ON YEDİNCİ YIL. NO: 5255 Türk- ULUS | on beşinci yılı Dün akşamki ziyafet ve onu takib eden süvare çok samimi Moskova — andlaşmasının 15 inci Yyıldönümü dolayısiyle Dış Bakan Ve- kili Şükrü &: ğlu, dün gece Halk- vi salonlarında büyük bir ziyafet ver- Miştir. yafette Başbakan İsmet İnönü ile bütün Bakanlar, Dış Bakanlık ile- ri gelenleri, Sovyet Büyük Elçisi B. Karahan ve elçilik memurları hazır bulunmuştur. Ziyafeti büyük bir suvare takib et. miş ve buna sivil ve askeri erkân ve elçiler iştirak etmiştir. Ziyafet sonlarına doğru B. Şükrü Saraçoğlu aşağıdaki nutku söylemiş- tr: — —— Başbetke İKİ YOLDAN DOĞRUSU Milletler cemiyeti - vasıtasile u- imani bör güvenlik kurulmak inüm- kün olsaydı, deniz ve karada silâh- sızlanma teşebbüsleri muvaffak ola- caktı. Sıkıntısı ve nüfusu arttığı nis- bette kazancı düşen memleketler, ye- ni ve pahalı silâhlara karşılık bulmak için, halk yığınlarını yeni vergiler ve yükümler altında bunaltmıyacak- lardı. Artık vaziyet o değildir: Dev- letler var hızları ile hava, kara ve de- niz kuvvetlerini artırmaktadırlar. İs- terseniz hepsine milli haklı müda- faa duygusunun hâkim olduğunu farzediniz: Silahlanma yarışı demek, harb hazırlığı demektir. Her tarafta harbın yalnız bir eko- nomi ve politika zarureti değil, fakat milletleri miskinleşmekten ve yoz- kaşmalüma kurtarsn ahhi bir dare ol duğunu söyliyen peygamberler tü- remiştir. Meşhur Marinetti yeni harb ideolojisini, fütürizmin bütün nazari- ye ve ilham kuvvetleri e donatma- tır. En büyük tehlike budur:: Büyük harb faciasının ıstırab ve tecrübele- rinden doğan barışçılık, milletlerin hak eş:ilği ve müşterek güvencilik zihniyetinden uzaklaşılarak, hege- Monya savaşlarının cehennemi içine dönülmek ihtimalidir. Kendi sami- miyetleri içine girilebilse, milletlerin biribirleriyle boğazlaşmak niyetinde olmadıkları anlaşdabilir. Fakat rejim tazyiklerini bırakınız, serbest mem- leketlerde bile harb menfaatçilerinin hesablı ve devamlı telkinleri hürriyet içinde düşünmek ve söyleşmek im- kânımı kaldırmaktadır. Acaba bütün ünüdler - kaybölme dan, Milletler Cemiyeti ile onun do- Barduğu barış ve silaharzlarıma, üsul- lerine tekrar sadakatle bağlanmak €n doğru yol olduğu hakkındaki fi- kirlerin, harbcı demagojileri yenme- ğe muvaffak olduğunu görecek mi- yiz? Milletleri top ağzı altında sömür- Mmek kâbusunun, bütün tehlikelerin ve rahatsızlıklarının hakiki sebebi ol- duğu yeniden anlasılmak istendiğine şahid olacak mıyız? Het'ne olursa olum, Avrüpanm politika buhranı hâd dereceye gel- Miştir ve ondan doğabilecek felâket- leri önlemek ihtimali olan tedbirler Ve çareler bulmak için mesullerin za- BLlRe da bol değildir'. ATAY Kelime yanlışı orluğu Şeklinde çı! n alt fıkrala- A manasını müphemleştiren bir yan . . ve llt'ş&?ıl g(“('îl " Ş raçoğlu'nun nutku '— Büyük Elçi Hazretleri, Bayan lar, Baylar, Bu akşam, bu Türk - Sovyet aile söleninde bizi toplıyan hâdise, Mos- kova muahedesinin imza edilişinin 15 inci yddönümüdür. Bugünü tesid yolunda hepmizin hissettiği ce, başarılan eserin büyüklüğünün ta- mamiyle muhik gösterdiği iftihar hir- si karışmaktadır. Bu asrın en karışık bir devrinde, iki komşu memleket, kendilerine ve:. dikleri yeni hayat unsurlarında, bir- z seyin- çok asırların toplanmış kinlerini bir kalemde silmek kuvvetini bulmuşlar ve güler yüzlü ve ümid verici yeni bir binanın temelini atmışlardır. Türkiye ile Sovyetler - Biri karışıklık içindeki dünyaya, insaniye- Ü, alçaltıcı ve iğrenç aç gözlülüğün doğurduğu âdi kavgaların fevkine çı- karmak için takib edilmesi lâzımge- len yolu gösterdikleri bu mesud gün- denberi on beş yıl geçmiştir. “Başarılan rıerlr ı[ tihar edebili Evet, Baylar, başarılan eserle if- tihar edebiliriz. Moskovada konulan bu ilk dostluk taşına daha birçokları ilâve edilmiştir. İnsani idealizmin bu ilk tezahürüne o kadar gayretler ve © kadar başarılar aşılanmıştır ki, bu- gün sonsuz arızalar arasında lekesiz yükselen bu güzel, bu asil, bu yıkıl- maz Türk - Sovyet dostluğunu — se- vinçle temaşa edebiliriz. Büyük Elçi Hazretleri, İmanla ve her sahada başarılarla dolu olan bu mazi, Türk - Sovyet dostluğunun — istikbaline — emniyetle bakmayı kabil kılmaktadır. Yüksek sulh davası yolundaki işbirliğimiz çok semereli olmuştur. Ve her adım. da karşı çıkan güçlüklere rağmen, bu yüksek ideale itimadla bağlı kalmak- tayız. Muhakkak ki yeni gayretler yapmamız lâzımgelecektir. Fakat bu . (Sonu 6. ıncı sayıfada) ADIMIZ, ANDIMIZDIR Milletler cemiyeti konseyi dün gizli bir toplantı I7 MART 19 Son haberler üçüncü sayıfamızdadır Heryerde 5 kuruş Sovyet dostluğunun | Alman hükümetinin verdiği cevabtan sonra yaplı Verilen karara göre Almanya öteki Lokarno devletleriyle müsavat halinde yani reye girmeden konseyde bulunabilecek, fakat alman teklifleri konseye değil, Lokarno devletlerince gözden geçirilecektir. Londra'da Sen Ceyms Londra, 16 (ALA.) — Siyasal fanli- yet dün son derece azalmıştır. Çünkü delegasyon şeflerinden çoğu hafta tati- lini şehir dışımda geçirmişler, yahud ©- —— sarayında Milletler Cemiyeti konseyinin toplandığı salon tellerinde kalarak kendi danışmanlariy- le çalışmışlardır. Biricik ebemiyetli mülâkat, B. Pol Bonkur ile B. Bek arasındaki mülâkattır “Uluq.. un — Dıl Ya7ıları Güneş - -Dil Teorisine göre Türk dilindeki Ek - Zamirlerin analizi SİNİZ İsim ve sıfatlardan hüküm ma- “nasiyle yapılan sözlere ve fiillerin katışık sıygalarına gelen (siniz) mürekkep ek - zamiri, (sin) mü- rekkep ek - zamirine (iz) getirile- rek yapılmıştır. İsim ve sıfatlara mülkiyet ve izafet manasiyle ve Devlet hesabına okuyanlar nasıl memur olacaklar? Kamutay dün memurlar kanunu- nun bazı maddelerini değiştiren bir projeyi kabul etti Kamutay dün Nuri Conker'in reis- liğinde toplanmıştır. Gümrük ve tarile kanununun 324, 328, 498 ve SÜ2 tari- fe numaralarının değiştirilmesi hakkın- daki kanun projesi hükümetin isteği ü- zerine geri verilmiştir. Kültür bakanlığı 935 yılı bütçesinde 14.716 liralık müna- kale yapılmasına ve yeniden açıdan fa- sıllara fevkalâde tahsisat konmasına da- ir kanun projesi görüşülerek kabul edil- di. Memurlar kanununun 64 üncü mad- desindeki, hizmete tayin için üç aylık zamanın bir yıla çıkarılması hakkındaki hükümet teklifinin müzakeresi sırasın- da Mardin meburu B. Edib Ergin'in verdiği takrir memurlar kanunu muvak- kat encümeninden ufak bir tâdille gel- mişti. Devlet, belediyeler ve hususi ida- reler hesabına Avrupada — okuyanların tahsilden döndükten sonra vaziyetleri- ni tesbit eden memurlar kanununun 61 vmuddasini eu sakilda — dağistiren madde ve lâyihanın hayeti umumiyosi kabul edildi. « — Devlet, idareci hususiye ve bele- diyeler hesabına memleket içinde tah- sil görenlerden orta tahsili bitirenler beş, yüksek tahsili bitirenler sekiz sene müd- detle ve aynı idareler hesabına ecnebi (Sonu 5. inci sayfada) eei dlekkağlse di İstanbulda dün on altı mart şehidleri anıldı İstanbul, 16 (A.A.) — 16 mart 1920 de İstanbulun işgali sırala- rında şehit edilen askerler için ha- zırlanan ihtifal çok parlak bir su- X rette yapıldı. Eyüpten şehidliğe gi- den cadde ve şehidlik civarı bin- lerce balktan mürekkeb bir kala- (Sonu 2. inci sayfada fiillerin ana sıygalariyle düz sıy- galarına ikinci şahsın cem'i anla- miyle katılan (iniz) mürekkep miri de bunun baştan (s) si düşmüş bir şekli mahiyetindedir. (Siniz) ek . zamiri iki türlü a- naliz edilebilir: L Ek olarak; IL Kök anlamından gelmiş olarak. L Ek olarak (siniz) in ilk görü- nüşte etimolojik şekli şudur: (D (2) (3) I. (is 4 in Fiz) Buradaki elemanların her üçü de, saha anlamı veren ek katego- rilerine dahildir: (Sonu 2. inci sayfada) ek haline B. Eden düz leden sonra, ki> men diş bakanlığı binasında kalmış ve Almanya'nın milletler cemiyeti konseyi- nin çağırısına vereceği cevabı beklemiş- tr, İngiliz kabinesinin Toplantısı - Londra, 16 (A.A.) — Kabine bu sa bah dış bakanlığında toplanarak Ü. Hit- ler'in cevabını gözden geçirmiş ve bu- gün öğleden sonra konsey toplantısın- da alacağı tavır hakkındaB. Eden'e mu- fassal talimat vermiştir. Kabine, ilerisi için alınacak hareket tarzını da gözden geçirmiştir. Roytere göre bu hareket, milletler cemiyeti kon- (Sonu 3. üncü sayta — Başbakanımız dün foto sergisini gezdi Basımn Genel Dırrktwluıunuıı ha. resmin önünde dikkat ve alâka ıle du van Başbakanımız bütün ser, mek için bir saat kadar kalmıştır. İsmet İnönü sergiden ayrılırken Basın Genel Direktörü Vedad Nedim Tör'e şu sözleri söylemiştir!. “— Eseri beğendim. Memleketi her bakımdan Fatağrafla tesbit et- mek gibi Faydalı ve lüzumlu Bbu le- (Sonu 5. inci ıayloda) c-ç;hs( her vekâlet ve her umum müdürlükten bir memurun — iştira- kiyle Ziraat Enstitüsünde açılan kütüphanecilik kursu talebesi dün matbea- rine matbaacılığın muhtelif şubeleri hakkında & renkli resimlerin basıldığı kısım da gösterilmiştir. Resmnü hat verilmiş va iz kurs talebesi- ni bir tab'ı makinası başında gösterme ktedir,