ÖN YEDİNCİ YIL. No: 5257 B. Venizelos dün öldü Bütün Yunanistan yas içinde Paris, 18 (A.A.) — B. Venizelos'un sağlık —durumu — vahimleşmektedir İyileşmesi ümüdleri azalmıştır. R. Veniselos, Giriddeki evinin balkonunda Atina, 18 (A.A.) — B. Venizelos'un ailesi, hastanın kendini kaybettiğine dair telgraf almıştır. —L00————— Başbetke VENİZELOS'UN ÖLÜMÜ F.R. ATAY Venizelos 73 yaşında olnıuşlul Girid isyanlarından son seçime ka- dar, Yunanistan tarihi ile Venizelo- sun haltercümesini biribirinden ayır- mak imkânsızdır. Osmanlı impara - torluğunun ikinci meşrutiyet mi yazanlar da, onun ismini sık sık hatırlamağa mecbur kal . 1910 dan 1916 ya kadar başve - killik eden Venizelos, osmanlı Rume- ksinin büyük bir kısmı ile adaları Yunanistan'a kattı; 1916 da Kıral Kostantin'in almancı politikasına is- yan ederek, Selânik'te ihtilâl hükü melini kurdu ve anlaşık devletler sa- fına geçti. Büyük Harbtan sonra, za- fer hissesi olarak Garbi Anadolu'- mun en zengin parçasını Yunanis - tan'a verdirmeğe muvaffak olmuşsa da, bu hareket ancak türk milli birli- ğini yuğurmağa, Türkiye'ye Lozan barışını kazandırmağa, Küçükasya man yüzde yüz milli bir türk yu“'" elmasına, ve onbinlerce vatandaşı- mün ölümüne sebeb olmuştur. Kendi başlamış olduğu bu lıııbuı umulmaz Faciasının mesuliyetlerinden kurtul- duktan gayri, Türkiye - Yunanistan dostluğuna çalışmak huıuıundıln cesareti, Venizelos'un ne kadar zeki bir politikacı ve realist bir devlet ada- mı olduğuna delil olarak alınmalıdır. Nihayet Venizelos idarelerinin iyili kötülü, acı tatlı sergüzeştlerinin ye - künu Yunanistan için müsbet ve ka- zançlıdır. Uzun seneler onu - milli düsman timsali gibi tapıyan türkler, aramız- *da dostluk kurulduktan sonra aynı adamı en samimi dost gibi bağırları- na bastılar. Fakat Balkan Paktına kırşı son karanlıkça hareketleri ile mleketlerde itibar ve itimaddan duçtu Son isyanı tenkil edildikten sonra, kendi memlekelinde de politi- ka hayatının nihayet bulmuş oldu - ğuna hükmedenler çok olmuştur. Düşmanlarınn zafer bulmasına ve kırallık rejimine dönülmesine rağ - men, son seçimde gene onün partisi kazanmış, bundan başka, karşısımda en çetin Mukavemet unsuru olan Kondilis de ölmüştür. Artık devlet işlerine garıryacağı — hakkındaki , sözlerine rağmen, en elverişli rol sa- | (Sonu 2, inci sayfada) Atina, 18 (A.A.) — Anadolu ajan- sının özel aytarından: Venizelos saat on buçukta vefat etti. Yunanistan yas içindedir Venizelos'un hal tercümesi: Eleftiros Kiryako Venizelos Girid adasında Hanya'da Burine kö; 1864 senesinde doğmuştur. Tahsilini 'Atina hukuk fakültesinde yaptıktan sonra genç yaşında siyasete atılmış ve osmanlı hükümeti aleyhindeki bü- tün isyanlara iştirak etmiştir. 1909 senesinde çıkan ihtilâlin ba- Hına geçtikten sonra parlamentoyu feshettirmiş ve bu suretle açılan yeni' seçimde kazanmış, o tarihten 1915 senesine kadar iktidar mevkiinde kal- mış ve Balkan harblarında Yunanis- tan için çok kârlı olan neticelerinden faydalanarak memleketinde ve mem- leketi dışında büyük bir şöhret sahibi olmuştur. 1915 de Kıral Konstantin, harbı umumiye girip girmemek yü- zünden aralarında çıkan anlaşmaz (Sonu 5. inci sayfada) eai ei iDilerisell İTALYAN - HABEŞ HARBI Şimalde italyan laarruzu devam ediyor Cenub cephesinde şiddetli bir bombardıman başladı Londra, 18 (A.A.) — Şimal cep- hesindeki italyan taarruzu devam et- mektedir. Adisababadan baber veril diğine göre, Amba - Alagi civarında büyük bir muharebe olmuştur. Bu Muharebeye giren habeş küvvetlerine imparatorun kendisi kumanda etmek- tedir. Her iki tarafın ağır zayiat ver- diği söylenmektedir. Öte taraftan Royter ajansı Adisa- baba muhabirinin bir telgrafına göre, bütün cenup cephesinde şiddetli bir bombardımanın başladığı resmen ha- ber verilmektedir. Habeş mahfilleri, bu bombardımanın, general Graziani- muna işaret olma- hralr. Bin yeni bir t amdan korkmaktı Habeş kızılhaç tayyaresi harah oldu İmparatorun habeş kızıl haçına armagan ettiği ve umumiyetle İsveç Baronu von Sosen tarafından idare e- dilen Fokker tayyaresi dün — italyan tayyareleri tarafından bombardıman edilerek harab edilmiştir. Bu tayya- rvenin her iki kanadında bulunan kır- mızı haç işaretleri uzaktan görünebi- lecek bir büyüklükte idi. Royter ajansının cenup italyan or- duları nezdindeki muhabirinin bir telgrafına göre, bu cephede, gerek ka (Sonu 3, üncü saytada) Harrar dükü olan Prens Makonnen'in hastane yaptlan sarayı ! yi almak B. Hitler'in yalnız hakkı de- â ADIMIZ, ANDIMIZDIR 19 MART 1936 PELR>İ haberler üçünci | samnfamızdadır Lokarno devletlerinin toplantıs Yüksek bir ingiliz devlet adamı diyor ki: “En nazik safhaya varılmıştır ve önümüzdeki 48 saat, bir anlaşmaya varmanın ne dereceye kadar muhtemel olduğı'nu gösterecektir. ,, Solda yukardan aşağıya doğru. ürkiye , Souu!f-r Birliğ! ve Dııııınııırlıı dele geleri — Yukarda soldan sağa: Brus, Pol Bonkur, Bek, Nevil Çemberle ya — Aşağıda soldan sağa doğru: Polisler intizamı temin ederlerken, — B. Londra, 18 (A.A.) — Royter bildi. riyo: Lokarna devletlerinin dünkü toplan tısı, göce yarısından sonra saat | e doğ- rvu nihayet bulmuştur. Lokarno devlet- leri delegelerinin bugün de saat 12.15 te yeni bir topluet yapmaları laşmıştır, Franşız deleğeleri otellerine hoşnud bir halde dönmüşlerdir. Ümumi kanaat, havanın bu gece ziyadesiyle — iyileşi merkezindedir. Fransız - delegeleri, hiç bir katj karar alınmadığını tebarüz e. türmekle beraber, bazı terakkiler vücu- da geldiğini bildirmektedirler. Yüksek bir ingiliz. devlet adam Royter ajansına demiştir. ki: *— Bir toplantıda Avurpa meslele- ginin devamlı bir hal şeklinin bulunmiv cağı ve eski Lokarnonun yeni bir Lo kârno ile yerinin doldurulamıyacağı ta. büdir. Toplantıda, Almanya'nın ve baş ka devletlerin de girmeleri ihtimali olan bir an'aşmaya varacak vazıtalar ara, rlmıştır. Geceki görüşmeler çok iyi yü- karar- B. Hesin bir nutku Stutgard, 18 (ALA.) — Alman haberalma bürosu bildiriyor: R. Hitler'in muavini B. Rudolf Hes, seçim nutkunda ezcümle demiş- tir ki: “ — B. Hitler önce alman ulusu- nun iç müsalemeti icin yaptığı gibi, bugun de alman ulusu ve Avrupa için barış lehinde savaşta bulun - Ti ur. Fransa, yeni Almanya'nın, en büyük düşmanı olan bolşevizm ile bir pakt yapmakla Lokarno andlaş- masınt yırtımıştır. Gereken tedbirle- ğil, aynı zamanda vazifesidir. Fran- sa, buna sebeb olarak emniyetini göz önünde tutuyorsa, Almanya kendisine $u cevabı. veriyor: yalnız Fransa'nın emniyeti mevzuu - bahis düğikeir. Aleaeyilani cenmiyati aei İııkılalı dersi B. Receb Pel tarafından Bugün Halkevinde Saat 17,30 da ver'>cabtir. Grandi, . Flanden resim aldırıyor. rümüştür. Bugün en nazik safha a v rılmıştır. Ve önümüzdeki 48 saat, bir 10 laşmaya varmak için ne dereceye kadar <ans'ar mevcud olduğunu gösterecekti B. Eden, bugün milletler cemiyeti konseyinde bir nutuk verecektir. İngi ” hükümeti, meseleyi hal için bir “Ulus., un * Osacaya kadar konseyin — Londzu'da kalmasını şiddetle arza etmektedir. Çün kü görüşmeler uzun müddet sürebile, cektir.” İngiliz devlet adamı, sözlerine şa su. vetle devamı etmiştir: ı (Sonu 5. inci savfada) Dil Yazdarı qavı Anlamlı Kelımeler Türk dilinde akıl ve akıl işleri- ni anlataun bütün kelimeler, doğ- rudan doğruya, güneş veya onun aşığına ve aydınlığına verilen ad- lardan doğmuştur. Okumak, öğrenmek, anlamak, tanımak, bilmek, görmek, işitmek, | söylemek ve saymak gibi akıl ile ilgisi olan kelimelerin ışık ve ay- vanlık anlatan aynı söz kökleriyle ortaklıklarını ufak bir araştırma ve karşılaştırma — ile bulup anla- mak güç bir şey değildir. Biz, bu yazımızla bunlınn ara- sında güneş ve ışıkla ilgisi uzak mörülebilecek son kelimeyi: (say- mak) anlamını çözümlemeye çalı- şacağız. Saymak: Birden fazla olan şey- lerin ne kadar olduğunu bilmek ve bildirimek demektir. İlkel insanlar için çok kolay bir şey görülmiyen sayı işleri, bugün bizlerce de, yükselmiş bir bilgi bö- lüğü halinde, gene akıl işlerinin en güçlerinden sayılmıyor mu? Saymanın da anlama ve bilme gibi bir akıl işi sayıldığını göste- ren en büyük tanık, saymak ye- rinde kullanılan kelimelerin, an- lamak, telâkki elmek, sanmak an- lamlarında ortak olmasıdır. Türkçede : Saymak: Hesap etmek — san- mak - sayınmak: mülâhaza ve te- Fe, etmek (1| — sağınmak - savsarmak: tetkik ve tefahhus et- mek |2). |1) Büvü ü anüz basılmamıştır ). 2| Radlaf Sar Tehçesi. g ati IH, (he- Yazan: Naim ONAT San: Sayı, hesap (3). Si (Sonu 2. inci sayfada) (3) Divanü Lügat - it - Türk. Fransızca Cens: Romalılarda her beş senede bir yapılan nüfus sa- yımı. (Censâe): sanılan, sayılan, (Cent): Yüz. (Yakutçada sayı de- mek olan (agıs) sayının başı sa- yılan sekiz de demektir ve gene Arapçada saymak anlamındaki (akit) on, yirmi gibi sayı başla- rında da söylenir|. (Sens.: his, ti- kir, akıl kelimeteriyte — karsılaştı- rılmalıdıı Dil, Tarih. ( oğrafya Fakültesi