A lr imei m şaş — m ———— — rini düşünemediler, Şefkat ve bir- lik yerine gorbalık gelince, âdem oğlu denen mahluklar, birbirini sevmedi, aksine olarak birbirlerine müdhiş saldırdı ! Nurenbergli gemicinin yaptığı kürre, eski dünya adamlarını baş- ka dünya aramağa sevkeyledi sma hudblulik ve yalnız kendi menfa- atlerini düşünmekten onları alıko- yamadı. O halde ben diyeceğim ki Marttn Beheim malum olan eski dünyayi yeni keşiflerie büyütmedi daralttı ve ateşlere düşürdü !i Burada sustum; Marsilyada çıkan Parisin meşhur Matin gaze- tesindeki fransız muharririnin m&- kalesi sonuna ermişti. Buna ne İ- lâve etmeli? Bir cümle ile bunu itade etmek isterim, Hâliraize şük- redelim, bizi dünya âfeşinden ko- ruyanlara dualar edelim, şikâyet etmiyelim, ortalığı saran umumi felâketi karılıyacak en düzgün tedbirleri durdurmadan ve ihmsl etmeden tatbik edelim. Tercüme ederek okuduğum me» kaleyi dikkatle dinliyen eski arka- daşım epeyce düşündü. Ben ona ba- kıyordum. Sonra sordum: — Bir şey demiyorenn? — Ne diyeyim? Bunlerın hep- sinin muhtelif çekil ve ıspatlarını “ çok yıllardır kendimiz bile gördük. İkimizin de omuzumuzda yığılan - gılların ağırlığı az değildir. Beni düşündüren başka taraf var; Cihan muharebesi menfaat hırsile insan- ların birbirinin üstüne düşmesin- den ibaret kalmıyor; darlık ile aç- lık arttıkça, zaten tamamı bozul- muş olan ahlâk, bütün bütün kö- künden sarsılıyor; onun için şefka- te ve merhamete avdet edelim di- yenlere gülüp oöğleniyorlar!! Gele- eşk zamanın hazırlamakta olduğu zorlukları yenmek İçin gösterile- cek çarelere kulak asmıyorlar. İşte ben bundan korkuyorum. Arkadaşımın çehresi asılmış ve gatılmıştı. Bir hayll düşündükten sonra şunları söyledi : 242 -—- Servetifünnn —- 2381 ( x “ ARADIĞIMI BULAMADIM !,, MUHARRİRİ NECMİ NUREDDİN YENİ BİR ESER HAZIRLIYOR: “Frtinadan Sonral, Kitabdan bir parçayı neşrediyoruz « Yürekten Zehirler> şairi Necmi Nureddin «Aradığımı bu. lamadım> adlı ve Türk edebiyalında yeni ve engin bir çığır açacak değerdeki eserinden bu sütunlarda bahsetmiş, okuyucu- larımma kitabdan bir fragman da sunmuştuk. Necmi Nureddin şimdi «Aradığım bulamadım» kadar kudretli ve onun geyli sayılabilecek yeni bir eser hazırlıyor : «Fırlınadan sonra İ>, Fa. kat, bu eserde ötekinin aksine olarak mistisizm âbideleşmektedir. Eserden bir parçayı, kıymetli edibin müsaadesile neşrediyoruz : Gavsi OZANSOY Buse, Yürek volkanını sâkinleş- tirir vaii, ondan fışkıran l&vları kızıştırır. Bilmeyormusun sanki bunu sen bilmeyor müsun? Daha geçende, meçhul bir semt- te kaybolan, ve bir kılınç kıvı gi- bi gün altında ışıl ışıl yanan de- renin göğütleri dibinde onlardan bana pay vereceğini aöylemiştin. Edilen vait, Sevilen gey gibi mukaddeâtir, Onların payı, vâdi gibi ma bırakılmaz ki9, Yarın, gelir ve payım ututulur 5 © VATI Denizin, Yolcuya verdiği em. niyet edilmez söz gibi hani bana olan vâdin sevgilini hanif! Edilen vait, Sevilen şey gibi mukaddestir halbuki. Gün, Taze benzini her &abah azgın dudaklarıyla okşamaşa gülün, yeşil ve dikenli bünyesinde belirip bülbülü sarhoş eden konca, Genç ve istekli bir kızın gelişkin ve kaskatı memeleri gibi ihtirastan tomnreukianmazdit, b lerinle 'i KR ge A Unutulmağı, unutmaktan daha az istemem ben, eğ !.. Ve onun sıcaklığını, Gelincik £. Cır cır böceklerile, Gelincik de- renkli buselerinle gider. metlerinin fışkırdığı yeşil ekin târ- laşının köşesi, bu vâdin doğdnğu yerdir. Şimdi yerimizin bu söğüt #ğa- cınih gölgesine değişmesi, YMlin değişmesini icap ettirir mi senin dediğin' gibi 'hiçf... © — Geçmişi, maceralaria dolu 0i- duğu bilinen bir kadının günahı gibidir edilen valt... Ne yeri aranır, ne mazisi ars- nır onun. Kadın, kahbeleştikçe güzelle- gir, ve vait tutulmadıkça çirkinle- şir, Denizin yolcuya verdiği emni- yet edilmez söz hanl bana olan vâdin sevgilim hanifi., Necmi NUREDDİN — Dünya, kuruluşundanberi çok kötüdür. Onun için adı kötü dün. yadır. Dünyanın ne mal olduğunu biz Türkler iyi biliriz, mutlâka bu zorlukların d& içinden çıkarız. Ben yalnız kendimize güveniyorum. Bir az sonra ilâve etti: — İki tane haritalı kürre yaptır- malı; birisi 450 yıl evelini diğeri bugünü göstersin. Bugünkü kürreye bakınca ateşe ölüme tutulmıyan yer yok olduğu görülür. Dört buçuk asırlık medeni ilerleyiş anlaşılır! Ahmed İhsad TOKGÖZ