Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
4 ğgil') | h. Fahri. Ü ae yaşa p e el Üa ESĞR A FE M FĞ LAİ ÇİN MASALIİ: Şüyang Çinli bir balıkçı i## — karıs; Şadu ile birlikte küçük bir .ulübede otururlardı. Şüyang yağmur demez, kar demez balığa çıkardı. Şüyang cesur ve dürüst bir insan - dı. Senelerdenberi deniz üzerinde ne- ler görmüştü. Kazaya uğrıyan bir çok insanların imdadına koşmuş, onları kurtarmıştı. Bir gün denizde balık tutuyordu. Birdenbire hava bulandı; fırtına koptu, koca koca dalgalar, kayığa çarpmıya başladılar. Kayık kâh bir kule boyun- da bir dalganın üstüne yükseliyor, kâh bir kuyuya düşer gibi iniyor, iniyordu. Fırtına o kadar çoğalmış, dalgalar o ka- dar yamanlaşmışlardı ki bir ara kayık batacak gibi oldu. Şüyang için kurtu- luş ümidi kalmamıştı. Ellerini açtı: — Denizlerin perisi, diye bağırdı, ben her zaman seni saydım.. Bu se - fer de sen beni kurtar.. Şüyang bunu söyler söylemez fır - tına durdu. Dalgalar kesildi, denizin yüzü çarşaf gibi dümdüz oldu. Şüyang denize baktı. Deniz balıkla dolu idi. Hiç bu kadar çok balığı bir arada gör- memişti. ÂAğını attı. Balıklar ağa dol - du. Şüyang ağı güçlükle çekebildı. Ka- yığa aldı. Balıklara bakıyordu. İçlerin- de bir tanesi gözüne çarptı. Buü kocaman bir balıktı, kanatları altındandı, gözleri hâlis mercandı. Şü- yang: — Ne güzel bir balık tuttum, dedi. Balık başını kaldırdı: Tatlı bir insan sesile: — Balıkçı Şüyang, dedi, beni gene denize at, ben denizlerin perisiyim.. Beni bırakırsan sana iyiliğim doku - nur. — Bana nasıl iyiliğin dokunur? — Seni zengin ederim, balıkçılıktan kurtulursun! - , S # -- —-_ M İA IÖ. — — Bu mendilindeki düğüm ne? — Mektubu posta küutusuna at - mayı unutmıyayım diye arnem dü - ğgümledi. — Mektub ne oldu? — Ânnem bana vermeyi unut - Geçen bilmecemizde Kazananlar FUTBOL TOPU Niğde Sakarya mektebi 4 ünct sı- nıf 46 Kâzım. MEKTEB ÇANTASI İstanbul 27 nci mekteb 3/C den 174 ALBÜM Ankara 2 nci orta mektep 1/G den 157 Macide, İstanbul Kızılay hemşire mektebi 2 den Arikkan, Diyarıbekir li- sesi 3/A dan 758 Melih, Haydarpaşa İi- sesi 4/İ. den 2055 Zihni, Konya orta mektep 2/B den 648 R. Tufan, İstan- bul 54 üncü mektep 4/A dan 266 Fah- — reddin Altınışık, Konya istasyon civarı 221-de Orhan Uğurlu, İstanbul Süley - maniye Kirazlımesçit İ7 de Nuriye, Kırklareli orta mektep 1/2 den 127 Şe- fika, Beyoğlu 4 üncü mektep 230 Sa - hiha Muhiddin. çi A0 - B güke i ' el İ 8 M lipiğ, r . : Ka HMi en * h K VZ ni — Buna nasıl inanayım? — Ne yapacaksın? — Ağını denize at görürsün.. Şüyang ağını denize attı, ağı deniz- den çektiği zaman ağın içi altın balık- larla dolu idi: — 'İşte bunlar hep senin olacak; fa- kat beni bırakmalısın. Şüyang düşündü, gözünün önüne u- fak kulübesi, kulübede yarı aç, yarı tok oturan karısı geldi. Eğer bu altın balıklara sahip olabilseydi; kulübeden kurtulacak, kocaman bir evi, hayır, bel- ki de bir sarayı olacaktı, ve artık ka- rısı yemek pişirmiyecek, yarı aç, yarı tok yaşamıyacaklardı. Şüyang yüzüne bakan mercan gözlü, altın kanatlı ba- lığı denize attı. Altından bbalıklarla dolu kayığını sahile doğru ilerletti. Fakat o anda bir fırtına çıkıverdi. Sandal altüst oldu, Bütün altın balıklar denize döküldü. Kendi de denize düşmüştü. Yüze yü- ze sahile çıktı. Burasını hiç tanımıyor- du, Karşısında koskocaman mermer bir saray vardı. Şüyang, mermer sarayın merdiven- lerini çıktı. Büyük bir salona girdi. Sa- londa bir taht vardı. Tahtın üstünde başı taçlı bir ihtiyar oturmuştu Şüyangı görünce sordu: — Ne istersin benden? — Ben bir şey istemem. — İste, ben denizlerin perisiyim. — Denizlerin perisi isen beni tanır- sın. — Hayır seni tanımıyorum. — Nasıl tanrmazsın? Şüyang biraz evvel başından geçen- ieri anlattı. Başı taçlı ihtiyar: — Anladım, dedi. Sen ağınla benim en büyük düşmanım olan denizlerin şeytanını tutmuşsun, ne diye bıraktın onu! Eğer bir daha rastlarsan onu sa- kın bırakayım deme, derhal öldür! Se- ni istediğinden âlâ ederim. — Peki denizlerin perisi istediğini yaparım. — Söz veriyor musun? — Veriyorum. O anda Şüyangın gözleri kapandı. Ve ne olduğunun farkına varmadan ken- dini denizde ve kayığının içinde buldu. Ağını attı. Balık tuttu.. Dönüyordu. Bir balık kayığına doğru atladı: — Şüyang dedi, denizlerin perisine verdiğin sözü unutma! Artık Şüyang ne vakit balığa çıksa kayığının yanında bir balık görüyor; bu balık Şüyang'a bağırıyordu: — Şüyang denizlerin perisine verdi- ğin sözü unutma! Şüyang verdiği sözü unutmuyordu,. Fakat denizlerin şeytanının ağına gel- mesinden de korküyordu. Ya tutulduğu zaman Şüyanga bir fe- nalık ederse., AA Denizlerin perisile denizlerin şeytanı lık bekliyordu. Ağa balıklar dolmuş - tu. Şüyang ağı denizden çekti bir de ne görsün! Altın kanatlı, mercan gözlü ya- kalanmamış mı?, Altın kanatlı mer - can gözlü balık gene başını kaldırdı: — Şüyang beni bırak dedi, ben de- nizlerin perisiyim.. — Yalan söylüyorsun, sen denizle- rin perisi değilsin, denizlerin şeytanı- sın! — Şeytanı, yahut perisi, ondan sana ne; beni bırakırsan seni zengin ederim. Bütün ömrünce rahat yaşarsın.. — Geçen sefer de öyle söylemiştin, fakat seni bıraktığfım zaman fırtına çıkarttın, ve bana verdiğin altın balık- ların hepsini geri aldın. — Bu sefer geri almam. — İnanmam. — İnan, istersen beni kıyıya gidin - ciye kadar bırakma.. Sana hediyeni kı- yıda teslim edeyim ve beni orada salı- ver. Şüyang düşündü : — Olmaz. Ben seni öldürmek denizlerin perisine söz verdim. — Ne çıkar, denizlerin perisine ver- için iyiliği o sana yapamaz.. — Öyle amma verilmiş sözüm var.. — Ağını bir kere denize at.. Şüyang ağını denize attı, ağın için- de bir kutu vardı. — Bu nedir? - — Dünyanın en büyük serveti bu - nun içindedir. Bemni bağışlaman için bunu sana veriyorum. Şüyang gene düşündü: — Olmaz, dedi, sözümden dönmem. Bıçağını çekti ve denizlerin şeyta - nını öldürdü. Şüyang kayığını sahile çekmiş ku - lübesinin yolunu tutmuştu. Bir de ne görsün kulübesinin yerinde büyük, amma çok büyük bir köşk var. Karısı Şadu, bu büyük köşkün bahçesinde yepyeni elbiseler giymiş onu bekliyor- du. Şadu kocasına anlattı. Başı taçlı bir ihtiyar gelmiş, ona gözünü kapa de - miş, ve gözünü aç dediği zaman ken - disini burada bulmuştu. Şüyahıg karı- şeytanısın verdiği kutuyu gösterdi. Kutuyu açtılar. İçinde topraktan baş- ka bir şey yoktu; o sırada denizlerin perisi başında tacile göründü: — Seni aldatıyordu Şüyang, dedi. İyi ettin de aldanmadın, dünyanın bütün serveti diye sana verdiği şey işte bu toprak dolu kutuydu. Şüyangla, Şatu denizlerin perisine teşekkür ettiler. Ve artık koca köşkle- rinde ömürlerinin sonuna kadar rahat Bir gece idi. Şüyang ağını atmış ba- Yeni Bilmecemiz © yaşadılar. ERHAN - Bir çift ŞOŞON veriyoruz. Küçük bir sinema artisti.. Siz çocuk okuyucularımız yaşındaki bu artistin resmini parça parça kestik.. Yazık ol - du değil mi? Öyle ise siz onu tekrar birleştirin ve resmi meydana çıkarıp bize gönderin, biz de size hediyeler ve- relim, Şimdi kış, yağmur, kar var, onun için bir kişiye bir çift şoşon, geriye ka- lan yüz kişiye de ayrı ayrı hediyeler vereceğiz. Bilmecenin müddeti on beş gündür. Geçen bilmecemizi daha hal - ledip göndermedinizse göndermekte a- cele ediniz. * Bilmece cevabıinı bize gösterdiğiniz zarfın üzerine bilmecenin gazetemizin hangi tarihli sayısında çıktığını yazma- yı unutmamanızı bir kere daha rica e- diyoruz. K 1 GK diğin sözden vaz geç. Benim edeceğim | sına olanı biteni anlattı ve denizlerin | (Arkası var) ——— y — —— AŞ VN e ra — Şu çekiçle vurayım tıkanır! —— — — Eyvah daha büyüdü. — .- — Boşuna yorulmuşsunuz, şu mus” luğu çevirseydiniz, su kesiliverirdi. ., Geçen bilmecemizde Kazananlar MÜREKKEPLİ KALEM Nuruosmaniye 1 inci ilk mektep 88 NeZk he Erkal, Galata - saray lisesi Orta - köy Şşubesi —ildare memuru — Nüreddin oğlu İhsan, Burgaz- ada belediye — Dr. kızı Şeriban, Eren - köy Sahrayicedit 37 de İhsan Kımı İhsan, Kumkapı or- Altın kaplama tamektep 1/1 den — | çift kol düğmeti 300 M. Yılmaz. kazanan Fitnet