Z n.ı b İ —a a ee ea aa aa aa e KA N u SayfaSi ziniçin —a ae eee erea aa aa Berberler, B sü —a eee ea eg ae aa Berber kalfalarının Dileği : Berber kalfalarından bir-| kadın müşterinin yaşını- bana çok kimselerle görüştük, Bun- $öyliyebilir misin? R B | Güldü: lar diyorlar ki; — Siz de biliyorsunuz - ki, ka- İ | | J'ilet UâturaSı , j Alominyüm çengellerin için- | I<adın Günlerden perşembe... Vakit leye yaklaşıyor. Tokatlıyan | isındaki büyük berber dük- | M n önünde iki kalfa, karşı- Ş esniyorlar. 'nlardan birine sordum > Bugün, dükkânın z ten- Bünü galiba?... - Hayır, dedi, bu waatte olur.. Dükkânımı?, sa - larr *8ile 9 arası, öğleden 18 - 19 - 20 arası kalaba- ır... Bütün erkek müşteri- z tfaş olmağa bir, , sapah, akşam gelirler,.., ' (?- Ya kadım müşterilerinir? Üldü: > Kadinlar ıçın saat yökari alfa bunu söyliyerek merdi- lere doğru yürüdü. Ukarı kattan makas şikırtr- Xxeliym'du: b Dayanların nasıl traş ol - 1 güÖlMEk iavemmez mici ; Geliyorum, dedim, ““M Ukarı kata çıkımca önlerine İi Sekilmiş * süslü odacıklar şf"' ilişti. İçeriden kuş cı - ç a benzer sesler geliyor - Bu &rada, makas - şakırtıları, i '.“_ kesildi. Perde arkasında İ konuşuyorlar: yüzüm parıl | & î*myvr... Yağsız sürüyo- ©' abuk kabuk dökülüyor. Ü Hada, kuvaför - müessese- Iha:ahjbi olduğunu söyliyen n.hacüd?“" adir bir genç, ND geldi, üt ç Yün... dedi, size perma- — Hayır! dedi ama, başr bu koca cendere içine sıkışan bir insanın kendini serbest ve rahat hissetmesine imkân yoktu. Saçların pişirilmesi için on beş dakika yetmişti. Bundan sonra, saç tekrar ıslatıldı. Ve bayanın yüzündeki çizgilere en yaraşan forma verildi. Cilâciyan anlatıyordu: — Bunâa mizanpli derler... Yaptığımız ondüle en az altı ay sürer, Dokuz ay sürdüğü de o - lur:sÂrtık saçın şekline göre,.. »— Bir permattatit yöhi süreks li ondüleyi kaç kuruşa' yapıyor:” Sunuz? »« Berber, hu—m]lı;ııe_ doğrudan doğruya cevap vermedi, Sade - ce: - Işçî)iği bilir... dedi, kosti; Sonra ilâveretti: — Bazı kenar berberleri iki Hraya kadar. permanant ondüle yapıyorlar. Ama, bu ondüleler; hem çok dayanmıyor, hem de saçlardan hayır bırakmıyor. Koltuğa oturan müşteri, iki. de bir, yerinden sıçrayıp: — Ay yandım! diye bağırır - sa; o ondüleye ondüle mi denir? Biz konuşurken, dili hafifçe Yahudi şivesine kaçan bir ka « dım yanımıza geldi — Beni de yazmayacaksınız? imsiniz, siz.., dedim. Gülümsiyerek kendini tanıt - tı: — Beni adım Ameliya... Ma. sajciyim... — Peki.. dedim, bir masaj ya- pınız da görelim... Bayan Ameliya, hemen-orada çalışan kızlardan birini çağırıp | | çalışmak vücutlarımızı yoru - | yor. Öyle günler oluyor ki, bit |sigara yakacak, — iskemleye Doturup azacık yorgunluk ala- cak vakit bulamıyoruz. Biz de insanız. Ve her insan gibi, bi- zim de haftada bir gün istira- hate ihtiyacımız vardır. Hü > kümetimizin, bir gün olsun dinlenmek im- kânını vermiştir, sinden dışarda bi z doğru mh ü -- Himayesiz kalan biz kalfalarının da düşünülmesi: şefkatli hükümetimizden bek- liyoruz, I yassı, ağzı mı eğri?... Korkma « sın, gelsin bana...,, Amcliya'nın sözüne inanıla « cak olsa, insan yüzünün bir ne- vi yumuşak hamur olduğunu kabul etmek lâzım gelecek... Diyor ki: — Derinin içinde — bir takım hafta tatili ka- | nunu, iş sahiplerine haftada | Bizim bu kanunun çerçeve- | —— karıştı: | y — 60 -65 yaşmda bir kaç müşterimiz olduğunu göyliyedi- P lirim, Ama bu bayanlar, o ka - dar süslü gezerler ki, kırk yaşın. da bile göstermezler. , Sonra, hafifçe gözünü kırptı: — Dünya meremetle ducur, bayimı... Buzaya, , öyleleri gelir Ki, tuâvlet yaptırı iktan sorra, kertdilerini aynada, tanıyamaz: — Bu, ben miyim? diye biri- birlerine sorarlar, Ameliya, çene atamuza, girdi : D sadanlarab t Eğer ki isterlerse!,.. *“—'Eyeğ ama; dedim; yaşın Mîx’âr. yalancısı var, — e Mükiyaj görmüş, masa) yapıl | mış.kadın yüzü, bir nevi, mas » kedir. Bu maskç, €en çok yırmi dört gaat, yüzde duürür. Gerçek .| güzellik ise... San'atı, çirkini . güzelleştlir - mek olan.bir masajcı ve bir ku- vaförle bu nazik bahis üzerinde fazla dürmak istemedim. : Osarada, nasıl oldu bil nem, jilet usturasını görmeğe taham- mül edemezler, " Hakları da yok değildir. Bir jilet usturası ile en aşağı üç de- fa traş olunur. Bazı işini bilen kimseler, jile ti bardağın kenarıma sürtmek Buretile bileyerek traş etme ka- biliyetini bir kaç misli artırma- nın yolunu da bulmuşlardır. Demek oluyor ki, elli kuruş - jilet davasını unutturdu. y Geçen gün, Berberler Cemi « yeti reisi İsmail Hakkı ile ko « nuşuyorduk, Berberlerin jiletle mücadeleden vazgeçip geçme « diklerini kendisinden sorduk. Iİsmail Hakkı dedi ki: — Bugün için ortada bir jilet meselesi kalmadı. Çünkü, ber « berlik, çok ince bir sanat olmuş tur, Ustura - jilet rekabeti, bizi 4 i| — Bütün işçiler gibi, biz de! a rı t ğ dmeâıc::: mı. b:;fn':”belğ hafta tatilinden istifade et.| Ginlar, kırk yaşından yukarı çık- C emi yet R eisi Ne Di yor ? İ Ki tatlı bir kesiklik vermişti. — | Mek istiyoruz. Haftanın yedi| Mazlar... . — ea t M e rb erin de disi: Mare Te n günü sabahın en erken saatin- | — , “— Canım, söz aramızda...A-| — Berberler, jilet usturasını sev- | ha azdır, b bi B e6 ıâx len |den en geç saatine kadar ardı| imr gazeteye yazacak değilim. | mezler, Jilet usturası kullanan- | Berberlerin önünde açılan bu i r S aa f nüz? BF 8 ADAYOR, APREr Varası kesilmeden ayak üstü| , Burada dükkân — sahibi söze | yardan hoşlanmazlar ve hattâ | yeni iş ve çalışma alanı, onlara Yyaşta »| leliliyor. hiç meşgül etmiyor. “Bir zaman, bunların memle. ndiliğinden hah | £ okulmasının yasak edil » |. esini isteyen , berberler vardı. imdi, burlâ hacet kalmamıştir. luk bir traş makinesi alıp içine beş kuruşluk jileti yerleştirince X | traş-meselesi Bötber.'artk #üşteri yerihe,. isterse sinek avlasın. Bir aralık, berberler, kendile- ri için hakiki bir tehlike teşkil e- dan jiletlerin ortadan kaldırı! - Biz, usturamızı sanatımızı satıyoruz.,, satmıyoruz, masına çok çalışmışlardı. Uzun müçadelelerden sonra buna mu- | Saçları yakan vaffak olamayınca, keyifleri kaç tL. Çünkü müşteriler, git gide a- zalıyordu. Ayda bir, iki ayda bir saç kes- tirmeğe gelen beş on müşteri i- le koça dükkânlar — nasıl döne - takma kirpiklere dair söz açıldı. | Sekti? Berberler, bu düşüncede iken haşmetlâ moda hazretleri, u - mulmadık bir — zamanda kadın saçına el attı. Günün birinde baktık ki, tanıdığımız kadınlar, birer ikişer, kimi daha rahat ol- düğünü, kimi saçı uzun, aklı kı. sa olmaktan kurtulacaklarını ö- ne söürerek, fakat hepsi de seve seve o canım saçları feda edi . yorlar. Moöda salgını, ilkin, şehrin yüksek tabaka kadınlarını avu- cu içine aldı. Sonra yavaş ya - vaş, şehrin kenar mahallelerine yayılmağa başladı. Ondüleler Kadınlarımızın çoğu, — saçla- rını ondüle yaptırırlar, Türkçe. si kıvırcıklaştırırlar. ı Bu ondüleler iki çeşittir. Bi « ri ancak 48 saat devam eden ! ük öondüle, öteki de altv ay daha fazla süren permanant idüle... Permanant kelimesi fransız « cadır ve daimi demektir. Hal - buki bu ondülelerin en itinal ya pilmış olanları bile 8 - 9 aydan fazla dayanmıyor. Kadın tüvaletleri üzerinde münakaşalar yürütmeyi faydalr bulmayız, Süs, kadının hakkı » dır. Güzel görünmek ezeli ihti- yacıdır. Fakat süslenmek ve gü- zel görünmek uğrunda, cildinin derilerini vakıtsız porsutmağı, saçlarını elektcik fırıı içinde, Öndüle nasrl koltuğun üstüne oturttu. Bugün artık, uzun saçlı kadın | Kebap gibi pişirtmeği de anla - ğ'_!re Ka yapıldığıdı Veğu:ışladı kızın yüzünü, çarşaflı ve peç’elı kâdından da - mıAyız. Kdi *W - Bit YA eç ” le uğ .. Bir kremi bı- Lemi 'aların elinde geli- D .k(e küçük bir salona gir- :arkert;;r uğ::;â; açıyordu. dur? Şi güzel yaprlan ondülelerden .x,ç'!ıî.nîr ik:::“ğ“" ü'm"(dg Derken bana da gösterdi: BİPI:d:İüıündükten sonra ce- | sakımmak lâzımdır. | ayan oturmuştu, Kai eat B vap verdi: B ha Derber, bu bayanın saç |— — u Yüzü gördünüz e totlaa n kakser En çabuk traş ı;' "&::İî.;ıarııyzm he_;:i; — Biraz sonra tanamayacak- -- Ş.m? Ka Kaç dakika 1 bir tübün içeri kadar değişecek... — Yani, olur ki düşer... ayar, Çilâciyan bir yandan | #niz! O kadar değişecek.. — Hemen sahne gözümün önü-| SÜT ET? B ?r";ıu: , t:briî— ıt:ı:azana;î?m türk- ne geldi: Bazı kimselerin acele işleri o- Te y::â Müşterinin başı cdıiyıîrîxnimle konuşuyordu: Muhteşem bir baloda, en gö- | lur. Çarçabuk traş olup gitmek rk"“"lu ahır, husust makine | Ses' Bizim zanaat çok-incedir, ze çarpan tuvalet sahibi bir ba- | isterler. İtinalı, fakat ağır traş, ÜALE l bini Te G kaliyorsunakz” Na tamkmiki bi yanın sözgelişi takma kirpikleri | islerine gelmez. Koltuğa otur - İzolatöç | Parçalara ayrı- | bil atlaklı kurl; Üşmüş!... Zavallıcık, yere ka - | tür oturtmaz, Btal MÖT vazifesini gören | yüzde var, çatlaklar, çukurlar, irpiklerini a- | &tmalı ve usturayı ele alıp he . kXıı.z_ mîengene;:mğcçgi;ıir_ ben onu düzeltiyorüm, Çok kıl- panmış, fırıl fırıl kirpiklerini a Talti yüeğ V yerlemANtarın saça doku - | İr kaşları alıyorum. Şiş göz ka- OĞ İstanbul berberleri çabuk traş $ İ Salondan bunları düşünerek e S € Pamuk konuli paklarını ınceltıyoru_m. Buru - p j | ©tme rekorunu, bir aralık (3) da Bu? a8ın d,;;m L şukları açıyorum. Bir saat son- Nİ z a dnı]şilırşulhulekıkıenugmığlc:bı:l:nf kikaya kadar indirmişlerdi, Fa- ökel ,'ğ bitince alüminyüm | ra, sanıyorsunuz, başka kadın » BAA Ann S K Zi kat kusursuz, temiz traş (7) da. &n di ö€Sİrilir. , fisi ce- | dır. A T t Ü eĞ —.. | tikadan evvel yapılamıyor. ;'—_ r;:.ğ'“'tünı.—r ıYoCy:,şğ:; -| . Masaj var, kol için, ayak için. | del.xler vardır. Bu delikler ,te- Bay Cilâciyana sordum: Bkce ğ:,kım mız'wr ,yğ';?,',yoği, En eliçabuk beîbeı. 'ğ'ıîirşteri i u 8e saclar Pişmeğe baş. | Masaj var, yüz için. — Buraya u.uzımmeıs:ı; siyahlaşır. Sonra, — Takma kirpikler naâıl Y" | krem... Bir de sabah için verece. | Nin yüzünü kesmemek şartile, Bönç ha çenesi sarkık, burnu kırmızı, du- | çiçekten, yahut başka hastalık» | pılıre ğim... Ne vakit uykudan kalkı - | taranmak, yıkanmak ta dahil ol "lü“en Yan, kafasının üstüne | dakları büyük ve etli müşteriler | lar yüzde ş:kl-lrl_şr bırakır. Bu | — — Gayet basit, dedi, saç kıl - yorsunuz... duğu halde (7 - 8) dakikadan V Biha, PÜYük bir tâç geçir - | gelirler. çukurları, sokanım, ” Ferünmiye | larından yapılır, Sotira eter ve | gözün bundan sonrasını işite. | Önce işini bitiremiyor. Berberler Nağ,, -. Saçları pişmeğe | | Ben herkese nals)ıl forma yakı- cekn_şeklâhk :r"ım"." T ” lal::lldı muamele — edilerek göz medim. arasında yeni bir müsabaka ya- w ü zil. 'orsa yüzüne o biçimi veririm, ir aral Ozünü kestim; kâ; larına yıpqt_mhr... n pilsa, ihtimalki bu rekoru da ki- ı da bile değil * Çenesi mi çarpık.. Bunu mu | — — Peki, Ameliya..; En yaşlı | —— Düşmek tehlikcsi Yok mük Salâhaddin Güngör| PiSa, ihtimalki bu rekoru B