v FŞ NOĞ W ÖO l GŞ Ü S NUN İ SÜ SN $ SRRR, GF İ AAA AA | GeŞ K K g n O Y e KOK YA YÜ B n e N, ” ÜYŞ . 9 Y OA SUU SŞ PN Bize cambaz değil, kazanmasını bilen güreşçi lâzımdır! Bay Burhan Felek, bütün münakaşaları döndürüp dolaştırıp şahsiyata bilirim. Sadede gelelim Yazan: Seyfi Cenap Bay Burhan Felek, «Son Posta» da çıkan yazım sizi faz- la sinirlendirmiş olacak ki nezaket kai- delerinin —haricine çıkarak — yazı - mı oküumaya tükle — taham - mül edebildiğinizi yazıyorsunuz. Münakaşalarınız herhangi — sahada olursa olsun onu döndürüp dolaştırıp şahsiyata dökmek ' mutadınızı bilirim. Bu meseleyi de 6 tarafa çekiyorsu- nuz. Sizden ricam mevzuun haricine şıkmamaktır. Gelelim sadede: Münakaşamızın sebebi şudur: Ben Fin, yani Şimal güreşçilerinin daha &8- ki, daha bilgili olduğunu; siz İse Ma- car güreşinin üstünlüğünü iddia edi- yorsunuz. Bu hususta size fazla bir şey söyle- meden iddiamı rokamlara istinat etti- rerek ispata çalışacağım. Mesele bir spor üstünlüğünü orlaya çıkarmak demek olduğundan şimdi: kadar beynelmilel müsabakal iki tarafın kazanmış olduğu neticeler sistemlerinin üstünlüğünü ispata kâfi gelir zannederim. 1 — Olimpiyad neticeleri: Beynelmilel spor hâdiselerinin en mühim bir miyarı olan Olimiyad müsa bakalarını ele alalım; Şimdiye kadar yapılan Olimpiyad Greko Romen müsabakalarında kaza- han Milletlerin isimleri ve birincilik âadetleri şudur: İsveçt 15 birincilik, Finlandiya: 12 birincilik İtalya Macaristan, Estonya: dik. £ Almanya: İxi birincilik Türkiye: Misır, Fransa birer birincilik. Olimpiyad serbest güreş müsabaka- ları: Amerika: 18 birincilik, Finlandiya: T birinetliz. İsveç: 5 birincilik, İsviçre: 4 birincilik, ÂÜngiltere: 3 birincilik, Macaristan Estonya, Fransa Ikişer birim- gilik Şu rakamlar bize gösteriyor ki Ma- tarislanın beynelmilel güreş mevki Greko Römende yasattan aşağı, serbest güreşte ise sonuncudur. O halde Macar güreşçilerinin o meş- bur teknikleri neye yarıyor? Birincilik alamamalarına mı? Macar -güreşçilerinin Şimalli hasım- Jarının karşısında her zaman nasil ye- nildiklerine bir misal olarak üç sene- denberi Finlandiya, Estonya ve Maca ristan arasında yapılan Turan maçla- rınım neticesini zikredeceğim. İlk sene neticeleri: Finlandiya: 5 birinci. Hk, - Macaristan: 2 birincilik, Estonya: 1 birincilik, İkinci sene neticeleri: Finlandiya: 5 bi- Tincilik. Macaristan: 1 birincilik. Estonya: 1 birincilik, Üçüncü sene neticeleri: Finlandiya: 2 bi- rincilik, Estonya: 5 birincilik, Görülüyor ki yapılan 21 müsabaka. dan ancak 3 tanesini Macaristan kaza- nabilmiştir. Herhalde bu parlak gale- be da onların yüksek tekniklerinin ne- kicesi oi . 2 — Teknik bahsine gelince : Hiç güreşmediğiniz halde yeni bir Müsabaka tarzı icat ettiğinize cidden Üçer birla- veyahut birtakım yetiştirip u- üâzü Beyne'milel) bir müsabakada < edip netice almanız lârzimdir. Bizim bildiğimiz ve bütün dünya gü-' dökmek itiyadınızı : Seyfi Cenap reşçilerinin fatbik ettiği usul güreşe yavaş başlayıp dakikalar - ilerledikçe sürati arttırmaktır. Hattâ güreşin sön dört dakikası koşulardaki (Enlevage) Bibi telâkki edilir ve son devreye bu i- sim verilir. Nasıl ki bir mukavemet ya rışında koşucular bidayette nisbeten ya vaş koşar, sonlara doğru da (Enlevage) rer, 801 Toşte e olduğu gibi bizim yağ gü- reşinde ayni şekilledir. Bu cihet yalnız bir mantık meselesi değil, ayni zamanda bir fiziyoloji pren- ir"Süratli Kâreketlere başlamak üzere çalışmaya henüz alışmamış olan kalbi, henüz isınmamiış olan adaleleri birden bire yüksek bir cehde tâbi tuta- cak olursak vücude derhal bir kesiklik gelir, başımız döner, midemiz bulanır, adalelerimiz tutulur. Onun için bütün güreşçiler - milleti her ne olursa ölsun - güreşe sizin usulü nüz gibi süratle değil, fakat itiyat ve temkinle girerler, Güreşe yavaş başlamak ö derece iti- yat haline gelmiştir ki bu hususta nı- zamnamede tadilât bile yapılmıştır. Berlin olimpiyatlarında hakemlik işle- rini görüşmek üzere toplanan encüme- İngiliz futbolu Macarlardan İntikam Alabilecek mi? Gelecek ayın başında yapılacak olan bu müsabakayı bütün dünya merakla bekliyor 2 Kânunuevvelde İngiltere Milli ta- kımiyle Londrada karşılaşacak olan Macar Milli takımı pazartesi sababı Londrada bulunacaktır. Macarlar bu maç için 16 oyuncu seçmişlerdir. İki kaleciden bir! Seget, diğeri Hun- garya klüplerinden, müdafilerden biri F. T. C., biri Boçkay, ihtiyat olan da Hungarya klüplerinden, muavinlerdan ,jikisi Hungarya ve F. T, C. den meşhur Şarusi ile bir diğeri, ihtiyata da Upeş- ten, muhacim hattının üçü Hungarya, hikisi Upeşten, biri de Febusdan seçil - mişlerdir. İngiltere Milli takımı da bu ma: muühtelif klüp oyuncularından teşekkül edecektir. Kaleci Halkrof likte on üçüncü olan (Preston North) dan, sağ müdafi Mail likte dördüncü vaziy&fte olansArsena den, sol müdafi Katlin likte on yedinci olan Şefild Vanzdey takımindan, sağ muavin Briton likte dokuzuncu olan Everton klübünden, merkez . muavin nin vendiği mühim kararlar meyanında Macar Milli takımımın merkez muhaci- Müsabakaya gayet yavaş başlamak icap ettiğinden güreşler müsabakaların iîııc-'we'.înde pasif bile çalışsalar ilk iki Gakika zarfında bunlara ihtar verlimi- yecektir; Passivite ihtarı ancak ilk da- kikalardan sonra müsabakaya girmek islemiyen, kaçan, hasminım hareketine mâni olan güreşçilere verilecektir. 4 Teknik hususunda söyleyecek çok söZ vardır, İddianız gibi, teknik her gü- reşçiye göre değişmez; taktik diye mü- ayyen bir güreş bilgisi vardır. Bu bilgi değişmez, yalnız güreşçiye göre bunun tatbikatında tadilât yapılır. n Sözlü bu hususta uzatmak belki sizi yine sıkar, yazıma tahammül edemiye- rek bu sefer belki hiç okuyımu'su;ıı Yalnız size şunu söyliyeyim ki güreşin başından sonuna kadar devreleri aşTil- mıştır, Ve güreşçiler bu devreler için- de nasıl ve ne şekilde çalışacak'farını bilirler, İlk devrede yapılacak oyunlar. la 3 X3 dakikalarda ve hele san Gevre- da yafylacak oyunlar biribirindan tg- mamile ayrıdır. İdmanlarda bunlars u- Zun uzun çalışılır. 3 — Teknik meselesi: Teknik tabirin maksat nedir? Teknik maçı kazanmak bütün bakemlerce riayet e- | n bir bil- ; oy giden istifade ederek onu tatbik etmek- | fir. Binaenaleyh teknik mmaç tekniği bl- mahdır. İyi maç tekniği de maçı kazan- dıran tekniktir. Öyle değil mi” Yuka- z rakamlara göre mucı kazananlar da - şimalliler olduğu için mantıken en üstün tekniğin şimal tek- mi F. T. C, den Şarusi Barker ile sol muavin Keen likte altın- cı olan Derbi Kanti takımından, sağ 3- çık Krooks (Derbi Kantiden, sağ iç Bat tin likte dördüncü olan Arsenülden, merkez muhacim Drak Arsenalden, Aç Westrood dikte on sekizinci olan Bol- ton Wandrerz takımından, sol açık olnson likte yedince olan (Stok Siti) takımındandır. Peştede 2 - | mağlüp olan İngilizler bu maçla o oyunun revanşini yapmış j#olacaklardır. Çarşamba günü oynanacak olan bu mühim maç, Arsenale ait olan Hay No- _ı_'ı;g_c__smdmdn yapılacaktır. emarrenerekbear Dakkan ar a enenene M erk ae aa aaman niği olması lâzımgelit! , Ben öşle anlıyorum ki sizin teknik- ten maksadınız bir adamın mindere çı- kıp gelişi güzel oyun fatbik etmeye kal kışmasıdır. Böyle bit güreşçi bize ace- milik ve iptidailiğin bir nümünesini güs terir, Usta güreşçiler, usta sporcular, © - yunları Tüzumu ârunda, yerinde yapan. lar, ica ederse hiç yapmıyacaklardı zahmetle, kendisini tehlikeye almıa maçı kazanmak gayedir. Nas:l ki k dır. Mesele gös. zanmak gHay en emin hir yöldan gitmi Teknik bahsinde maç tekniği ile man tekriğini ayırmak Tâzundır. Bi cumbaz değil, güreşi kazanmasını bilen dman etmiş tipler lâzimdır. İştö bu nu da şimal tekniği öğretir. Baki derin hürmetlerim. Seyfi Cenap |midi kesmekliğim Bir asabiye mütehassısı, önüne - turtulan hastanın şuuru, hâfızası haks kında fikir edinebilmek için soruyor: — Bugün ayın kaçı? Hasta cevap veriyor: — Ayı mı kaçtı? İmkân yok. Ben onu, Gülcemalin halatile, Beyazıt ca- miinin minaresine bağlamışlım. Be- yazıt minaresi Aksaray camliinin kub- besinde durdukça, ayı bir yere kuçu- maz| x Ben Eşref Şefik soruyorum: namındaki zate Her aklına esenin bir baş pehlivan çı- karmaya kalkışabildiğine bundan kuv- vetli bir delil olur mu? Müumaileyh cevap (1) veriyor: — Bir tarihte, Cim Londos, burada bir Rus pehlivanile güreşmişti. O za- manlar.... ve ilâh... Ben Eşref Şefik namındaki zate soruyorum ; !eviıip çevirmek — istediğin o güreşler- ıden hayır ummayışından mı geliyör? Mumaileyh cevap (!) veriyor: — Vaktile Fransada bir güreş fede- yasyonu yoktu. Merhum Kara Ahme- dimiz de o sıralarda oradaydı!... ilâh... | — Bana doktorla hastası arasındaki konuşmayı hatırlatan bu cevapları a- |dıktan sonra meram anlatmaktan ü- Jâzım. Fakat ben, teşhis koymakta çok titiz davranan bir tabib sabri göstereceğim. Sayın okurlarımın tahammüllerini kırmayı bile göze alacağım. Ve mera- mımin basit mahiyetini son bir dela daha anlatacağım: Dinarlı Mehmet pehlivan, son mü- sabakalar yapıldığı zaman Atinada i- dı. İstanbula dönünce, güreşlere, ha- berdar olmadığı için iştirâk edemedi- ğini söyledi. Ve Tekirdağlı Hüseyinle güreşmek istediğini bildirdi. Tekirdağlı Hüşsyin, Dinarlı Mehmedin kendisile güreşmek istediğini — öğrenince Eşref Şefiğe bir mektup yazmış; çare danış- mış. Eşref Şefik Tekirdağlı Hüseyine: «Sen keyfine bak. Evvel Allah ben Dinarlının bakkından — gelirim!» de- miş. Ve keskin kalemini kınından çe kip Dinarlı Mehmet pehlivana çıkış- miış. Eşref Şefiğin, Tekirdağlı Hüse- yösi göreşmekten korumak 'için buldur iğu behaneye göre, Tekirdağlı Hüseyin Büzkei meblirnnmız. Kosldaca ( las İpehlivanın bir rakiple karşılaşması öy- ; l> «ahvali âdiyen den değilmiş. Bir baş | pehlivanın aatığı astık, kestiği kestik- miş. Binaenaleyh, Tekirdağlı — Sen bile, bir baş pehlivanlık mü- | sabakası tertibine kalkışmadın mıydı? |iSteyen de " lerin final güreşi bugün, iyileştiğini si Hüse- |) hüseyin pehlivan, Tekirdnğına ğ İçinde böyle bir «Gerdunev dolaşan spor meydanları, sokaklarından da ha kazalıdır! koyabilir, ve yüz elli çeşit dilekte bW | lunabilirmiş! Ben de dedim ki: «Bizde, bir pr*' | fesyonel güreş federasyonu yoktur. tada bir güreş federasyonu olmayıncâ | baş pehlivanlık iddiasına kalkışacak * lan bir güreşçi, karşısına çıkacak bel rakibi yenmek mecburiyetindedir. Hattâ profesyonel güreş federasy? nu bulunan Amerikada bile şampiyoet” luk ünvanı bir tek sporcuya mal edile memektedir. Orada bile, bir düzütü dünya şampiyonu türemesine mâni © | unamamaktadır. Kaldı ki, Tekirdağlı ile karşılaşmal âher aklına'sesan değili belediye seçmelerinin Dinarlı Mehmet pehlivane't:, Ve İnarlının haklı olduğunu — ispat edebif mek için mevcut deliller sayıla sa: bitmiyecek kadar boldur.» Bütün bunlara cevap — veremiyti İbay 'Fişreb Şafik, betmutad Dinarltli kötülemek yolunu tutuyor, : Mumaileyh, bu maksatla diyor kil — Belediyenin yaptığı seçmeler — Dinarlı Mehmede garezin, senin 'Dinarlının adı bile geçmiyordu. Vakt? le Mülâyim pehlivana bile yercilen D* narlı Mehmet, nasıl olur da koca baş pehlivana meydan okur? Ben, bu cümlelerin cevaplarını ©* ne, belediye seçmelerinin yapıldığı * | ralarda intişar cden Son Posta nüsbi' larından çıkaracağım. 14 ağustas tarihli Son Postada Di narlı Mehmet diyor ki: e— Bazı kimseler Mülâyim'e yenihliğil” den bahsediyorlar. Gelenler gürmüşlerdir ben Mülâyimle Amerikan usulü serbesi ireş değli, kisbetsir alaturka güreş yaptır" Köl kaptım. Rıraktırdılar. Kafa Buraktırdılar, Yümrük attım. Müni oldeli” Eder güreşin sserbeste i Mülâyimle yal idiyse, »memnus u nice olacak bilmeni” ©O acalp mağlübiyeti nleyhime — bir gel sayanların haksulıklarını her yaman hazırım : Ben Kuvaryani adındaki pehlivanı !*; dim. Kuvaryani Maksos'u mağlüp etti- beni yendiği söylenilen Mülüyim “ pehiliti benim yendiğim Kuvaryani'nin bile y Maksos'u alt edemedi!» Mülâyira “- 'Dinarlı müsabakasındi orta hakemi Cemalin, ayni Son Postf nüshasında Dinarlının bu sözlerini :k; dik ettiğini söylersem, işbu müne' din bu hususta bir diyeceği kalmam” hdır sanırım! di Seçmeler hakkındaki cümklcıiıl'c vabını da, 19 ağustos tarihinde ©* Soön Postanın gu satırları veriyor: . *Belediye tarafından terlip edilen StStÜ) öylet Kara Ali ile Dinarlı Mehmet Arasında caklır. Va «Dün İzmitten İstanbıla dönen i met' yin, mitdere çıktmak için, yüz elli ta-| ctmeden önce ortalığa bir de'a daha " mne şart koşabilir, yüz elli türlü kaide — (Devamı 12 inci sayfada) AĞ birincisi olafi Sonuncu izah, sonuncu| ders ve sonuncu hitap