Büyük nataralist Amerikan muharriri John Burroughs Yazan: M. 1837 ilk baharında çimenler yeşerir, ağaçlar çiçek açarken; kırlangıçlar cenub seyahatlerinden dönerlerken, kırlar kelebeklerle titrenirken ve tablat bir ışık ve renk bamlesi gerbi Castekill dağ- larının Nev-York yakınındaki kü- çük Rokbury köyünde J. Burrongba doğmuştu. Bir çiftlikte büyüdü ve bütün hayatı boyunca kalbinde bir çiftçi (temizliği taşıdı. İlk okumaya köy mektebinde başladı (1837). Sonra civar köylerden Ashiand ve Caaperstaurn'deki mek- teplere devam etti. Henüz tahsil çağı bitmeden 7-8 yaşındaki ço- enklara mahsus bir mektebe hoca oldu, Mrs Burroughs ile evlendi. Bu gençlik ateşi içinde Dr. John- son ve Emerson üslübunda maka- ieler yazmağa başladı. 23 ünde iken bu makalelerden biri meşhur Atlantiç Monthiy'de neğredildi. Bilâhara bu mecmuanın başına geçen Lawell o zamanlar gencin bu yazısına inanmamış ve onu Emerson'un eski makalelerinden birinden aşırdığını sanmıştı. Fakat ardı sıra gelen makaleler yeni bir imsanın türediğini edebiyat me- raklılarına müjdeledi. Umumi harp sıralarında (Washington'a gelen Mr Burroughs orduya yazıldı. Le- vazım kâtibi olarak çalıştı 1 se- neye yakın bir zaman boş zaman- Jsrinda ilk eseri olan (Uyan-Robin)i ve kısmen de (Kış güneşi) ni he- zırladı, ki burada maharrir Rar- bury'ye sit hatıralarını yazmıştır. 10 yıldan daha fazla bir zaman donra kitabetten ayrılıp hükümete "bir banka müşaviri olarak iştirak etti, Aldığı aylıkla sade bir hayat “sürdü. O kadar muktesit davran- dı ki bir kaç sene sonra Catekille de Hudson'un garbi sahilinde gü- zel bir çiftlik satın aldı. Güneşli kısmını bağ şekline koydu. Tarla- dan kazarak çıkarttığı taşlarla ra- hat bir ev yaptırdı. Yaşayışı te- mamen olgunlaşan salkımları top- lamak ve yazı yazmakta geçirdi. Hulüsi DOSDOĞRU Kendisine sorarsanız çiftliğinde yetişen en iyi.mahsulün üzüm olduğunu göyler fakat eserleri her türlü mahsulün en nefisidir. O çiftliğine (nehir yanı) adını tak- mıştı. Tam evinin biraz aşağısında bağa ve nehire nazır ancak bir oda büyüklüğünde bir kulübe yap” tırmıştı. M. Burroughs orada çs- lıgmayı adet edinmişti, Muberrir dağda takriben evinden bir mil mesafede taşlardan bir kulübe yapunıştı. Oraya vakit vakit uğrar ve odasına giren gri tilkiler, renkli ve civelek kuşlar, ürkek tavçanlar ve porauklarla arkadaşlık ederdi. Çiflik ambarını tanzim etmek içiu günlerce çalışır; bazılarının Burroughs'in yazılarını &mbarda yazdığını söylemeleri belki de doğrudur. O harici hayatı da or- manların vahşi güzelliklerini, va- dilerin civıltılı musikisini tatmak- Is geçerirdi. O tabiatin garib bar- monisini terennüme çalışıyordu. Yalnız işin glirini yapmakla kal madı fakat felsefesini de düşündü. Hayvan sevki tabiilerinin mev- simlerle slâkasını; renkler ve ko- kuların hayvan zekâsı üzerindeki mütebeyyin tesirlerini araştırdı, Kendisi nsturalist mektebin âme- rikanın ve dünyanın en büyük şaheiyetlerinden sayılır, O anlat mak istediği vek'aların «çık ve sadeliğine bakardı. Üslüb yapaca- ğım diye kısır kalmış yazıcılardan olmadı. Zira onun sahasi o kadar genişti ki böyle şeylerie uğraş- maya vakti yoktu. Mr. Burroughs ın meşhur eserleri : (Uyan-Robin), K Kış güneşi ), (Çekirgeler ve deli balı), (Repse- ton) (Sincaplar ve diğer kürk hay- vanları), (Keskin gözier). Bunlar arasında (Çekirgeler ve Deli balı) adını Amerikada çıkmakta olan bir gazete kullanmaktadır. Mu- harrir, zeki bir müşahede ve bir tabiat aşıkı olan Burrougbs'ın Amerikan edebiyatında hususi bir mevkii vardır. Doğumunun yüzüncü yılında MALLARME 18 Mart 1942 günü bütün Fransada büyük şsir Stephane Mal- larmö' nin doğumunun yüzüncü yılı kutlulandı. Bugünün perişan ve mağlup Fran$ası, tarihinin en &cı günlerini yaşatmaka olduğu bir zamanda bile, bu büyük evladının doğumu- nnn yüzüncü yılını kutlamayı u- nutmamıştır. Vaktiyle haksız birçok hucüm- lark uğrayan Mallarm4'nin kıyme- tinin nibayet takdir edilmiş olma- sı, sanat ndamlarının daima 279- manlarını aştıklarını ve “yarın,1 görebildiklerini bir kere daha is- pat etmiştir. Zamanında saçmalar yapmakla itham edilen büyük çair bugün dünya şiir aleminde inkâr edilmi- yen bir ağırlık teşkil etmektedir. Bugün eserleri birçok dillere çevrilen Mallarmi gün geçtikçe daha çok anlaşılmaktadır. Evvelce yazdığımız bir yazıda Siophane Mallarmönin bayatı ve eserlerini uzun uzadıya izah ettiği- miz için burada onun hayatından kısaca bahsedeceğiz. Mallarmi 18 Mart 1843 de doğ» du. İlk tahsilini Autell'de bir pan- siyonda tamamladıktan öonrs « Lyose de Sosa » de lise tahsilini bitirdi. Yirmi yaşında İngiltereye gitti. 1873 de döndüğü zaman Gondorcet lisesine öğretmen tayin edildi. Bu zamandan sonra eserle- rini neşre başladı. Poe'dan * Karga, tetöümesini ve «Âpres midi d'nn fawnösu neş- retti. Bu arada birçok hücumlerâ uğradı, Nihayet Seine kıyısındaki evine çekildi. Birçok şiirlerini bu- rada yazdı. 1898 de «Şairlerin pren- #i» ilân edildiğini gördü. 9 Eylül 1898 de hayata gösle- rinl yümdü. Büyük şairin doğumunun .yü- züncü yılında, onun aziz hatırası önünda hürmetle eğilelim, Oktay AKBAL 243 — Servetifünun — 23Ö1