hüylars alışık olan kıymetli genç- ileri çok görüyorum. Peki ama ben bir törlü Hanım ninemin özlerini kafamdan çıkaramıyorum. Ham&- ratlık, derli topluluk, kıvraklık ç klağ danb i gör- düm. Dar bir zamanda birşey lâ- zım oldu mu, Hanım ninem san- dığını açar, mutlaka aranılan işi görecek birşey bulurdu, Evde bir hasta olsa, eski zamanın ilâçların- dan kullanılanı bulur getirirdi. şimdi iş öylemi? İhtiyat eşya san- dığı olan, evin bir ihtiyat kilerini saklıyan kaç ev vardır? Demek oluyor ki bizim eski muharebeler- de meselâ tâ Viyana sınırlarına kadar sevkiyat yapıp askeri ve yerli halkı mahrumiyete düşürmemek de şu atalardan kalma iyi huyların çok kuvvetli bir teşiri varmış. Geçen gün bir nümune daha rdâüm, Her türlü konforü ve süsü ihtiva eden bir evde evin kadını dikiş iğnesi bulamıyordu; çarşıda dahi aradığı çapta iğne bulamamış | O zaman ih$iyar bir köylü kadın: «Üzülmeyiniz, ben size getiririm» dedi. Köyün iki odalı evine gitti ve ona iğneler getirdi. Gülerek göyle diyordu; — Ne yaparsın, biz öyle alıştık. Darlığa düşmek istemezseu hazır- lıklı ol derler» Artık bu mesele etrafında çok durmıyalım; yalnız bir noktayı iyi gösterelim. Cihan barbinin ateşi ve dumau ve buğu sıkıntısına dayan- mak için tek çareyi istihlâki azalt- makta ve istiheali arttırmakta bul- muyor mıyız? 3üsteu ve lüksten kaçmalı demiyor muyuz? Bunun yanına bir de asıl eski Türkçe ke- limelerle şunları ilâve eyliyelim: «Hamarat olalım. Derli toplu ola- lim. Bakımsızlıktan ve pasaklılık- tan kaçalım!. O zaman elimizde- kileri saklıyabiliriz. ves bZinci yılını dolduran Serveti- tünüuna karşı “İstiklâl, gazetesi 2 Mayıs nüshasında güzel bir iltifat yaptı. İstiklâldeki tatlı sözler iki kısımdır. Birisini gazete yazıyor, diğerini sevimli muharrir Reşad Jikrem yazıyor. Gazetenin yazdı- fını aşağıya alıyoruz. Reşad Hk- remln benim hakkımda gösterdiği büyük sevgiye mnkabele olarak söyliyecek söz bulamıyorum. Fa- kat ben jübileyi hiç istemiyorum. “290 — Servetifünun — 2385 Denizlerde batırılan ticaret gemisi Berlin Hayvanat bahçesinin müdürü misafiri ile sevişiyor. Bemim jübilem, kütüphanemdeki dört sıra rafı dolduran 52 yıllık Servetifünun kolleksiyon cildlerini görmektir, Onlar karşımdadır. Ben onlara baktıkça ve yazı odamın duvarlarındaki hâtıra fotoğraflarını gördükçe her an jübileyi tazeli- yorum. Birde şunu söyliyeyim: #ervetifünun yalnız benim değil- dir ve sâde ben değilim. Serveti- fünun bir tarihtir ve toplu bir bilgi ve kültür ocağıdır. Amed İhsan TOKGÖZ “İstiklât, gazetesinden * Memlekette tiyatro müntesiple- rimiz için şimdiye kadar birçok jübileler yapıldı. Ku jübileler için kimsenin bir diyeceği yoktur. Fa- kat kendi mesleklerinde yaratmak ve eser bırakmak bakımından tev- kirle yâdedilecek, memleketin umu. mi hayranlığına muhstap olacak çalışkan insanlarımız ve mütefek- kirlerimiz vardır. Bunlardan birisi plarak buğün Ahmed İhsandan bahsediyoruz. Ahmet İhsan matbaacılığımızda ve klişeciliğimizde önderlik etmiş bir insandır, 52 senedenberi geğir- diği bu hayat içinde, Ahmet İh- san bütün zorluklara rağmen neş- rinden geri kalmadığı «Servetifü- Dün» mecmuası ile Edebiyatı Ce- dide ve Fecriâti nesillerinin açtığı çığırı yaşatmağa muvaffak olmuş ve bu suretle edebiyat tarihimize, kıymeti gitgide daha ziyade anla- şılacak büyük bir hizmet yapmıştı.