18 Mart 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

Atatürk dün saat 17 de beraberinde B. Fuat Bulca ve Cevat Abbas Gürer olduğu halde Türk kuşu alanına gitmiştir. Büyük ön- der - orada paraşütle atlıyanları seyretmiş ve küçük Ülkü'yü tayya- reye bindirmiştir. Ülkü bir hava dolaşması yaptıkdan sonra inmiş ve gezintiden memnun olduğunu söylemiştir. dar alanda kalmıştır. Atatürk 17,5 ga ka- aa _llıışlıı- ke GENÇLİK İŞLERI ATAY Temps gazetesinde meşhur bir muharrir, artık yeni fransız genç- liklerini tanımadığını yazmakta i- di, Eski gençlik hazin ruhlu, cılız bünyeli Hareket iştahı yok- tu, Yenisi canlıdır, neşelidir, vü- cud veruh sağlığı kazanmıştır. Çünkü eski gençlik 70 bozgunun- dan geliyordu;. mekteplerde bir çeşid manastır terbiyesi vardı; bedeni eğitim yoktu. Yeni genç- likler ise zaferden doğan bir nefis inanı içindedirler. Bedeni eğitim bütün Fransayı kaplamıştır. Kar- maşık tedris, mektepleri neşelen- dirmiştir. Bizim eski şehir gençliklerimi- zin ne halde olduğunu henüz ha- tırlarız. Çünkü onların, bazı ba- kımlardan, esaslı bir değişikliğe uğradığını da pek iddia edeme- yiz. Eksiklerimizden bedeni eğitim davasının kendi ihtiyaçla- rımıza göre ve geniş ölçüde netice verecek tarzda halledilmemiş ol- masıdır. Devlet haznesinden ve beledi- yelerden her sene bu iş için har- canan yardımı küçüksemek - kim- senin hatırından geçmez. Bilâkis, diğer masraflarımıza nisbet olu- nursa, kâfi fedakârlık edilmekte olduğunu da söyliyebiliriz. Geniş ölçüde netice sözü ile, ne bütün gençlerin futbol oynamadıklarını, ne de enternasyonal atletizm re- korları kırmağa muvaffak olmadı- ğımızı kasdetmiyoruz. Maksadı - mız, bütün emek ve masrafların türk gençliğinin pek küçük bir kıs- maınin pek mahdud beden faaliyet- lerine hasrolup kalmasındadır. Bu faaliyetlerden gençliğin umumi manzarası üstünde lam ve devam- lı bir tesir beklemek doğru değil- dir. Bedeni eğitim politikasını en iyi kuran harbsonrası memleket- leri ile bizim aramızdaki farkın, Masrafazlığı veya çokluğundan değil, sistem başkalığından ileri geldiğini düşünerek, meseleye, bü- yük milli davalarımız gibi, ve on- lardan biri olarak, esaslı bir hal şekli bulmamız lâzım geliyor. He- pimizin istediğimiz, milletin bütün genç unsurunu bünyece kuvvetlen- dirmek, ve bünye sağlamlığının maddi manevi kazançlarını elde etmektir. Bahar geliyor: Rusya, Alman- ya veya diğer memleketlerden ge- çerken, gençliklerin, dağlara, te- (Sonu 5. inci sayfada) (: rEk l Kamutay grup idare heyeti dün toplandı C. H. Partisi Kamutay Grupu İda- re Hoyeti Başkanlığından: Cöğmüriyet Halk Partlü Kamalay Grupu bu gün (dün) öğleden sonra Hasan Sakanın Başkanlığıtdı"' töp: kündü Dış İşleri Bakanı Vekili Şükrü Sa- racoğlu genel siyasal durum hakkın- da Partiye izahat verdi. Bakanlar toplandı Bakanlar meclisi dün saat 17 de toplunmış ve toplantı geç vakte ka- meclisi dar sürmüş! Amerikan Büyük Elçisi * Kamutay Reisini dün ziyaret etti Öteygün Cumur Reisi Atatürk ta- rafından kabul edilerek itimadname- sini takdim eden Amerika Büyük El- çisi dün Kamutay binasında Kamutay reisi Abdülhalik Rendayı ziyaret et- miştir. |Son haberler üçüncü sayıfamızdadır 18 MART 1936 ÇARŞAMBA f LONDRA KONUŞMALARI DE VAM EDİYOR Alman delegelerinin konsey görüsmelerine iştiraki isteniyor. acele Lokarnocular Londra, 17 (ALA.) — Lokarno dev. letlerinin bu sabahki toplantısı snat 12.30 da bitmiştir. Saat 22 de tekrar toplana. a, 17 (ALA.) — Haber verildi , ingiliz kabinesi,; B. Eden'e uz- Taştırma siyasasına devam — etmesi için r. Lokarno devletlerinin hapsinin muslihane bir hal tarzı bulmak üzere bir takım fedakârlıklar yapmı kabul etmeleri lâzım gelmektedir. 1. — Almanya, Ren'den bir mıkdar askerini çekmek ve yahud Ren bölge vadetmek suretiyle bir hüsnü niyet hareketi gö sönde tahkimat yapmamağı termelidir. 2. — Fransa ile Belçika Almanya'ya karşı daha az inad göstermelidirler. Bu takdirde, Britanya hükümeti, Lo karno andlaşması mucibince kendine dü- şen teahbüdleri ifaya hazır olduğunu B. HİTLER Yeni bir nutuk daha söyledi MN Za B. Hitler Frankfurt, 17 (A. A.) ler dün gece burada söyledi ta, Almanyaya dünya yüzünde lâyik olduğu hürmeti iade için Almanya- a mecbur kaldığı çetin tedbirleri anlattıktan sonra demiştir ki: (Sonu 5. inci sayfada) dün iki bildirecek ve Fransa ile Belçika'yı, te cavüze maruz kaldıkları takdirde müda faa etmeği teklif edecektir. Londra, 17 (AA.) — Deyli Teleg. Ren işgali meselesinin havale edilmesi defa toplandılar raf gazetesi, Almanya ile yapılacak ge- rüşmelerin şu tedbirlerden sonra yapıl- masinı istemektedir: (Sanu 3. üncü saytada) istenen La Hey adâlet divanı toplantı h .un Dil VY;IV'IVIİ-.Vır[ - Dil Günes Teorisine göre Türk di “(ı“kî Ek - Zamirlerin analizi Otomobillerden gece zammı kaldırılıyor | söiz Bilindiğ tornobiller, başka 25 kuruş gece zammı almakta idiler. Urayımızın verdiği bir kararla bugünden itibaren taksilerin yeca zammı ve şehir dışi zammı — kalüirile mıştır. Geç vakitler, otobüslerin işle. mediği ve yaya yürümenin de güç ol- duğu saatlerde otomobil ihtiyacı bil- hassa hissedilmekte olduğu için ura. yımızın bu teşebbüsü çok yerinde ve halkın menfaatine olmuştur. Esasen birçok şoförler, evelce de - geceleri, zam almıyacaklarını söyliyerek müş- teri taşımakta oldukları için, bu ka. rar, müşterileri artırmak suretile, on- gibi şehrimizde işliyen o- eceleri, taksi ücretinden ların da lehine olacaktır. ğ BUGÜN İNKILAB DERSİ | — B.Mahmut Esat 1 Bozkurt tarafından verilecektir. Ülümünenmekidiz Genliliyee Türk ek - zamirlerinin kuruluşlarını gösterir şekil Yukarıdaki şekil, Türk dilin - deki ek - zamirler üzerine on gün- denberi devam eden analizleri hulâsa etmektedir. İç içe dairele - rin her biri bir saha gösterir. Bu dairelerden çıkan tek hatlar basit ek - zamirlerin, biribirini keserek birleşen hatlar da mürekkep -ek - zamirlerin teşekkül tarzlarını irae eder. Bu şekilde görünmiyen yal- nız iki ek - zamir vardır: biri (i iğ) ek - zamiridir ki (si) ile birdir. Öteki de (ik) ek - zamiridir ki (iz) İca değişme olduğunu yerinde izah etmiştik. Şekli iyice kavramak üzere şu izahatı takip etmelidir : 1. — Ortada bulunan ve (M) ila işaret edilen ilk daire, (ego) dai « residir. Burada tecelli eden — süje veya obje, fikrin ilk tasavvur ede- bildiği ana süje veya objeden iba- rettir. İlkel insanın böyle tasavvur (Sonu 2. inci sayfada)