“TAN ” m tefrikası * 23, Toplantısında Bil Bir sadrazam Babrtâliye ancax kendisine gösterilen yoldan gi- debilirdi. Başka bir yoldan geç- mesi padişahın gözünden düş- mesine veya sürgüne gitmesine sebep olurdu. Çok çalrşan, mem- lekete hizmet eden, halkın saygı ve sevgisini kazanan her Türk © nispette şüphe ve tehlikeye girmiş olurdu. Bu adamlar ni- hayet ortadan kaybolurlardı ki, bunların ne olduklarını ancak Marmaranım derinlikleri, Yıldız sarayınm karanlık dehlizleri ve Abdülhamidin kendisi bilirdi. “Asrımızın sonsuz bir müs- tebidi olan Abdülhamit hükü- metin tekmil iplerini elinde tut- mak isterdi. Her iş mutlaka bir (İrade) ile görülürdü. Bundan işlerin ne kadar güç ve ağır gö- rüldüğü anlaşılabilir. En adi bir (Suikast curnalı) devletin bü- tün işlerini durdurur, padişah günlerce bu işi meydana çıkar- makla meşgul olurdu. Padişahın bu korkusundan istifade etmek istiyen,bazı kimseler hafiyelikle kendilerine müreffeh ve mükem- mel bir hayat temin edebiliyor- lardı. (Hafiye curnalı) ne kadar saçma olursa ekseriya o nispette çok mükâfat alıyordu. İşte böy- lece memleketin kanı ve hayatı pahasına birçok dalkavuk sürü- sü zengin oluyordu. “Önce Abdülhamidin ve son- ra da “İttihat ve Terakki,, nin teşkil ve idare ettiği bu “hafiye- Hk,, hizmeti yalrız kendi halkı aleyhine işliyor, ilerde Türkiye ile harbedebilecek devletleri: hudutları içinde çalışmak ihtiya- cını hatıra bile getirmiyordu. Öte taraftan ise yabancılar çok ateşli, serbest ve hiç durmadan çalışıyorlardı. Türk silâhlarının korkusu büyük Sultanlarla he- raber kaybolduktan sonra Av- rupa “Hasta adam,, ın mirasını | &' e emni) | likeye girmişti. | ki Türkler Ermenilere karşı şid- bölüşmek için mücadele ediyor- du. Kavga en ziyade İstanbulun başına kopuyordu. Başta Rusya, İngiltere, Fransa olmak üzere her devlet gizli istihbarat hiz- metleri vasıtasiyle İstanbulda gerek Türkiyenin içerdeki vazi- yeti ve gerekse Avrupalı rakip- lerinin çalışması hakkında ma- lümat almağa çalışıyordu. Bu B didişmeden bazan Sultanın isti- fade ettiği de oluyordu. Türki- yede akalliyetler hemen umumi- yetle Türklere düşman idiler. Bunun içindir ki büyük harpte İtilâf devletleri kendi tebaala- rından casus kullanmağa lüzum görmemişlerdir. Türkiye akalli- yetlerinden istenildiği kadar gö- nüllü casus bulmak kolay ol- muştur. “Türkiye hizmetinde bulunan iki yabancı komisyon_ c_ııuıhm bir ocağı, bir yuvası idi. Bu ko- misyonlardan biri Türk donan- masının düzeltilmesine çalışuı İngiliz amiral Limpus, - diğeri 'Türk jandarmasını düzeltmeğe memur Fransız jenerali Bauman idaresinde idi. Bunların Türk hizmetinde bulunmaları Türki- ye aleyhindeki istihbarat işlerini son derece kulıylıımyofdu. Hattâ Amiral Limpus Türkiye- nin harbe iştirak meselesini ko- nuşmak üzere toplanan nazırlar heyetine bile iştirak etmişti. “Türkler — Kütülemmare'de esir ettikleri Ceneral Tovnshen- de geniş bir serbestlik vermiş olduklarından bu ceneral ve ma- iyeti Türkiyedeki casusluğun bir merkezini teşkil etmişti. “Kafkas hudutlarında yapılan muharebelerde oradaki Ermeni- lerin ahval ve hareketlerinden "Türkler çok zarar görmüşlerdir. Bu Ermeniler her zaman düş- Yazan: Aziz Hüdayi Akdemir Hayret: İngiliz Amiralı Harbe Girip Girmiyeceğimizi Kararlaştıracak Kabine e Bulunuyor! vi UYYT v * ü Bu bir tiyatro dürbünü değil, bir Totograf makinesid'r. Elin tuttuğu yerde klanşör vardır mana Türk ordusu hakkında | eden onlar olmuştur. malümat verebilecek vaziyette ** Şurası gariptir ki, bir bira idiler. Bunlar yalnız haber ver- | fabrikası kendisine lâzım ö mekle kalmıyor, nakliye kolları- | arpayı harp devam ettiği mül na hücum ediyor, zayıf kıt'alara | detçe düşman bir memleketten baskınlar — yapıyorlardı. Ordu | celbetmekte idi ki, bu vaziyet gerisinde emniyet büsbütün teh- | şüphesiz casusluk için bazı yol- Bunun içindir | lar açmıştır. “Gelibolu — yarımadasındaki detli bir mukabelede bulunmak | muharebelerde gizli istihbarat mecburiyetinde kaldılar. Bunun | çok ateşli çalışmıştır. İtilâf mes'uliyeti her halde İtilâf dev- | devletleri Türkiye akalliyetleri letleri istihbarat servislerinin- | arasındaki adamları vasitasiyle dir. Ermenileri hiyanete teşvik (Arkası var | "İli""-'||İ.|||l-Iİİİ-VİNİ-İİII-IIII-lllli"ll TTT | lt Harik Hayat Kaza ve Otomobil AAA0 A0eÜeAAMeceA İ Sigortalarınızı Galatada Ünyon Hanında Kâin UNYON SIGORTASINA yaptırmız. Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON £ — Kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız. İ 'Telefon : 4.4888, 38222 KD UN V VAA VA KUN G VON 0 AA O VO 1 7 YNSK DN AD O VNK A US VU ONUK UU UNUN KA ——— ABEYTLAD L Mükaddema Usküdar, İhsaniye mah. Yalıboyu sokak (45) numaralı hane- de mukim iken balen ikametgâhı meçhul bulunan Asaf kızı, Mahımud karısı (Melek) e İstanbul Ikinci tera Memuzluğundan : Emniyet Sandığına rehnetmek suretile mezkür Sandık idaresinden 13-5. 1933 tarih ve 62185 numaralı senet mucibince istikraz eylediğiniz Sekiz li- ranın tesviye edilmemesi hasebile meblâğı mezbur boreunuzun yüzde dokuz faiz ve yüzde üç komisyon ve faiz ve komisyon ve masarif yekünundan yüzde iki buçuk muamele vergisi ve masarifi icraiye ile maan tahsili husu- sunun temini zımnında merhun bulunan bir roza yüzük (altr taş noksan) Icra ve İflâs Kanununun 145 inci maddesine tevfikan paraya çevrilmesi için daireye müracaatta bulunan alacaklı mezkür Sandık idaresi tarafından talep edilmesi üzerine olbaptki mddci kanuniye dalresinde tanzim ve berayi tebliğ mübaşirine :evdı'an tarafınıza gönderilen ödeme emti zahrına mübaşirinin vermiş olduğu meşruhatta mezkür mahalde ikamet etmediğiniz bildirilmiş ol masına mebni tebligatı muktaziyenin bir ay mli.ddetle ilânen tebliği takar- rür etmiş olmakla taribi ilândan itibaren 934 - 8014 dosya numarasile müd- deti muayyenei mezküre zarfında icranın durmasını mutazammın şifah! ve ya tahriri olarak bir itirazı kanuni serd veya borcunuzu eda eylemediğiniz takdirde müddeti mezkürenin hitamını mütcakıp berveçhi talep merhun mücevheratınızın paraya çevrilmesi hususundaki muamelâtı icraiyenin ge- yabınızda infazına iptidar kılınacağı malümunuz olmak ve bu husustaki ö- deme emrinin tebliği makamına kaim bulunmak üzere keyfiyet ilânen tebliğ kılınır, (2656) Üsküdar.. Şehir içinde teyleğin yuva - dan attığı yavrulara benzeyen şehir parçacıkları vardır. Sanki İstanbulun biraz uzağında ve denizaşırı yerinde olmak bir suç i ibi, bayındırlık işleri gö- rüşülürken adlarr en sonra ha - tıra gelir. Yahut ta hiç gelmez. Bunlardan biri de Üsküdar ol | mak gerektir. Ben, kendimi bil. dim bileli, Üsküdar; neyse, ge - ne odur. İstanbul ve hele Beyoğlu, çe- | şit çeşit kalıplara girer, plânlar | değiştirir. Yangın arsalarında, yer, yollar açılır. Edirnekanı, Sirkeciye, Aksaray, Fatihe bağ- lanır, Taksim — meydanında o . muz amuza vermiş sekiz dokuz, katlı apartımanlar sivrilir. Fatihin yangın yerinde, her yıl bir yeni mahalle peyda olur. Yedikule, Samatya gibi en u- zak semtlerde bile ara sıra bir canlılık, az çok bir kımıldanma, bir kalkınma görülür, Yalnız, şu garip, bağrı yanık | Usküdar, hiç değişmez. En aşağı 40 bin kişinin harın- dığı Usküdarın bu - talihsizliği nedendir, diye çok düşündüm, bulamadım. Yanıbaşındaki Ka- dıköy, —Beyoğlu caddesinden kopmuş bir parça gibi, ışıl ışıl yanarken, boynu bükük Üskü - dar, karanlıklar içine gömüle - rek sahahı bekler. Üsküdarda paçaları sıvama - | dan geçilecek yol yoktur. Önü - nü görecek kadar ışık yoktur. İçinde oturulabilecek ev, yok - tur, Tek tük bulunsa da, bu kağ- şamış binalarda oturmağa cesa- ret edecek kimse yoktur. Basık bir türbenin bütün loş- luğunu, selvi dolu bir mezarlı « gn bütün esrarını, te-'u kafes- lerinin parmaklıkları i; >de asır lardan beri saklayan bu vakitsiz toprağa gömülmüş şehir parça- sına, el atmak için belediyemiz daha n& bekliyor? ; Usküdarlıların İçten içe ve kendi aralarında sordukları bu rarlıyorum: — ŞuUslüdar, leyleğin yu- vadan attığı yavru qîlnakkan nt vakit kurtulacak? Salâhaddin Güngör —a YENİ KITAPLAR VARLIK On beş günde bir çıkan edebi- yat ve fikir mecmuası VAR- sayısı çıkmıştır. İçinde bir gok makale, şiir ve hikâyeler vardır. Hukuk mecmuası Cevat Hakkı Özbey tarafından türkçe ve fransızca neşredilmekte olan Hukuk Gazetesinin dokuzuncu nüshası Ekonomi ve Noterlik kısım- Tarr da ilâve edilmiş olduğu halde çıkmıştır. Bu nüshada Profesör Saim Ali Di- lemrenin, Profesör Hasan Tahsin Ayni'nin, Mustafa Reşid'in, Ceyat Hakkı Özbeyin, İstanbul mektupcu- su Osman Etrginin 3 cü Noter Hü- sameddin Haydarın, Profesör Ali Ke- mal Elbir ve Rişard Honigin maks» leleri etütleri vardır. İktisat ve Ticaret İktisat ve Ticaret mecmuasının 13 üncü sayısı, Profesör Suphi Nu- ri İleri, Profesör Örner Celâl, Profe- sör Muhlis Ete, Muallim Raşim, Pro- fesör Bremo Moli, Sadi Abaç, A, Ga- lip Artogul'un yazılariyle çıkmıştır. FRLSEFE Büyük mütefekkir Didero'nun fel- sefi fikirleri toplu bir halde basılmış, dilimize, Haydar Rilat taratından muvaffakıyetle çevrilmiştir. Tavsiye ederir/ 38 kuruş. #* * Muallim Münirin hazırladığı (Fran adlı eserin üçüncü kitabı çıkmıştır. VEFAT Yozgad mütevellilerinden Bay Mah mud kızı ve dairci crvriye wüdürü B. Riza zevcesi, kaymakam Ferid ve Ha- riciyede konsoloslardan Nusret Şahin Baş'ın kayın valdeleri Bayan Filisar Büyükndada vefat etmiştir. Haydar - paşadaki aile kabristanına defnedil miştir, apartımanlar evler belirir. Yer | sorguyu, ben burada açıkça tek- | LIK 'ım 15 Mayıs tarihli 45 inci || sızcayı çabük ve kolay — öğretirim) | kimseler soruyorlar: Bu yol ne sak uğraşalım, hâlâ eski ağ- dalı kıvamını kaybetmedi. Bu: nun kalemden kaleme, moemur- dan memura olan yazışmalar- da belki büyük bir zararı yok- tur. Çünkü onlar öyle görüş- meğe alışmışlardır. Başka üs- lâpla yazılırsa yad. garlar, bel- ki de sâygısızlık sayarlar. A- yıplanmaz, Yılların mıhladığı || bir alışkınlık pek kolay sökül. mez. Lâkin bu arada halka kar- şı yazılmış ve söylenmiş söz. lerin, anların anlayacağı gibi |P alması lâzımgelmez mi?, Dul aylıkları için altı ayda hir yapılan yoklamalarda kul- tanılan basma bir formülerin arkasındaki “İhtar” 1 aşağıya vuz, Bu ihtar, tekaüt- » dullara ve yetimleredir ve inde cezaya dayanan nakta . lar da vardır. İHTAR (İşbu ilmühaberde yazılacak || eevibede hük ve silinti olursa kabul edilmiyecektir. Heyeti ihtiyariye hentiz teşekkül et mMemiş ise ahalij mutbereden Üç zat tarafından sıfat ve me- muriyetleri yazılaral tahtim olunacaktır. İki şayanı hayret film KADINLAR NE İSTERLER ? | GÜSTAV FROEHLİCH'in NORA GREGOR ile beraber temsil et- tiği en güzel ve en muhteşem filmi Rejisör: Geza de Bolvary - - - anımıı V. (. YNUN lara gireceklerdir.) SAŞTAMITAIAAATAANAAAN AUAUAYA | deri, (2566) ; "Bıııllıı ıı;:llııelerdeıı itibaren — MELEK SiNEMASI Dd : C. İ. aneooooooooonuny EŞYA PiYANGOSU 21 Haziran Cuma Istanbul'a getirilmekte olan MACAR -.TÜRK Güreş Muhtelit Maçında Çekilecektir. (Bundan sonra yapılacak Türk - Macar Milli vE Türk .Macar Muhtelit serbest güreş maçların? dühuliye bileti Satılmıyacak ve yalnız Plyın.od' ikramiye kazanmıyanlar bu mühim müsabak?” — 15.-5.935 ——— 'OKUDUKLARIMIZ, DUYDUKLARIMIZ Şu yol Kireçburnu iskele caddesindeki yoldur. Daima bu yoldan gelip geçmek mecbuytiyetinde olan ve o civarda oturan zaman bitetek? Ne Dersiniz? RESMİ DİL Resmi dil, ne kadar uğraşır | ÇAU da Yazılan eevibede muşhha - | ren hilâtı vâki birşey tebeyyün edecek olursa mühürlemiş © Fanlar ile sahibi maaş kanunet R.es'ul tutulacaktır. Düsturun dördüncü cildinin altıyüz beşinci — sahitesinde münderiç nizamı veçhile işbu ilmühaber için yirmi beş kuruş ücret talep olunacan — ve bum dan ziyade alanlar kanunen es'ul tutulaçaktır. Ecvibe su |alden noksan yazılıpta iade edildiği takdirde muhtarân ta- rafından ayrıca ücret talep & dilmiyecektir.) Bu satırları okudumuz, Tekâ üdler, diyelim; bu eski dile a: laşıktırlar, iâkin dullar ve ye - timler bu şatırları nasıl anlar” Anlamazsa işi yarım kalır, hır: palanır. Git gel, git gel yoru - lür, Zaten bu yoklama işi bu - günkü tarzile çok yorucu bir şeydir, Buna bir de böyle anla: gılmaz dille yazılmış thtatlar' katarsak iş kördüğüm olur. Acaba herkesten evvel res mi dil, halka söyleyen dil ayık: lanmak gerekmez miydi?.. Siz ne dersiniz? birden takdim ediyor. BAR ŞARSKICISI CLAUDETTE COLBERT RİCARDO CORTEZ ve BABY le ROY tarafından YAKEALAAAYITAKAT AAA DAAADAYYDKKKA DA DK TAAAATAKAKAYKONDD AOA DA lll ş Darüşşefaka Direktörlüğündef yi Bir yıl için lüzumu olan 65 bin kilo ekmek ile 20 bin ” et kapalı zarf eksiltme yolile alımacağından bunu v! ısteyenlerin 2 Haziran 1935 pazar günü saat 14 de ve et için saat 15 de ) linde Türk Okutma Kurumuna müracaatları. (266! Akay İşletmesi Müdürlüğünde" Büyükada İskelesindeki ç ralı dükkânlar hepsi birden ve ayrıayrı ar' kiraya verilecektir. Taliplerin şartnameyi görmcw her gün saat 9 dan 11 on bire kadar Akay Leva: arttırmaya gireceklerin güvenme akçeleriyle 20 | 935 tarihinde saat on dörtte şefler encümenine 67 | ekm::’, Nuruosmaniye 1-2-4-5-6-8-9-11 / MAi