Bilmiyorum niçin ve nasıl ol- du dâ sormuş bulundum; — Parise dönecekmisiniz * Evvelâ cevab vermedi, dudak- larını kemirir gibi ısırdı ve siga- rasından derin bir nefes çekti; -— Bilmiyorum. Belki harb bi- tince. Henüz hiç bir kararım yok. Belki de Amerikaya geçeriz. — Kiminle? Medeleine Ozeray'la tabi., Bâl'de işimiz bitmek üzere. Burada bir istirahat devresi yaratabiliriz, Ayrılmayı ve kendişinden mü- saade istemeyi düşünüyordum : — Bızim tiyatromuz hakkında bir fikriniz varmı 9 diye sordum. Durdu ve gözleri güldü: — Benimle eve kadar gelebi- lirmisiniz 1 hem Medelein'ide gör- müş olursunuz. Parisdeki kader neğ'eli değil. Memnun olacağına eminim. Aynı zamanda size kendi tiyatronuzdan bahsedeceğim. Girdiğimiz zaman evin içinden evvelâ hiç bir ses duyulmamakta idi. Neden sonra merdivenleri çı- karken bir kadın sesi geldi ve derhal Madelein'in gihirli sesini tanıdım; her halde «Kaybolmuş toprak» daki rolüne çalışıyordu. Beni görünce ellerfine sarıldı. — Parisden mi geliyorsunuz ? — Evet, — Paris, nasıl? — Hep aynı... Yelnız sizler eksik.., — Evet, bizler eksiğiz; Gözlerinin nemlendiğini hisset- mekte güçlük çekmedim, Jouvet, Madelein'in saçlarını karışdırır gi- bir okşadı. Sonra : — Madelein, dedi; bana «Mu- asır Dünya tiyatrosu» nun müg- veddelerini verebilirmisin ?* her halde kutüphanenin bir köşesinde olacak, Kadın Jouvet'nin arzusunu ye- rine getirmek üzere bizi yalnız bi- rakmıştı . O zaman Jouvet: — Siz mükemmel bir tiyatro- ya malikmışsiniz ve derhal şunu söyliyebilirim ki; sizin İstanbulu- nuzda hali hazırda faaliyetde bu- lunan âltı trupunuz ver. Biraz müsaade edin, 8ize isimlerini hatta san'atkârlarını da sayayım. V— NU— YA ŞiiRLER 1 YANDIM ALAMADIM Şiir de yazardı, Ve Nedimdenberi Şair gelmiş olmasına Bir türlü akıl erdiremezdi; Gençlere yaranmak için “ Uyku ve köpekleri» de kaleme almıştı; Haksızlık bertaraf Genç neslin En . Yandım alamadım. şairidir Va — Nü efendi. 5. 5. ÂDEMOĞLU Madelein Ozeray içeri, albümü hatırlatan büyük sahifeleri havi kalın bir defterle girdi. Jouvet, indeks sırasına göre bir sahife açtı ve saymağa başla- dı: Şehir Belediye Tiyatrosu bu tiyatro Türkiyenin eu büyük ve Avrupa ayarında bir sahnesi imiş. ve iki grup halinde çalışıyor ; ko- medi ve dram. Büyük san'âtkârı- nız Ertuğrul Muhsin tarafından İ- dare ediliyor. Diğer tiyatrolar Thdatre Neşid, Thdatre Raşid Rıza, Thâatre Sadi Tek ve bir de operet, — Fakat bu malumatı nereden aldınız — Müsade edin, tiyatro müel- liflerinizi, münekkidlerinizi de sa. yayım: Vedad Nedim, Nazım Hik- met, Ahmed Nuri, Müsahib Celâl, Belâmi İzzet, Cavit Yamaç, Bedri Tuncel, Ulunay... — Fakat, tiyatromuzu siz ben- den iyi tanıyorsunuz, Bu maluma- tı muhakkak istanbuldan döndük- den sonra Comddie Français san'- atkârlarından aldınız 9 — Mari Belle ile sadece yol- culuk intibalarından ve misradan baha ettik. Ru arada memleketiniz hakkında da görüştük. Lâkin bu fotoğrafları ?.. Tanıyorsunuz bu artistleri ? Şimdi önümde Ertuğrul Muh- sinin, Galibin, Neyirenin, Hazımın, Behzadın Bedianın, Talâtın, Cahi- denin, hatta en genç ve bir çok- larını tanımadığım, görmediğim ve ismini bile işitmediğim sanat- kârlarımızın fotoğrafları var, Ayni zamanda kral Lirde, Ayak takımında, Makbet'e, Kör'e, Katile ait çeşit çeşit fotoğraflar, krokiler, desen- ler... — Ya bunları nerden buldu- nuz ? yokşs haber vermeden Tür. kiyeye bir seyahatmi ettiniz * — Hayır, bunları genç bir t- yatro arkadaşınız, daha doğrusu bir türk arkadaşımız gönderdi, — İsmini söyliyebilirmisiniz ! öğrenirmeem memleketime döndü- güm zaman kendisine namınıza bir kaç kelime söylerim. — İsmi Cahit Irgat. Şu kadar söyleyiniz kâfi ; muvaffakıyetler... — Bu eserinizi neşredecekmi- siniz 9, — Harp bitire... — Kitabınızda bizim tiyatro. muzada yer vereceksiniz ? — İşte görüyorsunuz ki 34 sa- yıfalık bir yer tahsis edilmiş. Şimdi size bir ricam var, memleketiniz6 dönünce beni tiyatronuzdan muh tazuaman haberdar edebilirsiniz ? — Bu işi Cahit Irgat daha iyi yapabilir. Çünkü bu işde benden iki sene eskidir. — O veya &iz... — Beraberce yaparız. — Mükemmel... çok teşekkür ederim, Bu iki büyük şahsiyetten ay- rılırken; bir an evvel memlekete dönmek, ufacık tiyatromuzun kol: tuklarına yaslanmak ve dünyanın en büyük sanatkârlarından birinin eser müşveddelerinde yer alan kendi sanatkârlarımızı doya doya görmek ve kendi tiyatromuzu kok” lamak ihtiyacını duyuyordum. Halük Cavat TEPE 105 — Servetifünun — 7343