayrı zev ki var, Ha, şimdi yandı, ha şimdi ya nacak diye tiryakiyi tatlı bir he lecana düşürüyor. Sonra da kib ritlerin kötülüğü yüzünden, ci- garayı daha az içmiş oluyoruz. Yalnız verdiği bu zevkli hele- cana karşılık, bu yanmayan kö- tü kibritler, keselerin dibine da- rı ekiyor. Bir paket cigara için bundan sonra ceplerde, en aşağı bir düzüne kibrit taşımak lâzım gelecek... Aldığım kibritin ıslak bir yer de kalıp bozulmuş olabileceğini düşünerek, dün cebime koydu - ğum kibritin de ateş alma kabi- liyetini yakından tetkik ettim. Başka bir dükkânda açılmamış bir paket içinden çıkarttığım bu kibritin de, ancak beşte biri a- teş aldı. Geri kalanları da yan « Bize çakmağın en işe yarama KENDİ KENDiİMİZE ÇATIYORUZ! Fazla söze ne hacet! kibrite benzemezse cigaraları - mızı bu imtiyazlı şirketlerin elinden koz kabuğuna giren yü- reklerimizin ateşine mi yana - lım? $.G. Karta!'dan yakacığa Otomobil ücreti Yaz başlaması dolayısile Ya kacıkta otomobilcilerle otobüs- çüler arasında halkın zararına bir anlaşamamazlık baş göster- miştir. Buna sebep otomobilcile rin otobüs fiatına Kartaldan Ya- kacığa yolcu götürmemeleridir. Otomobilciler Kartal belediye - sine müracaat ederek bu iş için nöbet usulü tatbikini istemişler dir. Fakat otobüs fiatını kabul etmedikleri için bu müracaatları neticesiz kalmıştır. Otobüsçüler bir kişiden on beş kuruş, otomo bilciler ise yirmi beş kuruş al - maktadır, Yolcular otobüs bu - lunmadığı zaman daha fazla pa ra vermek mecburiyetinde kal- dıklarından halkın zararına olan bu rekabetin önüne geçmek ça- releri düşünülmektedir. Kartal okuyucularından : Ahmet Eylül devresi imtihanları Bu yıl edebiyat ve fe nşubesin de okuyan arkadaşlarımızdan seksen kişi haziran devresinde- ki sözlü yoklamalar sonunda doğrudan doğruya sınıfta kaldı. Halbuki geçen sene haziran dev resinde muvaffak olamadığımız derslerden eylülde tekrar imti- han oluyor, bunda da muvaffak olamazsak ertesi sene mektebe devam etmeyip yalnız bir yıl sonraki imtihana giriyorduk. Yeni usule göre eylülde imti- hana giremiyeceğimiz gibi gele- cek sene de mektebe devam et - meye mecburuz. Bu hal bizi çok müşkül vaziyete soktu. Çünkü içimizde mali vaziyeti müsait olmayan arkadaşlar pek çoktur. Kültür Bakanlığınca eylül dev- resindeki ikmal imtihanlarmma girmemize müsaade edilmesini; hiç olmazsa gelecek yıl mekte- be devama mecbur tutulmama - mızı rica ediyoruz. İstanbul erkek lisesi talebelerin den bir grup. i, Bütün uluslar Kava tehlike- sine karşı ciddi tedbirler almak- tadırlar. Şu muhakkaktır ki is- tibalın savaşı havalardadır. Şim diye kadar Büyük Britanya ada- larında donanmasına güvene- rek rahatça yaşayan — İnglizler bu tehlikeyi çok yakından gör- dükleri için geçen — şubat ayı zarfında bir hava andlaşması yapmak için büyük — devletlere teklifler yapmışlardı. Almanya- nın bu andlaşmaya henüz ne şe- rait dahilinde gireceği malüm değildir. 7 Almanlar şimdi Lendrada İn- giliz donanmasının tonaj itiba- riyle yüzde 35 ine malik olmak için çalışırlarken diğer taraftan uçaklarıma da son derece ehem- miyet vermişlerdir. Bütün Al- manyanm en başlıca şehirlerin- de yeni uçak karargâhları tesis olunmuştur. Bu çalışma bilhas- sa hududa civar vilâyetlerde göze çarpmaktadır. Fransızla- rın iddiasımna göre Almanyanın bugün 2000 den fazla tayyaresi vardır. Buna istenilen zamanda derhal savaş uçağı haline geti- rilebilecek tayyareleri de ilâve, etmek lâzımdır. Buna mukabil Fransanın tayyareleri de az de- gildir. Almanlar ayrıca hava saldırış larına karşı kruonmayı da ih - mal etmemişlerdir. Yukarıdaki resimde bir tayyare topunun mevzie yerleştirilmesini görü - yorsunuz. —— Tehlikeyi bilenler Sinop, 16 A.A, — Hava kuru- muna üye ve yardımcı üye kay- dına devam edilmektedir. İl, ilçe ve komunlara bağlı köylerde de komiteler kurulmuştur. İl - bay yanında parti ve Halkevi Başkanları, hava kurumu ileri gelenleri olduğu halde yer yer komitelerin çalışmalarını göz * den geçirmektedir. Hava tehlikesine karşı Uşak, 16 A.A, — Hava Kurü mu yönetim kurulu her gün top lanarak hava tehlikesini "ltN Üye yazma işine devam ertmek “ tedir Üye sayısı iki yüze yakla$ mıştır. —iram— Kızil ay Haftası ; Uşak, 16 A.A. — Kızılay ha tası bitti. Hafta içinde üyeleı'_)’l zıldı. Haftanın son günü Kızuai asığına bir balo verildi. Balo $? güzel oldu