TEK FİKİR 'Ferdlerin olduğu gibi cemi - — fyetlerin hayatında da öyle fev. — kalâde ve süprem anlar vardır ki bir tek fikir yollarını aydın- — Jatır: batmak üzere olan bir ge- minin kaptanı artık yolcuların keyfini ve rahatlığını düşün- mez; onların ferdi hak ve hür- riyetlerine de müdahale ederek €n ağır disiplini koyar ve hepsi- nin ayrı ayrı iradelerini bir tek fikir, gemiyi kurtarmak fikri et- rafında toplar. Ağır hasta bir adam için de evvelki tabii — gzamanların türlü gidişlerdeki faaliyetlerine son verilir ve dok #or tarafından onun bütün kuv- wetleri bir tek fikir, sağlık fikr etrafında seferber edilir, ? Harb veya ihtilâl halinde bu- funan cemiyetler için de böyle- dir. Kurtuluş savaşında ulusun âradesi bir tek fikrin önüne ko- Şuldu ve zafer öyle kazanıldı. ©Ö zaman bu tek fikirden sap - smak şüphesiz vatana hiyanet o- — llurdu. Belki aynı zaferi diplo » — mmasi yollarında arayan bir Al - manya, veyahud, işçi kesafetine — kkarşı firen yapmaya mecbur bir — İtalya için de bir tek fikrin pe- — ginde gitmek zarureti hâlâ var- dir, | Kurtuluş savaşımız gibi lâik- lik ihtilâlimiz de zaferini başka- farından evvel kazandı ve bu - igün Türkiye batan bir gemi ol- mnadığı gibi Türk Ulusu da “has ta adam” değildir. Değildir ama savaş ve ihtilâl bitmiş olsa bile inkılâp yürüyor, diyoruz. Bir tek fikrin etrafında buluş - gnak zarureti az çok hâlâ vardır. 1 Ben ne dar mânada, mutaas - Bib liberal, ne de koyu hürriyet düşmanı olmadığımı kaç defa — yazıp söyledim, En zıddıma gi- /— “den şey dar akidelerin katalo « girmektir. Bunun için . fikir” ve “çok fikir” taraf- tarlarının da ek-iklerile. fazilet- Terini antdmaktan uzak değilim. | Bugümün Türkiyesi-hâlâ mu: myyen prensipler etrafında bir tek fikir disiplini kurmaya müh taçtır, zira batmak üzere asla — değilse bile büyük dalgalar üs- tündedir, hasta değilse bile yor- gundur. Ancak, bugünün tek fi- — kirdisiplini dünkünden farklı - olmak İlâzımdır. Bu disiplinin korsesini, hasta adamın almaya başladığı geniş soluklar nisbe - 'tinde gevşetmeliyiz. '" Hepimiz Cumhuriyetçi, lâik, halkçı, milliyetçi, ink:lâpçı, h: tâ yerine göre devletçiyiz; fa - kat bu altı ok fikrini ' bir krlişe we bir resim halinden çıkarmak için diğer fikirlerle olan farkla- rmmı, ve belirtmek, bunun için de çok daha açık ve geniş konuşmak lâzı geldiğine inanmalıyız. —Kendini sevdir - mek ve kabul ettirmek isteyen bir fikinde bu kadarcık bir cesa- ret aramak , Cesaret “ve samimiyet. Peyami SAFA 28 >"IAI|' tefrikası t Erik Çiçekleri ” Bu oda da gösteriyordu ki Kadriye, bu köşkü, tam bir say- - fiye olarak döşetmişti, | Bu yemek odasında, İnsanın gözü, gönlü açılıyordu; en iştah Bız insanın, burada, iştahı gele - bilirdi; burada, — yemek yemek Kadriye ile karşı karşıya o - turmuştuk. Hizmetçi kadın, ses Biz sessiz hizmet ediyordu. Kad- riye bu sessiz dolaşıştan sıkıl- dıştı; hizmetçiye: — Ben, zile basar, seni çağı- gırım. dedi. y TAN 15.3.035 EHİRDE OLUP BİTENLER Dün Taksimde yüsz bir tramvay faclası u.du, bir çocuk çiynendi, resimlerimiz bu çocuğun çiynenişini ve hastanede kendisine ameliyat yapılmasını gösteriyor. Sondaki resim de de dün akşam Sirkeci istasyonu karşisında çıkan yangında yanan motösiklet görülüyor Bir Yolsuzluk Tutuldu! Eminönü mal müdürlüğü zat maaşları kaleminde bir suiisti- mal meydana çıkarılmış, tahki- ilk Tedrisat Müfettişleri Hazirandan itibaren, ilk ted- tisat müfettişlerinin makam tah sisatlarının verilmiyeceği anla - | şılmıştır. Halbuki, baş muallim lerintahsisatı iade edilmiştir. Bunun üzerine, ilk tedrisat mü - tettişleri, kültür ve iç işler ba - kanlığında yeniden teşebbüsler yapmağa karar vermişlerdir. Türkiyede 196 mülettiş var - dır. Bunların 27 si İstanbulda - dır. Müfettişlere ayda en çok 30, en az 15 lira makam tahsisa ti verilir, (30) lira makam ücre- ti alanların mecmuu (40) ka - dardır. Bir bu kadarın makam üÜcreti de (25) liradır. 20 ve 15 lira tahsisat alanlar ekseriyette dir. Bütün Türkiye hususi idaresi bütçesinin maarif fasılları yekü- nu (11) milyondan artıktır. Mü | fettişlere verilen yıllık makam | tahsisatının tutarı (20) bin lira risat müfettişlerinin. makam tahsisatlarının kaldırılmasile hâ sıl olacak vaziyeti tamir için, asli maaşlara birer derece zam yapmağı düşünmekte olduğu da söylenmektedir. — Buz fazla ücretle satılmıyacak Yeni mevsimin başlaması do- layısile, belediye.kaymakamlık- lara bir tamim göndererek, buz satışının iyi bir şekilde kontrol edilmesini bildirmiştir. Buzun kilosuna, 100 para âzami fiat konmuştur. Esnaf buzu, bundan yukarı satamıyacaktır. Uzak semtlerdeki bayiler, belediyeye müracaat ederek, kendilerine, bir kuruş fazlasına satmak için, müsaade edilmesini istemişler - dir, Bu esnaf, buzların fire ver - diğini, ziyan ettiklerini ileri sü rüyorlar. Belediye, bu işi tetkik ediyor. kata maliye müfettişleri el koy- muşlardır. Zat işleri memurla- rmdan İzzete görülen lüzum ü- zerine işten el çektirilmiştir. Mü fettişler, Maaş ilmü haberleri Üzerinde tetkikat — yapıyorlar. Yolsuzluğun, mükerrer tediyat yolu ile yapıldığı anlaşılmakta - dır. —- Otomobil parası Verilmiyecek Son harcırah kanununa göre memurlar seyahatleri esnasın - da kilometre başına ancak otuz kuruş ücret alabilirler. Bu vazi- yet karşısında otomobille seya- hat etmek menedilmiştir. Me - murlar her zaman umumi nakil vasıtalarından ye otobüslerden “) istifade edeceklerdir. O di Ye: binmiş» aw.nfm Geçön masrafları kendilerine verilmi - yecektir. —— Eminönüne çıkan yollar Belediye, Eminönü meydanı- Na çıkan ikinci derecedeki bü - tün sokakları tamir ettirmeğe karar vermiştir. Bu iş için bütçe de tahsisat ayrılmıştır. Büu so - kaklardan, Eminönü meydanma nakil vasıtalarile toz toprak gel- mektedir, Tamirat bu yaz yapı- lacaktır. — Yanan Adliye sarayı yerine Yanan adliye binası yerine, büyük bir meydan yapılması i- çin, belediye imar şubesi bir pro je hazırlamağa başlamıştır. Ya- nan binanın enkazının bir an ev- vel buradan kaldırılması için a- lâkadarlara tebliğat yapılmış - tır. İstanbulun gelecek plânm - da da, burası Marmaraya bakan bir teras halindedi: Devlet demir Yollarında Yeni Tarife Devlet demir yollarında dün- den itibaren yeni bir tarife tat. bikine başlanmıştır. Şimdiye kadar Eskişehir - Konya hattın- dan geçen Toros ekspresi bun- dan böyle Ankaradan geçmeğe başlamıştır. Ankara - Samsun ve Ankara « İzmir arasında da haftada iki karşılıklı sürat kata- rt kalkacaktır. Haftada iki gün için İstanbul - İzmir arasında Eskişehir yolile sürat seferleri ihdas edilmiştir. Adi trenle 32 saat olan yolculuk bu trenle 25 saate indirilmiştir. — Muammer Eriş gitti 'Türkiye İş Bankası Genel Di- rektörü Muammer Eriş burada bazı işleri ile meşgul olduktan sonra dün akşam Ankaraya git- miştir, aa — İngiliz bahriyelisinin cesedi dün gömüldü ön sene Ku adâsr'sahille- rinde memnu mıntakaya yaklaş tiği sırada muhafızlar - tarafın- dan açılan ateşte ölen İngilte- Terlin-Devinşayr . kruyazörü za- bitlerinden doktor Robensonun cesedi bir senedenberi aranmak- ta idi. Ceset nihayet bulunmuş ve Istanbula getirilmiştir. farethanesinin kilisesinde zabi- tin istirahati ruhu için âyin ya- pilmış ve âyinde İngiliz sefiri i- le sefaret erkânı ve İngiliz kolo- nisi bulunmuştur. Bundan sonra zabitin cesedi Haydarpaşaya geçirilmiş ve Kı- tım İngiliz mezarlığına mera- simle gömülmüştür. Bu merasir)de bir kıta polis müfrezesi ile kara ve deniz kıta- larından birer müfreze bulun- muş, son selâmı yapmışlardır. muydun? — O, hiç geveze değil... — Onu da söyletmenin kul « punu, kolayını buldun... Cevap vermedim. Kadriye, tekrar sordu: n ü yemekleri nasıl buldun? » — Enfes! — Neler hoşuna gittiğini söy lemediğin için, gene talihine ol- du... — Hakikaten çok nefis... 'Tekrar susmuştuk. Kadriye, havlusunu buruşturarak attı; — Oooh! doydüm. Ben de, havlu ile ağzımı sili. yordum: ; — Ben de fazla yedim. Daha şimdiden ağırlık bastı. Kadriye, hayretle gözlerini açmıştı: — Ne dedin? ne dedin? Yok- sa yemekten sonra tekrar üyü- mak niyetinde misin?.. Dünya- da bırakmam. Salonda otura - caksım... Birdenbire sustu, sıkılı yum- tuklarını masaya dayadı, yüzü- fllmı tatlı baktış W Taziğe 3 — Pardon... Sana, otur, kalk, yat, diyorum ama; işin var mı, yok mu? diye sormuyorum. Sa- hi, sen, dündenberi haşıboş, âva- resin. Senin işin yok mu? Hiç bir yerde aramaz, sormazlar mı? — Hayır... Kim soracak... Bir yere bağlı değilim ki... Bir kahkaha attı: — Sen de benim gibi sıkmtı- luıı;... Peki, yapacak bir işin yok müu Cebimden hâtıra defterini çı- kararak gösterdim: — Boş durmüyorum ki... E - limde iş var. 4 Kadriye, gözlerini kırpıyor - Ü: i — Demek, bunu kendine iş edindin? Defteri cebime koydum; ba - şımı çarpıttım: — İşsizlik... Ne yapatsın? Kadriye, dişlerini sıktı, dik dik baktı: — Bu kabalığımı, sana, fena ödetirim. Zile bastı, hizmetçiye: , — Bize, iki sade kahve! dedi. Hizmetçi kadın sordu; — Nerede oturacaksınız? Kadriye, yüzüme bakıyordu: — Nerede oturalım? — Sen bilirsin! Kadriye, hizmetçiye dönmüş- — Salonda oturacağız. Hizmetçi çıktıktan sonra, sa- lona geçtik. Kadriye, kahvesini içti, ayağa kalktı: — Ben, bir saat kadar uyuya- cağım. Hemen hatırladım: — Bir dakika... Bir şey sora- cağım. — Seni dinliyorum. — Kırmızı odada, defterleri yazdırırken, nasıl giyiniyorsun? İ Kadriye, gülerek düşünüyor- u : *— Bu, pek belli olmaz. Günü- ne ve havaya göre değişır.. — Meselâ nasıl? — Yağış havalarda, benim de içim kararır, Koyu renk, kapalı esvap giyerim. Güneşle beraber, ben de açılırım; - kâh kimono, kâh pijama giyerim. Ayaklarım da, giyinişime bağlıdır, kâh ço - | K ü—ç ÜK HABBRLERI * Esnaf ve müstahdemlerin «ıhhi muayeneleri yapılması için bu ay 80- nuna kadar bir mühlet tayin edilmiş- *i. Muayene olunacak esnaf ve müs- tahdem miktarı yüz bin kadardır. Halbuki, şimdiye kadar bunun onda biri bile muayeneye gelmemiştir. Bs- naf cemiyetlerine birer tezkere yazı- larak alâkadarların muayeneye gön- derilmesi, aksi halde cezalandırıla- cakları bildirilmiştir. * Yüksek Ticaret ve İktisat mek» tebinde stenografi imtihanları önü- müzdeki perşembe günü yapılacaktır. İmtihana, talebeden hıılıı':u'çlın istiyenler de girebileceklerdir. Ka- zanmak için ön yanlıştan lazla yap- mamak Jâzıtmdır. * Şubatın 25 inde çekilen Çocuk Esirgeme kurumu eşya piyangosun- da kazanan bilet sahiplerinin bu ayın sonuna kadar kurum merkezine mü- Tacaat etmeleri lâzımdır. * Nüfus şubeleri 935 malt içinde genişletilecektir. İşlerin çabuk Çıkarılması için iyi okurmuş memure lar alınacaktır. * İstanbul iskân ,idaresinde, eski tefviz işlerine ait birtakım pürüzlü kâğıtlar kalmıştır. Bunlarm — temiz- lenmesine ı tadır. Pürüzlü işler temizi ”m Vetvid &n misyonu kaldırrlacaktır. Bundan böy ic iskân idaresi bütün —çalışmasını yeni gelecek göçmenlere bağlıyacak- tır. * Fatihte yıkılan kuyuda 36 sasat kaldıktan sonra çıkarılan İn:bolulu din yaraları iyi olmuş ve dün TTAhPAŞA Masesimekeden cıkmizt T. * Tayin hakları vilâyete ait me- murların sicüleri için yeni bir usul kararlaştırılmıştır. Tayinlerde yan- Tışlık olmaması için yeni tayin olu- nacak memurların - sicilleri vilâyetçe de tutulacaktır. Bundan başka kanu- nun gösterdiği — şartları taşıyan kad- ro dığı memuür varsa bunlar önce alı- n;;:;, yoksa dışardan tayin yapıla- * Üniversite talebe yazılması ta - Himatnamesinin muvakkat maddesinin D fıkrasında "Türkiyede lise dercce- sindeki ecnebi mekteplerin 33 . 34 ders yılından önceki” cümlesi, tali - matname basılırken, tarih yanlışlıkla, 32 - 33 olarak yazılmıştır. Bu şekilde aylardanberi sürüp giden yanlışlığın meydana çıkması birçoklarını mütees- sir etmiştir. Bu yanlışlık alâkadarla- ra bildirilmiştir. * Yol parası mükelleflerini teebit için alıman 35 memurun faydaları gö- rülmeğe . Şimdiye kadar yol parası vermiyen birçok kimseler. pla otururum, kâh çıplak yak... Artık, sen, buralarını iste- diğin gibi yakıştırırsın. Elini selâm verir gibi sallaya- rak kapıya doğru yürüyordu: — Sakın, uyuyayım, demc... Eğer odana ıim'. de, uyuyacak olursan, pencerenin — camlarını kırarım, taşlarım. — Uyumam, merak etme, Kadriye, odadan çıktı... Göz kapaklarım, kendiliğin - den kapanıyor, eğer bu hazım gevşekliğini yenemezsem, otur- duğum yerde uyuyacağım. Yerimden kalktım, — kapının sağındaki zilin düğmesine bas- tım, Gelen hizmetçi kadına: — Bana, bl;r kı:d: kahve daha yap, dedim. Fakat bahçede, dağa getireceksin... £ Salondaki geniş koltukların yumuşaklığı, enerjimi kıracak - tı. v Bıgîeddcow arasında a - ğir a Çardak, se - rin gölgelikti. Na . “Bu tuhaf maceramı anlata yımı p . Tarihi binalara Numara konuyor İstabul müzeleri umum mü- dürlüğü, şehrimizdeki tarihi kıy meti haiz binalarla bütün cami ve mescitlere numara koydur - mağa başlamıştır. Bunun için ayrılan memürlar, her semtteki bina ve camileri tesbit işine gi - rişmişlerdir. Bu çalışma bitince, tamir ve muhafazası icap edenler, kıy- metli âbideler ayrılacak ve şehir plânı üzerinde işaret verilerek ona göre yer açılacaktır. den borçları tahsil edilmiştir. Yeni bütçede yol parası için tahmin edilen | varidatın temin edileceği ümid olu - nuyor. * Beyazıd umumi kütüphanesinin genişletilmesi kararlaştırılmıştır. Kü- tüphanenin yanındaki medrese de alın mıştır. Kütüphanede geniş bir okuma #alonu yapılacaktır. Birçok kitaplar yeniden sıraya uştur. * Buğgünden itibaren, köy mektep leri son sınıflarında imtihanlar başla- mıştır. Dün beş mütettiş köylere git miştir. İmtihanlar bir hafta sürecek- tir. Tek muallimli köylerde, imtihan. lar müfettişlerin huzurile yapılacak « tır. Bu yıl, üç sınıflı köy mekteplerine den sekiz bin kadar talebe çıkacaktır. * Bu sabah vilâyet ziraat müdür- Tüğünde bir toplantı yapılacaktır. Bu totpltantıda, yazın Büyükadada açı« lacak çiçek sergisi programı görüşü- lecektir. Bundan başka, Adada yapt- lacak çiçek bayramında lâzım olan çi- gekler hazırlanacaktır. * Belediyenin Galatadaki çocukla- r yurdunun kadrosu 50 e çıkarılmıştır. Yurdda ıslah edilen 15 kadar çocuğa muhtelif sanatlar öğree tilmiştir. Bunlar yakında yurddan çı» karılacak, dışarıda kendilerine iş ve- rilecektir. Bu çocuklar altı ay yurdun kontrolü altında bulunacaklardır, * Dağcılık ve yürüyücülük kulü » bünün yeni yaptırdığı üç tenis kor « tunün açılması cuma günü yapılacake tır. Açılma resminden sonra, davetli. lere bir danslı çay hazırlanmıştır. * Cuma günü, General Don Stene ben vapurile limanımıza 450 Alman seyyah gelecektir. Seyyahlar şehrimiz e ikk gün, kalşetieimirü # * Üç yil evvel getirtilen sondaj İmakinesinin, bu yaz bendlerde işletil. * * mesi için, talışisat ayrılmıştır. Bende lerin duvarlarının dayanıklık kabili « yeti ölçülecek, buna göre bazı ted » birler almacaktır. Bendlerden eski olanlar, asırlardan beri tamit görme- miştir. En fazla tamire mühtaç kısıme ların bu yıl yapılmasına çalışılacaktır. Z * U:înn'l;e yabancı diller mekte» inde dün almanca, lizce, a imtihanlarının son yııl::ııı? :nyıl:q“- tır. Yarın sözlü imtihanlar başlıyacak ve iki gün sürecektir, * Üç gündür şehrimizde bulunan Japon topçu kumandanı Katsou Nae kamora ile Majör tayyareci Fuaşiro dün sabah Atinaya gitmişlerdir. * Lüğvedilen Lüleburgaz ihtisas mahkemesi müddeiumumilsi Semih A. dana hukuk hâkimliğine terfian tayin edilmiş, dün memuriyetine gitmiştir. * Evkafta yapılan imam ve müez- zinlik imtihanlarında 31 kişi karan e mıştır. ; * Sultanahmed — Medreselerinin kubbe kurşunlarında yap'ları tamirat Haziranda bitmiş olacaktır. Krymetli tarihi evrak burada tasnif edilecektir. * Beyoğlu mıntakasındaki kazanç mükelleflerinin verdikleri beyanna « — melerin tetkiki peyderpey ıımııııııııuı f yor. Işportacılıktan,,küçük bir teg gâh kurmuş, sonra bu tezgâhi büyülte büyülte büyük bir ma- Baza sahibi olmuş bir tüccar... — Çok cahil... Fakat cahilliğini kapatacak, örtecek derecede des- — ğil, hattâ mazur gösterecek, af- fettirecek derecede zeki, kur - — naz... Biraz okuması, yazmasi var, lâkin bunu, bir mektepte ©- | kuyup öğrenmediğine eminim. Nasıl tanıdığım da, pek hoş - tür. Carımin sıkımtısından — bit yerde dürüp oturamıyordüme — Sabah akşam, evden çıkıyor, â vare dolaşıyordum. Ne yaptığır — mı, ne yapacağımı, ne yapma! istediğimi bilmiyordum. ikkân camekânlar saatlarca kaldi — üyordum. Sine * — malar, konserler, danslı çaylafı — biri, bir şey, beni eğlendiremi * yordu. ğ Büyükçe bir mağazanm câ” — mekânı önünde durmuş, i; klir | lere, mevsimlik kumaşlara b8 * kıyordum, , —.