17 Temmuz 1941 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 5

EE DÜN YADA Bizde : Türkiye Bogazların Sahibidir Ve öyle kalacaktır Bu ise, sadece Türk'ün gücüne ve kuvvetine dayanmaktadır; şu veya bu devletin samimi yahut gayri samimi arzularına değil... Yabancı ajanalar gene faaliyette. Hergün şu veya bu hâdise hakkın- da ortaya atılan şayialar arasında, bazan bize de temas edenlere Ta8- lanıyor. Bu arada, Taş ajanşı tarafından geçen hefta şu havadis orta- ya atıldı: «Sovyet istihbarat bürosunun malik olduğu itimada değer malümata göre, Bulgar - Türk hududunda kıtaat hareketleri vuku bulmaktadır. Bu hudutta gece gündüz tahkimat ameliyesi yapılmakta ve bu ameli- ye Alman mühendisleri tarafından idare edilmektedir. Bir çok have meydanı inşa halindedir. Faşist askeri zümresi hiç şüphesiz Boğaziçini zapta hazırlanmaktadır. » Ertesi günü Röyter ajansı da buna yakın bir havadis neşretti. Bu şayialar doğru muf Fakat, madem ki şayiadır. Üstüne fazla dur- mıya lüzum dahi görmüyoruz. Yalnız, bu vesile ile şunu bir defa da- ha hatırlamnakla iktğfa ediyoruz: Boğazlarıu sahibi Türkiyedir ve ebediyen sahibi olarak kalacaktır. Bu ise, şu veya bu devletin samimi yahut gayri samimi arzularına değil; sadece Türkün gücüne ve kuvvetine bağlı bir keyfiyettir. Dışarda: Suriyede harb bitti Vişiden ve diğer kaynaklardan bildirildi- ğine göre, Suriye mütarekesi ancak 14 Temmuz 1941 Pazartesi sabahı saat 3,5b.de General Dentz ile General Wilson arasında imza edilmiştir. General Deniz'in kat'i cevap vermemesi Ma- reşal Petain'den cevab beklediğine delildi. Mareşal şartları kabul etti. Mütarekeden gonra General Wilson'un söz- cüsü gazetelere verdiği beyanatta Suriyedeki muharebinin mahiyetini anlatmıştır. Bu işin na- zik olduğunu itiraf eden sözcü arazinin çok ari- zalı olduğunu anlatmıs ve çok iyi çarpışan Vi- iş kuvvetlerinin de bu işte bir hayli engeller çıkardığını ilâve etmiştir. Mütarekenin asıl metni henüz meçhul kal- masile beraber, Vişi kuvvetlerinin Suriyeyi ter- kedeceği zannedilmektedir. Suriyedeki ihtilâf böylece bir ay zarfında sona ermiş bulunuyor. Komşu bir memlekette, dostumuz olan milletler arasında lüzumsuz ola- rak cereyan etmiş olan bu mücadelenin sona ermesi, tabiatiyle bizi memnun etmiştir. — ıl HA FTA | Harb Vaziyeti Jİ ALMAN - SOVYET HARBI Ne gibi inkişaflar gösteriyor P Alman - Sovyet harbi son inkişaf» larile en şiddetli devresine varmış bu lunuyor. Şimdi muharebe Sovyetlerin üç senede büyük emekler harcıya- rak hazırladıkları meşhur Stalin hat- tına dayanmış görünüyor Bu satırları yazdığımız sırada neş- redilen Alman tebliğleri Stalin hattı- nın büfün ehemmiyetli noktalarından yarıldığını bildiriyor. Sovyet tebliğ- leri ise tamamile aksi iddiada. Bilâ- kis taarruzların her tarafta durdurul- duğunu ve hatta merkez cephesinde iki şehrin Almanlardan istirdat edil- diğini söylüyorlar. Her iki tarafın id- dialarından hangisinin hakikata daha yakın olduğunu anlamak şimdilik imkânsız. Bunu önümüzdeki birkaç gün içinde cereyan edecek hâdise- ler gösterektir. Ancak Alman tebli- ğindeki yarılma keyfiyeti bazı istih- kâmların ele geçirilmesi şeklinde de olabilir ki, bu akladaha yakındır. Zira Stalin hattı mütehassısların ver- diği malümata göre bir müdafoa hattı olmayıp, 50 kilometre derin liğinde bir müdafaa manzumesidir. Şu hale nazaran, hattın yarılması için Alman ordularının manzume ha lindeki bütün istihkâmları ele ge- çirmesi ve diğerlerinin de açılan gediklerden içeri giren kuvvetler ta- rafından çevrilmesi lâzımdır. Bu ise, bizim kanaatimizce bir iki gün içinde başarılabilecek bir iş değildir. Ma- mafih, üstün Alman sevkü idaresi bu işide bir sürprizle netcelendire- bilir. Bu da mümkündür. Hakikat olan bir şey varsa, gö- rülmemiş şiddetine rağmen ((ki fa: rafn da müsavi kuvvetlere ma- lik olması dolayısile) ağır (inkişaf eden Alman * Sovyet harbinin daha uzayacağı ve gerek Sovyetler, ge- rekse Almanlar için çok ağır zayiatla netileneceğidir. Kudret Cemil 99 — Servetifünun — 2343