Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
— de Mülâyim pehlivanla da görüştüm. - Mülâyim pehlivan : a__ — Ne zamandan beri, diyor, ha bre —meydan 'akuyan Tekirdağlı Hüseyinle — karşılaşmak istiyordum. Hiç bir müsa- — bakaya, bu kadar iyi hazırlandığımı ha- — tırlamıyorüm. Kendimi o kadar iyi his- — sediyorum ki karşıma Tekirdağlı Hüse- — yin değil, mezarından çıkıp ta Koca Yu — suf pehlivan gelse, kundaklı bir çocuk p gibi yere vurabileceğimi sanıyorum. — Maamafih, pehlivanlıktır bu. Talih be- — ni bu zannımda yanıltabilir. Bu itibarla — ©o zaman çok kızarmaktan, şimdi az ko- — nüşmak evlâdır!» i — Tekirdağlı Hüseyin ise, sakin görün- — meye çalışıyor. Fakat Mülâyimden âz heyecanlı olmadığı belli. — Ah, diyor, şu perşembe bir gelse! Aradaki günler bana bitip tükenmiye- cek gibi görünüyor. Beklemenin heye- canı tam beş kilo hafifletti beni. Eğer — bu heyecan bir hafta yerine bir ay sür- se, iğne ipliğe dönerim. Mülâyime çok /|içerledim. Çünkü beni gazetelerde «ka- — çak» ekorkak» diye günlerce ilân etti. — Halbuki ben, şimdiye kadar korkuyu rüyamda bile görmedim, Bu sefer, ka- — zanmak için çok iyi hazırlandım. Eski- — den günde üç dört paket ciğara içer- — dim. Bu güreşlerin yapılacağını duy- duğumdan beri, bir nefes duman çek- — medim içime. Altı aydır da evime uğ- — Yramıyorum. Ve muntazaman - çalışıyo- — Tüm. İdmanlarımı da daima zorlu arka- — daşlarla yapıyorum. Çünkü bir pehliva — hnın, kendisinden zayıf ve hafif bir peh- — İivanla idman yapması tıpkı bir insanın | tahtadan eşek üzerinde nişan talimi yaptıktan sonra keklik avına çıkması- — na benzer. -| Meselâ Çoban Mehmedi alın. Burada — idmanlarını Mustafa ile, Mersinli Ah- | ,Mmetle yapıyor. Ve kendisinden zayıf, |— kendisinden hafif pehlivanları tutma- — ya alıştıktan sonra, dünya şampiyonla- rile güreşe çıkıyor ve kolaya alışıp zo- ru görüverince apışıp kalıyor. Bana so- rarsanız, onun ekseri mağlübiyetleri bu ğ îkoslovaicya - Küçük Antanttan — Ayrılıyor mu ? İ (Baştarafı 1 inci sayfada) — yeni vaziyet karşısında endişe uyandır- — mıştır, Bunun neticesi olarak ayni an- — *“tanta mensup olan Yugoslavya ile is- & tişarelerde bulunmak Üüzere Başvekil — Tataresko da gayriresmi olarak Belgra- — da gitmiştir. Diğer taraftan Övr gaze- — tesinin meşhur siyasi kadın muharriri - Tabui de, Tatareskunun Belgrat seya- - hatinin mütasavver yeni bir Romen - — İtalyan anlaşması hakkında Yuğgoslav- — yayı haberdar etmekten ibaret olduğu- nu söylemektedir. Bu suüretle Çekoslo- — vakya emrivâki karşısında bırakılacak- B . mniş. - Belgrat, 23 (Hususi) — Mütenekki- - Ten şehrimizde bulunan Romanya Baş- | vekili Tataresku ve zevcesi bugün sal- - tanat naibi Prens Pol tarafından ka- — bul edilmişlerdir. Prens Pol dost Baş- | Vvekil şerefine bir öğle ziyafeti vermiş- — tir. Ziyafette misafirlerden başka, Kra- - liçe Mari, Prenses Olga, Yunan Kralı- ; . onın kardeşi Prens Nikola, Başvekil Sto- -— yadinaviç, saray nazırları, Romanya el- — Çisi ve yüksek rütbeli askeri erkân da — hazır bulunmuşlardır. Tatareskunun bu | ziyareti münasebetile bazı ecnebi ga- | Zzetelerde, Romanya ile Yugoslavyanın — da Belçika gibi bitaraflık ilân edecek- | lerine dair çıkan haberler kat'iyyen | tekzip edilmekte ve coğrafi bakımdan — bu devletlerin böyle bir hattı hareket | takip etmelerine ihtiyaç olmadığı kuv- | vetle tebarüz ettirilmektedir. Bugün, - Romanyanın Belgrat sefarethanesinde — AÂvala Ajansının mümessilini kabul e- — den Tataresku, ziyareti hakkında şu - beyanatta bulunmuştur: - — Tunaüzerinde yaptığım gezinti sı- | rasında çok sevdiğim Belgradı da ziya- | Fet ettim ve güzel şehrinizde dolaştım. : Bu fırsattan da istifade ederek naip | Prens Polü ziyaret ettim . ve Kraliçe - Mariye saygılarımı sunarak, dostum * çe — az bir müddet kalabildiğimden dolayı — Stoyadinoviçin elini sıktım. Sehrinizde | — Mülâyimle kaçıncı güreşiniz ola- cak bu ? — Onunla çok güreştik. Sayısını pek hatırlamıyorum. Fakat kaçıncı olacağı- nı bilmiyorum ama, sonuncu olacağı rauhakkak. Çünkü onu hem serbest, hem alaturka güreşte yere vuracağıma kaniim. İki güreşi kazandıktan sonra da palavra dinleyecek değilim ya? Ma- amafih, bu seferki güreşimiz çok sıkı olacak. Biz onunla çok iddialı bir gü- reş daha yapmıştık. O zaman, güreşi- miz tam iki buçuk gün sürmüştü. Ben o güreşten evvel, bu seferki heyecanı- | mın dörtte birini bile duymamıştım. Tekirdağli gülerek ilâve etti: — Benim-için bahse girebilirsin. Ser- vetini koy, korkma. Eski pehlivanlar derler ki : , ' — Bir pehlivanın kuvvetçe, idmanca tam kıvama gelip gelmediğini bilmek için, uyurken yatağından yere düsüp düşmediğini anlamak lâzımdır. Çünkü, tam kuüvvetini bulmuş bir pehlivanın kanı kudururmuş. Uykusunda bile ka- bına sığamaz, yatağında ha bre döner ve gecede birkaç defa yere yuvarlanır- mış. Eğer bu doğruysa, ben tam kiva- mımdayım demektir. Çünkü üç gece- dir, yere düşmekten yatağa girmeye vakit bulamıyorum! * İki tarafın da sözleri, ikisi arasındaki iki tutuşmanın yapılacağı günleri bek- lemeyi güçleştirecek kadar iddialı. Ba- kalım bu sıkı imtihandan ak alınla çık- mak hangisine nasip olacak ? * Dün haber aldığıma göre “Nakkaşlı Hüsnü adında eski bir başpehliyanımız şu malüm sirk pehlivanı Çayaya bilmu- kabele meydan okumaktadır. Bence bu meydan okuyuş, göbeğinden iri palav- ralar savuran o sirk şampiyonuna, so- nuncu ve,.. en zengin mânalı, en güzel derstir!, ' Hattâ altmış yaşındaki Nakkaşlı bu güreşe çıkıp ta yenilse bile ! Naci Sadullah Köşk satın alan Dilenci kadın Bakırköyünde dilencilik eden bir a- na oğlun şüphe üzerine yakalandıkları- nı ve bunların geniş bir kaçakçılık şe- bekesinin elemanları olduklarının an- laşıldığını yazmıştık. Ananın adı AÂni- ka, oğlunun adı da Nikodur. Evvelce de yazdığımız gibi bunlar 3,500 liraya bir köşk satın almışlar, fakat buna rağ- men dilencilikten vazgeçmemişlerdir. Bunların köşklerinde yatmamaları, bir domuz ahırında ömür geçirmeleri de nazarı dikkati celbetmiş, tarassut altı- na alınmışlar ve bunların geceleri ec- nebi memleketlerden gelen trenler ge- çerken hat boyuna atılan bazı paketle- ri topladıkları ve yattıkları domuz ahı- rına götürdükleri görülmüştür. Domuz ahırı aranınca da tam 30 bin lira kıy- metinde muhtelif Avrupa fabrikaları- nın firmalarını taşıyan esanslar, ve par ve oğul bunların babalarından kalma olduğunu iddia etmişler, fakat tahki- kat yapılınca babalarının 15 sene ev- vel ölmüş bir kunduracı olduğu anla- şılmıştır. Tahkikat genişletilmiş ve bu kaçakçılık hâdisesine bazı ticaret mü- esseselerinin de isimlerinin karıştığı görülmüştür. Tahkikat devam etmek- tedir. Bir kaçakçılık daha bir esrar kaçakçısı şebekesinin seyyar elemanlarını yakalamıştır. Bir polis ve iki muhafaza memurüu Sultanahmet- te bir iş takibine giderlerken önlerin- den giden iki kişi görmüşlerdir. Önden gidenler bunları görünce, birdenbire koşarak kaçmağa başlamışlardır. Bun- ların hallerinden şüphelenen memurlar da kendi işlerini bırakarak bunları ta- kibe koyulmuşlar ve nihayet adları Kâ- mille Mehmet Celâlettin olan bu ki kişiyi Beyazıtta yakalamışlardır. Bım- ların üzerleri aranınca birer mikdar es- rar çıkmıştır. Bu iki kaçakçı sıkıştırı- söylemişlerdir. Bu iki kişinin bir ka- çakçı şebekesinin seyyar satıcıları ol- — Mmüteessirim. Tekrar geleceğimi vade- Tiyorum, ' 2i — —W L duğu anlaşılmış, tahkikat genişletilmiş- tir. fümeri eşyası bulunmuştur. Dilenti ana | Gümrük muhafaza teşkilâlı dün de | lınca bu esrarları nereden aldıklarını | 1'0' Sit ; SON POSTA e H Bınnc;ıtqrîı J — VB TC t Türk - Yugoslav — Önümüzdeki Perşembeye Ttfakt 1 Ti ea TUT İf Denizyolları! yapılacak güreşler — | Edilecek reae a Ü çat FM (Baştarafı 1 inci sayfada) | yüzdendir.» Ankara, 23 (AA.) — Ulus gazetesi-| —öğe meşiyatı: YAURUNL Tel, mu.us.;î. nin Belgrat muhabiri, Yugoslavya baş- bakanının Ankara seyahatinin mânası ve ehemmiyeti etrafında gazetesine gönderdiği bir telgrafta şunları bildir- mektedir: «Yugoslavya Başbakanı Dr. Stoyadi- noviç, bir hafta müddetle İsmet İnönü- nün misafiri olarak Türkiyede kalmak üzere ayın 26 sında Belgrattan hareket edecektir. Bu seyahat, Dr. Stoyadino- viç ile refikasının Türkiye Cumhuriye- ti ile doğrudan doğruya ilk temasını teşkil edecektir. Stoyadinoviçin Türki- yeye gitmek üzere Belgradı büyük bir memnuniyetle terketmek üzere bulu- nuşu sebepsiz değildir. Belgradın Ân- karaya bu doğrü selâmını, bütün Yu- goslav milletinin tâ kalpten tasvip et- mekte bulunduğundan Dr, Stoyadino- viç tamamen emindir. Bütün Yugos- lavya hissetmektedir ki, Balkan sul- hünün asıl binası, milletlerinin büyük kumandanları sıfatile biribirlerinin el- lerini sıkan iki büyük devlet reisinin Boğaziçinde vukua gelen tarihi telâki- leri dakikasından başlar. Kardeşçe bir sevgi ve anlayış ile bu iki büyük dev- let reisi Türk - Yugoslav döstluğunun yıkılmaz esasını kurmuşlardır ve bu- nun içindir ki Yugoslavya, kendi hari- ci siyasetinin en ehemmiyetli direktif- lerinden biri olarak kalacak olan Türk- Yugoslav münasebetlerinin inkişafını büyük bir emniyet ve sempati ile gör- mektedir. Dr. Stoyadinoviç'in siyasi va zifesinde göz önünde buluduracağı, iş- te kahraman Yugoslav Kralının bu mi- rasıdır. Balkanları ve bilhassa Türk - Yugoslav ittifakını tarsin etmek Yugos lavya için en rasyonel bir siyaset ola- rak kalmaktadır. Yugoslavlar benlik- lerini muhafaza etmek ve her şeyden evvel kendi kuvvetlerine dayanmak istemektedirler. Başbakan Stoyadinc- viç, Mayısta Türk basını erkânını ken- di evinde"kabul ettiği zaman şunları da tebarüz ettirmişti : «Balkan ÂAntantını Cenevredeki gibi güçlüklerle dolu olmıyan -sağlam bir küçük milletler cemiyeti olarak telâk- ki edebiliriz.» Doktor Stoyadinoviç, harici siyaset- te bu esas fikirlerle meşbu olarak Tür- kiyeye hareket etmektedir. Ve Türki- yede, Dr. Rüştü Arasın mükerrer ziya- retlerile başlamış olan Türk - Yugos- lav milletleri arasındaki iş birliğini, Türk devlet adamlariyle daha zivade inkişaf ettirmek fırsatını bulacaktır. * Şurasını da tebarüz ettirmek isteriz ki, Dr. Stoyadinoviç dost memlekete, parlâmentoda galip ve bütün memle- kette yapılmakta bulunan belediye in- tihaplarında galip olmaktan mütevellit hususi bir memnuniyet hissiyle hare- ket etmektedir. Dr. Stoyadinoviç birbu çuk senelik hükümeti esnasında, mü- kemmel bir maharetle ve evvelce dü- şünülmüş tarzda merhale merhale ha- reket ederek Yugoslavyayı sarsıntısız demokrasiye rücu ettirmeğe muvaffak olmuştur. Belediye seçimleri neticesi tini getirmiş ve Dr. Stoyadinoviç hü- kümetinin Yugoslav halkı efkârı umu- miyesine tamamen tetabuk etmekte ol- düğunun - delilini vermiştir. Mebusan meclisinin başına yeniden hükümet partisi azasından Stefan Tiriç gelmiştir. Bu zat son zamanlarda baş- ka bir Türk gazetecileri gurupunu me- busan meclisi namına kabul ederek kendilerine Türk - Yugoslav dostluğu fikrini hararetle anlatmış olan Stefan Tiriçtir. lamış ve inkisama uğramış olan par- lâmentodaki muhalefet, artık ciddi bir muhasım teşkil etmemektedir. Buna müukabil merkezi Zağrepde olan parlâ- mento harici muhalefet gittikçe daha artan bir emniyetle Stoyadinoviç - Ko- roseç ve Spaho partisinin Sırp - Hır- | vat anlaşması büyük eserini paktlarda vücude getirecek bir unsur olarak te- lâkkiye başlamıştır. Parlâmentodaki galebesiyle Dr. Stoyadinoviç, dostu Türk elçisi Ali Haydar Aktay ile bir- likte Ankaraya giderken kendisine va- zife bildiği büyük işte milletin tam sa- lâhiyetile gitmektedir.» ' şarkılar, 20.30: Haberler. 20.45: Konser, 21. lıılkırlır. 45: Almanya, Fransa, Romanya haberleri. ç BUDAPEŞTE Diğer postalar 17: Plâk neşriyatı. 17.30: Musahabe, 18: i —— ÜÖzüürledi Çigan oörkestrası. 1855 :Musahabe, 19.25: Bartın 18 r 4 Muhtelif. 20: Tiyatro. 22: Dans plâkları. 22. !'mh_ B 40: Opera örkestrası. 245: Haberler. İzmit — Pazar, salı, F K PRAG | şembe — 9,30 ©£ 17.55: Almanyadan nakil, 18.45: Haberler. . İ Sinüz Seğan abbkdeni 10 züeberlür. aran'dar İğğ - Te yü z Pazartesi, —&0 kol bandosu. 19.55: Bratislav'dan nakiller. Çarşamba, 2130: Orkestra. 22: Haberler. 2215: Plâk şembe, Cumar neşriyatı. 22.30: Varyete, tesi Zo'de _' : #i VARŞOVA İ.zmıre kndaı' , ' 186.15: Orkestra. 17: Muhtelif serenadlar. der.,, E 17.20: Muhtelif dans havaları. 19: Kisa tem- “Galı postası gİ [* sil. 19.30: Orkestra, 20.45: Haberler. 21: Vİ- diş ve dönüştt yolon havaları. 21.30: Senfonik orkestra. 22. Lâpsekı ve İt Dr. Stoyadinoviç'e milletin müzahere-| Bu suretle mühim mikdarda zayif-| 12,30: Plâkla Türk musikisi, 12,50: Ha- vadis, 13,05: Plâkla hafif müzik, 13,25: Muh- telif plâk neşriyatı. Akşam Neşriyatı: 18.30: Çay saati, dans musikisi. 19: Amba- sadörden naklen varyete müziği. 20: Türk. musiki hey'eti. 21: Plâkla — sololar. — 31, 30: Orkestra. 2230: Ajans haberleri. BUKREŞ 16: Askeri bando. 17: Okuma. 17.15: Or - kestra. 19: Musahabe, 19.15: Dans müsikisi, Trabzon Postalar! | Pazar 16 da Salı, 447 | şamba, Cuma 12 de — izmir sür'at posta5! Cumartesi 15 de —— Mersin postalari VİYANA 16,20: Plâk neşriyatı. 17.5: Müsahabe. 17. 35: Asya musikisi. 18: Viyana halk müusikisi. 18.30: Plâk neşriyatı. 19: Haberler. 19.35: O- peret. 22.10: Haberler. 22.20: Oda musikisi, (Sehubert'den, Beethoyen'den parçalar). Karabiga — Salı, Cuma 19 -'-.îı 19 da 30: Dans musikisi. ' Yarınki Program 25 Birinciteşrin 1936 İSTANBUL Öğle Neşriyatı: 12,30: Plâkla Türk musikisi, 12,50: Hava- dis, 13,05: Plâkla hafif müzik, 13,25: Muhte- lif plâk neşriyatı. Akşam Neşriyatı: 18.30: Çay satai, dans musikisi, 19.30: Kon- ferans, Dr. Şükrü tarafından. 20: Müzeyyen ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve Halk şarkıları. 2030: Münir Nurettin ve ar- kadaşları tarafından Türk muüsikisi ve Halk şarkıları. 21: Plâkla sololar. 21.30: Orkestra. 22.30: Ajans haberleri. roza da uğ Trabzon ve Mersin postala na. B kalkış günleri yük alınmaZer (2461) ğ g Dr. İhsan Sami ÖKSÜRÜK ŞURUBÜU. Öksürük ve nefes darlığı, boğmatü ve kızamık öksürükleri için tesirli ilâçtır. Her eczanede ve e07 ğ depolarında bulunur. «& Kocaeli İcra memurluğundan: Açık arttırma ile paraya çevrilecek gayri menkulün ne olduğu: İki katlı bir " mağaza. : Gayri menkulün bulunduğu mevki, mahallesi, sokağı numarası: | eaddesinde kâin mağaza, Takdir olunan kıymet: Yedi bin lira kıymet takdir edilmiştir. - Arttırmanın yapılacağı yer, gün, saat: Kocaeli icra dairesinde 25/11/936 1447 müsadif çarşamba günü saat l14 de yapılacaktır. ' 4 1 — İşbu gayri menkülün artırma şartnamesi 10/11/936 tarihinden itiharen 9987 numara iİle Kocaeli İcra dairesinin muayyen numarasında herkesin p si için açıktır. İlânda yazılı olanlardan fazla malümat almak isteyenler işbil T nameye ve 936/1826 dosya numarasile memuriyetimize müracaat etmelidir. 2 — Artırmaya iştirâk için yukarda yazılı kıymetin 957 1/2 nisbetinde pey VEY —— li bir Bankanın teminat mektubu tevdi edilecektir. (124) 3 — İpotek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarların ve irtifak hakkı sahiblerinif " || ri menkul üzerinde haklarını hususile faiz ve masrafa dair olan iddialarif —| ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde evrakı müsbitelerile birlikte M& | yetimize bildirmeleri icap eder. Aksi halde hakları tapu sicilile sabit olmt” satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar. € — Gösterilen günde arttırmaya iştirak edenler arttırma şartnamesini .:.ıı lüzumlu malümat almış ve bunları tamamen kabul etmiş ad ve itibar 01 lar. M 5B — Tayin edilen zamanda gayri menkul üç defa bağırıldıktan sonra en çok bulmaz veya satış isteyenin alacağına rüchanı olan diğer alacaklılar bul? bedel bunların o gayri menkül İle temin edilmiş alacaklarının mecmuundö” laya çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırms gün daha temdit ve on beşinci çarşanba günü aynı saatta yapılacak a7t bedeli satış isteyenin alacağına rüchanı olan diğer anlacaklarm o gayfi ” ile temin edilmiş alacakları mecmuundan fazlaya çıkmak şartile en-çok " na ihale edilir. Böyle bir bedel elde edilmezse ihale yapılamaz. Ve düşer. 6 — Gayri menkul kendisine ihale olunan kimse derhal veya mühlet içindt * mmmıuhumnkmımcmıuymu#;ı lunmazsa hemen on beş gün müddetle arttırmaya çıkarılıp en çoı-ıt“”' faiz ve diğer zararlar ayrıca hükme hacet kalmaksızın memuriyetimizct ——— Yukarda gösterilen 25/11/936 tarihinde Kocaeli icra memurluğu odasında ve gösterilen arttırma şartnamesi dairesinde satılacağı ilân olunur. —<— Gazi Terbiye Enstitüsü j Direktörlüğünde? Enstitünün Beden Terbiyesi ğubesine yeniden müsabaka ile kız "” “RR talebe alınacaktır. Taliplerin şartları ve imtihan gününü öğrenmek Kültür Direktörlüklerine başvurmaları. — «224d1»