. '" Vaziyet bugün aydınlanacak! (Baş tarafı 1 inci yüzde) Ribentrob, buna karşı Almanyanın davasını müdafaa edecek ve konse- yin bu kararı vermemesi için uğraşacaktır. Fakat bu uğraşmaların boşa gideceği anlaşılıyor. Konseyin bugünkü aleni celsesinde geçen müzakereler ve söylenen nu- tuklar bunu göstermektedir. Londrada Dünkü Gizli Ve Aleni Toplantılar Bugün Lokarno devletleri hususi toplantılar yaptıklari gibi konsey de hususi ve gizli iki toplantı yaptı. Bu toplantılarda neler konuşulduğu, ne- lere karar verildiği belli değildir. Edenin Söylediği Nutuk Konseyin aleni celsesinde İngiltere dış bakani Mister Eden bir nutuk söyledi. Eden Almanyanın Versay ve Lokarno munahedelerini ihlâl ettiğini, konseyin de bu yolda karar vermesi lâzım geldiğini anlattı. Daha sonra ma- ziye ait olan hareketi takbih etmenin kâfi olmadığını ilâve ederek uvazi - yeti düzeltmek ve sulhu sağlamlamak yani yıkılan yerine bir şey yapmak ve yapılan şeyin sağlam olmasını temin etmek lâzımdır.» dedi, İtalyan murahhassı kürsüde Mister Edenden sonra İtalyan murahhası Sinyor Grandi söz söyledi. Grandi, İtal- yanın yüklendiği bütün mes'uliyetleri müdrik olduğunu ve taahhütlerine sadık bü - lunduğunu anlattıktan sonra İtalyanın şimdiki vaziyetini öne sürdü. İtalya hakkında xecri tedbirler tatbik olunuyordu. Ve bu tedbirleri bugün onu Lokarnoyu — garanti eden bir devlet sıfatile vazifesini yapmağa çağıran devletler tatbik ediyorlardı. Hal. buki bir muahedeyi garanti eden bir devlet ile zecri tedbirlere maruz kalan devlet | arasında fark vardır. Grandi - İtalyanın — zeeri tedbirleri " kaldırtmak — istediğini — sarabatle — söylemedi. Yalnız zecri tedbirleri tatbik eden devletlerin, İtalyadan garantör bir devlet vazi - felerini beklememeleri lâzım geldiğini anlattı ve zecri tedbirlerin Lokarnoyu temelin- den sarstığını ilâve ederek İtalyanın Almanya aleyhinde zecri tedbir tatbikile taz - yik yapmak fikrinde olmadığını ihsas etti. Lehistan murahhası Almanyayı müdafaa ediyor Lehistan murahhası miralay Bek te uzun bir nutuk söyledikten sonra: Bir ulusun. kendisi müzakerelere iştiraketmekten ve kendişi dinlenmeden, mukad- derat ve menfaatleri hakkında bir muamele yapılmayacağına dair olan Lehistan te- zine daima riayet edilmesi lüzumunu kaydelti. İspanya ve Arjantin delegeleri muahedelerin Bir taraflı bozulman söylediler Danimarka dış bakanı Münih muabedenin iblâl edildiği aşikâr olduğunu ve fakat bir uzlaşmaya erişmeye çalışılması lâzım olduğunu ve emniyetin yalnız bu uzlamaya erişmeye çalışılmasını lâzım olduğunu ve emniyetin yalıız bu uzlaşma ile zaman altına alınabileceğini bildirdi. Romanya dış bakanının talepleri aleyhinde Romanya dış bakanı Titülesko, beynelmilel taahhütlerin ihlâlini tesbit ve müşa- hede ederken atıl kalmak imkânı olmadığını söyledi ve dedi kit Küçük anlaşma devletleri Fransa ve Belçika tarafından ileri sürülen şartlara göre Alman tekliflerinin müzakeresine aleyhtar değillerdir. Lokarno bakidir. Taksim kabul etmiyen barış yeni zamanlarla takviye edilmelidir. En son söz alan Portekiz delegesi, konseyin Avrupanın müsalemeti çaresini ara - ması icap edeceğini bildirdi, Vaziyetin hülâsası —üi —j Londrada bugün yapılan konuşmalardan sonra umumi vaziyet şu şekilde hülâsa olunabilir. Almanyada, Fransa ile Belçika da müzakere lehindedirler. İki taraf ta bir an evvel vaziyetin pürüzlerini bertarafederek konuşmak ve bir tesviye sureti bul- mak istiyor, Fakat müzakerenin zemini hazırlanamıyor. Çünkü Fransa müzakereye baş'amak için Almanyanın Rendeki askerlerini çekmesini istediği halde Almanya mskerlerini çekmek meselesinin mevzuu bahsedilmesine razı olmayor. ©O halde iki tarafı da tatmin odecek bir hal çaresi bulmak lâzım gelmektedir. Yarın konseyde reylere müracaat edilerek ihlâl kararı verildikten sonra bu çare- ain bulunması umuluyor. İIngilterenin hazırladığı plân Şayi olduğuna göre İngiltere bu hal çaresini aramakla meşguldür. Anlatıldığına göre İngüterenin düşündüğü ilk çare Almanyanın da, Fransanın da hudutlarında bi- rer gayri askeri mıntaka ayırmaları, bu gayri askeri mıntakanın beynelmilel bir as - keri kuvvet tarafından işgal edilmesidir. Fakat — İngiltere henür bu — yolda Bir teklifte bulunmamıştır. Temin olunduğuna göre İngiltere iki tarafın budutlarında gayri askeri birer mıntaka ayırmalarına muvaffak —olmazsa — bitaraf bir — mıntaka ayırmaları ve bu mıntakanın - bitaraf kuvvetler tarafından işgal edilerek idare edilmesi tezini müdafaa edecektir. Herşey bügün belli olacak Fakat bu teklifin de ileri sürülmesi için müzakere zemininin — hazırlanması — icap ediyor. Henüz yapılmayan iş te budur. Yarın Alman murahhaslarının konsey içtima- a iştiraklerinden sonra bu zeminin hazırlanıp hazırlanarmyacağı anlaşılacaktır. Mister Edenin söylediği nutukta «bülün yaklaşma ve uzlaşma imkânları ve vası- taları tecrübe edilmelidir. Sulh ve emniyet temin olunmalıdır.» demesi vaziyetin bir hayli ümit verici olduğunu gösteriyor. Lokarno devletlerinin toplantısı Lokarno devletleri dün gece yarısından sonraya kadar toplanarak vaziyeti görüş- tüler. Bir İngiliz devlet adamının Röyter ajansına verdiği malümata göre toplantıda yeni bir anlaşmaya temel olacak vasıtalar aranmıştır. Bulunan — vasıtaların — faydalı olup olmadığı önümüzdeki kırk sekiz saat zarfında anlaşılacaktır. Çünkü bu vasıta- lar üzerinde henüz fikir mütabakali hâsıl olmamıştır. Bununla beraber alâkadar devletler tarafından verilen muhtıraların Gzun uzadıya tetkik edildiği şüpbesizdir. İngiliz tekliflerinin çok geniş mabiyetlte olduğu şimdiden anlaşılıyor. Fransız gazeteleri Ingiltereye aleyhtar Paris, 18 (A.A.) — Gazeteler Londra müzakereleri hakkında uzun ya- zılar yazmaktadırlar. Umumiyet itibariyle gazetelerde İngiltereye aleyh- tar bir lisan görülmektedir. Journal, şöyle diyor ki: «Almanya İngiltereden Hitler tekliflerinin müzakere edileceğine dair te- minat almış bulunmaktadır. Flanden perşembe günü Parise dönse dahi, Paul Boncour ve Fransız eksperleri Londrada kalacaktır. Zira, Almanlar ile her hangi bir uzlaşmaya varmak için İngilizleri başı boş bırakmak tehli- kelidir. # SON POSTA İİltalyanlar şimalden sonra cenup cep taarruza (Baş tarafı | inci yüzde) rinin yukarı mıntakaları ile bu nehrin şimal mıntakası tayyareler tarafından tetkik e -| dilmiştir.. Damoparama İtalyan kolları tarafından katedilmektedir. Dessie, 18 (A A.) — İstefani ajansı bildiriyor: Zannedildiğine göre Ras Mulugetta'nın ordusunu tensik etmek vazifesi, eski Dessie valisi Ras Etade'ya havale edilmiştir. İtalyan ileri hareketini dutdurmak için, kuvayı külliye kumandanlığını bizzat kendi üzerine almıştır. Askeri Muharririmizin Mütaleaları İtalyan - Habeş harbi hakkında dün gece gelen haberlerin çoğu cenup cep- hesine aittir. Bunlar meyanında, Lon- dradan gelmiş olan bir telgraf Adisa - babadaki Royter ajansı muhabirinin nehrinin civarı daimi — surette imparator nup cephesinde şiddetli bir bombar - dımanın başladığının Habeş hüküme- tince resmen bildirildiğini anlatmak - tadır. Ayni telgrafın sonunda da Habeş mahifilinin bunu bir taarruzun — baş- langıcı telâkki ettikleri ilâve olunmak- tadır. Bu telgraf, Royter ajansının cenup cephesindeki İtalyan orduları nezdin- de bulunan muhabirinin de bu cepbhe- de bir taarruz başlangıcını haber verdi- ğini kaydetmektedir. Hem Habeş, hem de - İtalyan membalarına istinat eden bu haberle - rin biribirini tamamlamasına ve bir kaç gündenberi yazdığımız mütalea - larda serdettiğimiz delillere nazaran artık cenup cephesindeki İtalyan taar- ruzunun başlamış bulunduğunu - ka - bul edebiliriz. Her ne kadar 158 numaralı İtalyan resmi tebliği bu cephede ejikünetten bahsetmekte ise de hâdiseleri bunu tekzip etmektedir. Claler tölşrüflürda ” Biçeleri * geçek mevkilere vaki olan İtalyan tayyare bombardımanları ile Uadara (ajans Madara diyor; yanlış!) nın İtalyanlar tarafından tekrar işgali de bahsettiği- miz hâdiselerdendir. Bu suretle bir haftadanberi vukuu- pa intizar eylediğimiz taarruz kendini göstermiş oluyor. İhtimalki yarın ge- lecek İtalyan reami tebliği de bu mülâ- hazamızı teyit eyleyecektir. (Ajansın bildirdiğzim Magalo mev - kü Ginirin 40 km, cenubu şarkisinde- dir. Maga diye bildirilen mevki Ma - gada olacaktır ki burası da göller mın- takasında ve Allatanın 100 km, cenu- bi garbisindedir.) Cenup cephesindeki İtayan taarru- zunun güdeceği umumi maksadı ve taarruz kollarının takip edecekleri is- tikametleri 17 Mart tarihli yazımızda izah eylemiştik. O izahata göre bu ta- arruz ne gibi bir netice verir, şimdi bu- nu mütalea edelim : Demiştik ki İtalyan taarruz kolla- rının en kuvvetlisi Gestro nehrini ta - kip ederek Ginir umumt istikametin- de ilerlemek istiyecektir; diğer kuv - wetli bir kol da bunların şarkındaki Şebeli nehri vadisi boyunca ilerleye- bilir. Bu suretle şimale doğru biribirleri - ne yaklaşacak olan bu iki kol, taarru - zun asıl merkezi sikletini teşkil ederler. Bu taarruzun ilk umumi - hedefini Ginir teşkil eder. Ondan sonra sıra Harrar dağlarının aşılmasına gelir. O- nu müteakip de Adisababa - Cibuti demiryolunun kesilmesi icap eder. Bu iş de başarıldıktan sonra artık umum? hedef (Adisababa) nın zaptı olur. (Şehir ve kasabalar, askerlikte, hiç bir zaman müstakil birer hedef olamaz - lar, (Tâ ki pek mühim sınai merkez- , |ler, ordunun ve memleketin muhare - hesinde de - geçtiler be ve iaşe ihtiyacını temin eyleyen yerler olsunlar - Bu mevkiler ancak ha- sım ordusunun setredeceği güzergâh- lar istikametinde bulunurlarsa umu - mi hedefi teşkil ederler, İşte Adisababa, bu vaziyette, Ha- beş orduşunun setredeceği umum? is- tikamet üzerinde bulunması hasebiyle İtalyan taarruzunun hedefini teşkil e- | decektir.) Bu taarruz böyle ilerlemeğe - çalı - şirken şarkta Faffan ve garpta Dua - Parma nehirleri boyundaki, nisbeten, | hafif kollar da (Harrar) ve (Sidamo) mıntakalarına karşı emniyeti temin e- derler. Ancak, böyle dört safha halinde ve dört satırla anlattığımız bu işin başa- rılması büyük müşkülâta maruz ve çok zamana muhtaçtır. | Bir defa İtalyanların en ileri kıt'a - ben 150 km. mesafededirler, Buraya kadar olan arazi motörlü kıt'atın harekâtına müsait olması ha- sebiyle bu mesafenin nisbeten çabuk kat'olunabileceğini kabul etsek bile İtalyanlar bütün kuvvetlerini motör - lü vesaitle nakledebilecek kadar bol malzemeye sahip değildirler. (Cenup cephesinde ana vatandan gelmiş 50.000 İtalyan askeri ile bir hayli de yerli kıt'at vardır.) Bundan başka yalnız efradın motörlü vasıta - dlarla nakli kifayet etmez; topları, ağır makineli tüfekleri, diğer muharebe malzemesini piyade kıt'alarının çık - tığı her yere kadar nakletmek iktıza e- der ki bu işi motör her zaman ve her yerde yapamaz. Şu hale nazaran ileriye ve motör Wıür'ıtîyle ancak mahdut miktarda kü- |çük müfrezeler sevkolunabilir; büyük (kıt'at ise peyderpey, kısımen yürüye - İzek ve kısmen nakil suretiyle gelirler.l Hülâsa: İtalyan ordusu bu 150 kilo- metreyi uçar gibi kat'edemez. Buna Habeşlerin - son zamanlarda elde et -| tikleri piyade ve tank def” — toplarının da yardımiyle - gösterecekleri muka - vemeti de ilâye etmek ica peder. Ginirden sonra ise arazi gittikçe sarplaşır ve yükselir. Bu esnada şima- li garbiye doğru takip edilecek istika- metin garbinde kalan ve irtifaları 4100 metreyi aşan dağların eteklerinde mü- kemmel yan mevzileri tutulmak sure- tiyle İtalyanların yan ve gerileri kri- tik bir şekilde tehdit olunabilir. Böy- le bir müşkül vaziyet altında kat'edil. mesi Jİâzım — gelen mesafe ise (Har- rar dağlarının hattı balâsına kadar) | 150 kilometredir ki en güç safha da budur. Bunu takip edecek safhalar ise (ki demiryolunu kesmek ve Adisababaya İwarmaktır.) 150 kilometrelik bir mesa- fe dahilinde ve nisbeten daha kolay cereyan edecektir. Ancak iş birinci ve bilhassa ikinci safhayı atlatmaktadır ki biz Grazyani ordusunun - bilhassa mevcudu 50.000 den ibaret olan mun- tazam ana vatan kuvvetleriyle - bu müşkül harekâtı başarabileceğine kail değiliz. Hattâ yağmurların tamamen başlamasına kadar (Ginir) in dahi ele geçirilebileceğini zannetmiyoruz. Celâl Dincer Not: Şimal cephesinde de İtalyan taar- rtuzunun başladığı hakkında bir haber var. sa da bunda yalnız Amba Alayi mıntaka- sından bahsedildiğine göre bu taarruzun tün şimal cephesine şamil olmadığı an - başlıyor. Bu bahse ayrıca temas edeceğiz. C. D. Süreyya Paşa Fabrika- sındaki Grev Hâdisesi Balattaki Süreyya Paşa — mensucat (ölüm haberi gelir gelmez. Kral aramın ae —a ee Fransız Erkânıharbiye Başkan Muavini Londrada! Londra, 18 (A.A.) — Fransız er - İi Tarbiye ü lük İztsvini gecörel Şuvayisgut —Rene mütcallik zakerelerden doğan sücl meseleler hakkında, İngiliz makamatile etmek üzere Londraya gelmiştir. mü * temas Paris, 18 (Hususi) — Fransa erkâ- nı harbiye reisi muavini Şuvayisgut beyanatta bulunarak şu sözleri söyle- miştir: «Fransanın — hudutlarındaki kuvvetleri kâfidir. Maamafih gelecek haftalar zarfında ihtiyat kuvvetleri si- lâh altına davet olunacaktır.» Venizelos Dün Sabah Pariste Öldü (Baş tarafı 1 inci yüzde) Son bir tedbir olmak üzere Parisin en 'büyük mütehassısları -tarafından Ihiı' kosültasiyon yapılmışsa da has -« talığın seyrini durdurmak kabil ola - marmişlir. Venizelosun ölümü buradaki Yu- verdiği habere istinat etmekte ve ce - |ları dahi bugün Ginir mevkine takri- |'nan mahafilinde derin bir tessürle kar şılanmıştır. Cenazesi Giride nakledile- cektir. Yunanistanda heyecan Atina, 18 (Hususi) — Venizelo « sun ağır hasta olduğu haberi dün öğ: leden sonra buraya gelmiş ve büyük bir heyecan uyandırmıştır. GCazeteler kısa fasılalarla ilâveler çıkararak Ve - nizelosun hastalığının seyrini haber vermişlerdir. Gece gelen telgraflar Venizelosun hayatından ümit kesildiğini bildiriyor- du. Venizelosun oğlu tarafından 'gece yarısından sonra Liberal partisinin li- deri Sofulise gönderilen telgrafta ise babadının son dakikalarını — yaşadığı bildiriliyordu. Gece heyecan son dereceyi bulmuş ve bazı kiliselerde Venizelosun hasta- lıktan kurtalması için dualar yapılmış- tır. Gazetelerin sabaha karşı aldıklari telgraflarda .ise Venizelosun can çe « kişmekte olduğu bildirilmekteydi. Madam Venizelosun telgrafı Nihayet bu sabah Venizelosun ka- rısı tarafından Sofulise çekilen müs - tacel telgraf ölüm haberini bütün memlekete yaydı. Telgraf şudur: «Başımıza gelen gayri kabili telâfi felâketi derin kederlerimle bildiriyo - rum. Elefterios Venizelos bu - sabah saat sekizde teslimi ruh etti.» Kralın taziyeti Atina, 18 (Hususi) — Venizelosun 'asİ kalem direktörünü liberal partisi lideri Sofulise göndererek taziyette bulun - muştur. Kral Venizelosun Paristeki ailesine de bir telgraf çekerek taziyette bulun- muş, Yunan elçisi Politisi de cenazeye kendi namına bir çelenk koymağa me- mur etmiştir. Yunanistanda ııııhı: Başbakan muavini generi Metak * sas da Sofulisi ziyaret ederek hükümet namına taziyette bulunmuştur. Hü * kümet cenaze merasimi yapıldığı güt bütün Yunanistanda matem tutulma” sına karar vermiştir. General Metak” sas gazetecilere beyanatında, hükü * metin cenaze merasimi yapmağa kaâ * rar verdiğini söylemiş, Venizelosun büyük salip nişanını hâmil bulunma * sı dolayısiyle zaten merasim yapıl * masi mecburiyeti mevcut olduğunt ilâve etmiştir. Cesedi almak için Atina, 18 (Hususi) — Vgııiıelî Giritde defnedilecektir.. Cenazeyi * mak üzere Venizelist Gonatasın riyi” setinde bir heyet Brendiziye B cektir. fabrikasında çalışan amelelerden 200 kişilik bir grup dün toplu bir halde sokaklarda dolaşmışlar, — belediyeye, ;ilâyelc. Fatih kaymakamlığına Bkl. mişlerdir. Neticede fabrika ile amt arasındaki ihtilâf halledilmiştir.