Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
10 Dün Fenerbahçenin yıldönü- mü kuatlularırken proğramını tö- zen kısmına ait olarak fotoğrat- çılarımızın aldığı resimleri aşa- ğıya koyuyoruz. z Fenerbahçe kulübünün spor - cu kütlesi, temiz kıyatetleri, muntazam yürüyüşleri ile hal - leri, tenisçileri Fenerbahçenin 27 inci kın önünden geçerken, topladık- ları alkış ve yaşalatı hak eden bir varlık olduklarım bif kere daha gösterdiler. Resimlerde sırasile geçit res- mine iştirak eden Fenerbahçe müessislerini, atletleri, denizci- ve futbolcüleri Yılı Fener Stadında Kutlulandı görtülmektedir. İki yüze yakın bir sporcu küt- İesinin bando temposuna uygün adımlarla halkın önünden geçiş- leri Türk sporculuğu hesabına cidden göğüs kabartıcı bir gö - rey teşkil etmektedir, MA N 27 inci Yıl Kutlulandı Merasim ve geçit resmi baş- lâdı. Önde Türk bayrağı, arka- da Fenerbahçe forsu, kulübün kürucuları ve ileri gelenleri, ka- dın, erkek tenisçileri, denizcile- ri, atletleti ve en arkada da en küçüklerden başlıyarak sekiz tane futbol takımı halkın coş- kün alkışlart arasında bando temposuna uyarak pisti dolaştı- lar. Memlekette sporu ilk kuran Fenetbahçe kurucuları orada- dırlar. Bedri, Kadri, Atıf, Dok- tof Hamit, Hüsnü, Fuat Hüsnü, Galip, Sait, Zeki, hep birlikte, hep beraber dimdik yürüyorlar. Sahada on beş bin kişiden fazla var! Her taraftan, hele birinci fut- böl takımt açık tribünlerin önü- ne geldiği zaman kopan şiddet- li alkışlar, “Yaşa Fenerbahçe!” “Var olun cocuklar!” sesleri, halkın bu mes'ut gümü Fener - bahçenin faal çocuklarile birlik- tenasil candan kutluladığını gösteriyor. Sporcuların ellerinde sarı lâ- civert bayraklart var. Bu güpe gündüz yapılan bir meşale ala- yıma benziyor. Sahanın ortasında, en önde Fenerbahçe'n.a — birinci takımı durmaktadır. Antrenör aklar gi- yinmiştir. Bir yanında kaleci Bedii, öte yanında Hüsam. Sporcular alayr bütün pisti dolaştıktan sonra büyük bir in- tizamla ve dizi kolu halinde futbol sahasıma girerek kapalı tribünlarin önündeki Atatürk heykeline karşı cephe aldılar. Bütür. stadı ayağa kaldıran İstiklâl Marşı çalınırken bir sporcunun ağır ağır çekişile Türk bayrağı, sevimli dalgalar- la tribünlerin önündeki direkte yükseldi ve bir alkış koptu. Bu arada Fenerbahçelilerden bir heyet, sarı ve lâcivert çiçek- lerden yapılmış çok güzel ve büyük bir çelengi Atatürk hey- ikeline koydular. Güneş Kulübü adına da sarı kırmızı çiçekli çelenk büstün pi- | yedestaline bırakıldı. Detin ve heyecanlı bir sessiz- lik içinde Fenerbahçe Başkan Vekili söylevine başlıyor işte: “— Fenerbahçe 27 inci kuru- luş yılını kutlularken onun yapı- cılarımdan biri olan Vasıf'ın ha- tırasmı anmak için bir dakika susmanızı dilerim..,, Vasıf'ın hatırası bir dadika, içten gelen saygılı bir sessizlik içinde anılyor, Fenerbahçe'nin Başkan Ve- kili Hayrı Celâl kryamet kopa- ran alkışlar arasında söylevini şu sözlerle bitirdi: “Yaşas 1 Atatürk, yaşasın Cumuriyet, yaşasım spor!,, Cevat Abbasın nutku Hayrının ardından, sözü Gü- neş Kulübü Başkanı Cevat Ab- -| bas Gürer aldı ve şöyle söyledi: “Sporcu,atletizmi yaratan,ku ran, yayan okansel, köklü ak- soy ulusunu bütün — varlığımla selâmlarım. Yurddaşlarım, Türke, Türklüğe en çok ya- kışan. ve en çok yaraşan; Cu- muriyetimizin — kuruluşundan - beri bahadırlığını, yaradılış asa- letinden alan — bugünkü neslin, büyük dedelerinin kutsal izinde kevvyetli inanla ve aynı hızla yü- rümelerini görmekle pek bahti- yarım... İşte bu gün tanığı olduğumuz güzel görey; bu gidişin zenğgin bir örneğidir. Bu zenginliği bize gösteren ve kardaşlık havasını duyuran Fenerbahçeliler; — doğuşlarının 27 inci yaşlarının bayramını Bıldır aynı küt.süde yaptığım genç sportmenlere bir, iki öğüt ver- mekiznişıi sizden rica ediyo- glö LA Fenerbahçe - kaitleri Yenişemediler —— — 17-6-935 Güneş Müte- Suat Güneşin Golünü Yusuf Ziya Yaptı, Fenerbahçenin Golünü Yaptı Tekaütler maçı şöyle oldu: Aralarında şişmanlamış veya şiş- manlamağa yüz tutmuşlar da bulu- nan mütekait futbolcuların topa vu- ruşlarından başlıyarak sahada yer alıncaya kadar geçen zaman içinde herkes eski futbolcuları görmekten bir haz duyuyor, bir kısmı da tanı- yamadıkları futbolcuların kim olduk- larını biribirinden sorarak anlamağa çalışıyordu. — Şu kim yahu? . — Tanımıyor musun: Necip Şahin, Meşhur Şişyanak... Dur, sana onun kendi anlattığı bir vak'asını söyliye- yim. Bir gün Karaköydeki poğaçacı- ya gitmiş, yiyeceğini yemiş, tam çı- karken çırak tezgâhtakine seslenmiş: *“Yanağı şişten yüz dirhem al!” Soh- beti de, oyunu da eğlencelidir ha! — Ya şu şişmancasi... — Onu ben de bilmiyorum. Başka birisi atılryor: — Galatasarayın eski merkez mu- avini Sabit... Birisi adeta keyifle bağırıyor: — Aman üstada bak, bayağı gö - beklenmiş... — Sen ona bakma, bu kadar adam içinde en iyi şut atacak yine odur.. Başka tarafta başka bir muhavere: — Cafer acaba yine eskisi gibi or- talığı biçecek mi dersiniz? — Bacaklarında derman kalmışsa huylu huyuncan geçmez. İki bayan konuşüyor: — İçlerinde en değişmiyen yine Bedri... — Sanki ötekilerin hepsini tanıyor- muş gibi konuşuyorsun... rum. Sevgili sportmenlerim, Sağlam ve gürbüz bir teride ancak nefse güven olur ! Nefse güven ise kahramanlı- gn biricik erdemi olduğu gibi, her işde başarıcılığın da başlı- ca etkesidir. Bundan ötürüdür ki, fikirsel eğitim ile uyumlu olarak sağlık, sağlamlık getiren ten yetişgisi- nin varlığı görüldüğü ulusta tam bir oğlunluk var demektir. - Sağlık sağlamlık getiren ve fikirsel eğitim kadar değerli ve gerkli olan ten yetişğisinin yok luğu da sosyal düşkünlüğün açık beldeğidir, açık işaretidir. Gençler, Hayatın en kıvançir, en mut- lu devri gençliktir. Bu çağda fikir ve ten güçlü- lüğü ile sağlamlaşan insanlar ; yalnız yurda, ulusa faydalıdır- lar, yalnız yurda, ulusa değimli adam olurlar. Ey dinç sportmen, Türklük kaynağındaki birlik, ve beraberlik temiz özüne yas- lanarak alçak gönüllülükle ; şen, şakrak, başarıcı, atılgan, sağlam ol; Bu günden başlayan yarm senindir. Göğsünü bakartarak bastığın yeri titret. Atatürk neslisin Tarih seni de büyük ataların gibi öğsün. — Bırakacağın yüce iz şanlarla dolsun!” Bu merasimden sonra diğer | sütunlarımızda tafsilâtımı oku- yacağınız küçükler ve biraz son- ra da Fenerbahçe'nin ve Güne- şin eski futbolcuları sahaya çık- tıkları zaman ortalığı çılgınca bir neş'e kapladı ve denilebilir gunca alkışlanmadı. Fener - Güneş mütekaitleri maçtan evvel bir arada Kısacası eski futbolcular arasında« ki bir maçın bu kadar neş'e ve bu ka« dar ilgi uyandıracağı umulmazdı. Hakem Komitesi Reisi Nüzhet'in düdüği' öttü. Fenerbahçe ve Güneş mütekaitleri şu şekilde sıralandılar; ı — FeHaerbahçe — Nedim Cafer Kâmil Süreyya Sadi Kadri Hikmet Bedri Zeki Suat Sabih — Gureş — Ulvi Hüseyin Mehmet Nazif Ahmet Arif Kemal Rifat — Hayrt Müfit Lâtif Necip Ziya Sabit Maç başlarken Fenerbahçe kapı tarafındaki kale« yi aldı. Güneş, Papazın bahçesindeki kalede. Bir tarafın kaptanı Hasan Kâmil, öbür tarafın Papaz Kemal. Hakem Baba Nüzhet. Kur'ayı Güneş kazandı. Oyun başlamak üzere. Herkeste bir heyecan. Bütün oyuncular yerle- rinde. Bunları seyretmek için çocuk- ları, çolukları, kayın -ılideleri, kayın p glar; xc hazırlanıyorlar. Fenerbahçe'liler ileri a'ına başla« dı, Kemal Rifat ilk akını kesiyor. Su- at ortalıyor. Z * alamadı. Kadri akın- ları kesiyor ve Parpız Kemal canla çalışıyor. Ziya dehşet! Gülmemek için insan kendini zor tutaalı. Halk kah- kahadan kırlıyor. Fenerbahçe mühim bir tehlike at« lattı. Oyun başlıyalı bir iki dakika ol- du. Top Dalgakıran Hasan Kâmilde. Aptal Mehmet yaman oynuyor. Ta- tutturamadı. İki dakika sonra; Ne « dim kalenin direğine yanaşmış, Sabi- tin <tacafı ke“neri L:kliyor. Korner çekildi. Yusuf Ziya, Necip Şahin kalenin öründen ayrılmıyorlar! Çocuk'ar boyuna annec'-rine: — Babama bak! Babama bak! N& güzel koşuyor! Diye heyecanla bağırıyorlar. Oyun tam ortada, Şişme alâimi kendini gösteriyor. Top Ziya'da. Şü- tu çekti ama, kenardan avuta gitti. Gülen gülene. Halk kırılıyor! Fena ruzgâr altında Oyun oynanıyor — ya, rüzüâr şid- detli. Topu Ze'i aldı, Pedriye verdi, Aptal " et kesti. Hikmet bir şut çekti, Ulvi kurtardı. Mukabil akın: Zlasan Kâmil Necis bi geçti, Hayrı kurtard: Yere düşüp (Arkası 11 incidel seye /